Gönderen Konu: Japon Balığı Felsefesi  (Okunma sayısı 3237 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı setre

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1146
  • Hâzâ Tezülü
Japon Balığı Felsefesi
« : 31 Temmuz 2009, 00:07:37 »

Japonlar taze balığı hep çok sevmişlerdir. Fakat japonya sahillerinde bol balık bulmak mümkün
olmamaktadır. Balıkçılar, Japon nüfusu doyurabilmek için daha büyük tekneler yaptırıp daha uzaklara
açılabilmişlerdir. Balık için uzaklara gidildikçe, geri dönmesi de daha çok vakit alır olmuştur.
Dönüş bir - iki günden daha uzarsa, tutulan balıkların da tazeliği kaybolmaktadı r.
Japonlar tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişlerdir. Bu problemi çözebilmek için balıkçılar
teknelerine soğuk hava depoları kurdurmuşlardır.Böylece istedikleri kadar uzağa gidip, tuttuklarını
da soğuk hava deposunda dondurulmuş olarak saklayabileceklerdi .
Ancak Japon halkı taze ile donmuş balık lezzet farkını hissedebiliyor ve donmuş olanlara fazla para
ödemek istemiyorlardı .
Balıkçılar bu defa teknelerine balık akvaryumları yaptırdılar. Balıklar içeride biraz fazla
sıkışacaklardı, hatta, birbirlerine çarpa çarpa birazda aptallaşacaklardı , ama yine de canlı
kalabileceklerdi. Japon halkı canlı olmasına rağmen bu balıkların da lezzet farkını
anlayabiliyorlardı . Hareketsiz, uyuşmuş vaziyette günlerce yol gelen balığın, canlı, diri hareketli
taze balığa göre lezzeti yine de etkilenmişti.
Balıkçılar nasıl olacakta Japonya'ya taze lezzetli balığı getirebileceklerdi ?
Siz olsaydınız ne yapardınız ?
Hedeflerinize ulaşır ulaşmaz, mesela mükemmel bir eş buldunuz veya çok başarılı bir firmaya
girdiniz, borçları ödediniz v.s. Heyecanınız kaybolmaya başlamaz mı? Aşırı çalışmanız gerekmiyorsa
rahatlamaz mısınız? Lotoda büyük ikramiyeyi kazananlar parayı savurmaya başlamaz mı ?
Japonların Taze balık probleminde olduğu gibi çözüm aslında basittir. 1950'lerde L.Ron Hubbart'ın
gözlemlediği üzere "İnsanoğlu ancak hırs iddiası içinde bulunursa anormal çabalar sarfeder." Ne
kadar akıllı, uzman, inatçı iseniz iyi bir problemle uğraşmaktan o kadar zevk alırsınız. Problem
sizi ne kadar zorluyorsa ve siz onu adım adım çözebiliyorsanı z bundan da o derece mutluluk
duyarsınız, heyecan duyarsınız ve enerji dolu, canlı, ayakta kalırsınız.
Japonlarda balıkları yine teknelerindeki akvaryumlarda tuttular, ancak içine küçük bir de
köpekbalığı attılar. Bir miktar balık köpekbalığı tarafından yutulmuştu, ama geride kalanlar son
derece hareketli ve taze kalabilmişlerdi.
Buradan da görüleceği üzere problemlerden, uzaklaşmaktansa içine atlamak, boğuşmak ve onları yenmek
gerekir.
Problemimiz çok ve çeşitli olabilir. Ümitsiz olmayın. Onları tanıyın, organize edin, kararlı olun,
daha çok bilgi ve yardım desteği ile onlarla savaşın.
Beyninize bir köpekbalığı atın ve nelere ulaşabileceğinizi o zaman görün.



Hep ertelediğim zaman,bir türlü varamadığım diyardı...