Gönderen Konu: Zekat ve mali ibadetlerimiz  (Okunma sayısı 8611 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Zekat ve mali ibadetlerimiz
« : 15 Mart 2006, 01:47:41 »

ZEKÂT ve MALI IBADETLERIMIZ

Zekât lügat îtibâriyle, bereket, medih, senâ, temizlik ve nema’ mânâlarına gelir.
Istılahta ise: Müslüman bir mükellefin, Cenâb-ı Hakk’ın emrini yerine getirmek maksadıyla, (Allah’ın emrettiği, hak sahiplerine) malından vermiş olduğu muayyen miktardır.
Cenâb-ı Hak bir âyet-i kerîmesinde şöyle buyuruyor meâlen: “Namazınızı kılın, Zekâtınızı verin, Allah’ın Rasûlüne itâat edin, tâ ki rahmet olunasınız.”
 Bu âyet-i kerîme ile Yüce Mevlâmız, rahmetine mazhar olabilmek için, yapılması îcâbeden üç vazîfeyi beyan buyurmuşlardır. Bu vazîfelerden ikincisi  zekât mükellefiyetidir.
Kur’ân-ı Kerîm’de,otuz iki yerde, zekât ile namaz ibâdetleri beraberce zikredilmiştir. Bu ise namaz ile zekât arasında kuvvetli bir bağ olduğuna delâlet eder. Hattâ bâzı alimler tarafından denilmiştir ki: “Biri, diğeri olmaksızın makbul olmaz”.
Zekât verilecek kimseleri bizzât Cenâb-ı Hak tayin etmiştir. Âyet-i Kerîme’nin meâli şudur: “Zekâtlar, Allah’tan bir farz olarak; Fakirlere, Yoksullara, Üzerinde çalışanlara (zekât toplamak üzere vazifeli memurlara), Kalpleri İslâm’a ısındırılmak istenenlere, Âzad edilecek kölelere, Borçlulara, Allah yolundakilere ve yolda kalmışlara sarf edilir.” (Sûre-i Tevbe 60)

ZEKÂTIN FAYDALARI

Zekâtın faydalarının bir kısmını şöyle hülâsa edebiliriz:
Zekât, insanı ihtiraslardan kurtarır, iyilik yapmaya alıştırır, şefkat hislerini yükseltir ve kemâle erdirir.
 Zekât, Cenab-ı Hakk’a karşı mâlî bir şükür olmakla, malın artmasına vesîle olur ve insanı Allah’a yaklaştırır.
 Zekât, fakir ile zengin arasında bir ahenk tesis eder. Fakirde kıskançlık duygularını yok eder. Fakiri zengine dost eder.
 Zekât ictimâi (sosyal) dengeyi sağlar, malın faydasız şekilde elde tutulmasını önler. Cemiyet fertlerini birlik ve beraberliğe sevk eder ve cemiyeti temizler.

ZEKÂT VE RÛHÎ TEDÂVİ

 Zekâtta; biri, nefsi ıslah edip temizlemek, diğeri cemiyetin huzuruna, refahına sebep olmak üzere iki mühim fayda ve maslahat vardır.
 İnsan; yaradılışı itibarı ile dünyaya meyleder. Dünya malı çekicidir. Ona kapılanlar doymak bilmezler. Mal yığıldıkça insanın hırsı artar, muhteris olur. Gözünü madde ve mal hırsı bürümüş olan insanda merhamet ve şefkat hisleri azalır. İyilik etmek ona zor gelir. Böyle insan rûhen hasta, bedenen ızdıraptadır. Zekât, içteki bu gibi hastalıkların da devâsıdır.
 Zekât veren insan ihtirastan kurtulur. İyiliğe ve vermeye alışkanlık meydana getirir, cimrilik hastalığından şifâ bulur. Rûhunda merhamet ve şefkat hisleri uyanır. Zekât vere vere cömert olur. Bu cömertlik onu sâlihler zümresine çıkarır. Sâlihlerin çoğu ikram ve infakı (Allah için vermesi) çok olan kimselerdir.
Şefkat ve merhamet, ümmet-i Muhammed’in mümeyyiz (ayırıcı) vasfıdır. Düşkünlere iyilik etmek, yetimlerin kimsesizlerin elinden tutmak, onlara yardımda bulunmak, onlara acımak, Müslümanların hem dini ve hem insânî borcudur. “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz” ikâzı Resûl-i Ekrem’in mübarek sözüdür. İşte zekât, cemiyet içindeki muhtaçlara şefkatli olmayı ve yardım etmeyi öğretir.
Zekâtın farz kılınmasındaki hikmetlerden biri de malın şükrünü yerine getirmektir. Sayısız nimetler içerisinde olan insanın bu nimetlere mukâbil, mühim bir vazifesi vardır: ŞÜKÜR. Mülk ve servet, insanın elinde Allah’ın bir nimetidir. Onun şükrü zekâttır.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Zekat Kimlere Farzdir?
« Yanıtla #1 : 15 Mart 2006, 01:49:05 »
Zekat Kimlere Farzdir?
Bir kimsenin zekat vermekle mükellef olabilmesi için bazi sartlar vardir.Bu sartlari söylece siralayabiliriz:
1.   Müslüman Olmak: Zekat,akli basinda,ergenlik çagina ermis ve hür olan Müslümanlara farzdir. Hanefi mezhebi disindaki diger mezheplere göre çocuklarin ve delilerin de zekat vermeleri gerekir.Onlarin zekatini onlara ait olan maldan velileri verir.Bunlar çocuklarin malina zekat düsmesine delil olarak su hadisi zikrederler: " Mali bulunan bir yetimin velisi olan onun adina ticaret yapsin.Ta zekat onu yemesin." ( Tirmizi, Zekat:15 )
2.   Nisap miktari mala sahip olmak: Zekatin farz olmasinin bir sarti da, asli ihtiyaçtan baska nisap miktari veya daha fazla bir mala sahip olmaktir.Nisap, zekatin farz olmasi için tayin olunan miktarda mal demektir.Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) zamaninda altinla gümüsün satin alma gücü bakimindan günümüzde oldugu gibi büyük fark yoktu.Dolayisiyla zekat için nisap miktari bunlar üzerinden belirlenmisti.Zirai mahsüllerin ve hayvanlarin disinda kalan mallarda nisap miktari altinda Hanefilere göre 85 gram; gümüste ise 595 gram: Safilere göre ise altinda 72 gram, gümüste 504 gram olaraka tespit edilmistir.O devirde 85 gram altinla, 595 gram gümüsün satin alma gücü birbirine esitti fakat günümüzde bu nisaplar arasinda büyük bir fark vardir.Bu sebeple günümüzde nisap miktari olarak altinin esas alinmasi zekatin gayesine daha uygundur.
3.   Malda bir artisin olmasi: Zekati verilecek mal hakikaten veya hükmen artmali, yani sahibine gelir getirmelidir.Artmayan mal için zekat vermek gerekmez.Hakikaten artis, ticaret yolu veya dogum yolu ile artistir. Ticareti yapilan mallar gün geçtikçe kiymetlenir.Zekati verilmesi gereken koyun,sigir gibi hayvanlar ise her sene yavruladiklarindan kiymet kazandiklarindan hakiki bir artis vardir.Yine para, ekin ve meyveler gelisen mallardir.
Hükmi artis ise altin ve gümüse mahsustur.Bu madenler her ne kadar maddeleri itibariyle bir artis göstermeseler de , degerleri her zaman artar.Buna hükmi artis denir.
4.   Mala sahip olmak: Zekati verilecek mala insan tam sahip olmalidir.Sahibinin elinde ve tasarrufunda bulunmayan malin zekatini vermek gerekmez.Satin alinip alis veris yapildiktan sonra henüz ele geçmemis olan mal zekata tabidir.Rehin birakilan mal zekata tabi degildir.Belirli bir sahibi bulunmayan, kaybedilmis ve gasbedilmil mala zekat düsmez.
5.   Bir yilin geçmesi: Zekata tabi olan malin üzerinden hicri takvime göre bir yilin geçmesi gerekir.Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadisinde "Üzerinden bir yil geçmedikçe bir malin zekatini vermek gerekmez." buyurarak buna dikkat çekmistir.Bu bir yil içinde artis gerçeklesir, hayvanlar yavrular, ihtiyaçlar ,fiyatlar degisir.
Hanefilere göre, nisap miktari hem senenin evvelinde, hem de senenin sonunda bulunmalidir.Mesela bir kimse asli ihtiyaçlarindan fazla olarak 100 gram altina sahip olsa, bir sene geçtikten sonra bu altin 60 grama düsse, bu kimseye zekat vermek farz degildir.Fakat nisap miktarinin sene içinde azalmasi zekata mani degildir.Mesela alti ay geçtikten sonra 60 grama düsse, fakat senenin sonunda 120 grama çiksa, senenin basindaki 100 gram veya alti ay sonraki 60 gram degil de, senenin sonunda 120 gram altinin zekati verilir.Zekata tabi olan bir mal üzerinden bir sene geçtikten sonra artsa, artan kisim zekata tabi olmaz.Onun zekata tabi olmasi için bir senenin geçmesi gerekir.Mesela birinin elinde geçen yilin Ramazan ayinin onuncu gününde 100 milyon lira bulunsa, bu senenin Ramazan ayinin onuncu gününde bu miktar 120 milyon olsa,Ramazan'in on besinde 130 milyona çiksa, bu kimse 120 milyonun zekatini verir.
Safiilere göre ise yil içerisinde nisap bir an bile olsa eksilirse, o yil için zekat vermek gerekmez.Yilin baslangicinda nisap tam olur,yil içerisinde eksilir, sonra yine tamamlanirs, zekatin farz olmasi için nisabin tamam oldugu günden itibaren bir yil geçmesi gerekir.Ancak bir insanin zekattan mal kaçirmak için yil içerisinde servetini mesela bir miktar malini birisine hibe edip daha sonra almak gibi, hile-i ser'iyye ile, eksiltmesi mekruhdur.Alimlerin çogunluguna göre ise böyle yapmak haramdir.
Zekatin farz olmasi için malin üzerinden bir senenin geçmesi, bir sene dolmadan zekat verilmez demek degildir.Fakat bir senede iki defa zekat verilmez.
6.   Borçlu olmamak: Zekatin farz olmasinin sartlarindan biri de, eldeki malin varsa, borçlar çiktiktan sonra nisap miktarina ulasmasidir.Mesela elinde asli ihtiyaçlarindan fazla olarak bir milyari bulunan, fakat sekiz yüz milyon borcu bulunan birine zekat farz degildir.Zekat vermek için bütün sartlar varsa, kisinin zekati kendisine farz olduktan sonra olan borçlanmalari , zekatin farziyetine mani degildir. Bir alacakli alacagindan vazgeçse, o günden itibaren bir sene geçince, borcundan vaz geçilen kimsenin nisap miktarinda mali oldugu takdirde üzerine zekat farz olur.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Zekat Vermemenin Mesuliyeti
« Yanıtla #2 : 15 Mart 2006, 01:50:20 »
Zekat Vermemenin Mesuliyeti
Gerek ayetlerde gerekse de hadislerde farz olan zekati vermeyenler siddetle tehdit edilmislerdir .Kur'an-i Kerim'de Ali Imran Suresi 180.Ayetinde "Allah'in, kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gösterenler, sanmasinlar ki o, kendileri için hayirlidir; tersine bu onlar için pek fenadir. Cimrilik ettikleri sey de kiyamet gününde boyunlarina dolanacaktir. Göklerin ve yerin mirasi Allah'indir. Allah bütün yaptiklarinizdan haberdardir." denilmistir.Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadisi serifinde "Allah'in kendisine vermis oldugu malin zekatini vermeyen kimsenin mali, Kiyamet gününd, iki gözünde iki siyah nokta bulunan, dehsetli,zehirli bir yilan sekline sokulur ve bu yilan o gün mal sahibinin boynuna sarilir.Sonra agzi ile mal sahibinin çenesinin iki tarafindan yakalar ve 'Ben senin dünyada çok sevdigin malinim, ben senin hazinenim ' der" söylemistir. ( Buhari, Zekat:3 ; Ibni Mace, Zekat:3 )
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı sıddık-birgüvi

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 282
Zekat ve mali ibadetlerimiz
« Yanıtla #3 : 15 Mart 2006, 10:17:34 »
ZEKATIN AMACI VE ÖNEMİ
Bir toplumun sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürebilmesi için fertlerin kendilerinden oluşan bu topluma karşı sorumlulukları vardır.

Zekat farz bir ibadet olmakla birlikte islam binasının beş temel esasından biridir.
Zekat toplumsal denge ve barışı sağlar
Zekat toplumsal bir temizlenmeyi sağlar
Fertler arasındaki aşırı maddi dengesizlikleri ve uçurumu giderir
Zekat sadece kişinin kötü huy ve düşüncelerini temizlemekle kalmaz. Onun malında fakirin hakkı da bulunduğundan onun hakkını vererek malın temizlenmesini sağlar
Zekat sosyal bir dayanışmadır
Zekat Allah’ın verdiği nimetlere karşı kendi cinsiyle yapılan bir şükürdür
Zekat veren ruhunu, nefsini, ve malını temizler
Zekat servetin biriktirilip atıl hale getirilmesinin amansız düşmanıdır. Onun için sermayeyi yatırıma zorlar
Zekat sayesinde zengin ile fakir arasında bir sevgi oluşur
  :gul: