Gönderen Konu: Ehl-i Küfre Benzemekten Sakınmak  (Okunma sayısı 6508 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yesil-TUNA

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 13
Ehl-i Küfre Benzemekten Sakınmak
« : 07 Eylül 2006, 12:08:57 »

Teşebbüh; taklit etmek, benzemek mânâlarına gelir. Bu benzeme, inanç ve îtikâdî    esaslarda olacağı gibi, fikir, söz ve fiilde de    olabilir. Benzeme, küfre olursa, küfür; mâsiyete olursa, mâsiyet; hayra ve güzelliğe olursa makbul ve muteberdir. (Avnu’l-Mâbûd Şerh-i Sünen-i Ebû Dâvûd, 11/95)

Müsâmahayı esas alan İslâm dîni, başkasına benzeme ve bilhassa kâfirleri ve fâsıkları taklit etme husûsunda, çemberi iyice daraltmıştır. Adam öldürmek, zinâ etmek, içki içmek gibi fiiller çok büyük günâh olmasına rağmen küfür sayılmazken, küfür alâmeti sayılan sözler ve fiillerde ve gerekse âdet ve yaşayışta ehl-i küfrü taklit etmek, küfür sayılmıştır. Dinin direği olan namaz ibâdeti dahi, güneşe tapanlara benzememek için, kerâhat vakitlerinde yapılmaz.

Cenâb-ı Hakk Kur’ân-ı Kerîm’inde meâlen şöyle buyurur: “Ey îmân edenler. Yehûd ile Nasârâyı dost edinmeyin. Onlar ancak birbirlerinin (Yahûdiler, yahûdilerin, Hiristiyanlar hiristiyanların) yârânıdırlar ve siz müminlerden her kim, onları dost tanır, velî tutarsa, şübhe yok ki o da onlardandır. (Onlara temessül etmiş, onların huyunu kapmıştır. O artık Hakk’a değil onlara ve hevâsına hizmet eder. Netîce îtibâriyle onlardan sayılır. Âhirette onlarla berâber haşrolunur...)”    (Mâide, 51 Elmalılı, 3/1712),    “Mü’minler, mü’minleri bırakıpta kâfirleri evliya ittihaz etmesin (dost edinmesin)...” (Al-i İmrân, 28 )

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de ehl-i küfre teşebbühten tahzîr (benzemekten korkutmak) için;    “Kim bir kavme benzemeye azmederse, o ondandır.” (Feyzü’l-Kadir)


Diğer bir hadîs-i şerîflerinde; “Bir kişi diğer bir kişinin ameline, yoluna ve âdetine râzı olursa, muhakkak ki o onlardandır.” buyurmuşlardır. (Kenzü’l-Ummal, 9/10)

Naklolunduğuna göre Hâris bin Muâviye, Medîne’ye, Hz. Ömer’in yanına geldiğinde, aralarında şöyle bir konuşma geçer:

– Şam’da durum nasıl?

– Allâh’a hamdolsun, iyi.

– İhtimal ki müşriklerle de oturup kalkıyorsunuzdur?

– Hayır, ey müminlerin emîri.

– Sizler, müşriklerle hemhâl olursanız, bunun netîcesinde, çok sürmez onlarla berâber yemek de yer, meşrûbât da içersiniz. Onlarla oturup kalkmadığınız müddetçe dâimâ hayır içinde olursunuz. (Hayâtü’s-Sahâbe, 3/259)

İbn-i Ömer (r.a) teşebbüh hakkında şöyle buyururlar:    “Bir kimse müşriklerin arzına ev binâ edip, onların bayramlarına katılmak sûretiyle onlara benzerse, o kimse kıyâmet günü onlarla berâber haşrolunur.” (Feyzü’l-Kadir, 104)

İmâm-ı Rabbânî Hazretleri de; “İki dîni tasdik eden dahi, şirk ehlinden sayılır. İslâm hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye teşebbüs eden dahi müşriktir. Halbuki küfürden teberrî etmek (uzaklaşmak), şirk şâibelerinden sakınmak tevhiddir.’ buyurarak, şöyle devâm eder: Hindûların büyük bildikleri günlere tâzîm, Yahûdîlerce bilinen âdetlere uymak, küfrü îcâp ettirir. Nitekim ehl-i İslâm’ın câhilleri, bilhassa kadınlar, küffârın belli günlerindeki küfür merâsimini icrâ etmektedirler. Bunları, kendileri için de bayram kabul edip, kızlarının ve kardeşlerinin evlerine onlar gibi hediyeler yollarlar... Böylelikle o merâsîme tam mânâsı ile îtinâ ederler.” (Mektubât-ı Şerife, 3 /41)

İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Hazretleri, böyle merâsimleri icrâ ile ehl-i küfre benzeyenlerin acıklı sonunu şu ifâdeleriyle haber verirler:

“Bir defâsında, bir hastanın ziyâretine gittim. Ölümü yaklaşmıştı. Hâline teveccüh ettiğim zaman gördüm ki kalbi, şiddetli zulmet içinde. Her ne kadar bu zulmetin kalkması için teveccüh ettiysem de kalkmadı. Çokça teveccühten sonra bilindi ki, bu zulmetler, kendisinde saklı duran küfür sıfatından nâşîdir. Bu sıkıntıların menşei dahi, küfür ehli ile dost geçinip durmasıdır. Bundan sonra belli oldu ki bu zulmetlerin def’i için teveccüh, yerinde bir iş değildir. Zîrâ onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem azâbına kalmıştır. Ki küfrün cezâsı da odur. Ve bana mâlum oldu ki, onda îmandan bir zerre miktarı mevcuttur ve bunun bereketiyle cehennemde ebedî kalmaktan kurtulacaktır.
(Mektubât-ı Şerîfe, 1/266)
--------------------------------------------------------------------------------
fazilet takvimi-28,29/12/2005
« Son Düzenleme: 31 Aralık 2009, 10:23:05 Gönderen: Tuğra »
b]Bütün dünya benim olsa gamım gitmez nedendir bu?
Ezelden gam türabıyla yoğrulmuş bir bedendir bu.
[/b]

Vuslat Yolcusu

  • Ziyaretçi
EHL-İ KÜFRE BENZEMEKTEN SAKINMAK
« Yanıtla #1 : 07 Eylül 2006, 15:27:10 »
Allah razi olsun bizimle paylastiginiz icin

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
EHL-İ KÜFRE BENZEMEKTEN SAKINMAK
« Yanıtla #2 : 08 Eylül 2006, 03:09:19 »
Bir defâsında, bir hastanın ziyâretine gittim. Ölümü yaklaşmıştı. Hâline teveccüh ettiğim zaman gördüm ki kalbi, şiddetli zulmet içinde. Her ne kadar bu zulmetin kalkması için teveccüh ettiysem de kalkmadı. Çokça teveccühten sonra bilindi ki, bu zulmetler, kendisinde saklı duran küfür sıfatından nâşîdir. Bu sıkıntıların menşei dahi, küfür ehli ile dost geçinip durmasıdır. Bundan sonra belli oldu ki bu zulmetlerin def’i için teveccüh, yerinde bir iş değildir. Zîrâ onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem azâbına kalmıştır. Ki küfrün cezâsı da odur. Ve bana mâlum oldu ki, onda îmandan bir zerre miktarı mevcuttur ve bunun bereketiyle cehennemde ebedî kalmaktan kurtulacaktır.
(Mektubât-ı Şerîfe, 1/266)

Rabbin su berat gecesi hürmetine afv eylesin-
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı Ahi

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 923
  • Bugün Allah (c.c) için ne yaptın?
EHL-İ KÜFRE BENZEMEKTEN SAKINMAK (2)
« Yanıtla #3 : 19 Ekim 2006, 03:35:28 »
EHL-İ KÜFRE BENZEMEKTEN SAKINMAK (2)

İbn-i Ömer (r.a) teşebbüh hakkında şöyle buyururlar:    “Bir kimse müşriklerin arzına ev binâ edip, onların bayramlarına katılmak sûretiyle onlara benzerse, o kimse kıyâmet günü onlarla berâber haşrolunur.” (Feyzü’l-Kadir, 104)
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri de; “İki dîni tasdik eden dahi, şirk ehlinden sayılır. İslâm hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye teşebbüs eden dahi müşriktir. Halbuki küfürden teberrî etmek (uzaklaşmak), şirk şâibelerinden sakınmak tevhiddir.’ buyurarak, şöyle devâm eder: Hindûların büyük bildikleri günlere tâzîm, Yahûdîlerce bilinen âdetlere uymak, küfrü îcâp ettirir. Nitekim ehl-i İslâm’ın câhilleri, bilhassa kadınlar, küffârın belli günlerindeki küfür merâsimini icrâ etmektedirler. Bunları, kendileri için de bayram kabul edip, kızlarının ve
kardeşlerinin evlerine onlar gibi hediyeler yollarlar... Böylelikle o merâsîme tam mânâsı ile îtinâ ederler.” (Mektubât-ı Şerife, 3 /41)
İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Hazretleri, böyle merâsimleri icrâ ile ehl-i küfre benzeyenlerin acıklı sonunu şu ifâdeleriyle haber verirler:
“Bir defâsında, bir hastanın ziyâretine gittim. Ölümü yaklaşmıştı. Hâline teveccüh ettiğim zaman gördüm ki kalbi, şiddetli zulmet içinde. Her ne kadar bu zulmetin kalkması için teveccüh ettiysem de kalkmadı. Çokça teveccühten sonra bilindi ki, bu zulmetler, kendisinde saklı duran küfür sıfatından nâşîdir. Bu sıkıntıların menşei dahi, küfür ehli ile dost geçinip durmasıdır. Bundan sonra belli oldu ki bu zulmetlerin def’i için teveccüh, yerinde bir iş değildir. Zîrâ onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem azâbına kalmıştır. Ki küfrün cezâsı da odur. Ve bana mâlum oldu ki, onda îmandan bir zerre miktarı mevcuttur ve bunun bereketiyle cehennemde ebedî kalmaktan kurtulacaktır.
(Mektubât-ı Şerîfe, 1/266)
Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. – Schopenhaver

Çevrimdışı ankebut-57

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 908
EHL-İ KÜFRE BENZEMEKTEN SAKINMAK
« Yanıtla #4 : 27 Aralık 2006, 13:21:59 »
Allah razı olsun.
Yaklaşılan günlerde konunun  ehemmiyetine binaen güzel bir açıklama oldu.
« Son Düzenleme: 31 Aralık 2009, 10:23:29 Gönderen: Tuğra »
Âlimleri irfan sahib eden, üç harf ile beş noktadır.(عشقْ)
Mü'minleri duhûlü cennet eyleyen, beş harf ile üç noktadır. (ايمان)

www.ayasofya.org

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Ynt: Ehl-i Küfre Benzemekten Sakınmak
« Yanıtla #5 : 31 Aralık 2009, 02:28:00 »
Allah razı olsun.
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Ehl-i Küfre Benzemekten Sakınmak
« Yanıtla #6 : 02 Mart 2010, 23:59:28 »
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Ynt: Ehl-i Küfre Benzemekten Sakınmak
« Yanıtla #7 : 03 Mart 2010, 11:42:13 »
...
Bundan sonra belli oldu ki bu zulmetlerin def’i için teveccüh, yerinde bir iş değildir. Zîrâ onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem azâbına kalmıştır. Ki küfrün cezâsı da odur.

Rabb'im muhafaza etsin cümlemizi!

Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana