Emanet ve Ehliyet

PARAYI PEŞİN VERİP MALI VERESİYE ALMAK (SELEM)

1414 Önce kelime üzerinde duralım. Selem; lûgatta vezin ve mana itibariyle selef gibi "Önceden verilen, takdim edilen" manasına gelir.(101) İleride teslim edilecek malı; peşin para ile satma hadisesi söz konusudur. Feteva-i Hindiyye'de: "Selem; peşin para veya peşin verilen bir malla, veresiye bir mal satın almak demektir"(102) hükmü kayıtlıdır. Resûl-i Ekrem (sav)'in hicreti sıralarında; Medineliler, birbirlerinden bir-iki yıllığına borç hurma alıyorlardı. Bununla ilgili olarak Resûlallah (sav): "Borçlanabilirsiniz!.. Ancak borçlananlar malum kile, tartı ve belirli süre dahilinde borçlansınlar"(103) buyurmuştur.

1415 İbn-i Abbas (ra): "Şehadet ederim ki; şüphesiz Allahû Teâla (cc) selemi mübah kıldı ve onun hakkında kitabında uzun bir ayet inzal buyurdu. Bu ayette: "... Ey iman edenler!... Malûm bir müddete kadar (belirli bir süre) birbirinize borçlandığınız zaman, onu yazınız..." (El Bakara Sûresi: 282) emri verilmiştir. Selem akdi sünnetle de sabittir"(104) hükmünü zikreder.

 1416 Bilindiği gibi; bir kimsenin yanında bulunmayan veya zimmetinde olmayan bir malı satması mümkün değildir. Nitekim Hz. Hakim b. Hizan (ra)'dan: "Resûlullah (sav) yanımda olmayanı satmaktan beni nehyetti"(105) hadisi mervidir. Molla Hüsrev, selemin kitap ve sünnetle sabit olduğunu beyandan sonra: "Selem, ümmetin icmaı ile de meşrudur. Kıyas buna muhaliftir. Çünkü selem; ortada mevcut olmayanın satılmasıdır. Lakin bu noktada kıyas, zikredilen deliller (eser) sebebiyle terkedilmiştir"(106) diyerek konuya açıklık getirir. Sonuç olarak; selem, şer'an muteber olan şartlar içerisinde Resûl-i Ekrem (sav)'in beyan ettiği bir ruhsattır. Şimdi "Selem Akdi'nin" sahih olabilmesi için gerekli şartları izaha gayret edelim.

1417 Selem akdi; "acilen ödenenle, ileride teslim edilecek malı almaktır"(107) Dolayısıyla hem "Acilen ödenen", hem de "ileride teslim edilecek mal" hususunda; tarafların kat'i bilgi sahibi olması şarttır. Selemin rüknü: "Bir kimsenin, bir başka şahsa: "- Sana, şu mahiyette (özelliklerini beyan ederek) bir mal için, şu kadar parayı (ve malı) teslim ettim" demesi, muhatabı olan şahsın da: "- Aldım" ikrarında bulunmasıdır. Selem akdi, alışveriş lafzı ile yapılır. Essah olan budur. Serahsi'nin "Muhiyt'inde" de böyledir."(108).

1418 Acilen ödenen paraya (veya mala) "Re'sûlmal" adı verilir. Bununla ilgili şartlar şunlardır:
  1) Re'sûlmal'in cinsini açıklamak; Türk lirası, dolar, mark vb... Eğer mal ise miktarını beyan etmek.
  2) Nevini açıklamak; bir beldede değişik para birimleri kullanılıyorsa, hangisi ile yapılacağını açıklamak.
  3) Sıfatını açıklamak.
  4) Miktarını, şüpheye yer bırakmayacak şekilde beyan etmek.
  5) Kontrol edilmesi; yani sahte para veya sahte mal olmaması.
  6) Selem meclisinin (başında veya sonunda) teslim alınması şarttır.(109).

1419 İleride teslim edilecek mala "Müslemûnfiyh" adı verilir. Acilen ödenende (Re'sûlmal'de) aranan ilk dört şart (yani, cinsi, nev'i, sıfatı ve miktarı) ileride teslim edilecek malda da aynen aranır. Bunun dışında yedi hususun (şartın) taraflarca bilinmesi gereklidir. Şimdi bu onbir şartı, kısaca izah edelim:

  1) Cinsinin açıklanması: Buğday, arpa veya benzerleri gibi.
  2) Nev'inin beyan edilmesi: Sulu arazi buğdayı, susuz arazi buğdayı vs.
  3) Sıfatının belirlenmesi: İyi buğday, orta halli buğday vs.
  4) Miktarının açıklanması: Şu kadar ölçek, şu kadar adet veya şu kadar metre vs.
  5) Teslim zamanının kat'i olarak tespiti: Selemde en yakın müddet bir aydır. Fetva bunun üzerinedir. Muhiyt'te de böyledir.(110) Satıcının ölümü halinde, bu müddet geçersiz olur. Terekesinden ödenir.
  6) Vasıf ile zabturapt altına alınabilen mallardan olması: Bu da kendi arasında dört kısma ayrılır.

  a) Ölçekle satılanlardan (Keyliyyât'tan) olması
  b) Tartı ile satılanlardan (Vezniyyat'tan) olması
  c) Uzunluk ölçüsü ile satılanlardan (Mezrûat'tan) olması
  d) Birbirine yakın olmaları dolayısıyla adet olarak satılan mallardan olması.

  7) Ödenecek yerin ve taşıma şeklinin belirlenmesi: Eğer bu husus kararlaştırılmazsa; akdin yapıldığı yer esas alınır.
  8) Selem akdi yapılan malın, çarşı ve pazarda inkitaya uğrayan mallardan olmaması: Yani süre dolduğu an, sevkedilebilme imkânının bulunması.
  9) Belirlemekle, belirlenmesi mümkün olan mallardan olması: Mesela; dinar ve dirhemler hakkında selem caiz değildir.
  10) Akid içerisinde muhayyerlik şartının bulunmaması.
  11) Para veya malın, faiz illetinden birini ihtiva etmemeleridir.(111).

1420 Selem'in hükmü: Peşin para veya mal veren müşterinin; bu yolla satın aldığı malda, mülkiyet hakkının belirli bir süre içerisinde sabit olmasıdır.(112).

1421 Selemde ikale (iki tarafın isteği ile aktin bozulması) caizdir. Taraflar, teslim edilecek malın (müslemunfiyhin) tamamında ikale yapmak durumundadırlar. Önceden ödenen para (veya mal) geri verilir.(113).

1422 Bir kimsenin, selem yapmak üzere, başka bir şahsı vekil tayin etmesi; bu vekilin de, selem şartlarına uygun olarak akit yapması caizdir. Vekilin; selemi ikale etmesi de mümkündür.(114).


 

Günün Sözü

"Aşûre gününde oruç tutunuz. O öyle bir gündür ki, o günde peygamberler (aleyhimüsselâm) oruç tutarlardı.” (Hadîs-i Şerif—el-Câmi‘u’s-Sağîr)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.