Emanet ve Ehliyet
"HAKKI TESBİT, BATILI İPTAL" MÜCADELESİ
- Ayrıntılar
- Kategori: Emanet ve Ehliyet
- Gösterim: 3727
81 İslâm ulemâsından bazıları ihtilâfı; "Hakkı tesbit ve batılı iptal niyyet ve gayretiyle iki muarızın şer'i delil getirmesi" olarak tarif etmişlerdir. Ehl-i Sünnet'in müctehid imamları, delâlet-i ve Subuti kat'i olan nasslarda ihtilâfa düşmemişlerdir. Ancak zanni olan konularda; (Yani İctihad' yapılması zaruri olan meselelerde), sadece Allahû Teâla (cc)'nın rızası için, ictihad etmiş ve dayandıkları delilleri açıklamışlardır.
82 İctihad'a konu olan fer'i meselelerde ihtilâfın caiz olduğu "Ümmetimin ihtilâfı rahmettir"(107) Hadis-i Şerifi ile sabittir.
83 Hanefi fûkahâsından Alaûddin El Haskafi: "Bir de ulemânın ihtilâfının rahmet eserlerinden olduğunu bilmesidir. İhtilâf ne kadar çok olursa, rahmet o kadar bol olur" hükmünü zikrediyor. İbn-i Abidin bu metni şerhederken şunları kaydediyor: "İhtilâftan murad; müctehid imamlar arasında fer'i meselelerde cereyan eden ihtilâftır. Yoksa mutlak ihtilâf değildir. Evet mezhep imamlarının ihtilâfı ümmet için bir genişlik ve kolaylıktır."(108)
84 Şer'i şerifin mübah kıldığı bir ihtilâftan söz edebilmek için; her iki muhalifin de müctehid olması ve ihtilâfa konu olan meselenin kat'i nass'la sabit olmaması lazımdır. Ayrıca "Hakkı tesbit ve batılı iptal" niyet ve gayreti esas olmalıdır. Şer'i deliller hususunda kat'i bir ilme sahip olmayan iki müslümanın, mücerred akla dayanarak yaptıkları ihtilâf rahmet eseri değildir. Aksine "Din" hususunda kat'i bir ilme sahip olmadan "Mücerred Akılla" hüküm verdikleri için "Bid'at'e" düşmüş olurlar.(109)