Gönderen Konu: Kaybedeceğimiz en büyük şey?  (Okunma sayısı 2857 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Kaybedeceğimiz en büyük şey?
« : 13 Aralık 2009, 03:40:02 »

İnsanın bu dünyada kaybedeceği en büyük şey nedir? Bu sorunun yanıtı şaşırtıcı bir şekilde sahip olduklarımız değil, sahip olmadıklarımız ve henüz ulaşamadıklarımızdır.

İnsanın yaşamı, geçmişten geleceğe doğru uzanan fikir bağları üzerine kuruludur. Bu fikir bağlarını geçmiş yaşamımızdaki sahip olduklarımız tutarken, gelecek ayağını hayallerimiz tutar. İşte hayalimizi kaybettiğimizde fikir ipleri, bağları köprünün kırılan ayağıyla birlikte suya düşerler. Dolayısıyla kaybedeceğimiz en büyük şey, geleceğe ilişkin hayallerimizdir. Geçmişte sahip olduklarımız zaten geçmişte olduklarımızdan kolay kolay kaybedilemezler. Ama gelecek hayallerimiz sayısız değişkene bağlı olduğundan kolayca elimizden kayıp gidebilirler.

Çok zengin ve varlıklı bir insan düşünün. Halk arasında bir söz vardır; "ne oldum dememeli, ne olacağım demeli!" Bir deprem olur, bir ticari başarısızlık olur, bir hastalık gelir, bir terslikler zinciriyle bu insan her şeyini kaybedebilir. Ne var ki, bu kayıpların aslında önemi yoktur. Eğer kişinin kaybettiklerini yeniden kazanabileceğine ilişkin bir hayali varsa, yaşama tutunur ve o hayali gerçekleştirmek için var gücüyle çalışır. Ama eğer hayali yoksa küllerinden yeniden doğabileceğine inanmıyorsa bitmiştir. Onun için o insanın kaybedebileceği en büyük şey mal varlığı değil, hayalleridir.

En iyi gelecek hayalleri, işlerle ve hizmetlerle ilgili olanlardır. Bir gelecek hayali, özellikle ne kadar fazla bir iş tanımından çok amaç tanımı şeklindeyse daha fazla kendini korur. Bir işin kendisi koşullara bağlı kaybolabilir. Diyelim ki, belirli bir yerde benzin istasyonu açmak istiyoruz. Devlet orayı trafiğe kapalı bir alan haline getirirse birden iş hayalimiz suya düşer. Ama örneğin, ben iş kurmak istiyorum ya da ulaştırma endüstrisinde bir iş yapmak istiyorum diye bir haber kurarsanız daha esnek ve koşullarla kolaylıkla ortadan kalkmayan bir hayal kurmuş olabilirsiniz. Dolayısıyla bir amaç üstüne hayal kurmak, bir iş üstüne hayal kurmaktan daha iyi kabul edilebilir.

Gelecek hayallerinin en çok yıkılma olasılığı olanlar insanlar üzerine kurulu hayallerdir. Örneğin, belirli yeteneklere sahip bir arkadaşınız var. Onu kuracağınız işin başına geçirerek iş yapmayı hedefliyor olabilirsiniz. Ama eğer o kişi, sizinle değil başka bir işyerinde çalışmaya karar verirse, sizin o işi kurabilme imkanınız bir anda ortadan kalkar. Dolayısıyla hayalleri insanlar üstüne değil, amaçlar üstüne inşa etmek gerekir.

Platonik aşk hayallerinin de birçoğu hüsrandır. Evlenme hayali kurulan insanın yaşamı birçok değişkenle örülü olduğunda açığa kavuşmamış bir yaklaşımın gerçekleşebilmesi imkansız gibidir. Bunlar da aniden açığa çıktıklarından altyapıları da oluşmaz ve geçmişte bağları olsa da istisnai haller dışında gelecekte bağları oluşmaz. Dolayısıyla bunların da ipleri köprünün bir ucunda sallanır dururlar.

Hayallerin gerçekleşeceğine ilişkin umutlar, insanın yakıtıdır. Hayali olmayan insanlar hareket edemeden atalet içinde otururlar. Hayali olan insanlar da şaşırtıcı bir şekilde hayali olmayan insanlar gibi otururlar. Hayali olan insanların içinden hayallerini projelendirmiş olanlarsa yerle-rinde duramaz; erken kalkarlar, hayallerini gerçekleştirebilmek için bir görüşmeden diğerine koşturur dururlar. Hayal olmadan proje olmayacağına göre, insanın kaybedebileceği en büyük şey hayalleridir. Birisi ana hayalini kaybettiğinde, deyim yerindeyse iki numaralı hayaline ya da projesine geçmelidir. Ama yaşamında "B" ve "C" planları olmayanlar, bu durumda ne yapacaklarını bulamazlar.

Melih Arat