Nazar Boncuğu ve Efsunculuk

nazarEshab-ı Kiramdan Ukbe B. Amir  Hazretleri anlatıyor: Hatemen Nebiyyin Efendimiz Hazretlerinin şöyle buyurduklarını işittim: Kim ki nazar boncuğu takar. Allah onun bir işini tamam eylemesin.

Yine aynı zat naklediyor; On süvari olarak Islâmın şerefiyle müşerref olmak için Hazret-i Peygamberin yanına gitmiştik. Dokuzumuza biat için çeşitli mucizelere vasıta olan mukaddes ellerini vermiş, biz de bi'at şerefine erişmiştik. Fakat onuncumuza mübarek elini vermemişlerdi.

Sorduk: Bu arkadaşımızın bi'at şerefine nail olmamasının sebebi ne? Buyurdular ki: Kolunda nazar boncuğu taşıyor. O adam derhal bu boncuğu kolundan kopararak yere fırlatıp attı, Resulü Sakaleyn Efendimiz de şöyle buyurdu: Bunları yani nazar boncuğunu asan,  takan kimse,  müşriklik  etmiş  olur.

Nazardan korunmak için boncuk takmak, cahiliyet devrinden devren gelip halen bütün dünyada eşine sık sık rastlanan bir  kötü  âdettir.
Kamus sahibine göre Araplar (Temime) adı verdikleri bu alaca ve benekli boncukları ipe veya sırıma dizerler, nazardan korunmak için çocukların boyunlarına takarlardı. Hadis-i şeriften anlaşıldığına göre Araplar arasında yetişkin adamlar da bu çeşit dizileri kollarına takarlar ve bu boncuk tanelerinden  şifa  umarlarmış...

Bir boncuktan deva ve medet ummak, beşerin cahiliyet devrinden kalma miraslar arasındadır. Ve bu günkü medeniyim diyen hurafelerin aleyhinde bulunanlar dahi henüz bu hurafelerin mirasını   büsbütün   tasfiye  edememişlerdir.

islâm dini ise, tekmil bu hurafeleri tasfiye etmiş ve bunları müşriklik izleri saymış olduğu için bütün Müslümanların bu gibi hurafelere zerre kadar itibar göstermemelerini buyurmuştur. Nitekim islâmın parladığı devrinde böyle hareket edilmiş ve bu müşriklik izleri Müslümanların feyizli elleriyle büsbütün aradan silinmiş  ve kaldırılmıştır.

Naklettiğimiz Hadis-i şerif, Fahri Kâinat Efendimizin nazar boncuğu taşıyan bir kimseye mukaddes elini dahi uzatmadığını anlatarak böyle bir kimseyi adam yerine koymanın caiz olmayacağını belirtmektedir.

İsa B. Hamza rivayet ediyor: Abdullah B, Hâkimin yanına girmiştim. Humresi vardı (Kamusa göre: Hümre, veba çeşidinden bir illetin adıdır) bir nazar boncuğu taksana! dedim. MaazAllah, dedi ve şu hadis-i şerifi rivayet etti: Hazret-i Peygamber Efendimiz buyurdular ki (Kim ki bir şey takar, ona bağlanır) Diğer bir rivayete göre Abdullah B. Hâkin bir nazar boncuğu takması söylendiğinde, onu takmaktansa  ölmeyi  tercih ederim  demişti.

Abdullah B, Hâkim'in eşi Zeynep anlatıyor: Evimize (Humreye) karşı afsunculuk eden bir kadın gelmişti. Evimizde bacakları uzun bir divan bulunuyordu, ben onun üzerinde yatıyordum. O yaşlı hanım da evimizde bulunduğu sırada Abdullah eva girdiğinde öksürmek, seslenmek suretiyle eve geldiğini imâ ederdi' Bu kerre de eve geldiğini ayni şekilde bildirdi, yaşlı kadın da ondan gizlenmişti. O da yanıma gelip oturdu ve elini uzatarak bana dokunduğu zaman bir iptik bularak bunun ne olduğunu sordu Anlattım: (Humreye) karşı afsunlu bir iplik! Derhal ipliği çekerek kopardı ve parçaladı attı.
Sonra bana dönerek: Artık Abdullah'ın ailesi, müşrikliğe sapmayacaktır,

Hazret-i Peygamber Efendimiz Hazretlerinden işittim:   Afsunculuk,  boncukculuk  büyücülük; müşrikliktir.

Bunun üzerine Abdullah: Bir gün yola çıkmış, bir adamı görmüş, ve onu görünce gözüm yaşarmıştı. Gözümü, afsuncuya okuttukça yaş diniyor, Abdullah, bunların hepsi şeytan işidir. Hazret-i Peygamberin yaptığını yapmış olsaydın daha hayırlı olurdu ve daha çabuk şifa bulurdun Onun yaptığı gözleri temiz su ile yıkamak ve Allaha dua ederek: Yarabbi, derdi giden şifa buyur, şifa sensin, senin verdiğin şifadan başka şifa yoktur demektir.

İbni Mes'ut Hazretleri, bir gün karısının yanına girmiş ve boynunda düğümlü bir şey görmüş, derhal çekip koparmış ve şu sözleri söylemiştir: Peygamber Hazretleri şöyle buyurmuştur: (Afsunculuk, boncukculuk ve büyücülük; müşrikliktir). İbni Mes'ut Hazretlerini dinleyenlerden biri sormuş: Afsunculuk ile boncukculuğu biliyoruz. Büyücülükten maksat nedir?

Hazret-i  İbni Mes'ut'un büyücülük mukabilinde kullandığı kelime (Tivele) dır. O da şudur:Kadınların kocaları tarafından  şirin görünmek  için  yaptırdıkları  bir  çeşit  büyüdür.

Þimdi buraya kadar naklettiğimiz hadis-i şerif ve onun izahları gösteriyor ki, islâmiyet bütün hurafeleri red etmiş ve hepsini yok  etmek  için  uğraşmıştır.

islâmiyet, müşrikliğin, gericiliğin her şeklini, her izini ortadan kaldırır. Çünki o mukaddes dinin tebliğcisi ve öğreticisi olan yarının ve ağyarının ittifekiyle kâinatın en büyük inkılâpçısı bulunan Habibi-Necibi İlâhi, Hazreti Peygamberin önderliğidir.

islâmiyet, nazar boncuğu, afsumculuk ve büyücülük, benzer gericilikle uğraşmamayı yani yok etmeği her müslümana emir eder. Bunları bilmeyerek değer veren Müslüman varsa terletmesini ister. Çünkü İslamiyyet bu gibi iptidailikten münezzehtir.

Arifler Bahçesi, M. Sefer Uygun 30 Temmuz 1975 Ufuk Gazetesi

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.