Çeşitli sual cevaplar

 

Bir yazar, "İslamiyet’te hile-i şeriyye yoktur" diyor. Harama düşmemek için hile-i şeriyye yapmak caiz değil midir?

CEVAP

Hile-i şeriyye, harama düşmemek için kurtuluş çaresini bulmak demektir.

Muteber eserlerde buyuruluyor ki:

(Haramdan kurtulmak ve helale kavuşmak için hile-i şeriyye yapmak caiz ve iyidir. Böyle hilenin caiz olmasına senet, Sad suresinin 44. âyetidir. Bu âyet-i kerime, Eyüp aleyhisselam, hanımına yüz sopa vurmaya yemin edince, bu yemini yapmaktan kurtulması için yapılacak hile-i şeriyyeyi bildirmektedir.) [Fetava-i Hindiyye]

 

(Said bin Sad hazretleri dedi ki, "Babam Sad, Resulullahın yanına, hasta, sarsak birini getirdi. Suçunu söyleyip ceza verilmesini istedi. Peygamber efendimiz, (Buna üzerinde yüz filiz bulunan bir dal ile bir kere vurunuz!) buyurdu. Böylece bir vurmakla, yüz sopa vurulmuş, had cezası yapılmış oldu.) [Eşiat-ül-lemeat]

 

Âyet-i kerime ve hadis-i şerifte bildirilen hususlar da, hile-i şeriyyenin caiz ve iyi olduğunu göstermektedir. Haramı helal veya helalı haram yapmak için hile-i şeriyye yapılmaz. Yahut birinin hakkına mani olmak veya haksız mal ele geçirmek için hile yapmak caiz olmaz. Yapılırsa buna hile-i şeriyye değil, hile-i bâtıla denir. İmam-ı a'zam hazretleri de hile-i şeriyyenin caiz olduğunu bildirmiştir.

 

Bir Alman genci bana, "Şu günahı işlersen müslüman olacağım" dedi. Ben de bir danışayım dedim. Birine sordum. "Bir insanın hidayetine sebep olmak, dünyadaki her şeyden kıymetlidir. Günahı işle tevbe edersin!" dedi. Ben ise daha önceki yazılarınızdan bunun caiz olmayacağını anlıyorum. Günah işleyerek ibadet edilmeyeceğini yazmıştınız. Kâfirin müslüman olması için günah işlemek caiz midir?

CEVAP

Asla caiz olmaz. Dinimizde günah işlememek, ibadet etmekten daha kıymetlidir. Hadis-i şerifte, (Bir zerre günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruldu. (R. Nasıhin]

 

Bid'at işlemek ise, büyük günahlardan daha tehlikelidir. Bu bakımdan dine hizmet etmek niyetiyle bid'at işlemeyi mubah görmemelidir.

 

Bazı cahil kimseler de, tesbih namazını cemaatle kılabilmek için, namaza duruyorlar, sonra kasten bozuyorlarmış. Böylece bu namazı kılmayı kendilerine vacip yapıyorlarmış. (Vacip olunca da cemaatle kılınır) diyerek, Tesbih namazını cemaatle kılıyorlarmış. Bir defa vacip de olsa cemaatle kılınmaz. Vitir vacip olduğu halde, Ramazan haricinde cemaatle kılınmıyor. Tesbih namazı nasıl cemaatle kılınabilir?

Bir namazı kasten bozmak haramdır, büyük günahtır. Bir haramdan kaçmak, milyonlarca nafile namaz kılmaktan evladır. Haram işleyerek farz, mekruh işleyerek sünnet yapılmaz. Günahtan kaçmak ibadet yapmaktan önce gelir. (Uyun-ül Besair)

Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Az bir haramdan kaçmak, 80 bin nafile hac sevabından efdaldir.) [Deylemi]

 

Bir arkadaşın kalemini sakladım. Arkadaş, kaybettim diye epey aramış, çok üzülmüş. Fakat kalemini verince sevindi. Arkadaşları böyle sevindirmek sevap olur mu?

CEVAP

Birinin malını, parasını şaka olarak alıp saklamak caiz değildir. Böyle yapmakla o kimse üzülmüş olur. Başkasını üzmek ise haramdır. (Hadika)

Diyelim ki; arkadaşa aldığınız kalemi vermekle on sevap yazılmışsa, onu üzdüğünüz için yüz günah yazılmıştır. Neticede kârda değil, zarardasınız.

 

Allah’a asi olmak ne demektir?

CEVAP

Asi olmak, karşı gelmek, günah işlemek demektir. Allahü teâlâya asi olmak iki türlüdür:

1- Allahü teâlânın emirlerini, yani farzları yapmamaktır. Farzları, vazife kabul etmeyenler kâfir olur. Vazife bilip, tembellikle yapmayanlar, yani kaza etmek, ödemek fikrinde olanlar, Hanefi mezhebinde kâfir olmaz. Fakat en büyük günah olur.

2- Hak teâlânın men ettiği şeyleri, yani haramları yapmaktır. Haramdan kaçmayı vazife bildiği halde, nefsine uyarak yapan ve sonra üzülenler kâfir olmaz. Haram işleyen müslümanlara fasık, asi denir. Haram işlemeyenlere salih, mütteki denir. İttikanın, yani haramdan kaçmanın sevabı, farzları yapmanın sevabından daha fazladır.

 

Yabancı bir erkek ile yabancı bir kadın ahiret kardeşi olur mu? Komşumuz bir kadın, bir erkek ile ahiret kardeşi olmuş. Beraber bir odada kalıp, yiyip içiyorlar. "Namahremlik şartları aradan kalktığı için bize günah olmaz, biz aynı zamanda tarikat kardeşiyiz" diyorlar. Bu hususun dinimizdeki yeri nedir?

CEVAP

Bir erkek, yabancı bir kadına "Seninle ahiret kardeşi olalım" dese veya bir erkek diğer erkeğe, "Ahiret kardeşi olalım" dese, kardeş gibi yaşasalar, biri imanlı, diğeri imansız ölse, biri Cennete öteki Cehenneme gider. İmanlının imansıza hiç faydası olmaz.

 

Rastgele iki kişi arkadaş olsa, biri salih, diğeri fasık müslüman olsa, salih kimse, ahirette fasık arkadaşına şefaat eder. Onun için salihlerle, haramdan kaçan kimselerle arkadaşlık etmelidir!

Bir erkek, yabancı bir kadınla "Ahiret kardeşi" olup onunla yalnız kalamaz. O kadın ona yine yabancıdır. Onunla evlenebilir. "Aradan namahremlik şartları kalkar" demek, dinsizlerin, mülhidlerin, zındıkların uydurdukları şeylerdir. Nikah olmadan hiçbir yabancı kadın, bir erkeğe helal olmaz. Beraber bir odada bulunmaları haram olur.

 

Abdülkadir-i Geylani, Ahmed Rufai, İmam-ı Rabbani hazretleri gibi tasavvuf büyükleri zamanında, onların yolundan giden tarikat ehli var idi. Şimdi bunların ismini kullanan, tarikat adı altında çeşitli rezaletler işleyen kimseler çoğaldı. Böyle kimseler, dinimizi bozmaya, yıkmaya çalışan sapıklardır. İslam âlimlerinin bildirdiği yoldan ayrılan dalalete düşer. Dinimizin hükümleri ortadadır. Haram belli, helal bellidir. Hiç kimse, haramı helal, helalı haram yapamaz. Harama helal diyen kâfir olur.

İslamiyet’te din kardeşliği vardır. Din kardeşiyle de evlenebilir. Ahiret kardeşi olmak da, din kardeşi olmak demektir. Bir kimse, ahiret kardeşiyle de evlenebilir. (Hadika)

 

Bir kızla birbirimizin kanını yaladık. Kan kardeşi olduğum bu kız ile görüşmem günah mı?

CEVAP

Kan yalamak, kan içmek haramdır. Eti yenen koyun, sığır gibi hayvanların da kanlarını içmek haramdır. Peygamber efendimizden önce, cehalet devrinde, meşrubat ikram edilir gibi, misafirlere bardaklarla kan verilirdi. İslamiyet gelince, kan içmeyi, kan davasını ve bütün zararlı şeyleri kaldırdı.

Birbirinin kanını yalamakla veya birbirine vermekle kan kardeşi olunmaz. Yani birbirinin kanını yalayan veya birbirine kan veren kimseler, birbiriyle evlenebilir, görüşüp konuşmaları haramdır.

 

Günah yazma demek ne demek

Bir kitapta, Peygamber efendimizin, (Ya Rabbi bugünden sonra Osmana günah yazma) diye dua ettiğini okudum. Bir kimse, günah işlediği halde, niçin günah yazılmaz? Günah yazma demek, günah işletme demek midir?

CEVAP

Evet günah işletme demektir. Peygamberler hariç, günahsız kul olmaz. Bir de mahfuz evliya vardır. Allahü teâlâ bunlara günah işletmez.

Allahü teâlâ, sevdiklerini, bazı evliyayı günah işlemekten korur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Allahü teâlânın sevdiği kula günah zarar vermez.) [Deylemi]

 

Günahın zarar vermemesi iki türlü olur:

1- Kul, ölmeden önce tevbe eder, tevbe eden de hiç günah işlememiş gibi olur. Böylece işlenen günah zarar vermez.

2- Allahü teâlâ, sevdiği kulunu günah işlemekten korur. Peygamber efendimizin, (Osmana günah yazma) diye dua etmesi böyledir. Yani, (Onu günahtan muhafaza buyur) demektir.

Anasayfaya dön Konulara dön
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri