Gönderen Konu: Kur´an okumak  (Okunma sayısı 15764 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Kur´an okumak
« : 24 Şubat 2005, 14:15:13 »

Kur’an okumak berekettir  
 
”Kur’an’ı okuyunuz, zira Kur’an, Kıyamet Günü Kur’an ehline şefaatçi olarak gelir." buyuran Sevgili Peygamberimiz (sav), Kur’an okumanın bir bereket olduğunu; Kur’an okumayı terk etmenin ise zarar ve ziyan vesilesi olduğunu bildirmiştir. Ebu Umame el–Bahili (ra) Rasulullah (sav)’i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir: ”Kur’an’ı okuyunuz, zira Kur’an Kıyamet Günü Kur’an ehline şefaatçi olarak gelir. İki çiçek olan Bakara ve Al–i İmran Sureleri’ni de okuyunuz, zira bu ikisi Kıyamet Günü bulut gibi veya saf halinde iki kuş fırkası olarak Ashabını savunmak için gelir. Bakara Suresi’ni okuyunuz, zira bunun elde edilmesi berekettir, terkedilmesi zarardır. O’na sihirbazlar da güç yetiremez.“ (Müslim).

Abdullah b. Amr b. el–As (ra) Rasulullah(sav)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: ”Kur’an Ashabına “Oku yüksel, dünyada düzgünce okuduğun gibi oku, senin makamın en son okuduğun ayete kadardır denilir. “ (Tirmizi, Ebu Davud, İbn–i Mace, İbn–i Hibban).

Peygamberimiz mübarek hadisi seriflerinde söyle buyururlar.

Kur'an Allah'ın bir ziyafetidir.O'nun ziyafetine gücünüz yettiği kadar yönelin." (hadis-i şerif)

"İnsanların ibadette en ileri olanı, Kur'an'ı en çok okuyanıdır." (hadis-i şerif)

"Deva'nın hayırlısı Kur'an okumaktır." (hadis-i şerif)

"Kim Kur'an'ı irabıyla okursa kendisine şehid sevabı vardır." (hadis-i şerif)

"Menzillerinizi (evlerinizi, bulunduğunuz mahalleri) namaz kılmak ve Kur'an okumakla nurlandırınız." (hadis-i şerif)

"Halkın en zengini Kur'an-ı Kerim'i yüklenen (ezberlemiş bulunan ) kimselerdir." (hadis-i şerif)

"Kelam'ın ulusu Kur'an'dır." (hadis-i şerif)

"Size şifa kaynağı bulunan iki şey, bal ve Kur'an (a devam etmek lazım)'dır." (hadis-i şerif)

"Kur'an , Allahü Teala'ya göre göklerden ve yerden daha sevimlidir." (hadis-i şerif)

"Kim Allah ve Rasulu'nun kendisini sevmesinden sevinç duyarsa Mushaf'ı okusun" (hadis-i şerif)

 Kalbe, kalplere giden yolun harita ve pusulası yerine vahyi almalı, Kur'an'ı almalı. Satırdaki âyetlerle sadırdakileri, tohumla toprağı, etle tırnağı, anayla evladı, bülbülle gülü buluşturur gibi buluşturmalı. İş budur, eylem budur, yol budur.                                                                  

Tıpkı  şair Akif'in dediği gibi:

Allah'a dayan saye sarıl hikmete râm ol
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol
Allah'a dayan gâyene tevfikini versin
Kur'an'a sarılmazsan eğer yese düşersin
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı Evfacan

  • Moderatör
  • araştırmacı
  • *****
  • İleti: 441
Kur´an okumak
« Yanıtla #1 : 02 Haziran 2006, 00:40:58 »
Allah razi olsun karde$im.......cok güzel !!  :x
Yiğit yaralı olur - Yine dağ gibi durur

Çevrimdışı HNS

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 3
Kur´an okumak
« Yanıtla #2 : 03 Temmuz 2006, 19:01:07 »
bilgileriniz için Allah razı olsun,
benim kur-an'la ilgili benimde bir sorum olacak yardımcı olursanız sevinirim.
duyumlarıma göre 2 yıl önce diyanet bir bilgi yayınlamış;
bayanlar özel günlerinde camiye gidip kur-an dersleri alabilirlermiş, öğrenme amaçlı olduğu için günahı yokmuş, bu benim kafamı çok karıştırdı, siz bu konuda ne yorum yaparsınız....
 teşekkür ederim, şimdiden Allah razı olsun.

Çevrimdışı muallim_abi

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 425
Kur´an okumak
« Yanıtla #3 : 03 Temmuz 2006, 19:46:13 »
Alıntı yapılan: "HNS"
bilgileriniz için Allah razı olsun,
benim kur-an'la ilgili benimde bir sorum olacak yardımcı olursanız sevinirim.
duyumlarıma göre 2 yıl önce diyanet bir bilgi yayınlamış;
bayanlar özel günlerinde camiye gidip kur-an dersleri alabilirlermiş, öğrenme amaçlı olduğu için günahı yokmuş, bu benim kafamı çok karıştırdı, siz bu konuda ne yorum yaparsınız....
 teşekkür ederim, şimdiden Allah razı olsun.


Bayanlar erkeklerden mi Kur'an dersi alabilir diye fetva verilmiş?
Okuduk, okuttuk, unuttuk; üç kaf bir araya geldi, olduk bir kukuk..
nemsavi@hotmail.com / incemeseleler.com

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Kur´an okumak
« Yanıtla #4 : 04 Temmuz 2006, 02:34:18 »
Alıntı yapılan: "HNS"
bilgileriniz için Allah razı olsun,
benim kur-an'la ilgili benimde bir sorum olacak yardımcı olursanız sevinirim.
duyumlarıma göre 2 yıl önce diyanet bir bilgi yayınlamış;
bayanlar özel günlerinde camiye gidip kur-an dersleri alabilirlermiş, öğrenme amaçlı olduğu için günahı yokmuş, bu benim kafamı çok karıştırdı, siz bu konuda ne yorum yaparsınız....
 teşekkür ederim, şimdiden Allah razı olsun.


özel günlerinden maksat hasta oldugu günler diye anliyorum yanlis degilse.eger hasta günleri kast ediyorsaniz.ser´an islam fikhina göre onlarin bu hallerinde camiye girmeleri yasaktir.hele hele kur´ani kerime el sürmeleri zinhar haramdir.
diyanet böyle bilidir yayinlayip yayinlamadigini ben görmedim.amma bu diyanettir yaptigi bir cok hiyanet vardir buda olabilir.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Kur´an okumak
« Yanıtla #5 : 04 Temmuz 2006, 02:35:50 »
Alıntı yapılan: "muallim_abi"

Bayanlar erkeklerden mi Kur'an dersi alabilir diye fetva verilmiş?


bu onlar icin gayet normal bir fetva amma hsn nin dedigi bu degil zan edersem.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı HNS

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 3
Kur´an okumak
« Yanıtla #6 : 04 Temmuz 2006, 09:49:21 »
yorumlarınız için teşekkürler  ama  erkeklerden kuran dersi almak  değildi sorum  yaz aylarında camilere açılan kuran kurslarına hani kızlarda gidiyoya özel günlerinde devam zorunluluğu   koyulmuş kuran okuyup camiye gidiyor kızlar  diyanet fetvayayınlamış öğrenmek amaçlı olduğu için olur  diyolar  ben çok şaşırdım cevaplarınız için şimdiden teşekkürler

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Kur´an okumak
« Yanıtla #7 : 05 Temmuz 2006, 01:13:09 »
Alıntı yapılan: "HNS"
yorumlarınız için teşekkürler  ama  erkeklerden kuran dersi almak  değildi sorum  yaz aylarında camilere açılan kuran kurslarına hani kızlarda gidiyoya özel günlerinde devam zorunluluğu   koyulmuş kuran okuyup camiye gidiyor kızlar  diyanet fetvayayınlamış öğrenmek amaçlı olduğu için olur  diyolar  ben çok şaşırdım cevaplarınız için şimdiden teşekkürler


sasirmana gerek yok kirdiklari bardak bir degil.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Kur´an okumak
« Yanıtla #8 : 21 Şubat 2008, 00:09:31 »
استعيذ بالله : ان الذين يتلون كتاب الله واقاموا الصلوة و انفقوا مما رزقناهم سرا و علانية يرجون تجارة لن تبور
      الحديث : خيركم من تعلم القران و علمه    
   
      Muhterem Mü’minler,      
      Bu haftaki hutbemiz KUR’ÂN-I KERİM İLE MEŞGUL OLMANIN FAZİLETİ hakkındadır.
      Allah-ü Teâlâ, insanlığın dalalet çukurlarında bocaladığı, hak ve adaletten uzaklaştığı bir devirde, Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed (s.a.v.)'i, bir hidayet rehberi olarak göndermiş, O’na Kur'ân-ı Kerîm'i inzal buyurmuş ve  böylece İslam Dini'ni tesis etmiştir.
      Rasülullah (s.a.v.) Efendimiz, diğer peygamberlere (aleyhimü's-Selam) nisbetle, Cenab-ı Hak indinde nasıl kıymetli ise, Kur'ân-ı Kerîm de diğer ilahî kitaplara nispetle öyle kıymetlidir. Cenab-ı Hak, bir ayet-i celilesinde şöyle buyurmaktadır: “Bu bir kitaptır ki; kendisinde hiçbir şüphe yoktur. O, takva sahipleri için doğru yolun ta kendisidir.”  buyurmaktadır. Kur'an-ı Kerim’in faziletlerini saymakla bitirmemiz mümkün değildir. O, Hak ile batılı ayırt eden bir söz  ve Allah’ın sımsıkı sarılınması icab eden sağlam ipidir.  Allah-ü Teala, O’nu dertliler için deva, kalplerin pasını silmek için cila, ders almak isteyenler için nasihat, hakka ulaştıran hidayet rehberi ve abidler için feyiz kaynağı  kılmıştır. Kur'an-ı Mübîn Allah’ın inzal buyurduğu kitapların en büyüğü; benzeri olmayan bir nur; nefislerin şifa, kalplerin inşirah bulduğu bir burhandır. O’nun belagatından daha kuvvetli; fesahatinden daha üstün; ifadelerinden daha güzel; tilavetinden daha tatlı başka bir kitap yoktur. O’na tutunan doğru yolu bulmuş, O’ndan sapan da Allah’ın lütuf kapısından kovulmuştur.
      Bu itibarla, Kur'ân-ı Kerim ile ne kadar çok meşgul olunursa, maddi-manevi o kadar çok fayda elde edilir. Zira bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır: “Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri Allah’ın kendisine Kur’an’ı verdiği ve gece gündüz onunla meşgul olan kimse; diğeri de Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz Allah yolunda harcayan kimse.”  
      Kur'an-ı Kerim ile meşgul olmanın birçok yolu vardır. Bunlardan en mühimi şüphesiz ki Kur'ân okumaktır. Cenab-ı Hakk’ın kitabı olan Kur'an-ı Kerim’i okumak bir ibadet, hem de Allah katında ecir ve sevabı en yüksek olan bir ibadettir. Fâtır Suresi, 29 ve 30. Ayetlerde şöyle buyurulmaktadır: “Allah’ın kitabını okumaya devam edenler, namazı dosdoğru kılanlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve âşikâr infak edenler kat’iyyen kesat bulmayacak bir kazanç umabilirler. Çünkü (Allah) onların mükafatlarını eksiksiz olarak verir. Onlara fazlından ziyadesini de verir. Şüphesiz O çok bağışlayıcı, çok nimet vericidir.” Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuşlardır: “Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah'ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekinet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatır. Allah (cc) onları kendi nezdindekiler arasında anar.”   Kur'an-ı Kerim okumanın fazileti ve kazandıracağı derece ve sevapları ifade eden daha bir çok hadis-i şerif vardır. Kur'ân-ı Mübin’i yüzünden ve ezberden okumak; sesli ya da sessiz okumak hepsinin ayrı ayrı derece ve sevapları olduğu bir çok rivayetle beyan edilmiştir.
      Kur'ân- Kerim’i dinlemek de dinleyene bir çok sevaplar kazandıran bir ibadettir. Cenab-ı Hak A'raf  Suresi’nin 204. Ayet-i Kerimesi’nde şöyle buyuruyor: “Kur'ân okunduğu zaman, onu dinleyiniz ve susunuz! Umulur ki, esirgenmiş olursunuz.” Ayet-i Kerime’deki “dinleyiniz” ve “susunuz” emirleri, ister namaz içinde, ister namaz haricinde olsun, Kur'ân-ı Kerim okunurken dinlemenin ve susmanın vacip olduğunu göstermektedir.  
      

      Bu ayet-i kerime şu şekilde tefsir edilmiştir: “Çünkü susmak iyi dinlemeye, iyi dinlemek basîrete, basîret iman ve amele, iman ve amel de rahmet ve nimet-i ilahiyeye sebeptir.”
       Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz de: “Ben Kur'ân'ı başkasından dinlemeyi de severim.”  buyurmuşlardır.
      Mushafa bakmak, hürmet göstermek, okuyup sevabını geçmişlerin ruhuna bağışlamak, manasını düşünmek, hükümleriyle amel etmek… ve daha sayamayacağımız nice Kur'ân Meşguliyetleri…Hulasa, Kur'ân-ı Kerim ile, edebine riayet edip, hürmet göstermek şartıyla ne kadar çok meşgul olursak, kazanacağımız maddi ve manevi fayda ve nimetler de katlanarak artacaktır. En önemlisi de Rabbimiz ve O'nun Habîbi bizden razı olacaklardır.
      Muhterem Mü’minler,
      Kurân-ı Kerim ile meşgul olmak insana bu kadar derece ve sevap kazandırdığına göre, kendisi Kur'an-ı Kerim ile meşgul olduğu halde, başkalarının da bu nimeti elde etmesi için vesile olan, gayret eden yani Kur’ân Hizmeti yapan insanlar, elbette çok daha fazla sevap ve derece elde edeceklerdir. Hele bu hizmetler dinin garip zamanlarında, yani İslam’ı ve Kur’ân’ı ortadan kaldırmak için akla hayale gelmedik hilelerin yapıldığı şu son zamanlarda olursa, kazanılacak ecir kat kat artacaktır. Evet İslam düşmanlarının hiç boş durmadığı bu devirde, Kur'an-ı Kerim’i müslüman nesillere öğretmek, Kur'an’ın muhafazası hususunda onlara mes’uliyetlerini hissettirmek, dil uzatanlara karşı onu müdafaa etmek ve bu hizmetleri yapanlara yardımcı olmak hepimizin vazifesidir.
      Ümmet-i Muhammed’in evladına dinini ve kitabını öğretmek için hayatının sonuna kadar gayret eden, bu uğurda nice sıkıntılar çektiği halde bu hizmetlerden bir an olsun geri kalmayan ve binlerce insanın irşad ve hidayetine; milyonlarcasının da dinini ve kitabını öğrenmesine vesile olan Hz. Üstazımız (k.s.) şöyle buyurmuşlardır: “Evlatlarım, sizler Allah’ın memuru, Rasülullah’ın memuru, Kitabullah’ın memuru ve füyûzât-ı ilahiye’nin tevzî memurusunuz. Yegâne vazifeniz batağa düşmüş olan ümmet-i Muhemmed’in evladını bataklıktan kurtarmaktır. Gaye, Rıza-i İlahî’dir.”
      Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Sizin en hayırlılarınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir”

  Bakara Suresi, 2. ayet
   Tarık Suresi,  13. ayet
   Al-i İmran Suresi, 103. ayet
   Yunus Suresi, 57. ayet
   Sahih-i Buhari, İlim 15; Sahih-i Müslim, Müsafirîn 266-268.
   Sahih-i Müslim, Zikr 38; Ebû Davut, Vitir 14; Tirmizi, Kıraat 12
   el-Cessâs, Ahkâmü’l-Kurân, 3. cild, sayfa 39
   Hak Dini, Kur’ân Dili, cil 4, sayfa 2360
   Sahih-i Buhari, Fezâilü’l-Kur’an 33,34
  Sahih-i Buhari, Fezâilü’l-Kur’an 21

« Son Düzenleme: 15 Ekim 2009, 22:35:22 Gönderen: mystic »
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Kur´an okumak
« Yanıtla #9 : 21 Şubat 2008, 00:10:40 »
Muhterem Mü’minler!
   Hutbemiz, “Yüce kitâbımız Kur’ân-ı Kerîm’i okuma ve okutmanın fazîlet ve ehemmiyeti” hakkındadır.
   Kur’ân-ı Kerîm; Allah’ın emir ve yasaklarını, dünyâ ve âhiret saâdetlerinin neye bağlı bulunduğunu, Cenâb-ı Hakk’a karşı vazîfelerimizin neler olduğunu ve nasıl yapılacağını izah etmek üzere vahiy yolu ile Peygamberimiz Efendimiz(sav)’e ve O’nun şahsında bütün Ümmet-i Muhammed’e Yüce Rabbimiz tarafından gönderilen Yüce Kitabımızdır. Ve hükmü kıyâmete kadar devam edecektir. Bu itibarla, “ben mü’minim, ben Hz. Allah(cc)’ın kulu ve O’nun Resûlü’nün ümmetiyim.” Diyen herkes, Kur’ân-ı Kerîm’e alâka duymak, onu öğrenmek ve imkânı nisbetinde öğretmek mecbûriyetindedir. Çünkü Kur’an-ı Kerîm’e alâka duymayan ve O’nu okuyamayan kimsenin, O kitâbın içersindekilerden haberdar olması, hükümlerini öğrenmesi çok zordur. Allâh(cc)’ın emir ve yasaklarını bilmeyen kimse O’na karşı kulluk vazîfelerini yerine getirmekte çok zorlanacaktır. Namaz İslam’ın şartlarındandır. Kur’an-ı Kerîm okumak da namazın farzlarındandır. Kur’ân-ı Kerîmi okumayı bilmeyen, beş vakit namazı kılamaz ve diğer islâmî vazîfelerini kâmil manâda yapamaz.
   Namaz sahih olacak şekilde tecvid ve ta’lim üzere Kur’an okumayı öğrenmek, genç ve ihtiyar, erkek ve kadın her müslüman için ihmali asla caiz olmayan mühim bir vazîfedir. Peygamber(sav) Efendimiz, eshâbına önce îman esaslarını telkîn eder, daha sonra da Kur’ân-ı Kerîm okumayı ta’lim ederlerdi. Hatta Müslümanların adedi arttıkça, müslümanların olduğu beldelere süratle Kur’an muallimleri gönderirlerdi. Yine O Yüce Peygamberimizin hakîki varisleri, büyük Allah dostları da Kur’an-ı Kerîmi okuma ve Ümmet-i Muhammedin evlâdına okutmak için hayatları boyunca durmadan gayret sarfetmişler, gerektiğinde mallarını, canlarını ve sahib oldukları dünya nimetlerini bu uğurda fedâ etmişlerdir. Cenâb-ı Hakk hutbemin başında okuduğum âyet-i kerîmesinde: “(Habîbim!), Sana vahyedilen Kitâbı oku. Namazı da dosdoğru kıl (ve kıldır). Çünkü namaz, edebsizlikten, akıl ve Şerîate uymayan her şeyden alıkoyar. Allâh’ı zikretmek elbette en büyük (ibâdet) tir. Allah ne yaparsanız bilir.” buyurmaktadır. Bu âyet-i kerîmeden de anlaşılacağı üzre, Dinin direği olan namaz mükellefiyetini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmek, akla ve hikmete münâsib olmayan davranışlardan kurtulmak için Kur’ân-ı Kerîmi okuyup öğrenmek gerekmektedir.
   Muhterem Mü’minler!
   Bu yüce kitabımızı okuyamamak, bir mü’min için utanılması icab eden eksikliklerin en önde gelenidir. Zîra müslüman olan ve mü’minlerin yaşadığı bir cemiyette hayat süren bir kimsenin Allah(cc)’ın Kelâmı olan Kur’ân-ı Kerîmi okuyamaması acı olduğu kadar İslâmî bir ayıptır. Bu kusur için hiçbir mazeret geçerli değildir. Eğer bir mü’min böyle bir durumda ise, bu noksanlığın ortadan kalkmasının tek yolu “öğrenmenin yaşı olmaz” ve “Allah(cc)’ın izni ile azmin elinden bir şey kurtulmaz” düsturuyla, hangi yaşta ve cinste olursa olsun, bu hususta ehil olan kimselere müracaat etmek sûretiyle bir an evvel öğrenmeye gayret etmek ve O Yüce Kelâmın nûrundan feyzinden istifâde etmektir. Zaman zaman müşâhede etmişizdir ki, çok yaşlı olmalarına rağmen kendilerindeki eksikliğin farkına varıp, o yaşlı halleriyle gayret edip Kur’ân-ı Kerîmi öğrenen kimselerin mevcûdiyeti bir hakîkattir. Bu kimseler her ne kadar küçük yaşta öğrenip bu hususta mahir olanlar kadar okuyamasalar da, bu gayretleri sebebiyle mükâfat-ı ilâhiden nasiblerini alırlar. Bir Hadîs-i Şeriflerinde Peygamber Efendimiz(sav): “Kur’an okumaya mahir olan, şerefli ve itaatkâr sefir(-i sübhânî olan melek) ler ile beraberdir. Kur’ân’ı kendine güçlük verdiği halde(yani okumakta zorlandığı halde), kekeliyerek okuyan kimse için iki (türlü) sevab vardır.” buyurmaktadırlar. Bu hadîs-i Şerifte belirtilen iki türlü sevâbın bir kısmı çekilen zahmetlere karşılık olarak verilmekte; diğeri, okunan âyet ve harf sayısına göre ihsan olunmaktadır. Çünkü “Kim Allah(cc)’ın kitabından bir harf okursa buna mukâbil kendisi için bir hasene vardır. Bir hasene, on misli (sevâba denk) tir.” buyurulmaktadır.
   Muhterem Mü’minler!
   Şuurlu ve aklı başında her mü’mine düşen vazîfe, yukarıda îzah etmeye çalıştığımız hususlara evvelâ kendisi azamî derecede riâyet etmesi, daha sonrada kendisine emanet olan çoluk cocuğunu, komşusunu, arkadaşlarını ve ulaşabildiği,  herkesi bu hususlara teşvik etmesidir. Bilhâssa şu yaz günlerinde, alâkalı yerlere müracaat ederek çocuklarımızın Kur’ân-ı Kerîmi ve bir müslüman çocuğunun zarûri olarak bilmesi farz olan İlmihal bilgilerini öğrenmelerini teşvik etmek, temin etmek, böylece çocuklarımızın vakitlerinin tamamını sokakta boş ve faydasız şeylerle geçirmek yerine, güzel ve faydalı şeylerle değerlendirmelerini temîn etmek, dînini, kitabını, mukaddesâtını öğrenmelerine vesîle olmak, bu sûretle de o yavrularımızın dünya ve âhiret saâdetine nâil olmalarına, güzel huzurlu bir ömür sürmelerine yardımcı olmak her mü’minin vazîfesidir. Eğer müslümanlar olarak bizler hakkıyle bu hususlarda vazîfelerimizi yerine getiremeyecek olursak, bu boşluğu başkaları başka faaliyetler ile doldurur ki, müslüman bir cemiyet için bu maddî ve manevî bakımdan büyük bir vebal ve büyük bir felâket olur.

  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı neyzen.lal

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 160
Ynt: Kur´an okumak
« Yanıtla #10 : 24 Şubat 2009, 12:01:46 »
Rabbim..mukaddes kitabımıza sıkıca sarılıp..anlayan...hayatına geçiren ...nur damlalarını yudum yudum içen kullarından eylesin...

yine çok güzeldi hocam...
işyerindeyim...mümkün mertebe yazılan bu kıymetli bilgileri okuyup kavramaya çalışıyorum....
Rabbim sizden hesapsız razı olsun...
Hüzünle titreyen gönle ince bir ah dokunur....
Kalbi kırık olanın kalbine Allah dokunur...