7-ARAF SÜRESİ

124- "elbette ve elbette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazına kestireceğim, sonra da hepinizi elbette ve elbette çarmıha gerdireceğim." Gerçekten de sihirbazların imanı, hakiki iman olmayıp da öyle oyun ve pazarlıklı bir iman olsa idi bu tehdit ve bu ceza kendilerine layık olurdu. Böylesine sert bir tehdit de üzerlerinde etkili olur, düşünce ve tutumlarından caydırabilirdi. Halbuki Allah'a, Resulüne ve ahirete imanı olmayan ve imansızlıktan dolayı hakka karşı savaş açmaya cüret eden yol kesiciler hakkında etkili olabilecek olan o gibi ürkütücü tehditler, kalbleri Allah sevgisi ile çarpan ve ahirete gerçekten iman ile hak yoluna giden müminlerin, mücahitlerin kanaatlerini durdurabilmek şöyle dursun, aksine zulmü ve haksızlığı ortadan kaldırmaya yönelik olan çaba ve azimlerini daha da arttırmaktan ve imanlarını güçlendirmekten başka bir sonuç vermez. Zaten imanın ciddiyeti ve gücü de bu gibi imtihanlarla kendini gösterir ve açığa çıkar. Sihirbazlar daha önce sihir konusunda bilgili ve mahir kişiler olduklarından dolayı imanlarında böyle bir hile ve oyun şüphesi büsbütün sebepsiz sayılmazdı. Böyle bir şüpheyi de ancak böyle bir imtihan silebilirdi. İlâhî hikmet, Musa'nın mucizesinin bir sihir olmadığını her türlü şüpheden uzak bir şekilde ortaya koymak ve açığa çıkarmak istediği için böyle bir rekabet ve tecrübe ortamında secdelere kapanarak hakkı tasdik ediveren sihirbazların imanları hakkında da her türlü şüphenin giderilmesini, onların imanlarındaki samimiyet ve ciddiyetlerini kesinlikle ispat etmiştir. Allah Teâlâ, kendilerini, hak ve halk karşısında böyle bir imtihana tabi tuttu ve başarılı kıldı da Firavun'un bu tezvir ve tehdidi karşısında tam bir dirençle

125- şöyle dediler: "Şüphe yok ki, biz nihayet Rabbimize döneceğiz." Bu cümle şu mânâlara gelebilmektedir:

1- Biz nasıl olsa öleceğiz, sen istesen de öleceğiz, istemesen de öleceğiz. Bu bakımdan başımıza gelmesi muhakkak olan ölüm, ölmek bakımından ha senin tarafından olmuş, ha olmamış, bizce aynıdır. Sebepler değişik olsa da ölüm

bir ve muhakkak. Senin bizi ölümden kurtaramayacağın da muhakkak. Bundan dolayı senin bu tehdidin hükümsüz ve anlamsızdır.

2- Sen bizi keser, asarsan, biz şehid olur ve muhakkak Rabbimizin rahmetine ve sevabına kavuşuruz. Binaenaleyh bu tehdidinden korkmak şöyle dursun, hak yolunda can vermeyi cana minnet sayarız.

3- Biz ölüp de sen sağ kalacak değilsin. Hiç şüphe yok ki, gerek biz ve gerek sen hepimiz ölüp Rabbimizin huzuruna varacağız. Binaenaleyh o aramızda hüküm verecektir. Haklıyı haksızı, zalim ile mazlumu ayıracaktır.

Ana Sayfa

Anasayfaya dön Konulara dön
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri