KÜFRE GÖTÜREN HALLERÖmer Nesefi, İslam inancının Temelleri AKAİD adlı eserinde insanı küfre götüren haller başlığı altında şunları sıralamıştır:
1- Ayet ve hadislerin açık manalarını bırakıp gizli manalar çıkarmak, “Kur’an-ın ve Sünnetin manaları gizlidir. O gizli manayı ancak üstad bilir” demek.
2- Kur’an ve sünneti reddetmek, yalanlamak.
3- Büyük veya küçük haramı, günahı helal saymak,
4- Dinle, dinin hükümleri ile alay etmek,
5- Allah’ın rahmetinden ümit kesmek. Kur’an-da “Kafirlerden başkası Allah’tan ümidini kesmez” buyrulmuştur. (Yusuf: 87)
6- Allah’ın azabından emin olmak. (Araf: 99)
http://www.sadakat.net/forum/islamgenel/kufre_goturen_haller-t55572.0.html*****************************
İmanla İlgili 35 Maddeİmanla ilgili çok önemli bilgileri sıralıyorum:
(1) Sahih (doğru) imanı bize Resulullah (SallAllahu aleyhi ve selam) öğretmiştir.
(2) Böyle bir iman Allah'ın rızasına uygundur.
(3) Sahih bir imanın temel inancı Tevhiddir.
(4) Allah kemal sıfatlarla sıfatlıdır ve noksan sıfatlardan münezzehtir.
http://www.sadakat.net/forum/mehmet_sevket_eygi_beyin_gunluk_yazilari/din_vicdanlara_haps_edilemez_imanla_ilgili_35_madde-t61240.0.html***********************************
Ağzımızdan Çıkanı Kulağımız Duymalı Ağızdan çıkan sadece bir sözden ibarettir ama oradan dökülen aynı zamanda kalptekini de ortaya koyduğu, ona tercüman olduğu için önemlidir. İman ve küfür de görünüşte ağızdan çıkan birer söz değil midir?
Allah’ın insanoğluna en büyük nimetlerinden biri de konuşma yeteneğidir. Dilin kendisi küçük olmakla beraber, iyi ya da kötü olsun, yaptığı iş büyüktür. Bu sebeple, insanın, ağzından çıkan söze dikkat etmesi gerektiği; sözün onu vezir yapabileceği gibi rezil de edebileceği bildirilmiştir.
Dil serbest bırakıldığında geniş bir sahada iyiliğe de kötülüğe de at koşturur. Hz. Peygamber (s.a.v) bir hadisinde, “Ademoğlunun hatalarının çoğu, dilindendir” (Beyhaki) buyurarak insanın dilini doğru kullanmasının ehemmiyetine işaret etmiştir. Ağızdan çıkan sadece bir sözden ibarettir ama oradan dökülen aynı zamanda kalptekini de ortaya koyduğu, ona tercüman olduğu için önemlidir. İman ve küfür de görünüşte ağızdan çıkan birer söz değil midir? Öyleyse dil, kurtarıcı veya helak edicidir. Allah insanoğlunun konuşmalarının yazıcı melekler tarafından kayda alındığını ve bundan dolayı hesaba çekileceğini bizlere şöyle bildirmektedir: “(İnsan) hiçbir söz söylemez ki yanında kendisini gözetleyen, dediklerini zapt eden (bir melek) hazır bulunmasın.” (Kâf, 18)
Muaz b. Cebel (r.a), Rasulullah Efendimiz’e (s.a.v), “Sözlerimizden dolayı da hesaba çekilecek miyiz?” diye sorduğunda Rasul-i Kibriya (s.a.v) “Hayret ya Muaz! İnsanları yüzleri üstü cehenneme sürükleyen, ancak dillerinin kazandığı günahtan başka ne olabilir?” buyurmuştur. (Tirmizi)
Alimler küfre götüren kelimeler hususunda toplumu bilgilendirirdi
Kişiyi küfre düşüren ve dinden çıkmasına sebep olan sözlere "elfaz-ı küfür" yani küfre götüren sözler adı verilir. Eskiden alimler insanı küfre götüren kelimeleri kitaplarında yazar, toplumu da bu kelimeleri kullanmaktan sakındırırlardı. “Kim ki; dine, imana, dince mukaddes olan şeylere küfrederse, hürmetsizce ve hakaret içeren sözler sarf ederse onun nikahına zarar gelir, imanından şüphe edilir. İman ve nikah tazelemesi gerekir. Tövbe, istiğfar etmesi, pişmanlık duyup kesinkes dönüş yapması gerekir” derlerdi.
Şimdilerde insanı küfre götüren cümleler değişerek, yerini başka türlü ifade ve cümlelere bıraktı. Geçmişteki insanlar öfkeden, kızgınlıktan dolayı bu küfür kelimelerini söyleyebiliyorlardı. Bugün ise tam aksine, bazen kendilerini coşturup galeyana getiren hadiselerden dolayı bu sözleri normal gündelik kelimeler gibi kullanıyorlar. Bazen de eğlenmek için mukaddes değerlerle alay edilen fıkralar anlatıyorlar.
İnsanı küfre düşüren sözler neler olabilir?
Dinin esaslarından birini alaya almak; inanılması gereken ve zarurat-ı diniyye denilen prensipleri küçümsemek, hafife almak; bir İslami hükmü açıkça inkar etmek veya dince mukaddes olan şeylere küfretmek; Allah’ın zatı, sıfatları, fiilleri, isimleri, emirleri, yasakları hakkında şaka yollu da olsa alay ederek konuşmak, bunları küçümseyici sözler söylemek ve Allah’a sövmek kişiyi dinden çıkarır.
Peygamberlik mefhumu ve peygamberlerle alay etmek, onları küçük düşürücü sözler söylemek küfür sayılır. Bu yüzden diğer peygamberleri veya Hz. Peygamber’i (s.a.v) küçük gören alay eden dinden çıkar. Mukaddes kitaplara ve Kur’an-ı Kerim’e sövmek veya bunların aslını inkar edici sözler söylemek; Kur’an’la, bir suresi veya ayetiyle alay etmek, onu küçümsemek; meleklere sövmek, alay etmek, ayıplamak, onları küçük görmek; ashab-ı kiramı tekfir ederek, onların mümin olmadığını söylemek; sahabeyi küçümsemek, alay etmek ve onlara buğzetmek; haramı helal, helali haram saymak da küfürdür. Alim ve fakihlere sövmenin dinden çıkaracağına dair de çeşitli fetvalar verilmiştir.
İnsanı küfre düşmesine sebebiyet veren şeyler sözlü ve fiili/ameli olabilir. Mesela bir kimsenin, alay maksadıyla abdestsiz namaz kılması, ameli bir küfürdür. Ancak biz bu yazımızda özet olarak, günümüzde insanların ağızlarına doladıkları bazı küfür sözlerine örnekler vereceğiz. Bu sözlerin söylenmesi insanın küfre düşmesine neden olur: “Allah da gelse, seni elimden kimse alamaz”, “Sanki Allah beni mi gözetliyor”, “Burası Allah’ın unuttuğu bir yer”, “Burada Allah’ın yeri yok”, “Allah deseydi yapmazdım”, “Allah baba/dede”, “Kahrolsun şeriat (Allah’ın dini)”, “Kahpe felek”, “Ne günah işledim ki tövbe edeyim” “(Peygamber) Sünnetinin yeri mi şimdi, o eskidenmiş”, “Bir yudum alsan ne olur? Aslan sütü bu”. Bu söz eğer haram olan içkinin helal olduğunu iddia etmek için söylenirse küfür olur. Yine aynı şekilde, namazı önemsemeyen, Allah’ın bir emri olarak telakki etmeyen birinin, “Sen namazı boş ver, benim kalbime bak” demesi küfürdür. Yine bütün Müslümanları ve özellikle hac ibadeti yapan hacıları ve gerçek ilim erbabı kişileri kastederek, “Kıyamet hacılarla hocaların yüzünden kopacak” denilmesi küfürdür.
Yine vefat eden bir kimse için, “Allah’a lazımmış ki öldü!” sözü, Allah bir şeye muhtaç olmadığı halde, Allah’ı bir beşer gibi düşünüp söylendiği için küfre sebep olur. “Kur’an çöl kanunudur” demek de küfre sebep olur. “Namaz kıl” denilince “Sen kıldın da ne oldu?” demek, ezan ya da Kur’an okunurken “Ne bet (kötü) şey” demek, “Sen Müslüman değil misin?” denildiğinde “Hayır” demek, Allah’ın takdirine itiraz edercesine “Ben seninle cennete bile girmem” demek, yine Allah’ın yaratma sıfatını alaya alarak bir insan için “İmalat hatası” demek küfürdür. Günümüzde adeta insanların ağızlarında sakız gibi olmuş bu cümlelerin sayısını daha da çoğaltmak mümkün.
Her şeyden önce şu noktada alabildiğine uyanık olmak durumundayız: Kişinin fikri neyse zikri de odur. İç alemimizi neye alıştırmışsak azalarımızdan da o sadır olacaktır. Kalp boşluk kabul etmez. Eğer oraya “nazargah-ı ilahi” olma vasfıyla bağdaşmayan şeylerin sızmasına müsaade etmişsek, bunun bütün bedenimize ve o arada elbette dilimize de sirayet etmesi kaçınılmaz olacaktır. Böyle sözleri şaka ile söylemek dahi tehlikelidir. Kişi ağzından bu gibi sözler çıktığında hemen tövbe-i istiğfar etmeli, kelime-i şehadet getirmelidir.
Semerkand Aile.com
************************************
KÜFRE GÖTÜREN SÖZLERMuhterem Müslümanlar!Yüce Rabbimizin İnsanoğluna diğer İnsanlarla sağlıklı iletişim kurabilmesi, meramını anlatabilmesi için ihsan ettiği en büyük nimetlerden biri konuşma yeteneğidir. Vücudumuzdaki bütün azalar ve organlar, hangi şekilde ve amaçta kullanıldığına göre Allah katında mesuldürler. İşte dilimiz de böyledir.Dil o kadar mühim ve önemlidir ki insan dilinden dökülen sözlere göre itibar kazanır veya tibar kaybeder, sevap veya günah kazanır. Kişi dili sayesinde en büyük kelime olan Kelime-i Tevhidi söyler iman dairesine girer. Yine dili sayesinde Allah muhafaza küfrü gerektiren bir inkâr sözü söyleyerek iman dairesi dışına çıkabilir. İnsan diliyle yapıcı sözler söyleyerek birçok kişinin arasının düzelmesine, kırgınlıkların son bulmasına vesile olarak sulh ve barışa hizmet ederken, diğer taraftan dilini yanlış kullanarak birçok kişinin arasının açılmasına, barıştan uzaklaşmasına, sonuçta kin ve düşmanlıkların doğmasına sebep olabilir. Yunus Emre ne güzel söyler; “Söz ola kese savaşı, söz
ola kestire başı.”
Değerli Müminler! Yüce Rabbimiz Rahman Suresinde “Allah insana beyanı, yani meramını ifade etmeyi öğretti.”(1) buyurmakta, Beled suresinde de insana bu yeteneği için ihtiyaç duyduğu konuşma yeteneği verilerek “iki dudak bir dil vermedik mi?”(2) buyrulmaktadır. İnsan bu yeteneği sayesinde dostluklar kurar, antlaşmalar yapar, bir sıkıntısı olduğunda derdini ifade eder, insanlara öğüt verir, Allah’ ı zikreder ve daha pek çok insani ihtiyaçlarını görür. İnsanın dışındaki hiçbir canlıya geleyim demek,çok cimri olan birisi için haşa Allah verdiği canı alamıyor ondan gibi Allahın kudretini ve gücünü alaya alan ifadeler.Ayrıca Kur’an-ın ayetlerinden veya Peygamberimizin hadislerinden bahsederek öğüt veren birisine küçümser tarzda çok dinledik bunları, geç bunları demek, herhangi bir şeyi yapıp yapmama hususunda direnen bir kişinin hâşâ Allah gelse, Peygamber gelse yapmam demesi, bir yanlış iş veya haksızlık durumunda bu İşin öteki tarafı da var orayı unutma, hesap kitap var dendiğinde boş ver giden gelseydi deden gelirdi
diyerek iman esaslarından öldükten sonra yeniden dirilmeyi inkâr etmek, hâşâ Allah bile seni elimden alamaz demek, gayri meşru bir beraberlik hususunda; alan memnun veren memnun günah bunun neresinde diyerek günahı hafife almak, günah ve haram bir fiile başlarken besmele çekmek, bir insanın temiz, masum hiç suçu olmayan ecdadına, geçmişine sövmek, çünkü o kişinin geçmişi veya ecdatları arasında şehit, evliya, peygamber bulunabilir ki bütün bunlar kişinin imanını tehlikeye düşüren sözlerdir. Yine çok mühim bir konu olan evli kişilerin nikahlarını tehlikeye düşürecek tarzda sözler sarf etmesi ki bunlardan bir tanesi de kişinin haşa Allah’a, kitaba peygambere ve dinimizce mukaddes sayılan şeylere küfretmesiyle kişi önce imandan çıkar peşinden de imanlı bir hanımefendinin imansız bir kişinin nikahı altında olması haram sayıldığından nikahı da düşer.
Bütün bunlar toplumda sonucu düşünülmeden bilinçsizce yapılan yanlışlıklardır. Ayet-i Kerimede “insan hiçbir söz söylemez ki yanında kendisini gözetleyen bir meleK hazır bulunmasın”(3) buyrularak kişinin ağzından çıkan her sözün yazıcı melekler tarafından kayıt altınaalındığı bildirilmektedir.
Değerli Müslümanlar! Dil, insanın kalbinin ve gönlünün aynasıdır.
Gönülde, kalpte ne varsa dile de o yansıyacaktır.
Mevlana Hazretleri mesnevisinde verdiği veciz
örnekte insanın kalbini tencereye dilini de
tencerenin kapağına benzetmektedir. Nasıl ki
tencerenin içersinde pişen şeyin ne olduğu kapağın
oynamasıyla koku yayılınca anlaşılırsa, insanın
kalbinde, gönlünde ne olduğu da dilinin hareket etmesiyle konuştuğu şeylerden anlaşılır. Yani ,küp içerisinde ne varsa dişarı sızdıracaktır.Kişinin sözü aslında konuşanın aynasıdır. O kişi hakkında bilgi verir. Allah'ın nazargahı olan kalbimizi ve gönlümüzü temiz tutmada dilimizin rölü çok büyüktür. Onun için ağzımıza her geleni konuşmamalı ve ölçülü olmalıyız.
Musa Bilgiç.İlçe müftüsü Akköy.