Emanet ve Ehliyet

SEHIV SECDESI

606 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Her sehiv için selamdan sonra iki secde vardir"(444) Hadis-i Serifini esas alan Hanefi Fûkahasi, sehiv secdelerinin "Vacib" oldugu hususunda ittifak etmistir. Sehiv secdesi ancak;
  1) Vacibin terki veya tehiri.
  2) Farzin tehiri, takdimi veya tekrari.
  3) Vacibin tagyiri (degistirilmesi) gibi hallerde vacib olur.(445)
  Vacibin tagyiri; gizli okunacak yerlerde açiktan okumak, açiktan okunacak yerlerde gizli okumak gibi hallerdir. Görüldügü gibi bu da bir nevi vacibi terk etmektir. Kafi'de de böyle beyan edilmistir. Sehiv secdesi'nin tam olarak kavranabilmesi için namazin vaciblerinin çok iyi bilinmesi zaruridir. Namazin farzlarinin terki durumunda sehiv secdesi yapilmaz, namaz yeniden kilinir.

 607 Imamet'e geçen sahsin namaz esnasindaki sehvinden dolayi, kendisine iktida edenlere de sehiv secdesi gerekir.(446) Ancak muktedi durumunda olan mükellefin namazdaki sehvinden dolayi, imama sehiv secdesi gerekmez.

 608 Namazini edâ eden bir mükellef; herhangi bir farzi veya vacibi veya sünneti namaz kilarken herhangi bir farzi terkeden kimse, onu kaza ile tedarik edebilme imkanina sahipse kaza eder, bu imkani bulamazsa namazi bozulmus olur. Yani namazin farzlarinin terkinde Sehiv secdesi yoktur. Namazini edâ eden kimsenin, namazin sünnetlerinden herhangi birisini terketmesiyle namazi bozulmaz. Bu mükellefe, Sehiv secdesi yapmasi için icbarda da bulunmaz. Namaz kilarken vacibi terkeden kimsenin durumuna gelince: Eger bu mükellef vacibi sehven (yanilarak) terketmisse, sehiv secdeleri yapmaya icbar edilir. Kasden terk etmisse Sehiv secdesi yapmaya icbar olunmaz. Tatarhaniye'de de böyledir. Bunun manasi sudur: Gerçekten namazi edâ ederken bir vacibi kasden terkeden kimseye Sehiv secdesi gerekmez. (Çünkü Sehiv (yanilma) degil, kasid vardir) Bu kimsenin namazindaki (Kasidla meydana gelen) noksanindan  dolayi cebren iadesi lazim olur. Bahru'r Raik'te de böyledir.(447) Buradaki incelik iyi kavranilmalidir.

 609 Ibn-i abidin: Namazda yanilmak tekerrür etse de, Secde-i Sehiv tekerrür etmez. Hatta bir kimse yanilarak namazin bütün vaciblerini terketse, yalniz iki secdeden ibaret olan Secde-i Sehiv'i yapmasi lazim gelir. Bahir. Zira Secde-i Sehiv'in tekrari mesru olmamistir"(448) hükmünü zikretmektedir. Sehiv secdesinin yapilis sekli söyledir: Sehiv secdesi yapmasi vacib olan mükellef; sagina selam verdikten sonra, tekbir alarak secdeye gider. Secde esnasinda tesbihatta bulunur. Tekbir alip celse yapar (oturur) ve yine tekbir alip ikinci secdeye varir. Sonra tesehhüdü okur ve ikinci defa selam verir. Muhiyt'te de böyledir. Sehiv secdesi yapacak kimse; selavatlari ve dualari Sehiv için oturdugu zaman okur. Sahih olan budur. "Bunlari ikinci oturusta okur" diyenler de olmustur. Tebyin'de de böyledir. Uygun olani her iki oturusta da bunlari okumaktir. Feteva-i Kadihan'da da böyledir.(449)


 

Günün Sözü

"“Ramazan ayı dışında en fazîletli oruç, ŞEHRULLAH (Allah’ın ayı) olan MUHARREM ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en fazîletli namaz da, gece namazıdır.” (Hadîs-i Şerif—Müslim)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.