Büyük İslam İlmihali
Kanaat
- Ayrıntılar
- Kategori: Bİİ-İslam Ahlakı Kitabı
- Gösterim: 4029
Kısmete razı olmak, yemek ve içmek gibi şeylerde tutumlu olarak orta bir halde hareket etmektir. Karşıtı, israf (savurganlık)dır. Kanaatı yanlış anlamamalıdır. Kanaat, mutlaka az ile yetinip tembellik içinde yaşamak değildir. Hırsla hareketten kaçınmak, başkalarının nimetlerine göz dikmeyip hakkına razı olmak ve bir gönül huzuru ile yaşamaktır. Birçok hırsızlıklar ve cinayetler, kanaatsızlığın sonucudur. Bir hadis-i şerifde buyrulmuştur:
"Kanaat tükenmez bir hazinedir."
Gerçekten kanaat sahibi bir kimse, işini yoluna kor, başkalarına muhtaç olmaktan kurtulur. Hazinelere sahibmiş gibi, şeref ve huzur içinde yaşar. Diğer bir hadis-i şerifde de şöyle buyurmuştur:
"Kanaat eden aziz olur, hırslı olan da zelil olur."
Herhangi bir işte bilinen miktarı aşmak bir israfdır. Bir şeyi boş yere dağıtmak, uygun olmayan yerlere harcamak bir tebzir (savurganlık) dır. Bir şeyin elde edilmesini hasislikle karışık bir şekilde isteyip durmak da tama'dır ki, bunlar kesinlikle kötü huylardır.
Hırs'a gelince, bu da bir şey hakkında gösterilen aşırı bir istek ve meyilden ibarettir ki, iki türlü olur: Biri, adi şeyler hakkında olan hırstır ki, bu kötüdür. Kalbin ihtiyacından ve gevşekliğinden ileri gelir. Diğeri ise, yüksek ve güzel şeyler hakkındaki hırstır. Bu iyidir, ruhun iyiliğine ve himmetine delâlet eder.