Gönderen Konu: Kabir Ziyareti  (Okunma sayısı 10782 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Kabir Ziyareti
« : 29 Haziran 2007, 02:13:44 »

Muhterem Müslümanlar!
   Bu haftaki hutbemiz, kabir ziyareti hakkında olacaktır.
Dinimizde Kabir ziyareti, ölümü ve ahireti hatırlattığı için erkeklere mendup, fitneden emin olunduğu zaman kadınlar için de caizdir.
   Peygamber Efendimiz ibtida-i İslamda, şirkten yeni kurtulmuş Eshabına kabir ziyaretini yasaklamış idi. Zira imanları tam kemale ermemiş olan eshab, henüz Allah için sevmekle, Allah sever gibi sevmek arasındaki farkı bilemeyebilirler idi.  Bu yasak, “Sizi kabir ziyareti yapmaktan menetmiştim. Artık, kabirleri ziyaret ediniz, zira o ahireti hatırlatır.” Hadis-i şerifleriyle kaldırıldı.  
   Kabir ziyaretinden maksat ikidir.
1- Ziyaret edilen zat makam ve manevi derece itibariyle ziyaret edene  müsavi veya daha aşağı olması halinde; ziyaret edenin, dua ve dua niyeti ile okuyacağı Kur’an-ı Kerimden hasıl olan sevabı, mevtanın ruhuna hediye etmek ve mevtanın günahlarının affı için, Hz. Allah’tan istiğfar talep etmektir.
2- Ziyaret edilen şahıs yüce bir zat olması halinde ise, bu ziyaretten maksat, onun, manevi mertebesinden istifade etmek ve o zat vesilesiyle Hz. Allah’tan günahlarının affını veya çözülemeyen bir meselesinin izalesini istemektir.
Hanbeli mezhebi içinden zuhur eden Vahhabi mezhebine göre, Allah’tan başka, -her kim olursa olsun- ona hürmet ve mahabbet izhar etmek şirktir ve Buna binaen kabirlere hürmet etmekte şirk sayılmıştır.  Ancak, kabirleri yıkan ve ziyaretlerinden men eden Vehhabi’lerin, hayatta olan emirlerine mahabbet ve hürmet etmeleri, iddia ettikleri sapık fikirlerinin kendileri tarafından çürütülmesinden başka bir şey değildir. Eğer ölüye hürmet ve mahabbet şirk ise, diriye hürmet etmek evleviyetle şirktir.
İbn-i Kemal hz.leri, “İşlerinizde sıkıntıya düştüğünüz zaman, Allah dostlarının kabirlerinden yardım talebe ediniz”, hadis-i şerifinin tashih ve tefsirinde şöyle buyurur: “Ruhun bedenle olan alakası, seven kimsenin sevdiği ile olan alaka ve münasebetine benzer. İnsan vefat edip, nefsi bedeninden ayrıldığında bu münasebet kuvvetli bir şekilde kalır. Buna binaen Allah dostlarından bir zatın kabrine, bir kimse gidip biraz durup teveccüh etse ve o türbeden müteessir olsa, o kişiyle, o türbe arasında bir alaka kurularak, iki nefsin birbiriyle ruhani buluşması hasıl olur. Böylece ziyaret eden büyük bir menfaat temin eder. Yaptığı  dualar kabule layık olup, başka nice esrara sebep olur.”
   Fahreddin-Razi hz: “Meşhur felsefeci Aristo’nun talebeleri, anlayamadıkları bazı meseleleri, hocalarının kabrine gidip orada sorduklarını ve meselelerini çözdüklerini işittim”, buyurmuşlardır.
Hz. Üstazımız ise Türbe ziyaretine itiraz edenlere şöyle buyurmuşlardır: “Bankaya zengin birini dayayıp, isteğini çekiyorsun ya... Allah dostlarının itibarından da istifade edilir. (Onun huzurunda yapılan dualar) “Bu zatı şerifin hatırı için duamı kabul buyur” demektir.”
Muhterem Müslümanlar!
   Dinimizde her şeyin yapılma usulü ve adabı olduğu gibi Kabir ziyareti hakkında da İslam büyüklerimizin tensip ettiği ve dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar vardır. Bunları kısaca zikredelim.  
*Kabir ziyaretini, Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri yapmak. Hadis-i Şerifte: “Bana bildirildi ki Cuma günü veya Cuma gününden önce ve sonra günlerde meyyitler kendilerini ziyaret edenleri bilir.”
   *Ziyareti Allah rızası için istifade etmek için yapmak. Ahireti düşünüp ibret almak. Ölülerinden ibret almayıp, onları dahi bir gurur kaynağı yapanlar hakkında Cenab-ı Hak şöyle buyurur: “Oyaladı o çokluk kuruntusu sizleri. Ta ziyaret edişinize kadar kabirleri.”      
*Ziyaret için gidilen kabristanlıkta fazla kalmamak.
   *Mümkünse ayak ucu tarafından gelmek, ve ayak ucu tarafından ziyaret etmek.
*Selam vermek, Peygamberimiz: “Selam sizler üzerine olsun, müminler kavminin yurdu. Biz de inşaAllah sizlere layık olacağız.” buyururlardı.
*Ayakta dua etmek.  oturacak ise hali hayatındaki mertebesine göre uzak veya yakın oturmak.  
Bilinmelidir ki, Meyyiti kabirde ziyaret etmek, hayatta iken ziyaret etmek gibidir. Çünkü meyyit, -bilhassa Allah dostları- ziyaretçilerini görüp karşılar. Nitekim Hz.Üstazımız: “Ali Dayı bizi 4 yaşındaki çocuk dahi ziyarete gelse, bir hazır oluruz.”, buyurmuşlardır.  Allah dostlarının kabirlerine vasıta ile yaklaşmak şöyle dursun, yürüyerek dahi yaklaşmak doğru olmaz. Yine Hz. Üstazımız Hz. Halid Ebu Eyyub el-Ensari hazretlerini ziyaretinde, kabre yaklaşmadan, kenarda durup, dua etmişler ve: “Büyüklerin kabirlerine çok yaklaşmak doğru olmaz. Biz büyükleri böyle ziyaret ederiz.”  buyurmuşlardır.
   İmam-ı Azam hazretleri Peygamber Efendimizi ziyaret için gittiğinde bir defa dahi olsun ravza-i mutahhereye, yaklaşamamıştır. En sonunda: “Ya imam yaklaş!” denilince, sürüne sürüne yaklaşabilmiştir.
*1 fatiha 11 ihlas ve Yasin-i şerif okunup hediye edilir.
   *Dini ve dünyası için, ziyaret ettiği Allah dostunu vesile kılarak Cenab-ı Hakka yalvarılır.
   * Kabirler, Ka’be tavaf edilir gibi ziyaret edilmez. Kabrin üzerine oturmak ve mezarları çiğnemek mekruhtur.  Peygamber Efendimiz: “Kor üzerinde veya kılıç üzerinde yürümek veya çarığımı ayağımla tamir etmek, kabir üzerine basıp yürümekten bana daha sevimlidir.” , buyurmuşlardır.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı Himmet

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 849
Kabir Ziyareti
« Yanıtla #1 : 29 Haziran 2007, 16:16:41 »
Allah razi olsun hocam.

Rasulümüzün s.a.v. kabir ziyaterini yasaklama nedenini şu şekilde okumuş idik ;  :oops:
İslamiyetin ilk zamanlarında kabristandakiler hep müşrikti ve müşrikleri ziyaret zarardır.
Müslümanın maneviyatı zarar görür.Oradaki zulumattan kalpleri etkilenir.

Ne zaman ki müslümanların kabirleri çoğaldı, yani sayı olarak fazlalaştı ve geçti o zaman izin çıktı.
Malum Hadis- i Şerif buyuruldu.
Eğer kafir mezarlığından geçmek gerekirsede süratle geçmemiz lazım.

Ad ve semud kavminin helak olduğu yerden geçerkende eshabına " süratle" diye buyurmuşlardır.
Yine fil vakasının olduğu yerde böyledir.Cenab-ı Hakkın helak ettiği yer olduğu için onun şerrinden Allah'a sığınılır.

Konuyu biraz dağıttık ama bazen kafir mezarlığının yanından geçmemiz gerekiyor.
Mevzu ile alakalı olduğu için, bu hususada dikkat etmemiz gerektiğini hatırlatmak istedik. :oops:
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..