Gönderen Konu: Kurban ibadeti  (Okunma sayısı 12733 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Kurban ibadeti
« : 22 Ekim 2007, 01:37:27 »

Muhterem Mü’minler!
Hutbemiz, KURBAN İBÂDETİNİN FAZÎLET VE KEYFİYETİ hakkındadır.
Kurban, lûgat itibâriyle yakın olmak, yaklaşmak manâsınadır. Şer-i şerîf istılâhında ise; Rabbımızın rızâsına yakınlık kazanmak için, muayyen hayvanların kesilmesi ile îfâ olunan malî bir ibâdettir.
Zirâ Cenâb-ı Hakk, Kevser süresinin ikinci âyetinde “Rabbın için namaz kıl, kurban kes” buyurmaktadır. Ayet-i Kerimede geçen (        ) venhar kelimesi emirdir. Ancak zanni delil ile sabit olduğu için kurban ibadetinin hükmü vacibtir.
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde: “Kimin mâli imkânları müsait olur da kurban kesmezse, sakın bizim namazgâhımıza yaklaşmasın” buyurmuşlardır.
Bu niyyetler ile ifâ edilen kurban ibadetinin dünyevi ve uhrevi birçok fâidesi vardır. Bu hususta Peygamber Efendimiz(sav): “Kim gönül hoşluğu ile, (Allah’tan) sevap ümid ederek kurban keserse, (o kurban) o kimse için, ateşten (koruyan) bir perde olur.” buyurmaktadırlar.
Hz Ali (ra) Efendimiz’den  şöyle rivâyet olunmuştur ki: “Bir kimse evinden kurbanlık almak için çıksa, o kimsenin her adımı için on sevap yazılır, on günahı silinir ve o kimseye on derece verilir. Almak için konuştuğu zaman o kimsenin sözleri tesbih olur. O kurbanın parasını verdiğinde, her bir dirhem için yedi yüz hasene yazılır. Kurban yatırılıp kesilince, kesildiği yerden yedi kat yere varıncaya kadar ne varsa hepsi o kimse için istiğfar ederler. Kanı aktığı zaman Rabbülâlemiyn her damlasından on melek halk eder. O melekler kıyamete kadar o kimse için istiğfar eder.  Verdiği etin her lokması için Hak Teâlâ İsmâil (as)’ın evlatlarından bir köle azad etmiş sevabını verir.”
Muhterem Mü’minler!
Bu derece mühim bir ibadet olan kurban vecîbesini  eksiksiz olarak fıkhi ölçüler çerçevesinde ifâ edebilmek için bu hususla alâkalı fıkhî hükümleri bilmek ve ona göre hareket etmek icap eder.
Kurban, akıllı, bâliğ, müslüman, hür, mukîm, kurban kesecek kadar zengin her erkek ve kadına vaciptir. Zenginlik ölçüsü ise, asli ihtiyaçlarından fazla olarak 20 miskal yani 82 gr altın veya  bu miktarda paraya yahut ticaret malına sahip olmaktır. Ancak bu nisapta nema (üreme) ve bir yılı doldurma şartı yoktur. Bayram günlerinden birinde zengin olana kurban vacip olur. Burada şu hususu da hatırlatmakta fâide vardır. Kurban, “kudreti mümekkine” (yani kendisine lazım olanı yapmaya muktedir olabilecek kudret) ile vacip olur. Kurban vacip olduktan sonra zengin olma vasfı kaybedilse de, bu vacip kişi üzerinden sakıt olmaz ve ifası lazım gelir.
Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Keçinin bir yaşında, koyunun bir yaşını doldurmuş veya 6 aylık olup, bir yaşındaki gibi gösterişli olması şarttır. Deve en az beş yaşını, sığır ve mandanın ise en az iki yaşını bitirmiş olması icap eder. İcab eden yaşı doldurmamış, herhangi bir uzvu noksan olan veya sakatlığı olup kurban olmasına mani bir durumu olan hayvanlar asla alınmamalıdır.
En fazîletli olan kişinin kendi kurbanını, kendisinin kesmesidir. Gücü yetmiyorsa vekâlet verip kestirebilir. Ancak vekîlini ta’yin ederken son derece dikkat etmeli, inancı ve itikadı sahih olan ve kurban kesmenin usûlünü bilen kimselere vekâlet verilmelidir.
Bir kişi, yalnız başına kurban kesebileceği gibi, sığır, manda ve devede 7 kişilik ortaklığa da katılabilir. Ancak Ortakların hepsi nâfile bile olsa, mutlaka kurban ve ibâdet niyeti ile kesime ortak olan, müslüman ve itikadında şüphe olmayan kimselerden olmalıdır. Ortaklardan biri ibadet için değil de et niyyeti ile kesmiş olsa diğerlerinin kurbanını da ifsâd eder.   Yine tek başına kesmek üzere aldığı kurbanı tek başına kesmesi lazımdır. Sonradan ortak almak mekruhtur. Ortaklardan aldığı parayı tasadduk etmesi en güzelidir. Ayrıca kurban niyyeti ile alınan bir hayvan satılıp, yerine başkası alınamaz. Onun mutlaka kurban olarak kesilmesi icap eder. Kurbanın hiç bir şeyi satılamaz. Ya kurban sahibi kullanmalıdır, veya tasadduk etmelidir. Tasadduk edilecek yerler ise herkesin malumudur.
Muhterem Mü’minler!
Yukarıda fazîletini ve keyfiyyetini kısaca îzah etmeye çalıştığımız kurban ibâdeti ile alâkalı hususlarda, meselenin ehemmiyetini müdrik, şuurlu her mü’mine düşen vazîfe; maddi ve manevi hayatımız için çok büyük ehemmiyet arz eden kurbanı; mümkün olduğu nisbette kesmemenin değil, kesmenin yollarını aramaktır. Bu vecibeyi yerine getirmek için imkanlarımızı zorlamak icab eder.
Büyük Allah dostları, Evliyâullâh; bu hususta çok ihtiyatlı hareket etmişler ve insanlara işin ehemmiyetini beyân etmişlerdir. Hattâ Hz. Üstâzımız(ks) da, talebelerine ve etrâfındakilere; Eğer bir kimse bir sene içerisinde borcunu ödeyebilecek durumda ise, borç para alıp yinede bu kurban ibâdetini ifâ etmesinin daha güzel ve kendisi için madden ve manen çok menfaatli olacağını ehemmiyetle tavsiye ve telkîn buyurmuşlardır. Yine Hz. Üstâzımız(ks) kurban ibadetinin ehemmiyetini beyan sadedinde buyurmuşlardır ki: “Kurban kesmek gadab-ı ilâhîyi söndürür, Rızâ-i ilâhîyi celbeder. Kurban çok kesilen bir memlekette harb olmaz. Eğer bir insan hali vakti yerinde olup da kurban kesmezse, Hz Allah(cc)  kurbandan akacak kanı onun ya kendinden veya çoluk-çocuğundan akıtır. Şu sözümü isterseniz defterinize not edin. Sağ olurda bir daha ki sene gelirsem sorarım anlatırsınız. Doktorlar bıçaklarını bilemiş, ameliyat masası başında kurban kesmeyen insanları bekliyor. Kurbanda umûmî bir maslahat ve mutlak bir menfaat vardır. Kurban bayramında afv-ı umûmî tecellî eder”. Peygamber (sav) Efendimiz de Hadis-i Şeriflerinde buyuruyorlar ki: “Kurbanlarınıza ta’zim ediniz. Çünkü onlar sizin sırat üzerindeki bineklerinizdir.”


  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Kurban ibadeti
« Yanıtla #2 : 25 Ekim 2007, 00:27:43 »
KURBAN GÜNLERİNİN BAYRAM OLMA SEBEBİ

Cenâb-ı Hakk’a çeşitli vesîleler ile yaklaşılır. Bunlardan biri de birkaç gün sonra keseceğimiz kurbanlarımız ile olmaktadır. Bu derece yüce mânâ ifâde eden kurban ibâdeti, acaba nereden mîrâs kaldı? Bu günler de hangi idrâk ve düşünceyle bayram yapıyoruz?

Târih, Peygamber Efendimizin cedd-i âlîsi, Kabe-i Muazzama’nın bânisi, Hz. İbrâhim’in devriydi. Nemrud’un ateşinden kurtulmuş olan Hz. İbrâhim, insanlığı, Allah’a kul olmaya dâvet ediyordu. Bu uğurda canını ve malını hiçe sayma fedâkârlığını gösteren Hz. İbrâhim, Allah tarafından yeni bir imtihana çekilecekti.

Aradan seneler geçmesine rağmen, evlâdı olmamıştı. Evlat arzusu içinde olduğu bir sırada, melekler Hz. İbrâhim’in yanına gelerek sorarlar: “Yâ İbrâhîm! Allah sana bu kadar nimetler ihsan etmişken, sen bu nimetleri Allah yolunda hiç düşünmeden harcıyorsun. Kalbine hiç bir şey gelmiyor mu?” Cevap düşündürücüdür: “Değil malımı fedâ etmek, Allah bana sâlih bir evlat verse, onu bile Allah yolunda fedâ edebilirim.” İşte bu söz kayda geçmişti.

Aradan uzun yıllar geçmiş, Cenâb-ı Hak Hz. İbrâhim’e sâlih bir evlat ihsan etmişti. Adı İsmâil’di. Hz. İsmâil en sevimli olduğu bir çağa geldiğinde bir akşam, Hz. İbrâhim, yattığı yataktan, “Nezrini yerine getir, Yâ İbrâhim!” nidâsıyla, kalktı. Bu rüyâ acaba Allah’tan mıydı? Nezri neydi, onu düşündü.

Ertesi gece, aynı rüyâyı, yeniden gördü. Artık Hz. İbrâhim anladı ve bildi ki, bu rüyâ Allah’tandır. Bildiği için bu güne “Arefe” ismi verildi.

Fakat nezri neydi, onu hatırlayamadı. Bayram akşamı da aynı rüyâyı görünce, nezrini hatırladı. Oğlunu kurban edecekti.

Artık Allah’ın emrini yerine getirmesi lâzımdı. Bayram sabahı olunca, Hacer vâlidemizi çağırdı. Oğlu Hz. İsmâil’i hazırlamasını söyledi. Hacer vâlidemiz, Hz. İsmâil’igiydirip, süsledi. Baba oğul, beraberce Minâ istikâmetine doğru yola koyuldular. Fakat nereye gidildiğini, ne evlat ne de annesi biliyordu.

Yolda şeytan Hz. İbrâhim’in önüne çıkarak: Yâ İbrâhîm! Böyle bir evlâdı nasıl kesersin? Hiç baba evlâdını kesebilir mi? Hz. İbrâhim, şeytanın sözüne kulak bile vermedi, hiç tereddüt etmeyerek, yerden aldığı taşla şeytânı defetti.

Şeytan durmuyordu. Bu sefer Hâcer vâlidemizin yanına gelerek, onu kandırmaya çalıştı. Fakat Hâcer vâlidemiz verdiği cevabla, teslimiyetin zirvesine varıyordu: “Eğer Allah’tan böyle bir emir gelmişse, ben de bir anne olarak, bu emre teslim olup, boynumu büküyorum.”                                                 
Şeytan vazgeçmiyordu. Bu defa Hz. İsmâil’in yanına gelip: “Baban seni nereye götürüyor, biliyor musun? Kesmeye götürüyor, kesmeye.” diyerek onu korkutmaya çalıştı.

Hz. İsmâil de, annesinden geri kalmayarak: O benim babamdır. O bir Peygamberdir. Eğer bu emri Allah’tan almışsa, emri muhakkak yerine getirmesi lâzımdır." cevâbını verdi ve şeytanı taşladı.

Sonunda baba oğul işâret olunan yere kadar geldiler. Fakat Hz. İbrâhîm, oğluna nasıl söyleyecekti. Bütün mesele buradaydı. Sonunda: “Ey benim yavrucuğum. Ben, seni, rüyâmda, kesiyor görüyorum. Sen benim bu rüyâma bir bak, ne söylersin.” Hz. İsmâil kıyâmete, kadar gelecek insanlığa ibret olacak şu sözleri söyledi: “Ey babacığım. Sana Allah’dan ne emrolunmuşsa, onu derhal yerine getir. İnşâAllah beni sabredenlerden bulacaksın.”

Artık baba oğul Allah’ın hükmünü yerine getirmeye hazırlanmıştı. Bu esnâda Hz. İsmâil: “Babacığım, birkaç ricâm var. Yerine getirmeni istiyorum. Anneme selâm söyle. Ellerinden öptüğümü ilet. Küçük çocukların arasına girmesin. Olur ki, onlara bakıp, beni hatırlar da, Allah’a isyan edebilir. Ve babacığım! Gözlerimi, ellerimi ve ayaklarımı bağla. Can tatlıdır. Olur ki, bıçağı elinden almak isterim.”

 Hz. İbrâhim oğlunun isteklerini yerine getirdi. Biraz sonra Hz. İsmâil tekrar: “Ey babacığım, ellerimi ve ayaklarımı çöz. Beni Allah görüyor, melekleri görüyor. Ne isyankâr çocukmuş, babası, bağlamak zorunda kaldı, demesinler.” dedi.

Artık baba oğul, Allah’ın hükmüne tam teslim olunca, Hz. İbrâhim, Hz. İsmâil’i, şakağı üzerine yatırdı. Bu esnâda yerde gökte ne kadar melek varsa secdeye kapanmış: “Allah’ım! Koru İsmâil’ini, Affet İsmâil’ini” diye yalvarıyordu.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Kurban ibadeti
« Yanıtla #3 : 25 Ekim 2007, 00:28:34 »
Kurban Allaha yakin olmak maksadi ile yapilan bir ibadet olup sadece rasülüllah zamaninda degil Insanligin yaratilisindan itbaren vardir.Nitekim cenabu hak Meleklere Ey Meleklerim yer yüzünde bir halife yaratacagim.
dedigi zaman , Melekler yarabbi biz seni tesbih ve takdis ediyoruz yer yüzünde kan dökücü ve yer yüzünde ifsat edici bir varlikmi yaratacaksin?diye itirazvari bir söz söyledikleri zaman Ey Meleklerim sizin bilmediginizi ben bilirim buyurmusdu.

Ondan asirlar sonra HALIFESININ samimiyetini ve teslimiyetini meleklere göstermek icin  kulu Ibrahimin oglu ismaili kurban etme hadisesini zuhur ettirmistir.Sonunda onlarda bu imtihani basari ile verdikleri anda Adem a.s.min oglu habilin kesdigi koc kurbanini göndererek koc kurban edilmistir.

Hadisi serifde Peygamber efendimiz:Belalarin en siddetlisi evvela peygamberlere sonra derecelerine göre evliyaullaha gelir buyurmuslardir.

bu hadisi serifin tefsirinde S.H.Tunahan efendi hazretleri : Kurban cenebu hakkin kullarina büyük bir imtihandir.Bu imtihanlarin en büyügünü enbiya-i uzam vermistir.bütün nebilerin verdigi imtihanlarin en muazzaminida rasülüllah efendimiz vermistir.Nitekim Ibrahim a.s.min bu imtihanina mukabil Peygamber efendimizinde hanedanindan 170 kisinin sehid olacagini bilmesi ve bunu kabul etmesiki bu bir sirri kader isi olup belki onlarin makami mahmutda ve maiyyeti hazreti rasülüllahda olabilmeleri icindir.Buyurmuslardir.
------------------------------------------------------------------------------------
Kevser süresindeki (venhar)emri hanefi mezhebine göre vücüb ifade etmekdedir.
Buna delil olarak asagida zikir edecegimiz hadisi serifleri delil göstermislerdir.

1-Kim kurban kesme imkani olurda kurban kesmezse namazgahlarimiza yaklasmasin.

2-Ümmetimin hayirlisi kurban kesenlerdir.serliside kurban kesmeyenlerdir.

3-Kim kurban keser ve namazini kilarsa o bizdendir. kim kurban kesmez ve namaz kilmazsa bizden degildir.

4-Kim kurban kesmeye imkan bulurda kurban kesmezse ister yahudi ister hiristiyan olarak ölsün.

Bunun gibi emir ve yasaklar vücüb ifade eder demislerdir.
Ibrahim aleyhisselam oglu hazreti Ismaili kurban etmek gibi büyük bir imtihana tabi tutulmustur.Muhyiddini-arabi hazretleri fütühatinda ve daha bir cok ekabir küsüfati sahihalarinda bu imtihani söyle izah etmislerdir.Ibrahim aleyhisselam ta alemi ezelde kendisine bir evlad verildlgi takdirde onu rizai ilahi icin kurban edecegini nezir etmis bu nezrini alemi dünyada tekrarladikdan sonra aradan gacan zaman icinde unutmus hazreti mevlada kendisini ruya vasitasi ile ikaz buyurunca oglu ismaile hitaben (Esteizübillah(gale ya büneyye)yavrum dedi ben ruyamda görüyorumki seni kesiyorum.bak artik sen ne dersin oglu ismail de Esteizübillah (gale ya ebetifal)ey babacigim dedi ne emir olunursan yap insaAllah beni sabir edenlerden bulacaksin. muhakkakki acik bir bela ve parlak bir imtihandir.ey yirminci asrin insanlari vahset devri diye vasiflandirilan o asirlarda bakiniz itaatullahda olan müminler ne kadar medeni imisler simdi böyle bir baba ve böyle bir oglu nerede bulabilirsiniz.
------------------------------------------------------------------------------------
Bu sözler S.H.Tunahan hazretlerine aiddir.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı bin_sultan

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 341
    • http://www.teslimiyet.com.tr.tc
Ynt: Kurban ibadeti
« Yanıtla #4 : 26 Kasım 2008, 21:45:26 »
çok faydalı yazılar Allah razı olsun hocam
NANIYORSANIZ EN ÜSTÜN SİZSİNİZDİR

Çevrimdışı ismailfaruk

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 1
Ynt: Kurban ibadeti
« Yanıtla #5 : 16 Kasım 2009, 13:04:36 »
mevla zihninizi kuvvetlendirsin inş.

Çevrimdışı duha

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 5144
  • ѕησωƒℓαкє
Ynt: Kurban ibadeti
« Yanıtla #6 : 13 Kasım 2010, 19:03:06 »
çok faydalı yazılar Allah razı olsun hocam
söz Hayâtî'dir; İnanç taşıyoruz.....

[/center]

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Kurban ibadeti
« Yanıtla #7 : 14 Kasım 2010, 21:52:04 »
çok faydalı yazılar Allah razı olsun hocam
〰〰〰〰🐠