Emanet ve Ehliyet

IMAMET'E KIM DAHA LAYIKTIR?

490 Ibn-i Abidin: "Cemaat evlâ olmayan birini imamliga tercih ederlerse günaha girmeksizin isaet (hata) etmis olurlar. Tatarhaniye'de söyle deniliyor: "Iki adam fikih ve salah'ta müsavi olurlar da, biri daha güzel okur, fakat cemaat ötekini imam yaparlarsa isaet etmis, sünneti birakmislardir. Ama günahkar olmazlar. Çünkü elverisli birini geçirmislerdir. Valilik ve hükümet meselelerinde de hüküm böyledir. Hilâfete gelince: O büyük imamliktir (Onu seçerken) efdal olani birakmalari caiz degildir. Bunun üzerine icma-i ümmet vardir"(228) hükmünü beyan etmektedir. Dolayisiyla bütün muteber fikih kitaplarinda; imamet görevine kimin daha layik oldugu ve ayrica kimlerin imamete geçirilmesinin mekruh oldugunu zikretmislerdir. Simdi bunlar üzerinde duralim.

 491 Molla Hüsrev: "Cemaat arasinda imamete en layik olani; namaz caiz olacak kadar kiraati güzel olduktan sonra, sihhat ve fesad yönünden namazin hükümlerini en iyi bilen kimsedir. Zira baska seye nazaran ilme ihtiyaç daha fazladir. Ilimde esit olurlarsa; imamete en layik olani, kiraat yönünden ve kiraati da "Tecvid" noktasindan daha güzel olanidir. Zira Kur'an-i Kerim okumak namazda bir rükündür. Eger kiraat ve tecvid'de de esit olurlarsa; imamete en layik olani takva sahibi olandir. Çünkü Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Bir kimse takva sahibi olan ûlemanin arkasinda namaz kilarsa, sanki o kimse Nebi'nin arkasinda namaz kilmis gibidir"(229) hükmünü zikretmektedir. Dikkat edilirse; muttaki ûlema imamet hususunda herkesten daha fazla hak sahibidir.

 492 Eger ilim, verâ, kiraat ve takva noktasinda birbirlerine herhangi bir üstünlügü bulunmayan iki kisi mevcud olursa; bunlardan imamete daha layik olani en yaslisidir. Zira Resûl-i Ekrem (sav) Ebû Müleyke'nin iki ogluna hitaben: "Size, sizin yasça daha büyük olaniniz imamlik etsin"(230) tavsiyesinde bulunmustur. Esasen yasli olan alim zatlarin öne geçirilmesinde cemaati çogaltmak sözkonusudur.

 493 Ilim, kiraat, vera, takva ve yas bakimindan birbirlerine esit iki kimse hazir bulunursa; bunlardan imamete layik olan, teheccüd namazina daha çok devam edenidir. Çünkü Resûl-i Ekrem (sav) "Kim gece namazini (Teheccüd'ü) çok kilarsa, onun yüzü daha nurlu olur"(231) hükmünü beyan etmistir. Eger bunda da esitlik olursa; neseb noktasindan daha serefli ve kiyafet hususunda daha titiz ve temiz olani öne geçer. Bu hususlarda da müsavi olma durumunda; aralarinda kura çekilebilecegi gibi, cemaat istedigini de öne geçirebilir.

 494 Firaset sahibi her mü'min kabul eder ki; yukarida beyana gayret ettigimiz sartlarin dikkate alinmasi hemen hemen imkansiz gibidir. Zira Demokratik Laik Türkiye Cumhuriyeti; mü'minlere namaz kildirmasi için, kendi tayin ettigi memurlari "Ehil" ilan etmistir!.. Laik bir devletin; mü'minlerin ibadetine müdahalesi sözkonusudur. Esasen yukarida beyana gayret ettigimiz vasiflarin hiçbirisi, "Resmi tayinde" aranan sartlar degildir. Ayrica laik devletin mü'minler üzerine "Velâyet" hakkindan da söz edilemez. Hatta din ayirimi yapmak resmen yasaklanmistir.(232) Din ayirimi yapan Diyanet Isleri görevlisi hakkinda tahkikat açilabilir. Bu mahiyet iyi tefekkür edilmelidir.  


 

Günün Sözü

"“Hiç şüphesiz Allâhü Teâlâ kıyâmet günü: ‘Nerede benim rızâm için birbirlerini sevenler? Gölgemden başka gölgelerin bulunmadığı bugün onları, kendi arşımın gölgesinde gölgelendireceğim (himâye edeceğim)’ buyurur.” (Hadîs-i Şerif—Müslim)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.