Gönderen Konu: Devekuşu Korktuğunda Başını Kuma Gömmez!  (Okunma sayısı 6428 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Devekuşu Korktuğunda Başını Kuma Gömmez!
« : 13 Mayıs 2009, 10:35:40 »


Küçükken duyduğumuz sözler veya gördüğümüz olaylar bize tesir eder; yıllar geçtikçe hatırımızdan çıkmaz; adeta zihnimizde bir iz bırakır.

İlkokul yıllarındaydı... Hangi yaştaydım bilmiyorum... Öğretmenimiz bize bir ahmaklık örneği vereceği zaman söze hep: "Devekuşu" diye başlardı.. Zavallı hayvan, derdim içimden... Bir canlı, tehlike karşısında başını kuma sokarak: "Ben kimseyi görmüyorum, kimse de beni görmüyor" diye düşünecek kadar ahmak olabilir miydi? "Kuş beyinli" demek mümkün değil, çünkü hiçbir kuş tehlike karşısında böyle bir ahmaklık göstermez... Deve desen, tehlike karşısında aslan kesilir... Peki devekuşu nasıl bir yaratık ki tehlike karşısında başını kuma gömerek gizlendiğini zannediyor?...

Aslında çocukken bile, devekuşunun başını kuma gömerek gizlendiğine bir türlü inanmak istememiştim... Böyle bir ahmaklığı -sadece devekuşu yönünden değil-bütün canlılar adına utanç verici bir durum olarak görüyordum.

Devekuşunun başını kuma gömerek gizlenmesi insan mantığına da ters geliyor... Ama bu olay herkes tarafından o kadar çok söylendi ki ben de devekuşunun ahmaklığına ister istemez razı olmuştum...

Bundan birkaç yıl önce belediye otobüsünde bir üniversite öğrencisi, yanındaki arkadaşını ayine devekuşunun ahmaklığını anlatıyor, ikisi beraber devekuşunun ahmaklığına gülüyorlardı... O kadar gururlu, akıllarından o kadar emindiler ki adeta etraflarına tepeden bakıyorlar -her yeni bir şey öğrenen gibi- dünyayı fethettiklerini zannediyorlardı...

Birşey diyemedim... Devekuşunu müdafaa edecek durumum da yoktu. Öğrenciler de epeyi küstah görünüyorlardı... Kendi akıllarının kendi mahsulleri olduğuna inanıyorlardı... Milli ve manevi değerleri hafife alır gibi bir sohbetleri vardı... Üzülmüştüm... Ama bunlar "bir sepette birkaç çürük yumurta" diye düşündüm...

İçimden, devekuşuna biraz gücendim doğrusu... Bu gibi kendini bilmezlerin diline düşmemeliydi bu deve gibi kuş...

Sultanahmet meydanından geçiyorduk... Otobüs durdu... Öğrenciler indi... Yürüdüler, gittiler...

İçimden: "Allah bir varlığı bu kadar aciz yaratır mı?" diye düşündüm. En basit yaratıklar bile kendilerini tehlikeye karşı çeşitli yollardan savunurken, Allah devekuşuna bu aczi, bu utancı reva görür mü? Yaradılışın dengesine uyar mıydı bu?

Gözlerimin önünde devekuşları başlarını kuma sokmuş, bana inat, bütün ahmaklıklarını sergiliyorlardı. Bense: "Bunda Allah'ın hikmeti vardır" diye düşünüyordum.... Herkes gibi ben de yanıldığımın farkında değildim... Sonra birden bire zihnimde bir fikir parladı: Her devekuşu, düşmanının karşısında başını kuma gömerek saklanmaya kalksaydı, bu hayvanın neslinden bugüne birşey kalır mıydı?

Bu düşüncelerle, ertesi gün ilk işim hemen bir hayvan ansiklopedisini karıştırmak oldu... Heybetle, kaşlarını çatmış, çukurdaki gözleriyle bana bakan bir devekuşu ile karşılaştım... Okudum... "Başını kuma gömer" diyecek sandım, "Ahmaklığın sembolüdür" diye yazacak zannettim...

"Deve kuşu güçlü ayaklariyle düşmanına darbeler vurur..." devam ettim... "Başını kuma gömmesi masaldır".

Birden rahatladım... Kalbime bir ferahlık doldu... Kendimi düşmanlarına karşı muzaffer olmuş bir devekuşu ordusunun mağrur askeri gibi gördüm.. Yıllardan beri bu sayfalarda devekuşunun bu asil zaferi yazdığı halde neden hâlâ insanlar onu ahmaklığın sembolü olarak görüyor? Bence ahmaklığın sembolü, yüce Allah'ın varlığını kavrayamayan veya kavradığı halde hâlâ emirlerini yapmakta, yasaklarını bırakmakta tereddüt gösterendir. O, hiçbir yaratığını acz içinde yaratmamış, her varlığa, kendisini en güzel şekilde koruyacak özellikler vermiştir. Bunu görmeyen veya görmek istemeyen bizleriz. Örnek mi? İşte devekuşu...

Kimbilir insanlık daha ne kadar bu zavallı hayvana iftiralar atacak, onu ahmaklığın sembolü olarak gösterecek.. Esas ahmaklığın sembolü, küçücük aklına rağmen kendisini uzay fatihi zanneden, fakat uzay boşluğunun ne olduğunu anlamakta acze düşen ve Allah'ın yüce varlığı karşısında gözlerini kapayıp başını sapıklık batağına gömen insanoğludur...


Ekrem Bektaş

Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

Çevrimdışı nazenin_

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 12
Ynt: Devekuşu Korktuğunda Başını Kuma Gömmez!
« Yanıtla #1 : 20 Ekim 2009, 00:01:45 »
Enteresan bir yazı olmuş..Deve kuşu hakkında Ekrem Bektaş oldukça kafa yormuş:)

Teşekkürler paylaşımınız için...

fasulye

  • Ziyaretçi
Ynt: Devekuşu Korktuğunda Başını Kuma Gömmez!
« Yanıtla #2 : 20 Ekim 2009, 00:19:15 »
Allah için bugüne dek deve kuşuna dair bir yanlışım olmadı ki hiç mevzusu geçmiş değil.
 :hihi

Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Ynt: Devekuşu Korktuğunda Başını Kuma Gömmez!
« Yanıtla #3 : 20 Ekim 2009, 10:01:37 »
Enteresan bir yazı olmuş..Deve kuşu hakkında Ekrem Bektaş oldukça kafa yormuş
Teşekkürler paylaşımınız için...

Rica ederim nazenin kardeşim. Yıllardır doğru bildiğimiz bir şeyin uydurma olduğunu öğrenmiş olduk. Artık "Başını devekuşu gibi kuma gömerek gerçeklerden kaçamazsın" gibi sözler söylemeyiz. En azından "Başını devekuşu gibi kuma gömerek" kısmını söylemeyiz... :)

İçimden: "Allah bir varlığı bu kadar aciz yaratır mı?" diye düşündüm. En basit yaratıklar bile kendilerini tehlikeye karşı çeşitli yollardan savunurken, Allah devekuşuna bu aczi, bu utancı reva görür mü? Yaradılışın dengesine uyar mıydı bu?
...
O, hiçbir yaratığını acz içinde yaratmamış, her varlığa, kendisini en güzel şekilde koruyacak özellikler vermiştir. Bunu görmeyen veya görmek istemeyen bizleriz. Örnek mi? İşte devekuşu...

 E. Bektaş'ın bu konuda kafa yormasına değmiş bence...



Allah için bugüne dek deve kuşuna dair bir yanlışım olmadı ki hiç mevzusu geçmiş değil.

Fasulye kardeşim, devekuşları size minnettardır herhalde...  ;)
« Son Düzenleme: 20 Ekim 2009, 10:04:18 Gönderen: günbatımı »
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana