Az gittik uz gittik... Dere tepe düz gittik, ama bir arpa boyu yol alamadığımız ortadaKamuda başörtüsünün özgür olması için toplanan 12 milyon imzanın Başbakanlığa gönderilmesine ve Danıştay’ın karar almasına rağmen başörtülü öğretmenler, avukatlar ve memurlar, hala başörtüleriyle görev yapamıyor. Hükümet mağdurların taleplerine kulak tıkarken, başörtülü kadınlar, derslerden, mahkeme salonlarından ve anfilerden kovulmaya devam ediyor. Son olarak Avukat Zübeyde Kamalak, Ankara Adliyesi’nde başörtülü olarak girdiği davada, hakim tarafından tutulan tutanağın ardından hukuksuz bir şekilde mahkeme salonundan çıkarıldı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın eşi Avukat Zübeyde Kamalak, Ankara Adliyesi’nde görülen davasına başörtülü girdi. Bunun üzerine Hakim İlhan Kadıoğlu, Zübeyde Kamalak’ın başörtülü olmasından dolayı tutanak tutturarak mahkemeye girişine izin vermedi.
Mahkeme salonundan dışarı çıkardı Danıştay, Barolar Birliği’nin meslek kuralları arasında yer alan “Başı açık görev yaparlar” maddesini iptal etti. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, ise Danıştay’ın, avukatlarla ilgili başörtüsü yasağını kaldıran bu kararını 71 ildeki baro yönetimlerine bir genelgeyle bildirdi. Ancak mahkemeler ve hakimler, hukuku değil, bildiklerini uygulamaya devam ediyor. En son olay ise, dün Ankara Adliyesi 2. Aile Mahkemesi’nde yaşandı. Avukat Zübeyde Kamalak, Danıştay’ın bu kararı doğrultusunda müvekkilini savunmak için mahkemeye başörtüsü ile girdi. Mahkeme Başkanı Hakim İlhan Kadıoğlu ise, daha önce tutanak tutturarak başörtüsüyle duruşmaya aldığı Avukat Zübeyde Kamalak’ı başörtüsünden dolayı önce uyardı, sonra Danıştay kararını ve Barolar Birliği’nin genelgesini hiçe sayarak mahkeme salonundan dışarı çıkardı. Sonra da başörtüsü ile duruşmaya girmek istemesinden dolayı hakkında tutanak tuttu. Hakim Kadıoğlu, tutanakta daha da ileri giderek Danıştay kararını nasıl hiçe saydığını aynen şu cümlelerle tutanağa geçirdi: “ Her ne kadar Danıştay 8. Dairesi’nin 2012/5257 esas sayılı dosyası ile türban konusunda avukatların yargılamaya girebilmeleri için yürütmenin durdurulması kararı var ise de avukatların meslek kuralları gereği ve kamu hizmeti yapqmış olması nedeniyle yargılamalara türbanlı olarak giremeyecekleri düşünüldüğünden yargılamanın ertelenmesine karar verildi. HAKİM. 21823”
Önce hakimler, hukuka uymalı Duruşmada söz alan Zübeyde Kamalak ise, Danıştay 8. Dairesi’nin, avukatların “başı açık” görev yapmalarına dair düzenlemenin yürütmesini durdurduğuna dikkat çekerek, Türkiye Barolar Birliği’nin de 71 il barosuna gönderdiği genelge kapsamında duruşmalara kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Daha sonra gazetemize açıklamada bulunan Zübeyde Kamalak, Danıştay kararından sonra davalara başörtüsü ile girdiğini, bunun kendisinin hukuki bir hakkı olduğunu ifade ederek, “Daha önce bu aynı mahkemedeki duruşmaya girdim. Hakim, başörtülü olduğum için tutanakla duruşmaya aldı. Ancak bu sefer duruşmaya bile sokmadı. Hatta, ‘Madem başörtülüsün, Mahkeme salonunda izleyici olarak bile oturamazsın. Çünkü sen bir avukatsın’ diye beni dışarı çıkardı” dedi. Yeni HMK’ya (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) göre duruşma esnasında dahi hakimlerin, avukatı artık mahkemeden dışarı çıkarma yetkisi olmadığını vurgulayan Zübeyde Kamalak, “Ben, başkalarının huzuru bozulmasın diye dışarı çıktım. Yoksa beni salondan dışarı çıkarma hakkı olduğu için çıkmadım. Her halde mensubu olduğu bir kesim var Hakim’in, o kesimde meşhur ve kahraman olmaya çalışıyor. Çünkü başka türlü izah edemiyorum” şeklinde konuştu.
“Teröristler giriyor, biz giremiyoruz” Adalet Bakanlığı da, yargı birimleri de başörtüsü ile ilgili alınan bu kararların derhal gereğini yapmak zorunda olduklarını anlatan Zübeyde Kamalak, “Ortada bir Danıştay kararı var ve hepimiz uymak zorundayız. Bu karar çıkınca ben karara uydum. Ama hakim ve mahkemenin, benden önce bu Danıştay kararına uyması lazım. Ancak buraya teröristler giriyor, biz giremiyoruz” dedi.
Prof. Kamalak: Önce mahkemeler, Danıştay kararına uysun Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak da konu ile ilgili olarak Ankara Adliyesi’nde yaptığı açıklamada Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu belirterek, şöyle konuştu:“Hukuk devletini, hukuk devleti yapan temel özellik mahkeme kararlarına uyulmasıdır. Eğer bir ülkede mahkeme kararlarına uyulmuyorsa orada hukuk devleti yok demektir. Hukukun uygulanıp uygulanmadığını maddi olarak, objektif olarak gösterecek olan merci mahkemelerdir. Bu nedenledir ki, Anayasamızın 138. Maddesinin son fıkrasına göre yasama ve yürütme organları yargı kararlarına uymak zorundadır. Yasama ve yürütme organları, yani idare, mahkeme kararlarını geciktirmeksizin aynen uygulamak mecburiyetindedir. Buna elbette uyması icap eden hakimlerin kendileridir. Çünkü başörtüsü ile duruşmalara girileceğine ilişkin ortada bir mahkeme kararı vardır”
Bünyamin Güler / Ahmet Yavuz.Milli gazete
http://www.milligazete.com.tr/haber/Kilik_kiyafet_yonetmeligi_degismeli/277315