Gönderen Konu: Mukayese Ama Kiminle?  (Okunma sayısı 4129 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ber-ceste

  • yazar
  • ****
  • İleti: 551
Mukayese Ama Kiminle?
« : 09 Şubat 2008, 19:32:30 »

Geniş imkânlar içinde, rahat bir hayat sürüp giderken, zaman zaman kendimize sıkıntılar icat edip, içinde bulunduğumuz nimetlere karşı nankörlüğe düşüyoruz. Bunda en büyük sebep; gözümüzün daima maddî bakımdan bizden üstün olanlara takılı kalması! Göz hep yukarıda olunca, sahip olduğu nimetlere karşı körleşiyor, nankörleşiyor. Sahte bunalımlara düşüyor. Kendini değersiz, kötü durumda hissediyor.
Hâlbuki Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Biriniz mal ve hilkat bakımından kendinden üstün birini gördüğü zaman, (hemen) kendisinden aşağı olana baksın!”(Buhârî)  buyurarak insanın kendisinden daha zor durumda olanların hâlini düşünerek, onlarla dertlenerek, kendisine verilmiş nimetlere şükretmesinin yolunu göstermişlerdir.

Gerçekten de imkânlarımız bakımından yüz milyonlarca insandan daha iyi durumdayız. Başımızı sokacak evlerimiz, koymaya yer bulamadığımız eşyalarımız var. Musluğu çevirince akan sular, anahtarı çevirince hazır elektrik…  Her mevsim elde edilebilen yiyecekler…

Evet, bu alıştığımız, bir nimet olarak hatırımıza bile gelmeyen sayısız imkân, dünyada yüz milyonlarca insanda yok. Bizler, bizden daha varlıklı gördüklerimizin imkânlarıyla meşgul olurken, dünyada öyle acı hâdiseler yaşanıyor ki, bu dramları yazmaya kelimeler yetmiyor.

Bu hayatlarda anneler var; doğurduğu kaç yavrusunu toprağa gömdüğünü unutan anneler…

Babalar var; kaç gün eli boş virane kulübesine döndüğünü unutan babalar...

Su; büyük bir lüks o hayatlarda… Ekmek; bulunmaz bir devlet!

Bu manzaralar karşısında, o yakınmalar, az daha fazlasına gıpta etmeler ne kadar lüzumsuz, anlamsız hattâ haksız bir hâl alıyor.

Bu manzaralar karşısında başını iki elinin arasına alıp düşünüyor insan. Sorular geçiyor gönlünden, zihninden:

«Ben ne büyük nimetler içerisindeymişim! Bunların hesabını nasıl vereceğim!?.»

Ve kararlar alınır o an: «Ben de kimsesizlere el uzatacağım.»

İşte; kendimizden daha zor durumda olanlara bakmak, insanda böyle muhasebeleri uyandırıyor. Bu muhasebenin neticesi de şu;

Hep kendimizi ön plâna koyup sınırsız arzularımıza boyun eğmek yerine, gönlümüzü Mevlânâ misali her cana açıp ardımızda hayırlı izler bırakarak bu fânî dünyadan yüz akıyla göçmeye çalışmak.

İnsanlığın gereği de bu!

B. Çil - Yüzakı Dergisi
Sükût etmek gibi alemde nadana cevab olmaz..

Çevrimdışı meftun

  • okur
  • *
  • İleti: 57
  • Bu Kültür Senin !
Ynt: Mukayese Ama Kiminle?
« Yanıtla #1 : 16 Şubat 2008, 18:28:26 »
Nefsin isteklerinin tavanı yok. Hemen yukarıdakiyle mukayese ediyor. Halbuki Hadisi Şerifle amel ediverse ne kadarda teselli bulacak ve haline şükredecek.
Yandım ebedi hüsnüne meftun olarak
Kar etti dilim ruhuma efsun olarak..

Çevrimdışı setre

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1146
  • Hâzâ Tezülü
Ynt: Mukayese Ama Kiminle?
« Yanıtla #2 : 16 Şubat 2008, 19:19:36 »
P.E; İnsanların Birbirinden Üstünleri Ancak Takva İledir, buyurmuşlardır.Bu hadisi şeriften uzaklaştığımız ne kadarda bariz bir şekilde ortada maalesef....Tefekür etmemize sebep verdi yazınız Allah razı olsun...
Hep ertelediğim zaman,bir türlü varamadığım diyardı...