Bir Balık Kılçığı

ImageMısır ülkesinde yaşamış büyük velilerden Seyyid Ahmed Bedevî k.s. Hazretleri’nin (ö.675/1276) türbesinin yanında, her yıl onun için mevlid merasimi yapılır, her taraftan ziyaretçiler oraya akın ederdi. İşte böyle bir günde İbn-i Küteyle adında alim ve salih bir zat oralara gelmişti. Halkın Ahmed Bedevî Hazretleri’ni ziyaret için hazırlanıp yollara düştüğünü görünce, bu duruma tepki gösterip karşı çıkmış ve şöyle demişti:
Bu ne iştir? Bunlar Ahmed Bedevî için gösterdikleri özen ve ilgiyi, Peygamber Aleyhisselam’a ziyaret için gösterseler ya!

Bunun üzerine bir şahıs, Ahmed Bedevî’nin büyük bir veli olduğunu ve velileri de ziyaret etmenin faydalı olduğunu söyleyerek, onu düşüncesinden vazgeçirmeye çalıştı. Fakat fayda etmedi.

Bir süre sonra bir adam o alimi yemeğe davet etti. Yemekte balık ikram edildi. Balığı yerken bir kılçık alimin boğazına takıldı. Ne yaptılarsa çıkarmak mümkün olmadı. Adam ne doğru dürüst yiyip içebiliyor ne de uyuyabiliyordu. Bu durum tam dokuz ay sürdü.

Dokuz ay sonra, adam bu sıkıntısının sebebini hatırladı. Derhal kendisini Ahmed Bedevî’nin türbesine götürmelerini istedi. Türbeye girince hemen Yasin Suresi’ni okumaya başladı. O anda şiddetle aksırınca, boğazındaki kılçık bir kan pıhtısıyla dışarı fırlayıverdi. Alim, bu durum karşısında derhal Allah’a tevbe etti. O saat ağrısı geçerek sağlığa kavuştu.

Meşhur ve müctehid bir alim olan İbn-i Dakîk (ö. 702/1302), Ahmed Bedevî k.s. Hazretleri’ni bazı ilmi meselelerde imtihan etmek istemişti. Hazırladığı önemli soruları bir arkadaşıyla ona göndermiş ve ‘bunlara cevap verebilirse, o Allah’ın velisidir’ demişti. Bedevî Hazretleri o soruları, güzelce cevaplandırdıktan sonra, bütün cevapların “Kitabü’ş-Þecere” isimli eserde yazılı olduğunu söylemiş. Kitap incelenince cevapların aynen orada bulunduğu görülmüştü.


Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.