Gönderen Konu: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları  (Okunma sayısı 18466 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599


Ev dışında yenen yemekler sıklaştıkça, kilo kontrolü güçleşiyor...

Farkında mısınız bilmiyorum ama ev dışında yediğimizde işi biraz abartırız. Yemeğe önce bir “başlangıç” almadan başlamaz, bir bardak meşrubat veya meyve suyu yapamayız. Bu sofraların ana yemekleri daha ağır oluyor, yemekler tatlısız asla bitmiyor!

İş insanlarının, sık seyahat edenlerin, sosyal yaşamı yoğun olanların kilolarını korumaları zorlaşıyor. Kısacası dışarıda çok sayıda kalori sabotajcısı var. Eğer bu sabotajcıları bilir ve birazcık dikkatli olabilirseniz işiniz kolaylaşır.

Sık sık dışarıda yemek zorunda kalanlar için şu öneriler faydalı olabilir.

Yemek yiyeceğiniz yeri iyi seçin: Yemek çeşidi bol olan bir restoran seçerseniz, istediğiniz bir yemeği yeme şansınız daha yüksek olur. Diğer durumda istemeseniz de sağlıksız bir yemek yemek zorunda kalabilirsiniz.

Açlığınızı kontrol altında tutun: Dışarıda yiyeceğiniz gün bir önceki öğünü sakın atlamayın. En iyisi yemekten bir saat önce hafif bir şeyler atıştırın. Bu sizin restoranda aşırı yemenizi engeller.

Mönüyü dikkatle inceleyin: Et dolu bir tabak yerine, yağsız veya çok az yağlı et, tercihen tavuk içeren, bol sebzeli bir yemek isteyin ve biraz ekmekle birlikte tüketin.

Doğru siparişler verin: “A la carte” sipariş vermek daha pahalı olsa da, size seçim özgürlüğü tanır. Yemekleri az miktarda ama çeşitli sipariş verin. Kremalı çorbalar yerine, sebze çorbalarını tercih edin. Ara sıcakları kızarmışlardan değil, haşlanmış, füme veya fırınlanmışlardan seçin.

İsteklerinizi çekinmeden belirtin: Büyük porsiyonlar yerine, yarım veya küçük porsiyonlar sipariş edin. Bu mümkün değilse, tabağa yarım porsiyon koymalarını (artanını paket yapmalarını) isteyin. Bu tedbir doyduğunuz halde, sadece tadı güzel olduğu için yemek yemenizi engeller. Yemeğin yanında garnitür olarak kızarmış patates veya pilav, makarna yerine haşlanmış sebze isteyin. Tavuk sipariş ettiyseniz, derisini soyarak pişirmelerini rica edin. Sebze ve yemeklerin üzerine sos koymamalarını söyleyin.

Yemekte yemek dışı şeylerle ilgilenin: Dikkatinizi sadece yemeğe vermeyin. Lokmalar arasında çatalınızı bırakın. Yemeğe biriyle gitmeye çalışın. Arkadaşınızla konuşun. Tavuk kanadı gibi, ayıklaması zor olan yemekleri seçin. Yemeğin birazını paket yaptırın. Bu tip önlemlerle yediğiniz yemek miktarını azaltmaya çalışın.

Sos eklemekten kaçının: Sos eklerseniz hem daha çok yer hem de ek kalori alırsınız. Birçok insan daha yemeği tatmadan tuz, karabiber, sos ekler. Bundan kaçının. ıyi pişirilmiş bir yemeğe bu tür eklemeler yapmak genellikle gerekmez. Önce yemeği tadın. Eğer sos yemek istiyorsanız, sosu yemeğin üstüne değil, kenarına koydurun. Çatalınızı önce sosa, sonra yemeğe batırarak yiyin. Bu şekilde sosun tadını alır ama daha az miktarda tüketirsiniz.

Açık büfelere dikkat: Açık büfeler, insanın tabağını gereğinden fazla doldurma isteğini kamçılar. Önce bütün masayı dolaşın ve yemek istediklerini tespit edin ve sadece bunları alın. Salataları önce yiyin. Böylece iştahınızı kontrol altına almış olursunuz.

Tabağınızdaki her şeyi bitirmek zorunda değilsiniz: Sadece açlığınızı giderinceye kadar yiyin. Tabağınızda bir miktar yemek bırakmaktan korkmayın.

Yemeğiniz tamamen bitene kadar tatlı siparişi yapmayın: Belki de çok doymuş ve yiyemeyecek durumda olacağınızdan, yemekten sonra hiç sipariş vermezsiniz. Tatlı alsanız da, bir arkadaşınızla bölüşerek yiyin. Tatlı yerine, daha az yağ içeren taze meyve ve jöleyi tercih edin.

Alkolden uzak durun: Çok zorunlu değilse alkol almayın. Alırsanız 1-2 bardak şarap veya 1 bardak light bira ile yetinin. Uzun kalınan yemeklerde light içecekler kullanın.

Meşrubatlara dikkat: Su ve soda en iyi, en sağlıklı içeceklerdir. Taze sıkılmış bir bardak meyve suyu ile bir kutu kolalı ya da gazlı içecekle kalorisi aşığı yukarı aynıdır. Kolalı-gazlı içecekler yerine soda-su veya taze meyve suyu ya da light ayran isteyin.

Diyabet, bağırsağı da etkileyebiliyor

Diyabetik hastalarda, özellikle ileri dönem hastalıkta, ishal görülebilir. ıshal, su gibi ve ağrısızdır. ıshal gece olabilir. Hastalar dışkı kaçırabilir. ıshal, kabızlık ile dönüşümlü olabilir.

Diyabetik hastalarda ishale sebep olabilecek farklı mekanizmalar vardır. Bunlar arasında bağırsak hareket bozukluğu, aşırı bakteri üremesi, anorektal bozukluklar yer alır. Böyle hastalarda dışkı tahlili yapılmalı, gerekirse bağırsak filmi çekilmeli veya kolonoskopi yapılmalıdır.

Tedavide öncelikli olarak sıvı ve tuz ihtiyacı karşılanmalıdır. Ayrıca kan şeker kontrolü yapılmalıdır. Loperamid gibi ishal önleyici ilaçlar bu hastalarda kullanılabilir.

Probiyotikler kanserden koruyabilir mi?

Yoğurt ve kefir başta gelmek üzere doğal birçok besinde bulunan probiyotik bakterilerin bağışıklık sistemini güçlendirdikleri için kanserden korunmada da önemli faydaları var.

Sindirim sistemimizde 1,5 kilo civarında faydalı bakteri bulunuyor. Sayıları ne kadar fazlalaşırsa bağışıklık sistemi o kadar güçleniyor, bağırsakta vitamin üretimi artıyor, zararlı maddelerin kan dolaşımına geçme ihtimali azalıyor.

Çalışmalar, probiyotik bakterilerle güçlenmiş bağırsak florasına sahip olmanın kanserden korunmada önemli bir avantaj olduğunu gösteriyor. Mesela yoğurdun yoğurt ve kefirin meme kanserine yakalanma sıklığını azaltabileceğini gösteren küçük çalışmalar var. Probiyotiklerin kalın bağırsak kanserini önlemeye yardımcı olabileceği de bazı çalışmalarda gösterilmiş.

Özetle, probiyotikten zengin beslenme sadece kronik bağırsak hastalıklarından, alerjiden korunmaya, kolesterol, kan şekeri dengesini sağlamayı kolaylaştırmaya yaramıyor, düzenli tüketildiklerinde kanserden korunmada da yardımcı olabiliyor.

Daha çok probiyotik güç kazanmak istiyorsanız yoğurt, kefir, peynir, boza turşu gibi fermantasyon ürünleri ihtiva eden besinleri daha sık kullanın.

Hürriyet / Prof. Dr. Osman Müftüoğlu

〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı vuslatım vahdet

  • okur
  • *
  • İleti: 89
Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
« Yanıtla #1 : 23 Ocak 2010, 02:53:14 »

 dışarıda yemek yemekte ayrı bir konu zaten  :S

tabaktaki herşeyi bitirmek zorunda degılsınız konusuna gelınce ;
bir arkadasım diyete girip ınanılamayacak dercede azım ıle saglıklı bır şeılkde kılo verdı.
sırrı nedır dıye soranlara soyledıgı  ilk şeyy  "tabagınıza her zaman yıyebılecegız kadar yemek alın,
 yıyemedıgınız takdırde de bıtırmeye kalkmayın agzını guzellce kapatın  daha sonra kullanırsınız.
unutmayın midemiz çöplük değil."

ilk etapta kızsamda sonradan hakk verdım sofrada ıkı salatalık, ıkı domates ,
amann çöpe gıtmesın, çocugum tabagı çöpe dokulmesın dıyerek yenen yemekler çöpten esırgenıyor ama mideniz çöpluk degıl kı.
tekrar söyluyorum yanlıs anlasılmasın kımse çöpe atılsın demıyor ancak yıyebılecegımız kadar tabagımıza almak daha akıllıca ve olması gereken.

paylaşım için teşekkürler..

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Egzersizle metabolizmanızı hızlandırın !
« Yanıtla #2 : 23 Ocak 2010, 20:22:31 »
Bir şey değil,

--------------------------------------------


Uyguladığınız diyetlere rağmen kilo vermeyi bir türlü başaramıyorsanız, metabolizmanızı hızlandırmayı deneyebilirsiniz.
23 Ocak 2010 Cumartesi 12:03:00

Şok diyetlerin vücudun metabolizma hızını düşürdüğünü belirten uzmanlar, her gün yapabileceğiniz 30 dakikalık sporla ve yiyeceğiniz tahıllı gıdalarla rahatlıkla kilo verebileceğinizi söylüyor.

YETERİ KADAR YİYİN!

Metabolizma hızı kavramını yüksek ihtimalle kilo alıp vermeyle bağdaştırıyorsunuz. Yani kiloluysanız metabolizmanızın çalışmadığını düşünebilirsiniz. Vücudun, dinlenme sırasında bile kan dolaşımını düzenlemek, nefes alıp vermeyi sağlamak ve hatta hücreleri yenilemek için enerjiye ihtiyacı vardır. Çoğu kadın bazal metabolizma hızı için günde ortalama 1200 kaloriye ihtiyaç duyar. Buna ek olarak enerji gerektiren diğer aktiviteler için fazladan 200 ile 400 kalori arasında değişen bir değer gerekir. Ancak ihtiyacınızdan fazla kalori aldığınız sürece kilonuz artacaktır.

KASINIZ AZ YAĞLI OLSUN

Çoğu kadın, vücutlarının kalınlaşmasından çekindiği için spor salonunda ağırlık çalışması yapmaktan kaçınır. Ancak hafif ağırlıklarla çalışmak bile kilo verme konusunda çok etkilidir. Kaslarınızda ne kadar az yağ bulunursa, metabolizmanız da o kadar hızlanır. Ayrıca daha fazla kalori yakar ve daha ince bir görünüme kavuşursunuz. Uzmanlar, haftanın üç günü ağırlık çalışması yapan kadınlarda 1.5 kiloluk yağsız kas artışı olduğunu tespit etmiştir. Metabolizma hızını artırmak için, günde en az 30 dakikalık bir kardiyo çalışması, haftanın en az iki günü de 30 dakikalık ağırlık egzersizi yapılması gerekir.

HAREKET ŞART!

Bazı kadınlar, tiroid problemleri gibi metabolizmayı yavaşlatarak kilo artışına sebep olan hastalık çeşitleriyle yüzleşmek zorunda kalabilirler. Depresyon tedavisi için alınan bazı ilaçlar da metabolizmayı yavaşlatabilir. Bu tür durumlarda doktorunuza danışarak metabolizma hızınızı artıran destekleyici ilaçlar kullanabilirsiniz. Ancak şunu da unutmayın, uzmanlara göre kilo artışı çoğunlukla tercih ettiğimiz hareketsiz hayat tarzından kaynaklanıyor. Kilo vermeyi hedefliyorsanız gün içinde kaç kalori aldığınızı ve ne kadar hareket ettiğinizi göz önünde bulundurmalısınız.

YEDİKLERİNİZE DİKKAT!

Vücut, proteini sindirebilmek için çok fazla enerji harcar. Ancak aşırı miktarda yenen yumurta, yoğurt, et gibi gıdalar kilo vermek için uygulayabileceğiniz en iyi diyet ürünleri değildir. Enerji yakabilmek için yağ ve karbonhidrata da ihtiyacınız vardır. Esmer pirinç ve tam buğday ekmeği gibi bütün tahıllı karbonhidratlar, genellikle beyaz ekmek ve makarnaya oranla daha yavaş sindirildikleri için sizi çok daha uzun süre tok tutarlar.

İLAÇ ALMAYIN!

Piyasada metabolizmayı hızlandırdığı iddia edilen çeşitli ilaçlar bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre, kilo verdirdiği iddia edilen bu ilaçlar hiçbir yarar sağlamıyor. Hatta Amerika'da yasaklanan bu ilaçların vücuda zarar verdiği ve hatta ölümlere bile yol açabileceği konuşuluyor. Bu yüzden paranızı bir spor salonuna üye olmak için harcamanız iyi olacaktır. (Cosmopolitan dergisi)

BU DİYETE DİKKAT EDİN!

SABAH:
4-5 adet erik, 1 avuç fındık veya ceviz, 1 kibrit kutusu kadar beyaz peynir, 1 dilim kepek ekmeği ve istediğiniz kadar domates, salatalık, yeşillik.

ARA:
1 adet meyveli yoğurt.

ÖĞLE:
1 kase çorba (kremasız), 1 dilim kepekli ekmek, 4-6 yemek kaşığı zeytinyağlı sebze yemeği, salata.

ARA:
1 adet elma ve 1 kase yoğurt veya 1 bardak süt.

AKŞAM:
1 kase çorba, 100 gram balık veya 3 adet köfte, salata, 1 dilim kepekli ekmek.

METABOLİZMA HIZI NELERDEN ETKİLENİR?

Genetik faktörler: Bireylerin kilolu olduğu bazı ailelerde metabolizma hızı yavaş çalışıyor.
Cinsiyet: Kadınlara göre erkeklerde kas kitlesi fazla, yağ kitlesi daha düşük olduğundan metabolizmaları daha hızlı çalışıyor.
Yaş: Yaş ilerledikçe metabolizma hızı düşüyor. Her 10 yıl için bazal metabolizma hızında yüzde iki azalma oluyor.
Diyet: Yoyo diyeti gibi ağır diyetler metabolizma hızını yüzde 30 oranında azaltıyor.
Vücut ısısı: Vücut ısısının her 0.5 derece artışı, metabolizma hızını yüzde 7 artırıyor.
Egzersiz: Sadece kalori yakılmasını sağlamıyor, aynı zamanda kasları da geliştirerek vücut metabolizma hızını artırıyor. Düşük metabolizma hızının yarattığı kilolardan kurtulmanın en kolay yolu, düzenli egzersiz yapmak. Eğer daha az kilo almak istiyorsanız, daha çok egzersiz yapmalı ve daha çok yağsız kas kitlesine sahip olmalısınız.

MENOPOZ DÖNEMİ ÇOK ÖNEMLİDİR!

İncelmek için aç kalıp, ancak yarım kilo verebiliyorsunuz. Erkekler ise her öğünde kocaman sandviçler yediği halde formundan bir şey kaybetmiyor. Çünkü erkeklerin metabolizması kadınlara oranla yüzde 10 daha hızlı çalışıyor. Hormonlarımız bu konuda önemli bir rol oynuyor. Bir araştırmaya göre, östrojen seviyesi düştükçe metabolizma hızı yavaşlıyor. Kadınların, menopoz döneminde konuyla ilgili doktora gitmeleri gerekiyor.

Sabah
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
İşte doğal zayıflamanın formülü
« Yanıtla #3 : 25 Ocak 2010, 11:20:41 »


Zayıflamak için zayıflama ilaçlarına harcanan milyonlara ve aç kalmaya gerek yok!

Japon bilim adamları yaptıkları deneylerde sirkenin içinde bulunan asetik asitin vücudun yağ gelişimini engellediğini tespit ettiler. Sirke üzerinde yapılan çalışmanın sonucunda sirkenin kan basıncını ve kan şekeri düzeyini ayarladığı, aynı zamanda en az yüzde 10 yağ gelişimini azalttığı bilimsel olarak ispatlandı.

Sirkenin yapısı ve özelikle asetik asidin yağ asidinin oluşması için gerekli enzimleri parçaladığı, böylece vücutta yağ birikimin kırıldığı belirtildi. Proje başkanı Tomo Kondo, yaptığı açıklamada "Eski zamanlardan beri halk ilacı olarak bilinen sirkenin özelikle kan şekeri, kan basıncı ve zayıflamada önemli faydası olduğunu bilimsel olarak ispatladık" dedi.

internet haber
« Son Düzenleme: 25 Ocak 2010, 11:25:04 Gönderen: Tuğra »
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Kirli hava kilo nedeni
« Yanıtla #4 : 26 Ocak 2010, 20:19:41 »

Kirli hava pek çok hastalığa neden olduğu gibi kilo alımına da neden oluyor.

Hava kirliliği deyince ilk akla gelen, büyük şehirlerde özellikle kış aylarında yaşanan isli, dumanlı ve kirli hava oluyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Aylin Yılmaz, kirli havanın pek çok hastalığa neden olduğu gibi kilo alımına da neden olabileceğinin yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıktığını belirtti. Çoğumuz öğle yemeğinde ne kadar tarım ilacı aldığını ya da her zamankiden fazla egzoz dumanına maruz kaldığını söyleyemez, hatta bunlar aklımıza bile gelmez. Ancak vücudumuz bunu söyler ve birçok zararlı maddenin vücudumuza girmesiyle, yüksek oranda serbest radikal oluşturur (vücutta istenmeyen zararlı maddeler).

Aylin Yılmaz, yapılan araştırmaların havadaki zararlı maddelere maruz kaldığımızda, kalp hızımızın, toksinleri vücut sistemimizden mümkün olduğunca çabuk atmaya çalışıyormuş gibi hızlandığını gösterdiğini söyledi. Yılmaz, "Ama ne yazık ki vücut bu kimyasal kirleticileri parçalayamaz ve bunun sonucunda onları kanda tutmak yerine yağ olarak depolanmaları için gönderir.

Düşük miktarda olanları sorun oluşturmayabilir fakat vücudumuzda yüksek oranda toksin biriktiğinde, vücut yağların içinde depolanan kimyasallara karşı oldukça hassasiyet kazanır." diye konuştu.
 
Zaman
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı omur

  • ömür
  • yazar
  • ****
  • İleti: 651
Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
« Yanıtla #5 : 27 Ocak 2010, 01:40:36 »
yazilariniz cok guzel.
elinize saglik. fg20))

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Zayıflama ilacı AB pazarı kapandı
« Yanıtla #6 : 28 Ocak 2010, 02:06:19 »
Teşekkür ederim ,  fg20))

----------------------------------------



İlaç firması Abbott, AB ülkelerinde ve Türkiye'de kullanımı kalp hastaları için riskli bulunan ''sibutramin'' içeren anti obezite ilaçlarının, Avrupa Birliğindeki pazarlama faaliyetlerini askıya aldığını bildirdi.

Abbott tarafından yapılan yazılı açıklamada, Avrupa İlaç Kurumuna bağlı (EMA) Beşeri Tıbbi Ürünler Komisyonu'nun (CHMP) geçtiğimiz hafta yaptığı oylama sonucunda ''Sibutramin' içeren tüm anti obezite ilaçlarının pazarlama ruhsatlarının askıya alınmasını önerme kararı aldığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

''Abbott, CHMP'nin önerisine uyacak ve sibutramin içeren Abbott ilaçlarının tüm AB üyesi ülkelerdeki ve aynı zamanda Avrupa Ekonomik Alanı'na dahil olan İzlanda ve Norveç'teki pazarlama faaliyetlerini askıya alacak. Abbott; sibutramini Reductil, Meridia, Sibutral ve Ectiva marka adları altında üretmektedir.

Avrupa İlaç Kurumuna bağlı Beşeri Tıbbi Ürünler Komisyonu'nun öneri kararını takiben Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, Türkiye'de Reductil markası adı altında pazarlanmakta olan sibutraminin ruhsatının askıya alınmasına, eczane, ecza deposu ve hastane seviyesinde piyasadan toplatılmasına karar vermiştir. Abbott Türkiye, bu karara uygun bir şekilde gerekli çalışmaları hemen başlatmıştır.

Hekim ve hastalar konuya ilişkin soruları için Abbott Türkiye'ye 0800 261 70 02 numaraları ücretsiz telefon hattından ulaşabilirler. Ücretsiz hatlar sadece sabit telefonlardan aranabilmektedir. Cep telefonundan arama yapmak isteyenler Abbott Türkiye'ye 0216 537 73 68 ve 0216 537 73 69 numaralı ücretli hatlardan ulaşabilirler.''

Avrupa İlaç Ajansı, ''Sibutramin'' ihtiva eden ilaçların kardiovasküller (kalp) hastalığı olanlarda risk oluşturduğu gerekçesiyle, AB pazarından kaldırılmasına ve ruhsatlarının askıya alınmasına karar vermişti.

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü de bu karar doğrultusunda Abbott Laboratuvarı İthalat İhracat ve Ticaret Limited Şirketi adına ruhsatlı olan ''Reductil 10 Mg kapsül'' ve ''Reductil 15 mg. Kapsül'' adlı ilaçların tüm serilerinin tedbir amacıyla, eczane, ecza deposu, hastane seviyesinde piyasadan toplatılmasına ve satışının durdurulmasına karar vermişti.

Haber Aktüel
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Şekersiz sakız çiğnemek kilo verdiriyor !
« Yanıtla #7 : 29 Ocak 2010, 23:39:09 »

Sakız çiğnemeyi sevenlerin dikkatine; alışkanlığınız sandığınızdan çok daha sağlıklı olabilir.

Şekersiz sakız çiğnemenin uzun dönemde kilo vermenize yardımcı olduğunu kanıtlayan deliller gittikçe artıyor. Rhode Island Üniversitesi’nde yapılan laboratuar araştırmalarına göre, sakızın kalori alımını düşürmeye yardımcı olduğu ve kalori yakma sürecini arttırdığı açıklandı.

Daha net bir ifade ile, şekersiz bir sakızı sabahları bir saat çiğneyerek 60 kaloriden kurtulabileceğiniz açıklandı. Aynı zamanda yemekten önce ve sonra sakız çiğneyenlerin çiğnemeyenlere göre %5 daha çok kalori yakabildikleri ortaya çıkardı.

Şekersiz sakızın faydaları hakkında yayınlanan tek rapor bu değil. Atıştırmadan önce sakız çiğnemenin isteklerinize gem vuracağı, açlık seviyenizi düşüreceği ve yediklerinizden alacağınız kalori miktarını azaltacağı konularında uzmanlar hemfikir.

Tüm bu çalışmalar, ufak kalori farklılıklarından bahsediyor olsalar bile diyetisyenlerin de sürekli hatırlattığı gibi ufak değişiklikler birbirine eklenerek uzun vadede büyük farklar yaratabilirler.

Zayıflamanıza yardımcı olması dışında, sakız çiğnemenin yavaş ilerleyen bir kuyrukta sıra beklemek ya da trafik sıkışıklığı gibi gündelik stresörlere iyi geldiği de biliniyor. Konsantrasyonu ve uyanıklığı da arttıran sakız, diş çürümelerini önlüyor ve nefesi tazeliyor.

ladyturk
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Bu da Taş Devri Diyeti
« Yanıtla #8 : 02 Şubat 2010, 09:45:39 »



Zeytinyağlı gıdalara, süt ürünlerine, sucuk ve pastırmaya yer veren bu diyet modern diyet yöntemlerine pek itibar etmiyor.

Türkiye'de Prof. Ahmet Aydın'ın taş devrindeki ilken insanın beslenme alışkanlıklarından esinlenerek önerdiği ve kitap haline getirdiği 'Taş Devri Diyeti' ABD'nin Washington Post ve New York Times gibi saygın gazetelerine konu oldu. Prof. Dr. Ahmet Aydın doğru beslenme biçimi olarak önerdiği taş devri diyeti, modern diyet yöntemlerine pek itibar etmiyor.

Modern diyetlerde et tüketimi sınırlarınken, taş devri diyetinde sınırsız et yemek serbest. Bu diyeti uygulayanlar kırmızı eti istedikleri kadar tüketebiliyor. Tek koşul var: O da etin kalitesi.

SAKATAT SERBEST

Taş devri diyetinde geleneksel usullerle yapılmış sucuk, kavurma, pastırma tüketimi de serbest bırakılıyor. Katkı maddelerinden dolayı sosis, salam gibi et ürünlerinin tüketilmesi ise istenmiyor. Sakatat kırmızı et kadar bu diyetin içinde yer alıyor.O devir insanı gibi böbrek, yürek, kokoreç, işkembe, uykuluk öneriliyor. Diyette mısır, ayciçeği, kanola yağlarının kullanımı yasak. Zeytinyağının dışında tereyağı, iç yağı ve kuyruk yağı gibi hayvani yağların tüketilmesi ise serbest.

SÜT ÜRÜNÜ TÜKETİN

Prof. Dr. Ahmet Aydın ayrıca süt değil süt ürünü, mümkünse günlük mandıra sütü tüketilmesi önerisinde bulunuyor. Temiz olduğuna güvenilir sokak sütçüsünden süt alınmasını istiyor. Bunları yapamayan şehir insanlarına ise günlük pastörize şişe süt öneriyor. Sadece ekşiyen, kesilen ve kaymak bağlayan süt ve süt ürünleri alınmasını tavsiye ediyor

GÜNDE 3 YUMURTA

Şeker ve her türlü tatlandırıcıdan tamamen uzak durulmasını öneren taş devri diyeti, vejetaryen beslenme biçimine de tamamen karşı çıkıyor. Bu nedenle çok ciddi B12 eksikliği yaşandığına dikkat çekiyor. Bol taze meyve ve sebze ancak bunun yanında günde 2-3 tane de yumurta öneriyor.

ÇİFTLİK TAVUĞU YASAK

Balık yerken ise ağır metal zehirlenmesi riskini azaltmak için küçük ve yüzeyde yaşayan balıkların seçilmesi isteniyor. Çiftlik balıkları ise tercih edilmiyor. Tavuk yemeye ancak köy tavuğu ise izin veriliyor, çiftlik tavukları da yine yasaklar listesinde. Prof. Dr. Ahmet Aydın bu diyeti uygulayanların en çok bir hafta sonra yorgunluğunun ortadan kalktığını, pek çok hastalıklarının tedavi olduğunu ve ideal kilolarına kavuşacaklarını savunuyor.

GÜNDE 8 BARDAK SU GÜVEÇTE YEMEK!

Günde 8 bardak su içilmesi diyetin olmazsa olmazı. Uykudan önce bir iki bardak su öneriliyor. Açık çay, ayran, kefir tavsiye ediliyor. Ekşiyebilen yoğurt, turşu, sirke, nar ekşisi, boza gibi probiyotiklerden zengin gıdalarla beslenilmesi isteniyor. Yeşil ve siyah çay şekersiz olmak kaydı ile yine destekleniyor.

 İşlenmiş soya ürünü kesinlikle yasaklanıyor. Bunun dışında günde iki diş sarımsak, bir baş kuru soğan, 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu diyetin ana maddeleri.O devir insanının beslenme modelinin en az yarısı çiğ yiyeceklerden oluşuyor. Ancak diyeti yapanların pişirme şekillerine de dikkat etmesi gerekiyor. Alüminyum kaplar kesinlikle yemek pişirmede kullanılmıyor. Mikrodalga yasak. Toprak güveç ve cam kaplar öneriliyor.

Aktif Haber
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Bu problem şişmanlatıyor
« Yanıtla #9 : 20 Şubat 2010, 11:44:08 »

Sürekli diyet yaptığınız halde kilo veremiyorsanız sebebi sağlık sorununuz olabilir.

Hala aynı miktarda yemek yediğiniz ama kilo verdiğiniz bir diyet hayal edin…Bu gerçek olamayacak kadar iyi olmaz mıydı? 2008’de yapılan bir araştırmada, kilolu 32 kişi 3 ay süreyle takip edildi ve bu kişilerin yüzde 90’ı hiçbir çaba harcamadan yaklaşık 3 kg kaybetti.

Araştırmaya katılanların hepsinde besin intoleransı bulguları görülmekteydi: sürekli şişkinlik, baş ağrıları, irritabl bağırsak sendromu (IBS) ve açıklanamayan yorgunluk hali. Çalışma süresince, kişilerin diyetleri, kendileri için özel olarak düzenlenen beslenme programlarına tam olarak uyum sağlayıp sağlayamadıkları ve öncekiyle aynı miktarda enerji alıp almadıkları, ayda iki kez diyetisyenler tarafından kontrol edildi.

Besin İntoleransı ve Kilo

Diyetisyen Gülşah Yücel,  "Bazı uzmanlar besin intoleransının kilo alımına neden olduğuna  inanıyorlar. Ve buna göre; probleme sebep olan besinleri yemeyip, bunların yerine besin değeri olarak benzer özelliklere sahip alternatiflerini tüketerek kilo verebilirsiniz. Her besin her insanda aynı etkiyi göstermez. Çok sağlıklı olarak bilinen bir besin bazı insanlarda son derece olumsuz etkilere yol açabilir" diyor.

Örneğin herkes tarafından ödem sökmeye yaradığı bilinen lahana bazı insanlarda ödeme sebep olabilir, veya çok sağlıklı bilinen sarımsak, bazı insanlarda yıllarca süren kilo sorunlarının sebebi olabilir.

Yücel, "Birçok insan, bir türlü önüne geçemediği şeker-çikolata ya da benzeri tatlı krizlerinden bahseder durur. Pankreas ve mide enzimlerindeki problemler, geçici bağırsak sendromu veya bağırsak mantarı gibi birçok sebep, yediğimiz besinlerdeki proteinlerin, amino asitlere (proteinin yapı taşlarına) parçalanmadan bağırsaktan emilmelerine sebep olur.

Bu durumda,  immune (bağışıklık) sisteminiz, aynı bir virüs veya bakteri varmış gibi harekete geçer. Bunun sonucunda vücutta bir takım reaksiyonlar meydana gelir.  Beyindeki serotonin (mutluluk hormonu) salgısı azalır, depresyon tetiklenir ve şekerli yiyeceklere olan şiddetli istek oluşur.

Şekerli yiyecekler yemek, geçici bir rahatlık sağlasa da sonrasında oluşan insülin artışı hemen ardından tekrar şekere istek doğurur. Vücudunuzdaki yağ depolanması artar. Metabolizmanız yavaşlar. Bu reaksiyonlar bizi, kilo vermeyi imkansız hale getiren bir kısır döngü içine sokar" diyor.

CNS Besin İntoleransı Testi

Testin yüksek oranda antiko r(savunma hücresi) miktarına sebep olan belli bir besini göstermesi durumunda, bu besini beslenme programınızdan en az 3 ay çıkarmanız uygun olacaktır. Bulgular azaldığında, çıkarılan besinler yeniden diyete tek tek ve yavaş yavaş eklenerek etkileri gözlemlenebilir.

leyditurk
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Kışın hantallığını üstünüzden sporla atın
« Yanıtla #10 : 20 Şubat 2010, 11:51:28 »

Soğuklar nedeniyle kısıtlanan bireysel sportif aktivitelere yeniden dönme zamanının geldiği bildirildi.

Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Sporda Psikososyal Alanlar Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yalçın Kaya, sağlıklı yaşam için sporun büyük önem taşı dığını belirtti.

Ancak kış aylarında insanların evlerinde kapalı kaldığını, fazla spor yapma imkanı bulamadığını ifade eden Kaya, "Soğuk kış günlerinde vücutlarımız uzun süre atıl kalmıştı. Yağan kar ve yağmurla birlikte havalar temizlendi. Artık oksijeni bol havalarda spor yapılarak kışın hantallığını atmanın tam zamanı" dedi.

Kaya, sporun kirli olmayan oksijeni bol olan ortamlarda yapılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Spor yaptığımız sırada normalden 4-5 kat daha fazla hava soluyoruz. Bu nedenle spor salonu da olsa içerideki havanın temiz olmasına dikkat edilmeli. İnsan dokusu temiz havayla yenilenen, betonarme bir yapı gibidir. Bu yapı ne kadar sağlam malzemelerle beslenirse o kadar sağlam olur. Aynı şekilde kirli hava solumakla da aynı şekilde vücutta hastalıklar için bir alt yapı oluşturulmuş olur. Bu nedenle, sağlıklı gıdalarla birlikte oksijeni bol hava almaya özen göstermeliyiz. Kirli hava bulunan ortamlardan kaçınmalıyız."

Spor yapmak için belirli bir saat ve süre önermediklerini dile getiren Kaya, 50 kiloluk bayanla 100 kiloluk bir erkeğin bir olamayacağını, bu nedenle herkesin kendi bünyesine göre egzersiz ve spor yapması gerektiğini bildirdi.

Konya'nın merkez Selçuklu ilçe Belediyesi Uluslararası Spor Salonu ve Kongre Merkezi sorumlusu Mehmet Özkan da, merkeze gelen çok sayıda vatandaşın buralardaki spor aletlerinden ücretsiz olarak faydalandığını belirtti.

Kongre merkezinde resmi kurum ve kuruluşların düzenlediği spor müsabakalarının da yapıldığını dile getiren Özkan, sabah 07.00'den akşam 18.30'a kadar açık olan merkeze günün her saatinde, her yaş ve meslekten insanın gelerek spor yaptığı bildirdi.

Özkan, 2009 yılı kasım aylarında başlayan soğuk hava, ardından gelen kar ve yağmur nedeniyle tatil günlerinde çok dışarı çıkma imkanı bulamayan vatandaşların, havaların ısınmasıyla birlikte spor salonlarına akın ettiğ ini dile getirerek, "Kongre Merkezi'nin dışında Selçuklu Belediyesi Stadyumu da halka açık. Kışın hantallığını üzerinden atmak isteyen birçok vatandaş, bu stadyumda koşu yapıp kondisyon ve fitness aletleriyle ter atıyor" dedi.

Özkan, Merkez'de hentboldan, basketbol ve Uzakdoğu sporlarına kadar her türlü aktivitenin yapılabildiğini, özellikle küçük yaştaki çocukları n buraya bü yük ilgi gösterdiğini bildirdi.

Konya Dedeman Oteli yetkilileri ise otel bünyesinde hizmet veren spor salonunda havuz, sauna, buhar odası fitness gibi her türlü imkanın bulunduğunu bildirdi.

Tesislerinin sabah saat 06.00 ile 23.00 arası açık olduğunu dile getiren yetkililer, havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte salonlara olan ilginin de arttığını kaydetti.

Kaynak: Anadolu Ajansı
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı suden

  • suden
  • aktif okur
  • **
  • İleti: 207
Kışın hantallığını üstünüzden sporla atın
« Yanıtla #11 : 20 Şubat 2010, 16:54:10 »
şunu merak ediyorum .Yardımcı olursanız sevinirim.bi bayanın (tesettürlü olarak )bile sokak ortasında spor yapması ne kadar uygun?
said,cennetlik kişidir.başkasından ibret alandır.
şaki,cehennemlik kişidir.BAŞKASINA İBRET OLANDIR.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Kışın hantallığını üstünüzden sporla atın
« Yanıtla #12 : 20 Şubat 2010, 17:34:39 »
Sokak ortasında! Spordan kastınız yürüyüş yapmaksa bir yerden bir yere giderken de yürüyor insanlar ne sakıncası olabilir ki?
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı suden

  • suden
  • aktif okur
  • **
  • İleti: 207
Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
« Yanıtla #13 : 21 Şubat 2010, 16:26:34 »
şu parklardaki spor aletleriyle yapılan sporu kast etmiştim.
said,cennetlik kişidir.başkasından ibret alandır.
şaki,cehennemlik kişidir.BAŞKASINA İBRET OLANDIR.

Çevrimdışı gülçiçek

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 391
Ynt: İşte ev dışıında diyeti bozmamanın yolları
« Yanıtla #14 : 21 Şubat 2010, 18:34:07 »

Alıntı
şunu merak ediyorum .Yardımcı olursanız sevinirim.bi bayanın (tesettürlü olarak )bile sokak ortasında spor yapması ne kadar uygun?
şu parklardaki spor aletleriyle yapılan sporu kast etmiştim.

s33)) Ederim kardeşim aynı konuyu bende merak ediyorum
« Son Düzenleme: 21 Şubat 2010, 23:47:33 Gönderen: Tuğra »
mum  olmak kolay değildir, ışık saçmak için evvela yanmak gerek.