MİMAR SİNAN VE SÜLEYMANİYE CAMİİ Büyük eserleri büyük devletler vücuda getirebilirler
ve büyük sanatçıları da ancak büyük milletler ortaya çıkarırlar.
Avrupalılar tarafından "Muhteşem Süleyman"
adıyla anılan Kanuni Sultan Süleyman İstanbul'a şanına uygun bir
Binlerce işçi seferber oldu. Cami inşaatında kullanılan
dört büyük sütundan biri Bizanslılardan kalmadır.
Ancak nevar ki, iş yapanı kıskanma ve yoluna taş
koyma huyu o zamanlarda da vardır. Zaman geçip iş uzadıkça
"- Mimarbaşı, Mimarbaşı! Duydum ki, camiimle
ilgilenmeyip başka işlerle vakit geçirirmişsin.
"- Saadetlü padişahım, inşaallah iki ayda tamam olur!" Mimar Sinan'ın bu sözü Padişah'la birlikte yanındakileri
de hayrete düşürdü. Çünkü yapılacak iş çoktu ve belki
Mimar Sinan, verdiği sözün altında kalmamak için
şehirde nekadar işe yarar sanatkâr varsa topladı ve gece-gündüz
"- Camiin kapısını açmaya en lâyık olan kimdir?" "- Padişahım, camiyi açmağa, Mimar Ağa kulunuz herkesten daha lâyıktır!" Muhteşem Süleyman tebessüm ederek başını salladı ve Mimar Sinan'a şöyle seslendi: "- Yaptığın bu Allah evini yürek temizliği ve dualarla yine senin açman evlâdır!" Padişah anahtarları Mimar Sinan'a uzattı ve O,
"Ya Fettah" diyerek, dualarla camiin kapısını açtı.
|
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |