Gönderen Konu: Taharet ve abdest  (Okunma sayısı 7057 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Taharet ve abdest
« : 01 Aralık 2006, 00:00:49 »

Muhterem Mü’minler!

 TAHÂRET, ABDEST VE BU HUSUSLARDA SÜNNET-İ SENİYYE YE UYMANIN LÜZÛM VE EHEMMİYETİ .
Cenâb-ı Hakk âyet-i kerîmesinde meâlen: “Ben insanları ve cinleri ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım.” buyurmaktadır. Yüce Rabbimiz böyle buyurduğuna göre, Allah-ü Teâlâ’ya îmanı olan her mü’min yaradılış gayesine uygun olarak hareket etmeye gayret etmek mecburiyetindedir. Binâenaleyh yüce dînimizin  hükümlerine göre, üzerine terettüb eden vazîfeleri, her türlü ibâdât-ü tâatı elinden geldiği, gücünün yettiği nisbette ve hassasiyetle yerine getirmeye çalışmalıdır. Bütün bunları yerine getirirken de evvelâ ibâdete bilhassa namaz ibâdetine hazırlık yapması lâzımdır. İşte tahâret ve abdest, hem ibadete hazırlık hem de ibadetlerin makbûliyetine sebep olan hususlardandır. Fakat maalesef zamanımızda birçok insan değil birçok müslüman bu hususlara riâyette gâfil olduğu dolayısıyla kıldıkları namazlarında makbûliyyetinin şübheli olduğu bir hakîkattir. Nitekim Peygamber Efendimiz(sav) Hadîs-i Şeriflerinde: “Bevilden sakınınız. Çünkü kabir azâbının ekserîsi bevildendir.” buyurmaktadırlar. Şimdi fıkıh kitablarında uzun uzadıya bahsedilen bu hususları mümkün olduğu nisbette kısa ve anlaşılır olarak îzah etmeye çalışacağım. Tahâret; necâsetten veya abdestsizlikten temizlenmektir. Taharetin kısımları olan İstincâ; ön veya arkadan çıkan necâseti temizlemektir. İstibrâ;Erkeklerin idrarlarını akıttıktan sonraki yaptıkları temizliktir. İstinkâ; Ön ve arka temizliğinde hassas olmak mübalağa yapmaktır. Taharet için önce çoraplar çıkarılıp, pantolonun paçaları yukarı sıvanır ve tuvalete sol ayakla girilir. Girerken şu duâ okunur:   اعوذ بالله من الخبث والخباءث   Manâsı: “Maddî ve mânevî pisliklerden sana sığınırım Allah’ım.” demektir. Büyük hacet mümkünse sola meyilli oturularak giderilir. Necâsetin gelmesi kesildikten sonra tahârete başlanır. Evvelâ sol ele tuvalet kağıdı alınarak necasetin çıktığı yer kuru olarak silinir. Bu esnada evlâ olan elin arkadan dolaştırılmasıdır. Önden uzatmakta da beis yoktur. Sonra sol ele su dökülerek necâsetin çıktığı mahal bilhassa orta parmak kullanılarak iyice yıkanır. Sonra idrar temizliğine başlanır. Erkeklere mahsus olarak önce idrarın çıktığı yer öne doğru birkaç defa sıvazlanır. Böylece kalan idrar tamamen boşaltılır. Sonra su ile yıkanır ve tuvalet kağıdı veya temiz bir bezle kurulanılır. Sonra çamaşıra değdirmeden idrar yolunda kalan son damlanın da temizlenmesi yapılır. Buna istinkâ denir ki buda yürümek, koşmak, öksürmek, sallanmak, yatmak ve fitil kullanmak suretiyle muhtelif şekillerde yapılabilir. Nitekim Tıbbı Nebevî isimli eserde Hz.Ali(kv) Efendimiz’in pamukdan fitil yaparak bu hususta çok hassas davrandığı beyan edilmektedir. Daha sonra tuvaletinde temizliği yapılarak sağ ayakla çıkılır ve çıkarken de şu duâ okunur: “الحمد لله الذي اذهب عنى الاذى وعفان    من ذالك    
. Manâsı: “Bana ezâdan âfiyet veren ve benden ezâyı gideren Allâh(cc)’a hamd olsun.” demektir.
Tahâret adâbıyla alâkalı olarak şu hususlarda çok mühimdir. Hacet giderirken ön veya arka tarafın kıbleye doğru gelmesi ve özürsüz olarak ayakta su dökmek mekruhtur. Erkeklerin idrarın tam kesildiğine kalbi mutmein olmadıkça abdeste başlaması câiz değildir. Helâda konuşulmaz, selâm alınmaz. Mazeretsiz olarak avret mahalline ve necâsete bakılmaz. Helâya tükürülmez ve sümkürülmez. Helâda vücut ile oynanılmaz. İhtiyaç giderilip işi bitince mümkün olduğu nisbette çabuk çıkılır. Hasta erkek ve kadına ancak nikahlısı tahâret yaptırabilir. Nikahlısı bulunmayan hastalardan taharet sâkıt olur(yani düşer). Böyle bir kimse abdest veya teyemmüm aldıktan sonra tahâretsiz olarak namazını kılabilir.
Abdest husûsuna gelince; önce besmele çekilip niyyet edilerek abdeste başlanır. Her birerimizin malûmu olan, küçüklüğümüzden beri ilmihal kitaplarından da öğrendiğimiz şekli ile abdest alınır. Abdest esnâsında da şu hususlara riâyet edilmesi îcab eder. Eller yıkanırken parmak araları hilâllenir. Ağıza su verilirken misvakla veya sağ elin baş ve şehâdet parmakları ile dişler temizlenir. Burna su verirken sümkürme ihtiyacı varsa bu sol elle yapılır. Yüz yıkanırken alından aşağı doğru su dökülür ve iyice ovalanır. Kollar yıkanırken su dirseklerden aşağı dökülerek ve ovalanarak yıkanır. Başa mesh yaparken bilenler için kaplama mesh yapmak efdaldir. Ayaklar yıkanırken de parmaklar arası hilâllenir ve her iki ayak sol elle yıkanır. Abdestte her azâyı yıkarken besmele çekmek kelime-i şehâdet okumak ve her azâyı üç avuç su ile yıkamak sünnettir. Gereğinden fazla su kullanmak israftır. İsraf ise haramdır. Bilhâssa vakıf sularını kullanırken bu husûsa daha da dikkat edilmelidir. Abdest alan kişi abdest almakla, günahlarının temizleneceğine inanarak abdest almalıdır. Çünkü Peygamber Efendimiz(sav) Hadîs-i Şeriflerinde abdest alan mü’minin eli, gözü ve ayakları ile işlediği günahlarından temizleneceğini beyan ediyorlar.
Muhterem Mü’minler!
Yukarıda adâbını îzah etmeye çalıştığımız tahâret ve abdest, namaza ve sair ibâdetlere hazırlık olmakla berâber, gerek dînî ve manevî noktadan, gerekse maddî noktadan bizim bildiğimiz bilmediğimiz daha nîce hikmet ve fâideleri ihtivâ etmektedir. Bu sebepledir ki bu hususta şuurlu mü’mine düşen vazîfe, azâmî derecede hassâsiyet göstermektir. Nitekim asr-ı saâdette bir kabîle muallimleriyle beraber Peygamberimize ziyarete gelirler. Fahr-i Kâinât Efendimiz muallim sahâbiye sorar: “Bu kavim ne gibi güzel bir amel işliyor ki yüzleri çok güzel?” Muallim sahâbî: “Yâ Resûlellah! Bu kavim tahârete çok riâyet ediyorlar.” diye cevap verir. İmâm-ı Rabbânî(ks) Hazretleride Mektûbât-ı Kudsîsinde: “Biz bu dereceyi Resûlüllah Efendimizin sünnetine tam riâyetle elde ettik. Bir gün tuvalete (sol ayak yerine) sağ ayakla girdik de o gün çok büyük kayıplara uğradık.” buyuruyor.
« Son Düzenleme: 05 Eylül 2011, 03:05:40 Gönderen: müteallim »
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Abdest ve Gusül
« Yanıtla #1 : 09 Mayıs 2011, 18:09:18 »
Abdest ve Gusül

Muhterem kardeşlerim!

Mukaddes dinimiz, vücut temizliğine büyük ehemmiyet vermiş ve bu mükellefiyetin ifası ve faziletin bir ihyası maksadı ile abdest almayı emretmiş bulunmaktadır. Namaz kılmak, Kabe-i muazzamayı tavaf etmek, Kur’an-ı Kerim’i eline almak için abdest alma mecburiyeti; daima temiz durmak için bozulan abdesti yenileme veya yatarken abdestli olarak uyuma fazileti, bu konuda gösterilen bir çok örnekten ancak bir kaçı olmaktadır. Cuma ve bayram namazlarına gidileceğinde, Arafat’ta vakfe yapıldığında boy abdesti almakta islamın temizliğe verdiği ehemmiyetin bir tezahürü olmaktadır.
Abdest ; Huzur-i ilahiye çıkabilmenin ilk şartı, kulluk kapısının anahtarı ve yapılacak ibadetin makbul olmasının yegana amilidir.
Abdest ; maddi kirlerden uzuvlarımızı, manevi lekelerden özümüzü temizler. Bu ciheti tespit eden bir Hadis-i şerifte“Kim şu(benim aldığım ) şekilde abdest alacak olursa geçmişteki günahları bağışlanır. Onun namazı ve camiye (gitmek için) yürümesi (ne verilecek sevap) ise caba” buyurulmaktadır.
Abdest mükellefiyetini getiren ayet’i kerime’de Cenab’ı Hak şöyle buyurmaktadır;” Ey iman edenler,namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi ve başınızı meshedip, her iki topuğa kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp olduysanız boy abdesti alın.”
Abdest belli organganları usulüne göre yıkamaktan ve mesh etmekten ibaret dini bir temizliktir. Pek çok ibadet abdestsiz yapılamaz. Mesela ; abdestsiz bir kimse namaz kılamaz, Kabe’yi tavaf edemez, Kuran-ı Kerime el süremez. Abdestsiz olduğunu bildiği halde kasıtlı olarak dinden çıkar.

Abdest Nasıl Alınır ?

1.   Mümkünse kıbleye dönülür, yüksek bir yere oturulur,EUZÜ-BESMELE çekilir
2.   Eller bileklere kadar üç kere yıkanır.parmaklar birbiri arasına geçirilerek hilallenir. Parmaktaki yüzük oynatılarak altına su ulaştırılır.
3.   BESMELE çekerek ağza su alınır. Varsa misvak kullanılıp , yoksa baş ve şahadet parmaklarıyla dişler temizlenir. Ağız iki defa daha çalkalanır.
4.   Besmele çekilir , burna su verilir. Oruçlu değilse su, burnun yumuşağına kadar çekilip, sol el ile burun temizlenir. Bu iş iki kere daha yapılır.
5.   Abdeste kalp ile niyet edilip, besmele çekerken avuca su alınıp yüz saç bitiminden çene altına yan taraflardan da kulak yumuşaklarına kadar yıkanır. Kaşların altı ıslatılır. Bu iş iki kere daha yapılır. Her yıkamada yüz ovalanır.
6.   Besmele çekilerek sağ kol dirsekle beraber ovalanarak yıkanır. Bu iş iki kere daha yapılır. Sağ kolda olduğu gibi sol kolda üç kere yıkanır.
7.   Besmele çekerek sağ elle başın dörtte biri mesh edilir. Sonra şehadet parmaklarıyla sağ ve sol kulaklar, baş parmakla da kulağın arkası mesh edilir.elin baş ve işaret parmakları hariç, diğer üç parmaklar ile de boyun mesh edilir.
8.   Besmele ile sağ ayağın ucundan yıkamaya başlanır. Ve ayak parmakları sol elin küçük parmağı ile hilallenir.Hilallemeye sağ ayakta küçük parmaktan, sol ayakta ise baş parmaktan başlanır ve alttan üste doğru çekilerek yapılır. Sağ ayak gibi sol ayakta besmele ile yıkanır. Amr bin Abesete Hazretlerinin bildirdiği bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz buyuruyor ki : “ Sizden bir adam ( kişi ) abdest alacağı suyun yanına varıp, ağzını yıkayıp, burnuna su çekip sonra bu suyu çıkardığı zaman mutlaka onun yüzündeki günahlar dökülür. Sonra Allah’ın emrettiği gibi yüzünü yıkadığı zaman su ile birlikte sakallarının etrafındaki günahlar dökülür. Sonra ellerini dirseklerle beraber yıkadığı zaman ellerinin günahları parmak uçlarından dökülür. Sonra topuklarla beraber ayaklarını yıkadığı zaman , parmaklarının uçlarından suyla birlikte ayaklarının günahları dökülür. Böyle abdest alan kişi kalkıp, namaz kılar Allah a hamdeder. O’nu, layık olduğu sıfatlarla anar, kalbi ile de sırf Allah’a yönelir ise , annesinden doğduğu günkü gibi günahsız olur.”

Başka bir hadis-i şerifte buyurulur ki:
“Peygamber efendimiz aleyhisselam, Bilal radiyAllahü anha dedi ki ; bana islamda işlediğin en kıymetli amelini söyle! Çünkü ben akşam senin ayakkabının sesini cennette işittim. Bunun üzerine(Hazreti Bilal) dedi ki: Ben İslam da, şundan daha çok razı olduğum bir amel işlemedim: abdestim bozulur bozulmaz abdest aldım ve her abdest aldığım zaman damutlaka iki rekat namaz kıldım. Bunun üzerine ResülAllah (sav) şöyle buyurdu:Amellerin en faziletlisi abdestim bozulur bozulmaz abdest alman ve her abdest aldığında da iki rekat namaz kılmandır.”


Hz. Ömer’in rivayet ettiği bir hadis-i şerif de buyruluyor ki:
“Sizden her kim abdest alıp, abdest suyu onun azasına ulaşır ve abdesti tamamlayıp sonra Eşhedü en la ilahe illahü vahdehü la şerike leh ve eşhedü enne muhammeden abdühü ve resülüh der ise kendisine cennetin sekiz kapısı açılır.

Resülüllah (SAV) efendimiz:
“Kim abdest aldıktan sonra Kadir süresini bir kere okursa Allah’ü teala ona gecesi namazla, gündüzü oruçla geçirilen elli senenin sevabını verir. İki kere okuyana Allah’ü teala İbrahim, Musa ve İsa Aleyhisselama verdiği sevabı verir. Üç kere okuyana da Allah’ü teala cennetin sekiz kapısını açar ve istediği kapıdan hesapsız, azapsız girmesini sağlar, buyurdu.
Gusül cünüplük, hayız ve nifastan çıkmak için ağzın ve burnun içini bütün vücutla birlikte yıkamaktır.

Sünnet üzere güsül abdesti şöyle alınır:
1.Gusle niyet edilir, eller yıkanır, temiz olsalar dahi avret yerleri yıkanır.
2.Besmele çekilip tam bir namaz abdesti alınır. Yalnız, ayakları altına su toplanıyorsa ayaklar en sonunda yıkanır.
3. Bu abdesti alırken ağız ve buruna su bolca çekilir. Çünkü bu yıkama ile gusüldeki farz olan ağız ve buruna su vermekte yerine gelmiş olur.
4. Başa üç defa su dökülür. Ve her döküşte ovulur. Bu esnada sakal, bıyık ve saç altına suyu ulaştırmak lazımdır.
5. Sağ omuza üç defa su dökülür ve her döküşte vücut ovulur.
6. sol omuza üç defa su dökülür ve her döküşte vücut ovulur. Vücut göbek çukuru dahil hiç kuru yer kalmayacak şekilde ovularak yıkanır.
Sözlerimizi kainatın biricik efendisinin bir hadisi ile bitirelim: “Siz, (dünyada iken ) abdesti tam almanızdan dolayı, kıyamet günü yüzleri ak, el ve ayakları parlak (insan) lar olacaksınız. Kimin gücü yeterse bu aklığı ve parlaklığı uzatsın.”

Çevrimdışı Vober

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 2
Ynt: Taharet ve abdest
« Yanıtla #2 : 04 Eylül 2011, 20:52:00 »
Lavabo ihtiyacmı gördükten sonra sanki idrarım varmış gibi oluyor. Tam abdestimi alacakken sanki idrarım akıcakmış gibi oluyor. Bunun için ne yapmalıyım acaba?

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Taharet ve abdest
« Yanıtla #3 : 05 Eylül 2011, 03:05:16 »
Lavabo ihtiyacmı gördükten sonra sanki idrarım varmış gibi oluyor. Tam abdestimi alacakken sanki idrarım akıcakmış gibi oluyor. Bunun için ne yapmalıyım acaba?

hacetten sonra kisinin adetine göre ya gezinmeli ya öksürmeli veya saga sola hareket etmeli bir müddet beklemeli.ondan sonra abdest alamali akintinin gelip gelmedigini kisi kendisi en iyisini .
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik