Sahabeyi kötülemenin zararları
- Ayrıntılar
- Kategori: Genel yazılar
- Gösterim: 1116
Ashâb-ı Kiram arasında çıkan bir takım ihtilaflardan dolayı Hâricîler, bazı Mu’tezile imamları ve Şiîler, sahâbenin ileri gelenlerine veya bir kısmına dil uzatmışlar, ve onlara fâsıklık veya bir takım kötü sıfatlar isnâd etmişlerdir.
Târihteki sapık fırkaların görüşlerini, günümüzde o fırkalara mensup olduklarını açıkça söylemeseler de, Ehl-i Sünnet itikâdını kökünden sarsan sözleri duyulmakta ve görülmektedir. Halbûki Ashâb-ı Kirâm’a olan îtimâdı sarsmak, İslâmî esasları tehlikeye düşürebilir.
Zira sahâbenin adâletinde tereddüt; onların bize naklettikleri Kur’ân ve Sünnete olan itimadın yani İslâm’ın temellerinin sarsılması demektir.
Bu fırkaların başında olan Şîa, Hz. Ali’yi ve birkaç sahâbeyi ifrât derecesinde sevmişler fakat diğer sahâbîlere hiç bir müslümana bile yakışmayan kötü vasıflar yakıştırmışlardır. Resûlullâh’ın etrafında canlarını siper eden sahâbeye karşı takınılan bu menfî tavır karşısında müslümanların Sünnete ilâve olarak sahabenin hepsini içine alacak şekilde “Cemâat” tâbirini kullanmaları mühimdir.
Böylece Ehl-i sünnet ve’l-Cemâat tabiriyle, Rasûlüllah (s.a.v) sünnetinin yanında ashâbın görüş ve tatbikatının da bütün müslümanlar için takip edilmesi lazım gelen bir yol olduğu ifâde edilmiştir.
Böylece Sünnet-i nebevî’de bulunmayan veya ihtilaf mevzuu olan bir meselede ashâb-ı kirâm, mürâcaat kaynağı gösterilmiştir. Bu hususta ki bir hadîs-i şerîf de şöyledir: “.. Sizden kim benden sonra yaşarsa şiddetli ihtilaflar görecektir. Öyle ise benim sünnetim ile râşid ve hidâyet üzere olan halifelerin sünnetine bağlanınız. Sünnete sımsıkı sarılınız. Sizleri sonradan çıkan bid’atlerden sakındırırım. Çünkü her bid’at dalâlettir.” (Tirmîzi, İlim 16)
www.sadakat.net/forum