Kurban Niçin Kesilir?
Kurban Allah'a yaklaşmak maksadıyla ve yalnız Allah'ın rızasını kazanmak için kesilir. Allah'tan başkası adına hayvan kesmek haramdır ve böyle yapanlara Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Allah'tan başkası nâmına hayvan kesene Allah lânet etsin" şeklindeki ifâdeleriyle uyarmıştır.
--------------------------------------------------------------------------------
Kurban Kesmenin Şartları Nelerdir?
Kurban kesecek kimsenin: Müslüman, hür ve yolculuk halinde bulunmayıp mukîm olması, nisab miktarı mala sahip olması gerekir.
Akıllı ve bülûğa ermiş olma şartı konusunda ihtilâf vardır. İmam Azam ve İmam Ebû Yûsuf'a göre kurban kesmekle mükellef olmak için akıllı ve bülûğa ermiş olmak şartı yoktur. Zengin olan çocuk veya delinin malından velîsi kurban keser. İmam Muhammed'e göre ise akıl ve bülûğa ermek şarttır. Fetva bu görüşe göredir.
Kâfire kurban kesme vacib olmamakla birlikte eyyâm-ı nahr (Kurban kesme günleri) da müslüman olana veya bülûğa ermiş olana kurban vacibtir ve kurban kesmesi gerekir
Seferî olanlar kurban kesmekten muaftır. Bundan dolayı seferîliği gerektirecek yoldan gelen hacılara kurban vücûbiyeti yoktur. Ancak mukîm olan Mekkeliler için bu vücûbiyet düşmez. Eyyâm-ı nahr'da yolculuğa çıkan kişi, vakit çıkmadan mukîm olursa kurbanla mükelleftir. Eyyâm-ı nahr'ın ilk günlerinde mukîm olduğu halde kurban kesmeyen ve son gün sefere çıkan kişiden vücûbiyet düşer.
Kurban kesmede nisab, sadaka-i fitırla mükellef olmaktır. Bu durumdaki müslümana kurban kesmek vaciptir.
Kişi vaktin başlangıcında fakir, sonunda zenginleşirse kurban kesmesi gerekir. Kurban kesmekle mükellef olan aldığı kurbanlığı kaybeder ve mal varlığı nisabın altına düşerse eyyâm-ı nahr'da fakir olduğundan yeni bir kurban almaya gerek yoktur. Zengin olduğu halde yerine yenisini alıp keser ve diğerini de bulursa bunu kesmesi gerekmez.
--------------------------------------------------------------------------------
Kurbanlık hayvanlar ve bu hayvanlarda aranan şartlar:
Kurban edilecek hayvanlar, koyun, keçi, sığır, manda ve devedir.
Vahşi hayvanlardan kurban etmek caiz değildir. Çiftleşen hayvanlardan doğan yavrunun annesi ehlî ise erkeği vahşî'de olsa bu yavrudan kurban etmek câizdir. Çünkü hayvanlarda yavru anneye tâbidir.
Koyun ve keçinin bir yıllığı kurban edilir. Ancak altı ayını doldurmuş olan kuzu annesinden ayırdedilemeyecek kadar gösterişli ve semiz ise kurban edilebilir. Oğlak için bu durum geçerli değildir.
Sığır ve mandanın iki, devenin ise beş yaşında olanı kurban edilir.
Koyun ve keçi bir kişi adına kurban edilebilir.
Sığır ve deveye ise birden yediye kadar kişiler ortak olabilir. Ancak ortaklardan her biri müslüman olmalı ve kurban niyetiyle ortaklığa girmiş bulunmalıdırlar.
Et yeme maksadıyla ortaklık kurulursa veya birisi et yeme maksadıyla ortaklıkta bulunursa hiç birisinin kurbanı yerine gelmiş olmaz. Sığır veya deveyi kurban etmek üzere ortaklık kuranlardan her birinin vacip olan kurban niyyetleri şart değildir. Ortaklardan bazısı vacip olan kurban, bazıları nafile, bazıları keffâret kurbanı, ceza kurbanı, Hacc-ı temettü veya Hacc-ı kıran kurbanı, akîka kurbanı gibi değişik niyetlerle oraklıkta bulunabilirler.
Kurban kesildikten sonra et, tartı ile eşit şekilde paylaşılmalıdır.
Yaradılıştan boynuzsuz, burma, yenini yiyebilen delirmiş hayvan, çok zayıflamamış olan uyuz hayvan, yaradılıştan kulakları küçük olan hayvan, dişlerinin azısı düşmüş veya dişleri olmadığı halde yemini yiyebilen ve otlayabilen hayvanlardan kurban etmek câizdir.
Bir veya iki gözü kör, kemiğinde ilik kalmayacak kadar zayıflamış, kesileceği yere gidemeyecek derecede topal, kulak veya kuyruğunun yarıdan fazlası kesilmiş veya kopmuş, boynuzunun çoğu kırılmış, memesi kesilmiş, yavrusunu emziremeyen, memesi kurumuş veya memelerinden birisi sütten kesilmiş olan koyun-keçi ile, ikisi sütten kesilmiş sığır-deve, dört ayağından biri kesilmiş olan hayvan, burnu kesilmiş, pislik yiyen hayvanlar etindeki pislik temizleninceye kadar tutulmamış ise kurban olmazlar. (1)
Bu konuda ulemadan bazıları şöyle bir genel kaide koymuşlardır: "Hayvandan tam olarak, güzelce istifadeye mani olan her kusur kurbana manidir." Kusur bu durumda değilse kurbana mani değildir. Kurbana mani olan bu kusurlar zengin içindir. Zengin, kurban edeceği hayvanı bu kusurlardan biri bulunduğu halde satın alırsa veya satın aldıktan sonra bu kusurlardan birisi meydana gelirse bu hayvanlar kurban edilemez. Fakir için ise her hâlükârda kesmek câizdir.
--------------------------------------------------------------------------------
Kurbanın Vakti Ne Zamandır?
Kurban, eyyâm-ı nahr (Kurban kesme günleri) denilen Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günleri kesilir.
Onuncu gün kesmek daha faziletlidir. Zilhiccenin onuncu günü ikinci fecir doğmadan önce kurban kesmek câiz değildir. İkinci fecirden sonra Zilhiccenin on ikinci günü güneş batıncaya kadar geçen zaman içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak geceleri kesmek mekruhtur.
Bayram namazı kılınan yerlerde, imam bayram namazında iken veya teşehhüd miktarı oturmadan önce kurban kesilmesi caiz değildir, Selâm verdikten sonra ise kurban kesilebilir. Bayram namazı kılınmayan yerlerde ikinci fecrin doğumundan sonra kurban kesilebilir. (1)
--------------------------------------------------------------------------------
Kurban Nasıl Kesilir?
Kurban kesmek için bıçak önceden bilenip hazırlanır ve hayvanın göremeyeceği bir yere konulur.
Sonra hayvan ayakları ve yüzü kıbleye gelecek şekilde sol tarafına yatırılır.
Hayvanın sağ arka ayağı serbest kalmak şartıyla diğer ayakları bağlanır.
Bundan sonra tekbir ve tehlîl getirilir.
Arkasından "Bismillâhi Allâhü ekber" denilerek, hayvanın boynuna bıçak vurulur. Nefes ve yemek boruları ile şahdamarı denilen iki ana damarı kesilir.
Hayvan soğumaya bırakılır, kanının akması beklenir ve sonra derisi yüzülür.
Hayvanı elinden gelirse, kurban sahibinin kendisinin kesmesi menduptur. Kendisi kesemezse, bir müslümana kestirir. (1)
--------------------------------------------------------------------------------
Kurbanlıktan Nasıl Faydalanılır?
Kurbanlıktan tüylerinin kırpılması ve sütünün sağılması suretiyle faydalanmak mekruhtur.
Eğer kırpılmış ise tüyü ve sütlü ise sütü sağılıp tasadduk edilir.
Hatta karışmasın diye alâmet olmak üzere alman tüyleri bile tasadduk etmek gerekir.
Eğer kullanılmış ise parası tasadduk edilir.
Kurban kesildikten sonra derisi satılmış ise parası tasadduk edilir. Ancak deriden mest, seccade vb. şekilde istifâde edebileceği gibi eve demirbaş eşya almak üzere satmakta da bir sakınca yoktur.
Kurbanın eti konusunda en faziletli tutum üçte birini tasadduk, üçte birini dostlara ikram, üçte birini de evde alıkoymaktır.
Kurbanlık yapmak üzere satın alınan bir hayvan satılıp yerine başka bir hayvan almak câizdir. Eğer paradan arta kalan olursa tasadduk edilir.
Kurbanlığa binmek, onunla yük taşımak veya herhangi bir iş için ondan istifade etmek mekruhtur. Eğer hayvan kullanılır ve değeri noksanlaşırsa eksilen kıymeti tasadduk etmek gerekir. Kiraya verilmiş ise kiradan elde edilen para da tasadduk edilir.
Kurbanın eti, yağı, başı, tüyü, sütü vb.lerinin satışı câiz değildir. Eğer satılmış ise tasadduk etmek gerekir.
Kurbanlık olan hayvan boğazlanmadan önce yavrularsa o da annesiyle beraber kesilir. Bu hüküm kendisine kurban vacip olmadığı halde kurbanlığı satın alıp kendine vacip kılan fakir hakkındadır. Çünkü kurban bizzat o hayvana taalluk etmiştir ki yavrusu da kendisine tabidir. Eğer bu yavru boğazlanmayıp satılırsa parasını tasadduk etmek gerekir. Şayet yavru eyyâm-ı nahr geçinceye kadar boğazlanmaz ve elde tutulursa tasadduk edilir. Zengin, yavruyu eyyâm-ı nahr'dan önce veya sonra kesebileceği gibi eyyâm-ı nahr'da diri olarak tasadduk da edebilir. Eğer eyyâm-ı nahr'da satılmış olursa kıymeti tasadduk edilir. Yavru kesilmez ve satılmaz ise diri olarak tasadduk edilir. (1)
--------------------------------------------------------------------------------
Kurbanda Vekâlet
Bir müslüman kurbanını kendisi kesebileceği gibi bir müslümana da kestirebilir. Ancak kendisinin kesmesi daha faziletlidir.
Kurbanı kestirme konusundaki izin bizzat ifâde edilebileceği gibi, izne delâlet eden söz, fiil ve davranışlar da izin sayılır. Meselâ bir müslüman kurbanlık satın alsa kurban bayramı günü hayvanı yatırıp ayaklarını bağlasa onun emri olmadan bir başkası gelip hayvanı boğazlasa bu kurban için yeterlidir. Başka bir hayvan kesmek gerekmez.
İki müslüman yanılarak birbirlerinin kurbanlarını kendi adlarına kesmiş olsalar vacibi yerine getirmiş olurlar ve kestiklerini değişmek suretiyle kendi hayvanlarını alırlar. Eğer böyle bir durumu etler yenildikten sonra farkederlerse helâlleşirler.
Aralarında anlaşmazlık çıkarsa birbirlerine kurbanlıkların değerini öderler. Eğer eyyâm-ı nahr geçmiş ise bu paralan tasadduk ederler. (1)
--------------------------------------------------------------------------------
Kurbanda müstehap olan şeyler
Eyyâm-ı nahr'dan önce kurbanlığı bağlamak.
Hayvana kurbanlık nişanı takmak, işaretlendirmek.
Kesilecek yere güzellikle, eziyet vermeden götürmek.
Yemek borusu, nefes borusu ve iki şahdamarını kesmek ve keserken acele davranmak.
Boğazlamayı enseden değil boğazdan yapmak.
Kendi kurbanını kendisi kesmek, kesemiyorsa müslümana kestirmek. Ehl-i kitab'tan birine kestirmek mekruhtur.
Hayvanı kıbleye karşı kesmek. Hayvan kesilirken orada hazır bulunmak.
Dua etmek ve besmeleden önce veya sonra: "Allahümme minke ve leke salatî nusukî ve mahyâye ve mematî lillahi Rabbil-Alemine lâ şerike lehu ve bizalike Umirtu ve ene mine'l-müslimîn." "Ey Rabbim bu senden ve yine sanadır. Namazım, kulluğum, kurbanım, ölümüm ve dirimim eşi benzeri olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ben bununla emrolundum ve teslim olanlardanım" demek.
Dua ile besmeleyi birbirinden ayırmak. Besmeleden önce veya sonra dua etmek, Besmele ile beraber dua etmek mekruhtur.
Kurban olacak hayvanın imkan ölçüsünde en semizi, en büyüğü olması.
Eyyâm-ı nahr'ın ilk günü gündüzleyin kesmek.
Kurban bıçağının çok keskin olması.
Hayvanı kesildikten sonra soğumaya ve canın iyice çekilmeye bırakılması, soğumadan ve can çekilmeden önce yüzmek mekruhtur.
Kurban sahibinin kurban etinden yemesi. Çünkü bu Allah'ın bir ziyafetidir.
Etinden başkalarına vermek.
Kurban Bayramında kesilmek üzere satın alınmış olan hayvan kesilmez ve bayram günleri geçerse, hayvanın tasadduk edilmesi gerekir. Bu konuda zengin ve fakir aynı hükme tabidir. Zengin olan kişi ise kurbanlık alsın veya almasın kurban kesmediği takdirde kurbanın kıymetini tasadduk etmesi gerekir. Ertesi yıla bırakamaz.
Ölüye kurban keseceğini söyleyen bir kimse, kurbanını bayram günlerinde kesmesi ona vacib olur. (1)
--------------------------------------------------------------------------------
İki ayrı maaş alan eşlerin ayrı kurban kesmeleri gerekir mi?
Karı koca ikisi de memur olsa, ikisi de maaş alsa veya ikisi de ticaret yapsa, kazançları ayrı değilse, kadının parası kocasının, erkeğin parası karısının sayılıyorsa, yani hepsi aynı kazanın içine giriyorsa, bunların ikisinin ayrı kurban kesmeleri gerekmez, ikisi için bir kurban kifâyet eder. Fakat zenginlikleri ayrı ise, yani kadın kendi parasının sahibi ise veya kadının kendi malı olan ve mikdarı 85 (seksen beş) gramı geçen altını bulunmakta ise yahut bayram günlerindeki rayiç üzerinden 85 gram altına tekabül eden parası varsa, bu durumda onun da kurban kesmesi gerekir. Kurban kesmek için, zekâtta olduğu gibi sahip olduğu zenginliğin üzerinden bir sene geçmesi gerekmez. Kurban bayramı günlerinde zengin olan kimse kurban keser. (2)
--------------------------------------------------------------------------------
Asgari Ücretliye Kurban Düşer mi?
Eşim ve ben asgari ücretle çalışıyoruz ve tek kurban kesiyoruz. Biz bu durumda zengin sayılır mıyız? İki kurban kesmeye imkânımız yok ki?
Ayrıca altın 80 gramı geçerse zekât vermek gerekiyormuş. Bizim geçmiyor ama altını para olarak hesaplamalı mıyım?
Sizin kurban bayramı günlerinde, borcunuz harcınız dışında, elinizdeki para miktarı 85 gram altının tutarını geçiyorsa kurban kesersiniz. Geçmiyorsa size iki değil bir kurban da düşmez. Seksen beş (85) gramın altındaki altına da zekât düşmez. Bu mikdarı geçerse kırkta bir oranında zekâtı vardır. (2)
--------------------------------------------------------------------------------
Gayr-i Müslim Ülkede Kurban Kesilir mi?
Ben gayr-i Müslim bir ülkede yaşıyorum. Maddî açıdan ilk defa bu sene kurban kesme imkânım var. Böyle bir ülkede kurban kesilir mi?
Bu kurbanın etini sadece aile fertleri yese caiz olur mu?
O ülkede yaşadığınıza göre, şu anda orası sizin ikâmet ettiğiniz yer (vatan-ı ikâmet) oluyor. Böyle bir yerde, namaz, oruç, zekât ibâdetlerini yerine getirdiğiniz gibi, kurban da kesebilirsiniz, kesmelisiniz; çünkü o da bir ibadettir. Kestiğiniz kurbanın etini sadece aile fertlerinin yemesinde dînî açıdan bir mahzur söz konusu değildir. Kurban etinin üçe taksim edilip bir bölümünün fakirlere, bir bölümünün akraba ve dostlara dağıtılması bir bölümünün de ev halkıyla yenilmesi tavsiye edilen bir faziletli davranıştır. Nitekim hane halkı kalabalıksa, tamamının o evde tüketilmesinin sakıncalı olmadığı da yine fakihlerin tavsiyesi cümlesindendir. (2)
--------------------------------------------------------------------------------
Kurban Ailede Kimin Adına Kesilir?
Hanefi âlimlerinin görüşlerine göre, aile içinde, şahsı adına kimin serveti varsa kurban onun adına kesilir. Aile içinde her zengin şahıs, kendi adına kurbanını kesmekle mükellef olur. Ailede kendi adına serveti bulunmayanların ise hiçbirine kurban gerekmez. Yani zengin olmayan aile fertleri kurbanla mükellef olmazlar...
Diyelim ki servet, aile reisinin şahsına aittir. Öyle ise kurban borçlusu da servetin sahibi olan aile reisidir. Aile içinde serveti olmayan ötekilerin kendi adlarına kurban kesme mecburiyetleri söz konusu olmaz.
Bu sebeple de serveti olmayan aile fertlerinin kurbanı kendi adlarına kestirmek istemelerine gerek olmaz. Çünkü böyle bir mükellefiyetleri söz konusu değildir. Bilindiği üzere borç kimin ise ödeme mecburiyeti de ona aittir. Borcu olmayanın ödeme mecburiyeti de olmaz. Hanefi mezhebinin gereği budur. (3)