Gönderen Konu: Nedir Bu Meal Enflasyonu?  (Okunma sayısı 13548 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« : 12 Temmuz 2009, 18:44:49 »

Türkçemize kazandırılmış kaç Kur'an-ı Kerim meali var, biliyor musunuz? Ya da bir tahminde bulunsanız desem...
Kendimden başlayayım önce. Kısa süre öncesine kadar meal sayısının 30 civarında olduğunu sanıyordum. Ama itiraf edeyim, kötü yanılmışım! Geçen haftalarda görüştüğüm bazı yayınevleri, fakiri acı gerçeğe uyandırdı. Piyasada 200 civarında Kur'an mealinin olduğunu öğrendim onlardan. 30-40 meali bile çok gören bendeniz, verilen rakam karşısında şok olmuştum… Bir metni orjinal dilinden başka bir dile aktarmanın zorluğunu bilirim çünkü. Hele bu metin, Allah'ın gönderdiği bütün vahiylerin konsantre hâli Kur'an-ı Kerim ise... Adına meal de dense, yapılan tercümedir elbette. Orjinal anlamına yakın aktarım mânasında kullanılan “meal” lafzı, bu gerçeği değiştirmiyor. Mâşer-i vicdanda da meal, tercüme diye kabul görmektedir. Bu yüzden de yapılana Arapçada “tercüme”, İngilizcede de yine tercüme anlamına gelen “translation” denmektedir. Tercüme zor bir iştir. Hele anlam katmanları yüksek Kur'an'dan bahsediyorsak, çok daha zordur. Çok iyi Arapça da, çok iyi Türkçe de bilmek yetmez. Tefsir, hadis, fıkıh, kelam bilmeyi, vahyin indirildiği sosyal ve coğrafî şartları ele alan İslâm bilim disiplinlerine vâkıf olmayı gerektirmektedir. Bırakın bunları, Arapçası dâhi tartışmalı kimi cesur (!) kalemlerin mealleriyle karşı karşıyayız bugün. Orjinal olmak adına kutsal metinlere anlam yüklemek, onların literatüründe çarpıcı tercüme sayılmakta maalesef. Modern Müslüman zihni, modern çizgide ayartıcı tercüme faaliyetlerine teşne olduktan sonra, yapı-bozumun gerisi kolay gelmektedir...
Ehil insanların yaptığı çalışmalara bir sözümüz olamaz, onları ancak şükranla yâdederiz. Bu çalışmaların Kur'an'ın anlaşılmasına hizmet ettiğine de kuşku yok. Az sayıdaki bu çalışmalar, bu yazının tenkit oklarından münezzehtir, böyle biline. Ama gelin bu meal enflasyonunu ele alalım. Coğrafyamızda bu kadar talep mi var ki, bu kadar meal yapılmıştır? Ortada bu kadar meal var iken hâlâ yeni tercüme çalışmalarının yapılması ise, sizce de manidar değil midir? Kur'an tercümesinin çok çetin bir iş olmasına rağmen en kolay faaliyet alanına dönüşmüş olması, insana “Pes!” dedirtiyor. Bir meal çalışması ihtiyaca binâen yapılır. Soruyorum, 200 civarındaki meal hangi ihtiyaca binâen yapıldı?

Bir anekdotumu paylaşayım. Kur'an tercümesinin ne kadar ayaklara düşürüldüğünü izah sadedinde. Bir defasında bir ilahiyat fakültemize ziyarete gitmiş, bir hocanın ofisinde ağırlanmıştım. Masanın üzerinde açık olan 4-5 farklı meal çalışması vardı. Ev sahibimiz, başka bir arkadaşıyla beraber Kur'an tercümesi yapıyordu. Önce tercümesi yapılacak âyetin orjinal metni tilâvet ediliyor, sonra da masa üzerindeki mealler sırasıyla okunuyordu. O meallerden hangisi onların algı dünyasındaki anlama yakın geliyor ise, onu tercih edip kendi meallerine alıyorlardı. Bazen masadaki tercümeleri birleştirip kendi orjinal tercümelerini oluşturuyorlardı!.. Kes, yapıştır ameliyesi anlayacağınız...İnanın, onların yaptığı, piyasadaki birçok meal çalışmasından daha ciddi sayılır. Hiç olmazsa copy-paste sağlam meallerden yapılıyordu...

İsteyen istediği edebiyat, şiir, fikir vs. metninin tercümesini yapar. O alanın ilgilileri çıkar, yapılanın ne kadar kaliteli olup olmadığını tartışır, güzeli takdir, hatayı tedmir eder. Ama, burada mesele Müslümanların ortak mukaddesatına taalluk ettiğinden, ortada; dinî, içtimaî ve ilmî anlamda büyük bir sorumluluğun olduğu, meal işine soyunanların âzade olmadıkları izahtan vârestedir. Çünkü sıradan vatandaşlar okuduğu meali Allah'ın mesajı diye anlıyor, öyle kabul ediyor. Başka hiçbir dilde olmadığı kadar bizdeki meal çalışmalarını tetikleyen sâik nedir acaba? Kur'an'ın en çok okunan kitap olması yönü mü? Yani işin maddi getirisi ya da şöhret kısmı mı? Yoksa Kur'an'a hizmet aşkı mı? Hüsnü zanda bulunarak hizmet aşkının belirleyici olduğunu kabul ediyorum. Vahye hizmet aşkı ise, yapılan çalışmalarda titizliği maksimum düzeyde tutmayı... Ehil olmayanları ise, muhabbet besledikleri ilahî mesaja zarar vermemelerini ve meal gibi uhrevî sorumluluğu yüksek olan işe soyunmamalarını elzem kılar.

Serdar Demirel

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Mealler ve Gerçekler
« Yanıtla #1 : 12 Temmuz 2009, 18:50:32 »
Rıhle'nin 4. sayısında  bir miktar üzerinde durmuştuk. Dr. Serdar Demirel kardeşim de son derece isabetli tesbitler eşliğinde Vakit'teki köşesinde değinmiş son yazısında.[1] Ülkemizde meal meselesi –hayli bolartılmış da olsa– bir "imkân" olarak görülme sınırını çoktan aşmış, ciddi bir "tehlike" oluşturmaya başlamıştır.
Meal yazarlarının gerekçelerine bakın:
Diğerlerinin meallerinin şu veya bu noktalarda eksiklik/yetersizlik/arıza ile malul olduğu hemen hepsinin ortak tesbiti.
Mevcut meallerin Kur'an'ın şiirsel/lirik üslubunu yansıtmadığı gerekçesiyle kaleme alınmış "manzum meal" bile mevcut.
Yazılan her meal yeni bir mealin yazılmasına gerekçe teşkil ediyorsa, bu işin hakemliğinin –zaten kendisi "meal mağduru" haline getirilmiş– okuyucuya havale edilmesi çözüm müdür gerçekten? Bu gidişe dur demek bu Ümmet'in sorumluluğu değil midir?
Dr. Serdar Demirel kardeşime ülkemizdeki meal sayısı bağlamında 200 rakamını telaffuz eden kişi kimdir bilmiyorum; ama bu rakamın abartılı olmadığını düşünüyorum. Geride bıraktığımız haftaki sayısında Newsweek Türkiye, oluşturduğu meal dosyasında –benden de görüş almışlardı–, son 50 yılda 115 meal yazıldığı bilgisini aktardı. Bu mealler arasında 200 veya daha fazla baskı yapmış, yüzbinlerce adet satılmış olanlar var… Dolayısıyla eğer diğer meallerin her birinin şu veya bu eksiklikle/arızayla malul olduğunu söyleyen meal yazarları haklıysa, birinin "ak" dediğine öbürünün "kara" dediği mealler bağlamında yukarıda kullandığım "tehlike" kelimesinin abartı ifade ettiğini düşünenler bir daha düşünsün!
2003 yılında DEÜ İlahiyat Fakültesi ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ortaklaşa düzenlediği Kur'an Mealleri Sempozyumu, meal alanında ülkemizde yaşanan durumun bir "gelişme" olarak nitelendirilemeyeceğinin tescili anlamına gelen tebliğ ve değerlendirmelerle dolu.[2]
"Nasıl ki tarih boyunca Kur'an'ın yüzlerce, binlerce tefsiri yazılmışsa ve bu süreç halen devam ediyorsa, meal için aynı şey niçin kabul edilmesin? Niçin tefsir söz konusu olunca aynı tepkiyi göstermiyorsunuz?"
Bu, "meal" meselesine menfi yaklaşan böyle bir yazının karşılaşabileceği bir itirazdır ve behemehal cevaplandırılması gerekir.
Önce şunu tesbit edelim: Tarih boyunca yazılan her bir tefsirin, diğer tefsirlerin eksik/yanlış/yetersiz olduğu gibi bir gerekçeye dayandığını söylemek mümkün değildir. Bir kere tefsirlerin kaleme alınış gerekçeleri arasında Kur'an'ı farklı yönlerden tefsir etme amacı başat durumdadır. Kur'an ayetlerinin edebî yönlerini ön plana çıkaran, itikadî ya da fıkhî sahaya taalluk eden ayetlerin tefsirine ağırlık veren, ayetlerin tasavvufî neşve doğrultusunda tefsirini hedefleyen çalışmalar ilk akla gelenlerdir. Elbette bütün bu hususları dengeli biçimde ortaya koymayı hedefleyen "genel amaçlı" diyebileceğimiz tefsir çalışmaları yanında, bir veya birkaç surenin tefsirini hedefleyen "parça tefsirler"i de unutmamak gerekir.
Bunlar yanında, daha önce yazılmış tefsirler arasından seçme yoluyla oluşturulmuş "derleme", yahut mufassal tefsirlerin kısaltılmasıyla oluşturulmuş "muhtasar" tefsirler de anılmalıdır.
Bütün bunlar, tarih boyunca tefsir yazma faaliyetinin, meallerde olduğu gibi "diğerlerinin eksiklikleri" tesbiti üzerine bina edilmediğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Meal olgusuna mesafeli yaklaşmamın tek sebebi sadece mealin teknik olarak Kur'an ayetlerinin çok boyutlu ve çok katmanlı anlam örgüsünü yansıtmaktan mahrum bulunuşu değil. Aynı zamanda kendi bakış açısını, meşruiyet kaynağı olarak Kur'an'a tescil ettirme gayesiyle kaleme alınmış meallerin, mevcutların önemli bir yekûnunu oluşturuyor oluşu da gözden uzak tutulmamalı. "Meal üzerinden din tasavvuru inşası" adını verdiğim bu faaliyet, pek çok meal yazarının yaptığı işin "Kur'an'ı tahrif" anlamı taşıdığı tesbitine dayanıyor.

Soru şu:
Geçmişte Batınîler'in, modern çağda Kadıyânîler'in ve bunlarla şu veya bu ölçüde örtüşen çizgileri benimsemiş kesimlerin Kur'an'ı kendi gayeleri istikametinde yorumlamaları birer "tahrif" (anlamın tahrifi) girişimidir de, günümüzde aynı işi kendi amaçları doğrultusunda yapan meal yazarlarının yaptığı iş neden "masum"dur?

Dİpnotlar:
[1] http://darulhikme.org.tr/?sf=haber&haberid=322&ktg=18.
[2] Kur'an Mealleri Sempozyumu, DİB, Ankara-2007, I-II.
 

Ebubekir Sifil

Çevrimdışı bishnev

  • Gabriel
  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 11
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #2 : 27 Temmuz 2009, 00:21:24 »
Merhaba. Benim isim Gabriel. Ben yazmak cekinirim cunkü ben muslum değil. Ama qouran okurum. Muhammed okurum. ben ogreniyorum turkice ve arabic. ben istiyorum qouran var ben varım aramız başka yok. tercume okudum ama dusundum karıstı. sen dedin meal. ben baktım sozluk meal: anlam, Kur'an-ı Kerim tercümesi yazdı sozluk. anladım. ben program down ettim bir haft olur. orada olur 11 anlam qouran sen dedin meal aynısı. ben okurum biri bazen biri. Örnek okurum Y. Nuri Öztürk. sonra okurum Diyanet, sonra okurum E. Hamdi Yazır. bunlardan. Ama ben dusundu bir soru oldu. bunu bilemem. bana yardım icin sen cevap olur? Örnek qouran meal yazar bir tane kafirlerle savaşın, yazar başka qouran kafirlerle mücadele edin. Ben baktı sozluk. Mücadele: uğraşmak, didinmek, çaba sarfetmek. anladım ben icinde öldür yok. mesel tapanca yok. tunfek yok. ama mucadel olur fikir mesel. olur anlatmak olur. dogru iş gostermek olur. ama öldür yok.ama baska qouran dedi savaş, icinde var öldür, tapanca at, bıcak ile at. ama bu ikisi fark. hangisi gercek olur? bu vakit olur qouran icin farkıl farkıl anlam meal. bu o zaman hata değil? tesekkur ederim.

Çevrimdışı bishnev

  • Gabriel
  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 11
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #3 : 28 Temmuz 2009, 13:13:28 »
Merhaba. ben burda yazdım 3 gundur. kimse yazmadı cevab icin. bura okur var kimse? Tesekkur ederim.

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #4 : 28 Temmuz 2009, 13:59:09 »
Merhaba. ben burda yazdım 3 gundur. kimse yazmadı cevab icin. bura okur var kimse? Tesekkur ederim.

Yazdıklarınızdan tam olarak bir şey anlamamak ile beraber şunu şöyleyebiliriz.
Bahsettiğiniz meallerin içerisinde en güveniliri Elmalılı Mealidir.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #5 : 29 Temmuz 2009, 01:38:35 »
Merhaba. ben burda yazdım 3 gundur. kimse yazmadı cevab icin. bura okur var kimse? Tesekkur ederim.

anlasilan bir cok meal okumussunuz okudugunuz maaller icersinde yanlis fikirli insanlarin maalleride var evvela her insaninyazdigi maal dogru degildir.dogrusunu bulup ondan ögrenmeniz lazim.

ikinci olarak gelisi güzel her insan eline tabancayi silahi alip insan öldüremez.insan öldürmek büyük günahlardandir.
eger müslümanin kani irzi mukaddes emanetleri vatani isgal edilmisse devlet olarak mücadele edilir savas edilie ozaman devletin kontrolünde islami usul ne ise o cercevede öldüürülür veya esir alinir.

ücüncü olarak bu cok genis konu oldugundan bunu kur´an maallerinden anlamaniz mümkün degildir.kur´anin tefsiri izahi durumu olan islam fikhindan bahis eden kitaplardan anlayabilirsiniz.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı bishnev

  • Gabriel
  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 11
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #6 : 31 Temmuz 2009, 18:10:45 »
cevap icin tesekkur ederim.
ben bu soru sordum cunku esas olarak merak ettim bir konu var. ben bizim memleket okurum qouran anlamak icin. benim arkideslar var hep christian. onlar bana diyor musluman oldurur. hep bomba fırlatır. mesale usame var. terorist cok insan oldurur. bana arkadaslerim diyor yanlıs msulumanlik. okuma qouran okursan onler gibi olursun. ama ben bunu merak ederim. ben muhammet hayat okudum. mesela o peygaber cok iyi kalpli. kimse oldurmedi ancak savaş olur o zaman. mesela cocuk öldermedi, kadın öldürmedi. Peki o zaman sorarım peygamber oyle mesela usame ne için böyle. yahut başka. mesela The Taliban ne için oldurur? tamam asker oldurur ama cocuk niye oldurur, kadın niye oldurur. Ben qouran okumak isterim. orginaly inanırım qouran verdi God o zaman dememez öldür. Ben ozur dilerim turkice tam degil. Tesekkur ederim.

Çevrimdışı tulum

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 14
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #7 : 31 Temmuz 2009, 20:35:39 »
Yanlış anlamayın ama size ne ki usemenin talibanın yaptıklarından? Haşa onlar İslamiyetin simgesi mi ki onların bütün yaptıklarını İslamiyetle kıyas ediyorsunuz? Eğer mantık buysa Amerika devletinin geçmişte ve günümüzde yaptıkları hiç mi aklınıza gelmez? Japonyaya atılan  nükleer bombalar yüzünden hala daha günümüzde bile sayısız insan hayatını kaybediyor.

Hz. Allah (c.c.) Peygamber Efendimiz (S.A.V) için: " Sen olmasaydın ey habibim ben bu alemleri yaratmazdım" buyuruyor.Düşün ki bütün bu alemler onun yüzü suyu hürmetine yaratıldı.O sadece insanların değil bütün mahlükatın ve bütün Peygamberlerin (aleyhümüsselatü vesselam) de Peygamberidir.Hz. İsa (A.S) Peygamber Efendimiz (S.A.V) e ümmet olmak için ahir zamanda tekrar zuhur edecek bunu sakın unutmayın.

Ne güzel Peygamber Efendimiz (S.A.V) in hayatını okumuşsunuz.Kuran-ı Kerim meali olarak sadeleştirilmiş Elmalılı Hamdi Yazırın Hak Dini Kuran Dili adlı eserinin mealini okuyun.Çünkü en muteber Kuranı-ı Kerim tefsiri odur.Meal okudukdan sonra size tavsiyem Kuran-ı Kerim ile İncilin karşılaştırılmasının yapıldığı kitablar satılıyor piyasada.Lütfen onlarıda bir okuyun ve okukende aklınızı kullanıb düşünün.
kervan yürür...

Çevrimdışı Budak

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 267
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #8 : 31 Temmuz 2009, 20:55:51 »
Anladığım kadarıyla müslümanlıkla ilgileniyorsunuz. Kardeşim Allah sizi müslümanlıkla şerflendirsin inşAllah memlekette gouran okuyorum demişsiniz. kuran yanlış anlamadıysam Arkadaşlarınızın sizi engellemesine izin vermeyin araştırın müslümanlığı araştırıp öğrendikçe dahaçok sevip daha çok anlayacaksınız Göreceksiniz ki biz müslümanlar tüm dünyaya gösterildiği gibi katil değiliz hele çocuk ve bebek katili asla değiliz. araştırın okuyun ve anlamadıklarınızı sorun inşAllah müslümallıkla şereflendirilirsiniz rabbim sizin kalbinizi aydınlatsın inşAllah selametle

Çevrimdışı bishnev

  • Gabriel
  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 11
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #9 : 12 Ağustos 2009, 12:41:51 »
Anladığım kadarıyla müslümanlıkla ilgileniyorsunuz. Kardeşim Allah sizi müslümanlıkla şerflendirsin inşAllah memlekette gouran okuyorum demişsiniz. kuran yanlış anlamadıysam Arkadaşlarınızın sizi engellemesine izin vermeyin araştırın müslümanlığı araştırıp öğrendikçe dahaçok sevip daha çok anlayacaksınız Göreceksiniz ki biz müslümanlar tüm dünyaya gösterildiği gibi katil değiliz hele çocuk ve bebek katili asla değiliz. araştırın okuyun ve anlamadıklarınızı sorun inşAllah müslümallıkla şereflendirilirsiniz rabbim sizin kalbinizi aydınlatsın inşAllah selametle

merhaba, guzel yazı yazdın icin tesekkur ederim.

Çevrimdışı bishnev

  • Gabriel
  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 11
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #10 : 12 Ağustos 2009, 12:50:02 »
Yanlış anlamayın ama size ne ki usemenin talibanın yaptıklarından? Haşa onlar İslamiyetin simgesi mi ki onların bütün yaptıklarını İslamiyetle kıyas ediyorsunuz? Eğer mantık buysa Amerika devletinin geçmişte ve günümüzde yaptıkları hiç mi aklınıza gelmez? Japonyaya atılan  nükleer bombalar yüzünden hala daha günümüzde bile sayısız insan hayatını kaybediyor.

Hz. Allah (c.c.) Peygamber Efendimiz (S.A.V) için: " Sen olmasaydın ey habibim ben bu alemleri yaratmazdım" buyuruyor.Düşün ki bütün bu alemler onun yüzü suyu hürmetine yaratıldı.O sadece insanların değil bütün mahlükatın ve bütün Peygamberlerin (aleyhümüsselatü vesselam) de Peygamberidir.Hz. İsa (A.S) Peygamber Efendimiz (S.A.V) e ümmet olmak için ahir zamanda tekrar zuhur edecek bunu sakın unutmayın.

Ne güzel Peygamber Efendimiz (S.A.V) in hayatını okumuşsunuz.Kuran-ı Kerim meali olarak sadeleştirilmiş Elmalılı Hamdi Yazırın Hak Dini Kuran Dili adlı eserinin mealini okuyun.Çünkü en muteber Kuranı-ı Kerim tefsiri odur.Meal okudukdan sonra size tavsiyem Kuran-ı Kerim ile İncilin karşılaştırılmasının yapıldığı kitablar satılıyor piyasada.Lütfen onlarıda bir okuyun ve okukende aklınızı kullanıb düşünün.


Merhaba tulum sen yazdın bana biraz sert anladım. Belki yanlış anladım. Taliban dersin bana ne. Ama buradan bakıp oradan oyle görünmeyor. Buradaki insan bakıp taliban islam eşit diyor. bu yanlış ben bilirim. ama herkes bunu bilmez. Ben demedim Amerika güzel. Hayır Amerika kötüdür. ben içinde yaşadım. amerika suyu biten bir golet gibidir. yakındır bataklık olur. Savaş her yer icin kötü. Amerika öldürür kötü, taliban öldürür buda kötü. Türk öldürür bundan kötü. biz hep insanız. Ben demek istedim, qouran emretmedi git insan öldür. ama taliban yanliş anladı qouran. Amerika aslinda dinsizdir. o sebep çok rahat öldürür. ama kim var dini olur. o zaman korkar Allah. öldürmez. Çünkü can verdi Allah can aldı Allah. başkası değil. Sen yazdın Mohammed icin, Allah dedi alemleri senin icin yarattim. peki biz niye yarattı o zaman? butun herşey Mohammed icin öyleyse sen ne için, ben ne için varimiz? Jesus ne için? Mouses ne için? Bunlar hep peygamber kardeşler? Ben bunu anlamadım. Niçin herşey Mohammed icin oldu ben anlamadım. Tesekkur ederim.

Çevrimdışı tulum

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 14
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #11 : 15 Ağustos 2009, 16:52:00 »
Hz. Allah her insana akıl vermiş kullansınlar diye.İnsan aklının milyonda birini kullansa çok rahat İslamiyet ile terör örgütünün arasında farkı anlar.siz boşverin sizin ülkenizdeki insanların ne düşündüğünü siz kendi aklınızı kullanın.Zaten oradaki insanların bu şekilde düşünmelerinin asıl sebebi İslam düşmanı bazı kesimlerin bi terör örgütünün yaptıklarını İslamiyet'in suçuymuş gibi göstermeleri.

Bana sormuş olduğunuz sorunun cevabı Kuran-ı Kerim'in içersinde yer almaktadır." Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım". Bizler hepimiz Hz.Allah'ın kullarıyız.Vazifemiz bu geçici dünyada İslamiyetin gerektirdiği şekilde yaşayıp ömrümüzü tamamlamak.Bu söylediklerimi gerçekten müslüman olanlar çok iyi anlarlar.Lütfen Allah (cc) bizi niçin yarattı gibi sorular kafanızı kurcalamasın.Müslümanlar kendilerine asla böyle bir soru sormazlar.Hristiyanlık tamammen bozulmuş ve hükmü kalkmış bir din olduğu için Hz. Allah'ı hakkıyla tanıyamadığınız için bu ve buna benzer soruların kafınızı meşgul ettiğini düşünüyorum.Hz. Allah Kuran-ı Kerim de mealen "Allah buyurdu ki, Ben salih kullarım için hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı ve hiçbir beşerin hatırına gel­meyen nimetler hazırladım".İnsanlar Cennetteki nimetleri gördüklerinde,orada Hz.Allah'ın Cemali'ni gördüklerinde öyle bi hal içersinde olacaklarki bunu şu anda biz insanların aklı yetmez anlamaya.Düşünün ki dünyada bile çok sevdiğiniz bir şeyin hiç sona ermemesini istersiniz.Aşık olursunuz gözünüz hiç bir şeyi görmez bulutların üzerinde uçarsınız.Bir de Cennetteki nimeleri, oradaki ebedi hayatı düşünün? Hz.Allah (cc)aşkı, Hz. Muhammed (sav) aşkı şu zavallı dünyada bile karşı bir cinse aşık olup kendinden geçmekten kat kat üzerindendir ve bunu da ancak yaşayanlar bilir sayın bishrev.Yani Müslümanlıkta herşey, hristiyanlıktaki gibi tatsız tutsuz değil bunu şu anda mensubu olduğunuz din açısından anlamanız mümkün değil.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) Hz. Allah tarafından dünyaya gönderilen Peygamberlerin(aleyhimüsselam) sayısını bizlere bildirmiştir.Bir rivayete göre 124000, başka bir rivayete göre 224000.Buradan şunu anlıyoruz.Dünya yaratıldığından beri sürekli kavimler gelmiş ve geçmiş.ve o kavimleri doğru yola iletmesi için peygamberler gönderilmiş. Hz.İsa (as) kendisine sahife veya kitab verilen Peygamlerden sadece bir tanesidir.Bütün peygamberler gibi Hz. İsa (as) da ahir zamanda Muhammed isminde son peygamberin geleceğini ve bu peygamberin şimdiye kadar gönderilen bütün peygamberlerin sonuncusu,hatemi ve mührü olacağını ve 18000 alemin peygamberi olacağını bildirmiştir.Hristiyanlığın aslı tamamen bozulduğu için siz şu anda bunlardan haberdar değilsiz.Ve de İslam Dini ve Kuran-ı Kerim diğer dinler veya kitabla gibi bozulma ihtimali olan bir din ve kitab değildir.Kıyamete kadar Hz. Allah'n himayesinde olacağını unutmayınız.

Umarım en kısa zamanda Kuran-ı Kerim'in meali şerifini okursunuz o zaman kafanızdaki bir çok soru işaretlerin ve de doğru bildiğiniz yanlışlardan kurtulacaksınız.

Saygılarımla...




« Son Düzenleme: 15 Ağustos 2009, 17:00:18 Gönderen: tulum »
kervan yürür...

Çevrimdışı bishnev

  • Gabriel
  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 11
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #12 : 18 Ağustos 2009, 18:44:30 »
Yazdın cevap icin tesekkur ederim. Ben qouran meal okuyarum. sen benim soru pek anlamadın, özür dilerim benim turkice kötüdür. Tesekkur ederim.

Çevrimdışı 33.yıldız

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 343
Meal, Tercüme Tefsir Ticareti...
« Yanıtla #13 : 28 Mart 2010, 20:51:13 »

Meal, Tercüme Tefsir Ticareti...


Kur'ân meâli, tercümesi yapanlar, tefsir yazanlar birkaç sınıfa ayrılır:

1. Din ilimlerini okumamış; din alimi, fakih icazeti yok, tefsir yazmak için gereken kisbî (çalışarak elde edilen) 14 ilmi öğrenmemiş, Allah vergisi olan 15'inci vehbî ilme de sahip değil; böylelerinin Kur'ân tercümesi, tefsiri, meali yazması haramdır.

2. Birinci maddede sayılan şartlar kendisinde var, fakat niyeti bozuk.Kur'ân meali veya tercümesi yapacak, tefsir yazacak ve büyük paralar vuracak, büyük telif ücretleri alacak, bu paralarla evler, daireler, yazlıklar, dükkanlar satın alacak, zengin olacak, köşeyi dönecek... İlmî ehliyeti olmasına rağmen bu ihlassız kişi münafıktır, niyetinde fesat vardır. Onun bu konuda herhangi bir hizmeti olursa, "Allah bu dini fasık ve facir kişilerle de te'yid eder" hadisi dairesinde mütalaa edilir.

3. Adam mükemmel Arap edebiyatı biliyor. Edebî kültürü kuvvetli. Klasik ve çağdaş dünya kültürüne de vakıf. İtikadında sahih olmayan kısımlar var. Fıkhı ve mezhepleri inkar ediyor. İcmâ-i ümmete, cumhur-i ulemaya, cadde-i kübraya uymayan şazz, aykırı fikir ve görüşleri var. İslâm'ı bir ideoloji gibi gören ve anlayan bir aktivist. Şiddete, vurmaya, kırmaya yönelik. Alimlik, fakihlik, müftülük, müfessirlik icazeti ve ehliyeti yok. Bu zatın, ahlakının doğru olmasına rağmen tefsir yazması doğru değildir. Yazdığı kitaba tefsir demek doğru olmaz. Türkiye'deki birtakım yayınevlerinin para kazanmak için böyle tefsirleri basıp yaymaları da doğru değildir.

4. Bu kişinin ilmî icazeti var, tefsir yazabilecek ehliyet ve liyakati de var. Ehl-i Sünnete de bağlıdır. Lakin kötü bir alimdir. Dünya, devlet, siyaset büyüklerine yağ çeker, yalakalık yapar, huzurlarına çıkıp bel büker, o zâlimlere "Allah ömürler versin" diye hayır dua eder. Haksızlıkları, sapıklıkları, yanlışları, din konusundaki çarpık inanç ve uygulamaları hiç tenkit etmez... Bu kişi alimdir ama ulema-i su'dandır, yani kötü alimler zümresindendir. Onun yazdığı tefsiri, meal ve tercümeyi de almamak, okumamak gerekir.

5. Şu sayacağım şartlara sahip gerçek alime gelince: İlmî icazeti vardır... Tefsir yazacak ehliyeti vardır... Hakikî ve samimî din alimi ve fakihtir... İhlaslıdır... Firasetlidir... Dünya kültürüne (genel kültür) sahiptir. İşte bu muhterem zat Allah rızası için, İslâm'a ve Müslümanlara hizmet için bir tefsir yazar, yahut tercüme ve meal yapar, kitabında Ehl-i Sünnet ve Cemaate aykırı bir şey yoktur. Cadde-i Kübra, Cumhur-i Ulema yolundadır, işte bunun yazdığı tefsir alınır, okunur, ona güvenilir.

6. Yukarıdaki 5'inci maddede anlatılan gerçek alim ve gerçek müfessir yazdığı kitaptan telif ücreti almaz. Ben ücretimi Allah'tan beklerim, dünyada istemem ahirette isterim der. İşte bu zatın ahlakı ve samimiyeti aliyyülâlâdır. Onun elinden öpülür, ayağından öpülür.

7. Bu gerçek alim ve gerçek müfessir, Kur'ân tefsirini, mealini, tercümesini para kazanmak için, voli vurmak için, köşeyi dönmek niyetiyle yazmamıştır ama kitabevi kendisine bir miktar telif ücreti vermiştir, o da almıştır. 6'ncı maddedeki zat kadar faziletli olmasa da, bu telif ücretini almasından, çoluk çocuğunu geçindirmesinden dolayı kınanmaz ve ayıplanmaz.

Bugün ülkemizde yüzlerce çeşit Kur'ân meali, tercümesi, tefsiri yayınlanmıştır. Bunların yekun tirajı belki de beş milyondur, belki daha fazladır.

Bunların kaçta kaçı sırf Allah rızası için, İslâm'ı yüceltmek ve öğretmek için, Ümmete faydalı olmak için sahih ve temiz niyetle kaleme alınmıştır.

Bazı yayınevlerinin niyeti şudur: Birçok yayınevinin tefsiri, Kur'an Meali, tercümesi var. Aman biz de böyle bir kitap çıkartalım da ticaret yapalım... Soruyorum böyle bir niyet ihlasa uygun olur mu?

Herkesi suçlamıyorum... Ülkemizde Allah'ın ayetleri ucuza satılıyor.Kur'ân tercümesi, meali, tefsiri furyası var.

Heva ve re'y tefsirleri yazarak, bunları yayınlayarak evler, apartmanlar, mallar, mülkler ediniliyor.

Böyle bir şey Kur'ân'a saygısızlık değil midir?

Biraz âli ve 'âli ilimler okumuş olmak, Kur'ân tefsiri yazmaya yeter mi?

Allah'ın lütfettiği vehbî ilme, irfana, feyze, nura sahip olmayanların tefsir yazması doğru mudur?

Tabakat-i fukahanın en alt derecesi olan müftülük makamında bile olmayanların kendilerini dev aynasında görüp tefsir yazmaları ne kadar düşündürücü ve üzücü bir haldir.

Benim zavallı Müslüman kardeşlerim... Kur'ân meâlî, Kur'ân tercümesi, Kur'ân tefsiri diye okuduğunuz kitaplardaki kasıtlı veya kasıtsız yanlışları biliyor musunuz?

Netice: Kur'ân'a ihlasla, liyakatle hizmet eden aziz olur.

Kur'ân'a saygısızlık eden zelil ve rezil olur.

İçlerinde vahim hatalar, itikad bozuklukları, bid'atler olan tercüme, meal ve tefsirleri okuyanların dini imanı tehlikeye girer.

Alimler ve fakihler bu konularda halkı uyarmazlarsa sorumlu olur.

Merhum Sultan Abdülhamid-i Sani efendimiz zamanında herkesin Kur'ân tercümesi, meali yapmasına, tefsir yazmasına izin verilmezdi.

1908 Meşrutiyetinden sonra hürriyet geldi, Ermeni Cihan Kitabevi, Arapça bilmeyen Giritli Said Cemil adlı birine Fransızca Savary Kur'ân tercümesini Türkçeleştirtip yayınladı.Kur'ân tercümesi, meali, tefsiri konusunda Pandora'nın kutusu açılmıştı.

Müslümanlar!.. Şu yaldızlı söylemden uzak durunuz:

"Cahil hocalar aradan çıksın, her Müslüman Allah'ın Kitabı'nı okusun ve ondan mana çıkartsın..."

Bu söz "Herkes beyin ameliyatı yapsın, herkes büyük yolcu uçağı kullansın..." demek kadar saçma ve tehlikelidir.

Ebu Bekir Sifil gibi alim ve fakihlerden oluşan bir ehl-i Sünnet ve cemaat heyeti kurulmalı (On kişi olabilir). Bunlar piyasadaki bütün meal, tercüme ve tefsirleri Ehl-i Sünnet ve Cemaat açısından incelemeli, kontrol etmeli ve neticeyi kitap şeklinde basılacak bir raporla Ümmet'e bildirmelidir.

Hizmet perdesi ardında Kur'ân'a saygısızlık ve ihanet edilmektedir, bunun sonu iyi olmaz. Hainler ve hıyanete sessiz kalanlar, göz yumanlar çarpılır.

Kur'ân tefsiri, meali, tercümesi yazılsın ama ihlasla, sahih ve temiz niyetle yazılsın.

İcazetli ve ehliyetli kişiler tarafından yazılsın.

Köşeyi dönmek, voli vurmak, zengin olmak hırsıyla yazılmasın.

Hizmet edilsin.

Sömürü yapılmasın.

Böyle bir yazının kaleme alınması şarttı, zarurî idi. Yazmak bendenize düştü...

Mehmet Şevket Eygi
Ortak paydamız, İbrahimi dinler değil! EHLİ SÜNNET, EHLİ SÜNNET...

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Ynt: Nedir Bu Meal Enflasyonu?
« Yanıtla #14 : 25 Temmuz 2010, 05:40:17 »
Allah razı olsun.
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim