Gönderen Konu: Bankadan kredi çekmek doğru mu?  (Okunma sayısı 19637 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı baytek

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 3
Bankadan kredi çekmek doğru mu?
« : 29 Nisan 2008, 02:10:42 »

bankadan kredi çekmek doğru mu. devlet bankası (vakıfbank). malum kredi çekildiğinde ödeme faizli yapılıyor. bunun sakıncası nedir
« Son Düzenleme: 26 Ekim 2008, 00:38:45 Gönderen: mystic »

Çevrimdışı Tesniye

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 395
  • Nişan aldık yıldızları..
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #1 : 29 Nisan 2008, 09:06:39 »
Sayın narkotik kardeş sorunun cevabını bilmediğim için şu yaşımda kendimi çok yadırgıyorum. Çünkü darül harbe göre izahı değişebileceği için farklı hükmü var mıdır onu senin için araştıracağım ve incemeseleler listesine ekleyeceğim. Ama sorularla islamiyet sitesinde şöyle bilgiler var, ince bakalım belki aradığın buradadır..




Düşük de olsa faizli bir muameleye girmek caiz değildir. Şimdilik muamele faiz sayıldığına ve istikbaldeki durumu meçhul olup her an değişmesi mümkün olduğuna göre hüküm değişmez. Yalnız borcu kapatmak hususunda Ebu Yusuf’a göre durum değişir. Mesela bir kimse bir milyon liralık parayı bir seneliğine faizle bir buçuk milyona verirse, faizli olduğundan haramdır. Yalnız bir sene sonra daha önce verilen bir milyon para enflasyon sebebiyle ödeme anında bir buçuk milyona tekabül ederse onu, yani başlangıçta verdiği bir milyon mukabilinde bir buçuk milyon alması caizdir. Çünkü bu para altın ve gümüş olmadığı ve değeri itibari olduğu için kendisine itibar edilen değere göre muamele görür. (Halil GÜNENÇ (Günümüz Meselelerine Fetvalar,I) Shf: 320-321)

Fıkıhçılar, enflasyon altındaki farkın caiz olduğunu söylüyorlar. Örneğin 10 altın 100 milyon lira karşılığı iken, bir arkadaşınıza 100 milyon lira borç verdiniz. Bir sene sonra 100 milyon liranız geri geldi, ancak değer kaybından dolayı 100 milyonunuz sadece 8 altın alabiliyor. Siz iki altın farkını alsanız faiz olur mu? Sorusuna İmamı Azam “bilmiyorum” demiş. Bazı fıkıhçılar ise caizdir demiş. Çünkü zarara uğramak söz konusudur. Şimdi ki uygulamalarda özellikle 2 problem göze çarpıyor:

a- Enflasyon miktarının belirlenmesi için yapılan hesaplamalar ne derece güvenilir. Var sayalım ki enflasyon hesabı doğru yapıldı. Problem yok.

b- Şimdi bankayla anlaştık. Şu kadar paraya karşılık şu kadar faiz verilecek. İmzaladık. Öncelikle böyle bir anlaşmanın hiçbir sorumluluğunun olmadığını söyleyemeyiz. Çünkü bizzat faiz anlaşması yapılmaktadır.

Diğer taraftan bu günkü enflasyon rakamları; örneğin % 50 olsun. Biz de bu rakamın altında taşıt ve konut kredisi veya para yatırıp faiz anlaşması yapmış olalım. Diyelim ki kredilerimizi ödedik veya paralarımızı aldık. Bizi ilgilendiren önceki enflasyon rakamları değildir. Daha sonraki, parayı ödediğimiz veya aldığımız zamanki enflasyon rakamıdır. Baktık ki enflasyon bizim anlaştığımız rakamın üstün de çıktı. Bu durum da faiz anlaşması haram olmakla beraber, alınan paraya haram denilmesi zor görünüyor. Ancak enflasyon miktarı anlaşmamızın altın da kalırsa, bunun hesabını kim verecek. Allah’a “hesap edemedik, tahminimiz yanlış çıktı, piyasalar karıştı” diye bir bahanemiz ne derece makul ve makbul olur.
Neticede zararsız yolları, zararlı yollara tercih etmemiz daha isabetli ve hesabının da daha kolay olduğu kanaatindeyiz. Bu durumda, size faizli bankalara alternatif olarak özel finans Kurumları’nı tavsiye ediyoruz.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma.
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben..
<< Lüzumsuz Konular Atlası >>

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #2 : 30 Nisan 2008, 01:27:44 »

HANEFİ MEZHEBİNE GÖRE DAR’UL- HARBİN HÜKMÜ

Hanefi mezhebi, Darul harb kavramının tarifinde hükümlerin icrası, otoritenin hakimiyeti, emniyeti ve korkunun dikkate almıştır. Bu konuda İmam Ebu Hanife şöyle diyor: “ Darul harbe dönüşür: Birincisi; Darul harbe bitişik olması.

İkincisi; orada ilk emanları üzre müslümanların ve zımmilerin kalmaması.

Üçüncüsü; orada ahkam-ı şirkin tatbiki (El-Mebsut / İmam Serahsi )

Dikkat edilirse imama göre Darul harb; müslümanların içerisinde korku ve kuşkuyla gün geçirdikleri ve ahkam-ı şirkin icrasına sahne olan her beldenin adıdır. İmam Ebu Hanife ihtilaf-ı dareyn (İki dar) meselesinde darın içerisinde oturanlara emanı nisbet etme esasına itibar etti. İçerisinde mutlak olarak emanın müslümanlara ait olduğu dar, darul islamdır.Müslümanların içerisinde (İslami hayatları hususunda) emin olmadıkları dar da,darul harbdir. (Tavali-ul Envar Şerh-u Durr-ul Muhtar / Es-Sundi)

Gerek İmam Ebu Hanife’nin ve gerekse imam Muhammed ile İmam Ebu Yusuf’un bu görüşleri bazıları tarafından yanlış tevil edilmektedir. Bakınız İslam aleminde fıkıh ilmi üzerindeki inceleme ve araştırmalarıyla tanınmış bazı müellifler şöyle diyorlar: “İmam Ebu Hanife’nin bu görüşüne göre İslam Ülkeleri darul islam sayılırlar. Çünkü bugünkü islam ülkelerinde müslümanlar için emniyet vardır. Bu günkü islam ülkelerinde küfür yasaları her ne kadar açıkça icra olunuyorlarsa da emniyetin varlığından ötürü darul harbtirler diyemeyiz.”

Evvela şunu söyleyelim: Bu görüş ve yorum hakikatsız bir safsatadır.Çünkü bu günkü İslam ülkeleri kendilerinin de ifade ettikleri gibi, ahkam-ı şirkin istilası altındadırlar. İstila altındaki islam ülkelerinin bir çoğunda İslam’i bir devletin kurulması için çalışmak suçtur. Şeriat-ı garranın üzerinde titizlikle durduğu emniyetlerin hiç biriside yoktur.

Yukarıdaki hakikatsiz safsataya saf bir şekilde aldanmamak için evvela şeriatın emrettiği emniyet çeşitlerini ve bu emniyetlerin nasıl ve ne şekilde sağlanacağını öğrenmek lazımdır. Bu konuda İmam Gazali şöyle der : "Şeriatın insanlardan istediği beş şeydir; Din emniyeti, Can emniyeti, akıl emniyeti, nesil emniyeti ve mal emniyetidir. Bu beş şeyin muhafazasını temin eden her şey maslahattır,bunlara zarar veren şeyler ise mefsedettir. Mefsedeti ortadan kaldırmak ise maslahattır.(El Mustasfa / İmam Gazali )

Hiç şüphesiz Şeriat; Din emniyetini, bidatları, hurafeleri ve asılsız şeyleri anlatmayı yasaklamayı ve bu işe teşebbüs edenleri cezalandırmakla (Mesadır-ut Teşri-il İslamî fima nassa fihi / Abdulvahhab Hallaf)

Can emniyetini kısasa kısas düsturuyla (Kitab-ut Tahrir / İbn-i Humam)

Akıl emniyetini sarhoşluk veren şeyleri içenlere hadd uygulamayı emretmekle(El İhkam fi Usul-il Ahkam / Amıdî)

Mal emniyetini hırsızlık, yol kesmeyi, gasb ve faizi yasaklamakla (El Veciz fi usulil fıkh / Abdulkerim Zeydan)

Nesil emniyetini de zina ve iftirayı yasaklamak ve yapanları cezalandırmakla sağlamıştır. (El Muvafakat fi usulişşeriat / İmam Şatıbî )
Şimdi “Bu günkü İslam ülkelerinde müslümanlar için eman şartı vardır” diyenlere soruyoruz:
Bu günkü İslam ülkelerinde bidat,hurafe ve asılsız şeyleri anlatanlar korku içinde midirler yoksa emniyette midirler ?
Haksız yere cana kıyanlara hadd uygulanıyor mu?
Bu darul islam saydıkları ülkelerde akıl emniyetini tahrip eden içki ve benzeri şeylerin fabrikaları açık değil mi ?
Yine bu içki fabrikalarını bekçiler beklemiyorlar mı? İçki satan ve içenlere hadd uygulanıyor mu?Nesil emniyetini yok eden genel evler açık değil mi ?
Bu genelevlerde zina edenleri polis ve bekçi beklemiyorlar mı ?
Mal emniyetini yok eden faiz serbest değil mi?
Bankaları polis ve bekçi beklemiyor mu?
Bütün bu emniyetlerin tahribatlarından sonra kalkıp “Bugünkü İslam ülkeleri, İmam Ebu Hanife’nin eman şartına göre darul harb değil, darul İslam’dırlar” demek doğrudan doğruya İmamı istismar etmektir. Onun görüşlerini çarpıtmaktır. Kim ne derse desin, Bu günkü islam ülkelerinde din, can, mal, nesil ve akıl emniyeti ortadan kalkmış, bunun yerine katil emniyeti, iftiracıların emniyeti, zinakarların emniyeti, faizcilerin emniyeti, bidat ve hurafelerin emniyeti, içki fabrikalarının ve içkinin akıllarını dağıttığı sarhoşların emniyeti iktidar olmuştur.
Artık İslam coğrafyasında gün; faizcilerin, kumarcıların, iftiracıların, zinakarların, bidatçıların ve sarhoşların günüdür. İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed’in darul harb hakkındaki görüşleri şöyledir : “Müslümanların darı, içerisinde ahkam-ı şirkin izhar olunması ile darul harbe dönüşür. Ülkenin bize (müslümanlara) veya onlara (gayri müslimlere) nisbeti kuvvet ve hakimiyet iledir. Ahkam-ı şirkin izhar olunduğu her yerde kuvvet müşriklere ait olduğundan, o yer darul harbtir. İslam hükmünün zahir olunduğu her yerde de kuvvet müslümanlarındır.(El Mebsut / İmam Serahsi )

Gerek İmam Muhammed ve gerekse İmamı Ebu Yusuf’un görüşüne göre ahkam-ı şirkin istilası altında bulunan bu günki İslam ülkeleri(!) birer darul harbtirler. Ebu Hanife’nin şartını tevil ederek bugünkü İslam ülkelerine darul islam diyenler bile imameynin görüşüne göre bugünkü islam ülkelerinin birer darul harb olduğu hususunda şüphe etmemektedirler.(Asar-ul Harbi fi fıkhil İslami / Vehbe Zuhaylî, El Cerimetu vel Ukubatu / M.Ebu Zahrâ )

Çünkü hükümlerin hakimiyeti açısından bakıldığı zaman görülecektir ki; İslam coğrafyası İslam’i hükümlerin değil, şirk hükümlerinin hakimiyeti altındadır. İmameyn’in değerlendirmesinde temel kıstas ahkam-ı şirkin hakimiyeti ve açıkça icrasıdır.Bundan ötürüdür ki; “Darul harb bir darul Kahr ve galebedir” denilmiştir. (Şerh-us Siraciyye / El-Fenarî )

Hanefilerin darul harb kavramının tarifi ile ilgili görüşlerini özetlersek deriz ki; Hanefilere göre dünya iki dardır. Darul harb ve darul islam.
Darul islam darul harbe dönüşebilir. Darul harb; kafirlerin reisinin riyasetinde açıkça ahkam-ı küfrün uygulandığı, müminlerin din ve dünya işlerini yürütme imkanından mahrum kaldıkları, can, mal, nesil, akıl ve din emniyetleri konusunda korku ve kuşku içinde bulundukları, kafirlerin ise emniyet içinde dolaştıkları beldenin adıdır. Yani kuvvet ve hakimiyyet konusunda müslümanların mahkum, kafirlerin ise galib oldukları tüm beldeler darul harbtirler.


Bununla birlikte meşhur Fetavayi Hindiye kitabında aynen şunlar kayıtlıdır

DAR-I HARBİN , DAR-İ İSLAM OLMASININ ŞARTI

Dar-i harb , ancak , tek bir şartla , dar-i İslam olur : O da , içlerinde , İslam’ın hükmünü izhar etmektir.

DAR-İ İSLAM’IN , DAR-İ HARB OLMASININ ŞARTI

Ziyadat isimli kitapta , İmam Muhammed (R.A) , şöyle buyurmuştur:

İmam Ebu Hanife (R.A.) ‘ye göre , dar-i İslam , - şu- üç şartla , dar-i harb olur.

1 ) Kafirlerin hükümlerini , aleni olarak icra etmek , İslam hükmüyle , hükmetmemek .

2 ) Dar-i harble , dar-i İslam arasında , bir İslam yurdunun bulunmaması ; dar-i harbe bitişik olmak.

3 ) Kafirler istila etmeden önce , sabit olan güvenin kalmaması.

Bu meselenin üç yönü vardır :

Ya harbiler yurdumuza galib gelir ; veya , bir topluluk irtidad edip , üstünlük sağlayarak , memleketimizde kafir ahkamını icra eder. Veya , ehl-i zimmet , (Bir İslam devletinin himaye ve uyruğunda olan hırıstiyanlar) ahdini bozup , yaşadıkları yerlere galebe çalarlar.

Bu hallerin üçünde de , önceki üç şartın bulunması gerekir.

İmameyn’e (İmam Muhammed ve İmam Yusuf) göre ise , bu durumda , bir şart yeter ; başkası gerekmez. O da , küfür ahkamını izhar etmektir.(Açıktan yapmaktır) Bu kıyastır.

FETAVAYİ HİNDİYYE

Tercüme : MUSTAFA EFE

Cilt 4 Sayfa 137- 138 – 249 Akçağ yayınları


Simdi buna göre hüküm vermek lazim.dari harb olan yerlerde faizin hükmü kalkar.ve müslümanin menfaatina olan seyler gecerli olur.

Islam dinine göre yer kürenin ikiye ayrildigi

belirtildikten sonra benimde daha önce belirtgim gibi imameynin fetvasina

vurgu yapiliyor söyle tamamliyor,"Fikihta genel bir kaide vardir:Imam ebu yusuf

ile imam muhammedin hükmünde sözbirligi ettigi konularda-genellikle-ikisinin

görüsü tercih edilir.(el-fetavai-hindiyye) "diyor... Darul harpte tasarruf

bahsinde de sunlari belirtiyor."darul- harp hükmündeki bir memlekette (diyelim

almanyada, fransada ) müslümanlarin kendi aralarindaki hükümleri degismez,

helaller helal haramlar da haramdir.ancak böyle bir ülkede müslüman olanlarla

müslüman olmiyanlar arasinda -müslümanlar lehine - bazi degisiklikler

öngörülmüstür. söyle ki:dari harpte müslümanlar ile gayri müslimler arasinda

faizli alis - veris caizdir. bir müslüman bunu kendi lehine gördügünde,hem faiz

alabilir hemde verebilir. yine bir müslüman dari harpte,besmele ile

bogazlanmamis bir hayvani veya domuzu dari harpteki gayri müslimlere

satabilir. yine,yenmek kaydiyle bir gayri müslümle kumar oynaya bilir.

(el-mebsut, büyü bahsi. fethül kadir. ayni konu.)

  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı Miftahulkuluub

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1959
    • http://www.sadakat.net
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #3 : 30 Nisan 2008, 08:59:48 »
Teşekkür ederiz, interentte henüz olmayan bu bilgileri sadakate kazandırdığınız için. :dost
İncemeseleler    Sadakat.Net    İns SadakatForum  Sevadı Azam


" Derviş isen kardeş takvaya çalış.."

Çevrimdışı ankebut-57

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 908
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #4 : 30 Nisan 2008, 09:48:37 »


Sonunda aradığımız tafsilatlı bilgiyi bulmuş olduk.

Teşekkürler, sağolasınız.
Âlimleri irfan sahib eden, üç harf ile beş noktadır.(عشقْ)
Mü'minleri duhûlü cennet eyleyen, beş harf ile üç noktadır. (ايمان)

www.ayasofya.org

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #5 : 06 Haziran 2008, 23:44:36 »


Sonunda aradığımız tafsilatlı bilgiyi bulmuş olduk.

Teşekkürler, sağolasınız.

sizde sag olasiniz bilgileri soruyorsunuz ma´hazleri belli .altinda alindigi yerler yaziyor.bazilarida tafsil ve tefsir niteliginde olan yazilar.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı maslak

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 454
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #6 : 08 Haziran 2008, 00:13:35 »
Allah c.c razı olsun soruyu sorandan da cevaplayandan da ülkemizde darül harb in olduğunu biliyordum ama bu kadar detaylı bilgim yokdu teşekkür ederiz.yalnız kumara biraz kafam takıldı hocam biraz daha açabilirmiyiz burasını.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #7 : 08 Haziran 2008, 00:30:06 »
Allah c.c razı olsun soruyu sorandan da cevaplayandan da ülkemizde darül harb in olduğunu biliyordum ama bu kadar detaylı bilgim yokdu teşekkür ederiz.yalnız kumara biraz kafam takıldı hocam biraz daha açabilirmiyiz burasını.

 müslümanin müslüman ile kumar oynamasi heryerde haramdir.amma müslümanin kafir ile kazanacagi kesin olmasi sarti ile caizdir.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı maslak

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 454
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #8 : 08 Haziran 2008, 00:36:27 »
teşekkürler

Çevrimdışı bsude

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 4
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #9 : 08 Haziran 2008, 05:49:28 »
Allah razi olsun,bugune kadar arayipta bulamadigimiz bilgiler....

Çevrimdışı lale

  • okur
  • *
  • İleti: 85
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #10 : 08 Haziran 2008, 11:27:31 »
Allah razı olsun.Darül harp olduğunu biliyorduk ama açıklamasını yapamıyorduk,çok iyi oldu,elinize sağlık

Çevrimdışı muhibban

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 131
  • Utandırma Ya Rabbi!
Ynt: bankadan kredi çekmek doğru mu?
« Yanıtla #11 : 26 Ekim 2008, 00:29:41 »
müstefid olduk...
Elimize, dilimize, gözümüze ve kalbimize sahip olalım...