ömr: ömür, yaşama. örf: âdet, gelenek. örfen: âdet bakımından, gelenekçe. örfî: gelenekle ilgili, âdet olan. örfî idare: sıkıyönetim. agination:none'>örfünas: insanlar arasındaki genel anlayış. öşrümişar: yüzde bir. öşür: tek yıllık ürün veren buğday gibi mallardan alınan onda bir ölçüsünde zekât. özür: geçerli bahane, kusur, eksiklik.