İmam-ı Rabbani hazretlerinden gençlere öğütler
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 1641
Ey kıymetli oğlum! Bugün, her istediğini kolayca yapabilecek bir hâldesin. Gençliğin, sıhhatin, gücün, kuvvetin, malın ve rahatlığın bir arada bulunduğu bir zamandasın.
Se'âdet-i Ebediyyeye kavuşturacak sebeplere yapışmağı, yarar işleri yapmağı, niçin yarına bırakıyorsun?
Devamını oku: İmam-ı Rabbani hazretlerinden gençlere öğütler
İmam-ı Azam Hz.'den Nasihatler
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 1717
Oğlum!
Sana ilk vasiyetim, takvaya riayet etmendir.
Vasiyetler arasında önce takvanın zikredilmesinin sebep ve hikmeti, tatların en üstünü olmasıdır. Takva ile temizlenip tatla süslenirsin.
Cenab-ı Hakk’ın “Allah katında en üstün olanınız, (O’nun yasaklarından) en çok korkanınızdır.” ayeti kerimesiyle, Resûl-i Zîşan’ın “Sen takvaya riayet et, muhakkak takva, bütün güzellikleri cami (toplayıcı) ve önemli bir ibadettir.” mealindeki hadis-i şerifi takvanın değerini göstermiş bulunmaktadır.
Vermek Çoğalmaktır
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 1376
Bir zamanlar bir köylü bir medresenin kapısını çaldı.
Kapılara bakan talebe gelip kapıyı açtığında köylü ona nefis bir salkım üzüm uzattı.
“Bunlar benim bağımın en güzel üzümleri. Size hediye olarak getirdim.”
“Teşekkür ederim” dedi talebe. “Onları hemen hocamıza götüreceğim. İkramınızdan çok memnun olacaktır.”
Ey gönül...
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 1506
Ey gönül, işlediğin suçlara, kusurlara karşılık, Hakk'tan özür dilemek için neler düşünüyorsun?
O'ndan sayılamayacak kadar lutuflar, iyilikler, ihsanlar, vefalar gelmede, senden de bunca hatalar, kusurlar, cefalar görünmede...
O'nun tarafından, bunca keremler, senden ise, manasız aykırı işler;
Karanlık mıdır Geceleriniz?
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 1764
Neden geceleri korkar insan? Neden ürperir? Gece, neden sadece karanlık demektir kimilerine göre: Uyku demektir ya da kötülük.
Neden harcanır geceler? Zamanın yararsız bir kısmı gibi çöpe atılır. Rabbimizin belirttiği gibi bir dinlenme vaktidir elbette.
Ama keyifle geçirilecek, başından sonuna kadar yatılacak kadar da değersiz değildir.
Allâh'a (C.C.) Koşun!
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 2413
Doğumundan itibaren insanın etrafını büyük bir meşgale yığını sarar. Her yaşın durumuna göre insan, bunlarla uğraşır. Kalp, sayısız arzular arasında çalkalanır durur. Bir onun bir diğerinin peşinde koşar. Hiç birinde arzu ettiği huzuru bulamaz. Tam anlamıyla kimse ona yâr, o da kimseye yâr olamaz.
Çünkü kalplerin huzuru, gönüllerin gerçek mânâda itmi’nânı ancak zikrullah iledir. (Ra‘d 13/28)
Mukaddes varlıklarımıza hürmet
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 1978
Cenab-ı Hak, mahlukatından bazı şeylere bizzat kendisi kıymet ve değer vermiştir. İnsanların da bunlara tazim göstermesini ve hürmet etmesini emretmiştir. Rasülüllah’a, Kuran-ı kerime, ka’be-i muazzamaya, mescidlere, ülülemre, ilme, alimlere, talebelere hürmet ve tazim göstermek Allah’ın emridir. Bunlara islamın şeâiri denir.
Bir ayet-i celilede şöyle buyurulmuştur: “Kim Allah’in şeâirine, tazim ederse şüphe yok ki o tazim, kalplerin takvasındandır. [1]Peygamber Efendimiz (S.A.V) “Hayırlınıza veya büyüklerinize kıyam ediniz.” buyurmuşlardır.
Ezani Muhammedi'nin Dinimizdeki Yeri ve Ehemmiyyeti
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 2256
Ezan, lûgatte; İ’lâm yani bildirmek demektir. İstilâhta ise, farz namazlar için muayyen vakitlerde, ma’lum lafızlarla okunan mübârek sözlere ezan denir. Ezan okuyan kimseye de müezzin adı verilir. Ezân-ı Muhammedî, hicretin birinci yılında meşru kılınmıştır. Erkekler için vacip kuvvetinde bir sünnet-i müekkededir. Meşrûiyyeti kitap ve sünnet ile sabittir.
Hicretin birinci yılında Medîne-i Münevvere’de Mescid-i Nebevî tamamlanınca cemaatle namaz kılınmaya başlanmıştır. Namaz vakitlerinde de Bilâl-i Habeşî (ra) Hz., Rasûlüllah (sav) Efendimiz’in emriyle “Es Salah, es Salah” yani “Namaza, namaza”, diye seslenirdi.
Devamını oku: Ezani Muhammedi'nin Dinimizdeki Yeri ve Ehemmiyyeti
Ehli Sünnet ve Cemaat itikadina sahip olmak
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 2525
Din-i Celil-i İslamın hükümleri iki ana kola ayrılır: İtikat ve İnanç esasları ile alakalı hükümler; Amel ve ibadete tealluk eden hükümler.“Ve işte sana ilim mebde-i olan bir ruh vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir, bilmiyordun ve lakin biz onu bir nur kıldık. Onunla kullarımızdan dilediğimize hidayet vereceğiz ve emin ol, sen herhalde doğru bir yola çağırıyorsun.”[1] Ayet-i kerimesinde buyrulduğu üzere bu hükümlerin vazıı bizzat Allah ve Rasülüdür. Bilahare bu hükümleri mevzu edinen ilim dalları tertip edilmiş ve İtikattan bahseden ilme, İlm-i Tevhid ve Sıfât; amel ve ibadetten bahseden ilme ise İlm-i Şerâî ve Ahkam denilmiştir. Ehli sünnet
Maneviyyat ve Faideleri
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 2022
Cenâb-ı Hakk her şeyi bir vesîle ile halketmiştir. Alem sebepler âlemidir. Allâh(cc)’ın âdet-i ilâhîsi odur ki, çocuğun dünyaya gelmesinde anne ve babayı vesîle kıldığı gibi, kendi başına büyüyen bir ağacın lezzetli, güzel meyve vermesine de aşılı olmasını vesîle kılmıştır. İşte bunun gibi insanı Feyz-i Muhammedle alâkadar kılarak, küdûrât-ı nefsâniyeden temizleyecek, Ahlâk-ı Muhammedî ile süsleyecek ve Feyz-i Muhammedle alâkadar kılacak bir vasıtaya da ihtiyaç vardır.
Fiiliyle sana nasihat eden bir kimsenin arkadaşı ol!
- Ayrıntılar
- Kategori: Maneviyat
- Gösterim: 2006
Ebu Abdullah b. Hafif şöyle anlatır: Mısır'dan çıkıp Ebu Ali el-Ruzubarî'yi ziyaret etmek için, Ramle'ye gitmek istedim. Zâhid diye bilinen Mısırlı İsa b. Yunus bana dedi ki: 'Sur'da (Þam'da bir yerdir), bir genç ile bir ihtiyar vardı. İkisi murâkabe hali üzerinde bir araya gelmişlerdi. Eğer onlara gidersen onlardan istifade edersin!' Bu söz üzerine aç ve susuz olduğum, belime bağlı bir bez ve omuzlarımda birşey olmadığı halde, Sur'a gittim, camiye girdiğimde kıbleye yönelmiş oturan iki şahıs gördüm. Kendilerine selâm verdim. Bana cevap vermediler.
Devamını oku: Fiiliyle sana nasihat eden bir kimsenin arkadaşı ol!