Gönderen Konu: Selâmın Sırrı *  (Okunma sayısı 5714 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı antepli

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 496
Selâmın Sırrı *
« : 03 Şubat 2005, 18:15:48 »

Selâm�ın Sırrı



Es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtuhû

(Allah�ın selâmı, rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun)

 

Selâm müminin parolasıdır. Allah�ın en güzel isimlerinden biridir Selâm: �O, Selâm�dır�. Yani yüce �Mevlâ esenlik verendir, İslâm�ı öğretendir, selâmeti tavsiye edendir�. O, öyle yüce bir Mevlâ�dır ki kendi isminden mümine isim vermiş ve onu Müslim/Müslüman diye isimlendirmiştir. Müslüman, yüce Allah�ın en yüce isimlerinden birini üzerinde taşıyan insandır. Yani Müslüman esenlik verendir. Yaratanın selâm sıfatından istifa edip kendisi de esenlik veren mükerrem varlıktır mümin. Öyle demiyor mu Hz. Resûl: �Müslüman, elinden ve dilinden müslümanların esenlikte olduğu kimsedir.�

Selâm�ın Değeri

Selâm değerli bir kelamdır. Selâm vermek, Hz. Peygamber�in tatbik ettiği önemli sünnetlerdendir. Hatta o yüce insan, selâm verdiği zaman üç kere tekrar eder, selâmı ziyadeleştirir ve ümmetine öyle örnek olurdu. Selâm almak, selâm vermekten daha da önemlidir. Çünkü Yüce Allah, selâma daha güzeliyle mukabele edilmesini tavsiye ediyor (Nisa sûresi 86.) Ayrıca sosyal münasebetler açısından önemli bir ahlakî ilke belirleyerek müminlerin, başkalarının evlerine girmek istediklerinde izin almalarını ve selâm vererek girmelerini öğütlüyor (Nûr sûresi 27.) Selâm vermeyi sünnet, selâm almayı ise farz kabul eden fıkhî içtihat, selâmın önemini ortaya koyması açısından ilginçtir. Yalnız, selâm almağa ve Kur�an dinlemeğe sıra gelince; selâm almamak ve Kur�an dinlememek gibi bir hürriyete sahip değiliz. Çünkü Yüce Allah, selâma en güzeliyle mukabele edilmesini, Kur�an okunduğu takdirde de dinlenmesini tavsiye etmektedir (A�râf 204).

 

Selâm nasıl verilir?

Selâmın bir çok veriliş tarzı vardır. Mesela �selâmün aleyküm�, �es-Selâmü aleyküm� ve en başta yazdığımız gibi �es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtuhû� şeklinde verilebilir. Bunlardan en sonuncusu daha makbüldür. Hepsinin manası da müminin esenlik, barış ve güven içinde olmasını dilemektir. Selâm alınırken de �ve aleyküm selâm� denir. Dileyen buna �ve rahmetullahi ve berekâtühû� ifadesini de ekler ki böylesi daha makbüldür.

 

iki cihan serveri Efendimiz ne güzel ifade etmiştir: �İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız. Size, yerine getirdiğinizde birbirinizi seveceğiniz bir şey öğreteyim: Aranızda selâmı yaygınlaştırın.�
« Son Düzenleme: 05 Nisan 2009, 02:09:07 Gönderen: Ay Işığı »
Bu dünyanın cefasından sefasına sıra gelmez.gafil olmayın ilme çalışın geçen günler geri gelmez...

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
selamin sirri
« Yanıtla #1 : 18 Mart 2005, 02:13:36 »
İman doğru olursa

17 Mart 2005 Perşembe
Anadolu evliyasından Davud-i Kayserî, bir gün cemaatine buyurdu ki:
- “Doğru iman”a kavuşan birine, dünyanın bütün dertleri gelmiş olsa, bu nimet yanında hiç ehemmiyeti yoktur.
Dinleyenler hayret etti.
- Nasıl yani hocam?
Buyurdu ki:
- Mesela insanın alnına “bir sinek” konsa, bu, büyük sıkıntı mıdır o kimse için?
- Değildir elbet.
- Pekii, çok zengin bir kimse, “birkaç kuruş” kaybetse, ne çıkar?
- Hiç.

Üzülmeye değmez
Buyurdu ki:
- İşte bütün dünya sıkıntıları birleşip bir Müslümanın üzerine gelse, bütün bu sıkıntılar, o mümin için, alnına konduğu “bir sinek” veya o zenginin kaybettiği “birkaç kuruş” gibidir ki, elbette üzülmeye değmez.
Ve şöyle bitirdi:
- Ehli sünnet bir Müslüman, dünyanın en şanslı, en bahtiyar insanıdır. O halde gülmelidir o. Neşeli olmalıdır. Asık suratlı olmak yakışmaz ona.
???
Bir gün de, birkaç sevdiğiyle sohbet ederken,
- Bir mümini görünce, ona dua etmelidir, buyurdu.
Dinleyenler;
- Nasıl dua edelim? diye sordular.
Mübarek gülümseyip,
- Dua ediyoruz ya, buyurdu.

Selam, duadır
Sordular:
- Nasıl yani?
- Canım bir Müslümanla karşılaşınca ne yapıyoruz?
- Selam veriyoruz.
- İşte bu selam, en güzel duadır.
- Öyle mi?
- Evet. “Selamün aleyküm” demekle, “Allahü teâlâ sana selamet ve afiyet versin. Selamette ol” demek istiyoruz ona.
Ve sordu onlara:
- O da bize, “Aleyküm selam” diyor, değil mi?
- Evet hocam.
- Böyle demekle aynı duayı o da bize yapmış oluyor. Şimdi anladınız mı?
- Anladık hocam.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Ynt: Selâmın Sırrı
« Yanıtla #2 : 02 Nisan 2009, 00:40:35 »
İmrân İbni Husayn radıyAllahu anhümâ şöyle dedi:

Nebî sallAllahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve:

– es–Selâmü aleyküm, dedi. Hz. Peygamberimiz s.a.v. onun selâmına aynı şekilde karşılık verdikten sonra adam oturdu. Nebî sallAllahu aleyhi ve sellem:

– “On sevap kazandı” buyurdu. Sonra bir başka adam geldi, o da:

– es–Selâmü aleyküm ve rahmetullah, dedi. Peygamberimiz ona da verdiği selâmın aynıyla mukâbelede bulundu. O kişi de yerine oturdu. Hz. Peygamberimiz:

– “Yirmi sevap kazandı” buyurdu. Daha sonra bir başka adam geldi ve:

– es–Selâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh, dedi. Hz. Peygamberimiz o kişiye de selâmının aynıyla karşılık verdi. O kişi de yerine oturdu. Efendimiz:

– “Otuz sevap kazandı” buyurdular.


 Ebû Dâvûd, Edeb 132; Tirmizî, İsti’zân 2.

Çevrimdışı rahle

  • okur
  • *
  • İleti: 95
Ynt: Selâmın Sırrı *
« Yanıtla #3 : 25 Ağustos 2010, 17:38:06 »
Allah razı olsun

Çevrimdışı gülçiçek

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 391
Ynt: Selâmın Sırrı *
« Yanıtla #4 : 25 Ağustos 2010, 18:00:10 »
mum  olmak kolay değildir, ışık saçmak için evvela yanmak gerek.

Çevrimdışı sevr

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 46
Ynt: Selâmın Sırrı *
« Yanıtla #5 : 25 Ağustos 2010, 19:36:59 »
İman doğru olursa

17 Mart 2005 Perşembe
Anadolu evliyasından Davud-i Kayserî, bir gün cemaatine buyurdu ki:
- “Doğru iman”a kavuşan birine, dünyanın bütün dertleri gelmiş olsa, bu nimet yanında hiç ehemmiyeti yoktur.
Dinleyenler hayret etti.
- Nasıl yani hocam?
Buyurdu ki:
- Mesela insanın alnına “bir sinek” konsa, bu, büyük sıkıntı mıdır o kimse için?
- Değildir elbet.
- Pekii, çok zengin bir kimse, “birkaç kuruş” kaybetse, ne çıkar?
- Hiç.

Üzülmeye değmez
Buyurdu ki:
- İşte bütün dünya sıkıntıları birleşip bir Müslümanın üzerine gelse, bütün bu sıkıntılar, o mümin için, alnına konduğu “bir sinek” veya o zenginin kaybettiği “birkaç kuruş” gibidir ki, elbette üzülmeye değmez.
Ve şöyle bitirdi:
- Ehli sünnet bir Müslüman, dünyanın en şanslı, en bahtiyar insanıdır. O halde gülmelidir o. Neşeli olmalıdır. Asık suratlı olmak yakışmaz ona.
???
Bir gün de, birkaç sevdiğiyle sohbet ederken,
- Bir mümini görünce, ona dua etmelidir, buyurdu.
Dinleyenler;
- Nasıl dua edelim? diye sordular.
Mübarek gülümseyip,
- Dua ediyoruz ya, buyurdu.

Selam, duadır
Sordular:
- Nasıl yani?
- Canım bir Müslümanla karşılaşınca ne yapıyoruz?
- Selam veriyoruz.
- İşte bu selam, en güzel duadır.
- Öyle mi?
- Evet. “Selamün aleyküm” demekle, “Allahü teâlâ sana selamet ve afiyet versin. Selamette ol” demek istiyoruz ona.
Ve sordu onlara:
- O da bize, “Aleyküm selam” diyor, değil mi?
- Evet hocam.
- Böyle demekle aynı duayı o da bize yapmış oluyor. Şimdi anladınız mı?
- Anladık hocam.
bizde anladık hocam  :) Allah razı olsun