305) Canlı Resmi Yapma Ve Bulundurma Yasağı

(Yaygı, Taş, Elbise, Gümüş Veya Altın Para, Yastık, Minder Gibi Eşyâya Canlı Resmi Çizmenin Haramlığı Ve Yine Duvar, Tavan, Perde, Sarık, Elbise Ve Benzeri Yer Ve Eşyâ Üzerinde Resim Bulundurmanın Haramlığı Ve Sûretleri Yok Etmeyi Emretmek)

 

Bu bölümdeki on hadis-i şeriften, resim ve heykel yapanlara kıyamet günü yaptıklarınıza can verin, diye azap edileceğini, en şiddetli azaba uğrayacak olanların bunlar olduğunu, yapılan her resim için ayrı ayrı azap edileceğini, resim yapanlara kıyamette yaptığı resme can vermesi isteneceğini, resim ve köpek bulunan eve melek girmeyeceğini, Rasulullah (s.a.v.)'ın canlı resimleri tanınmaz hale getirmek ve yüksek kabirleri yerle bir etme vazifesini Hz. Ali'ye verdiğini öğreneceğiz. [1]

 

1682. İbni Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Bu sûretleri (resim ve heykelleri) yapanlar, kıyamet günü, ‘bu yaptıklarınıza can verin, haydi!’ diye azâb edileceklerdir."[2]

 

1683. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir seferden dönmüştü. Ben de odamın önündeki sekiyi resimli bir perde ile örtmüştüm. Bunu görünce Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in yüzünün rengi değişti ve şöyle buyurdu:

– "Ey Âişe! Kıyâmet günü Allah katında insanların en şiddetli azâba uğrayacak olanları, Allah'ın yarattığı şeyi taklide kalkışanlardır."

Bunun üzerine biz de o örtüyü kesip bir (veya iki) yastık yaptık.[3]

 

1684. İbni Abbâs radıyallahu anhümâ, "Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim" dedi:

"Her sûret yapan cehennemdedir. Yaptığı her sûret için orada bir kişi yaratılarak ona cehennemde azâb edecektir."

İbni Abbâs, (kendisinden fetvâ isteyen ve tek işi resim yapmak olan kişiye) şöyle dedi:

– Eğer mutlaka resim yapman gerekiyorsa, ağaçların ve cansız şeylerin resimlerini yap!"[4]

 

1685. Yine İbni Abbâs radıyallahu anhümâ, "Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim" dedi:

"Kim dünyada bir canlı resmi yaparsa, kıyamet günü yaptığı resme can vermeye zorlanır. O ise, buna aslâ can veremez."[5]

 

1686. İbni Mes'ûd radıyallahu anh, "Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim" dedi:

"Kıyamet günü azâbı en şiddetli olanlar, sûret yapanlardır."[6]

 

1687. Ebû Hüreyre radıyallahu anh, "Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim" dedi:

"Allah Teâlâ:

Benim yarattığım gibi yaratmaya kalkışandan daha zâlim kim vardır? Haydi bir zerre, yahut bir habbe veya bir arpa tanesini yoktan yaratsınlar (bakalım!), buyurdu."[7]

 

1688. Ebû Talha radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"İçinde köpek ve sûret bulunan eve melekler girmez."[8]

 

1689. İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

 Cebrâil aleyhisselâm, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e geleceğini söylemişti. Gecikti. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem çok üzüldü ve dışarı çıkınca Cebrâil ile karşılaştı ve gecikmesinden şikayetçi oldu. Bunun üzerine Cebrâil aleyhisselâm:

"Biz melekler, içinde köpek ve sûret bulunan eve girmeyiz" cevabını verdi.[9]

 

* Yukarıdaki sekiz hadis-i şeriften anlaşılan iki boyutlu resim ve fotoğraf ile üç boyutlu heykel büst gibi şeylerin İslam'da yasak oluşu ve tevhid inancını zedeleyen ve şirke düşüren konumda olmaları hasebiyle sert uyarılar ve tehdidlerle müslümanların bu tür şeylerden vazgeçmeleri istenmiştir. Putperestliğin yeniden ortaya çıkmasına sebep teşkil edecek olan canlı resimlerin bulunduğu tablolar her türlü fotoğraflar ve üç boyutlu heykel ve büstlerin evlerde bulundurulması kesinlikle haramdır.

Sadece nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport gibi zaruri evraklarla paralarda bulunan resimlerle, çocukların oyuncak bebeklerinin alım-satımı ve oynanması zaruret olduğu için haram sınırı dışındadır denmiştir.

Dolayısıyla müslüman evine melek girmesini temin için ne resim, ne de büst, heykel gibi üç boyutlu canlı temsillerini evinde dükkanında ve bürosunda bulundurması haramdır. Avcı ve koyun köpeği (ziraat köpeği) haricinde de köpek besleyemez. Batı hayranlığıyla süs köpekleri taşımak pekçok paralar masrafıyla onları beslemek müslümana yakışmayan kafir adetlerindendir.[10]

 

1690. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

 Cebrâil aleyhisselâm, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e belli bir saatte geleceğini vadetmişti. Vakit gelmiş ama Cebrâil gelmemişti. Resûlullah elinde bulunan sopayı yere attı ve "Allah da Resûlleri de va'dinden caymaz!" dedi. Sonra etrafa bakınmaya başladı. Bir de ne görsün, sedirinin altında bir köpek eniği. Bunun üzerine:

– "Ey Âişe! Bu enik buraya ne zaman girdi?" diye seslendi. Ben:

– Allaha yemin ederim ki, bilmiyorum, dedim.

Emir verdi, köpek yavrusu evden çıkarıldı. Cebrâil aleyhisselâm da hemen geldi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

– "Bana söz verdin, ben de bekledim, ama gelmedin, " dedi. Cebrâil:

– "Gelmemi, evindeki köpek engelledi. Biz melekler içinde köpek ve sûret bulunan eve girmeyiz" cevabını verdi.[11]

 

1691. Ebü'l–Heyyâc Hayyân İbni Husayn şöyle dedi: Ali İbni Ebû Tâlib radıyallahu anh bana:

"Seni, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in beni memur ettiği bir işi yapmakla görevlendireyim mi? Nerede canlı sûreti bulursan onu tanınmaz hale getir, rastladığın yüksek kabirleri de yerle bir et!" dedi.[12]

 

* Tevhid inancının muhafazası, şirk ve putperestlik sistemlerinin değişik biçimlerinin topluma yansıyan görüntülerinin ayıklanması anlamına gelen tüm bu yasaklamalar ve uyarılar, tevhid inancının muhafaza ve korunmasına yönelik tedbirlerdir. Resimli eşya türleri tamamen yasaklanmış olup böylece peygamberimiz (s.a.v.) şirkle mücadelenin benzersiz mücadelesini göstermiş oluyordu, böylece İslam'ın şirke galebesi gerçekleşmiş oluyordu.

Ve müsaade edilen ağaç, taş, eşya ve manzara resimleri serbest bırakılmıştı. [13]


 

[1] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 493.

[2] Buhârî, Büyû' 40, Bedü'l–halk 7, Nikâh 76, Libâs 89, 92 95, Tevhîd 56; Müslim, Libas 96, 97. Ayrıca bk. Nesâî, Zînet 113; İbni Mâce, Ticârât 5.

[3] Buhârî, Libâs 91; Müslim, Libâs 92. Ayrıca bk. Nesâî, Zînet 112.

650'de geçmişti, gerekli açıklama orada verilmişti.

[4] Buhâri, Büyû 104 ; Müslim, Libâs 99.

[5] Buhârî, Libâs 97, Ta'bîr 45; Müslim, Libâs 100.

[6] Buhârî, Libâs 89, 91, 92, 95; Müslim, Libâs 96, 97, 98. Ayrıca bk. Nesâî, Zînet 113.

[7] Buhârî, Libas 90; Müslim, Libâs 101.

[8] Buhârî, Libâs 88, Bedü'l–halk 7; Müslim, Libâs 83, 87.

[9] Buhârî, Libâs 94.

[10] Bkz. Tecrid 6. cild, 415 sh. Mezahibi Erbaa, 2/39.

Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 494.

[11] Müslim, Libâs 81. 82. Ayrıca bk. Buhârî, Bedü'l–halk 7, Libâs 94. İbni Mâce, Libâs 44.

[12] Müslim, Cenâiz 93; Ebû Dâvûd, Cenâiz 68; Tirmizî, Cenâiz 56; Nesâî, Cenâiz 99.

[13] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 494.
Anasayfaya dön Konulara dön
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri