Ehliyetsiz  Birine Verilen “Ehliyet”
"Kendi kendine ettiğin adem, bir yere gelse edemez alem" Adni (Sultan II. Bayezid)
 
Bir insanın hak etmediği, liyakat kesbetmediği bir şeyi haksız olarak ona vermek, o işe alâkalı olarak doğacak 
neticelerden, olumsuzluklardan pay sahibi olmak demektir. 

Bir oto sürücü kursu sahibi, liyakat sahibi olmadığı halde bir ahbabına “kıyak” tarafından bir ehiyet verir. 
Hem de adamın hiç kursa gelmesine, imtihana girmesine gerek görmeden... 

Hatta torpil o derecedir ki, ehliyet, adamın gelip almasına bile gerek kalmadan posta ile evine ulaşırılır. 

Acemi sürücü bu özel ilgiden son derce memnun olmuştur. Çünkü kendine göre bir sürü masraftan, formaliteden, 
zaman kaybından, çalışmaktan kurtulacak emeksiz bir şekilde ehliyet sahibi olmuştur. İnsanın her yerde hatırlı 
dostları olması başka şeydir hani. 

Eh, az çok araba kullanmasını dabilmektir. Ve bu kadar jeste karşılık adama gidip teşekkür etmek lazımdır. 

Bizim yeni ehliyetli! Acemi şöförümüz arkadaşına teşekkür etmek için  keyifle arabasının koltuğuna kurulup yola 
koyulur. Fakat insanın cebinde ehliyeti olması ayrı şeydir, araba kullanmasını bilmek ayrı şey... 

Her trafik kazasında olduğu gibi yolda ne olduysa “bir anda” oluverir ve adam, yol üzerinde karşıdan karşıya 
geçmekte olan bir çocuğa çarpar. Ve çocukcağız oracıkta can verir. Tam ibretlik bir hadisedir. 

Ama asıl bundan sonrası düşünenler için, akıl sahipleri için daha da ibretliktir. Kazada ölen zavallı çocuk 
kimdirdersiniz? Dostuna haksız yere ehliyet veren sürücü kursunun sahibinin oğlu...!

Anasayfaya dön Konulara dön
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri