fetih suresi 25. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29


هُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوكُمْ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَالْهَدْيَ مَعْكُوفًا أَن يَبْلُغَ مَحِلَّهُ وَلَوْلَا رِجَالٌ مُّؤْمِنُونَ وَنِسَاء مُّؤْمِنَاتٌ لَّمْ تَعْلَمُوهُمْ أَن تَطَؤُوهُمْ فَتُصِيبَكُم مِّنْهُم مَّعَرَّةٌ بِغَيْرِ عِلْمٍ لِيُدْخِلَ اللَّهُ فِي رَحْمَتِهِ مَن يَشَاء لَوْ تَزَيَّلُوا لَعَذَّبْنَا الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا

Humullezîne keferû ve saddûkum anil mescidil harâmi vel hedye ma’kûfen en yebluga mahıllehu, ve lev lâ ricâlun mu’minûne ve nisâun mû’minâtun lem ta’lemûhum en tetaûhum fe tusîbekum minhum maarratun bi gayri ilm(ilmin), li yudhılallâhu fî rahmetihî men yeşâu, lev tezeyyelû le azzebnellezîne keferû minhum azâben elîmâ(elîmen).


hum: onlar
ellezîne: o kimseler
keferû: inkâr ettiler
ve saddû-kum: ve sizi men ettiler, mani oldular
anil mescidil harâmi: Mescid-i Haram'dan
ve el hedye: ve kurbanlık hayvanlar
ma'kûfen: bekletilen
en yebluga: ulaşmak
mahılle-hu: onun mahalli (kesim yeri)
ve lev lâ: ve eğer olmasa (bulunmasa)
ricâlun: erkekler
mu'minûne: mü'min
ve nisâun: ve kadınlar
mû'minâtun: mü'min
lem ta'lemû-hum: onları henüz bilmiyorsunuz
en tetaû-hum: onları helâk etmeniz
fe tusîbe-kum: o zaman, bu sebeple, bu yüzden size isabet eder
min-hum: onlardan
maarratun: muarrat, meşakkat, sıkıntı
bi gayri: olmaksızın, olmadan
ilmin: ilim, bilgi
li: için, diye
yudhıle allâhu: Allah dahil eder
fî rahmeti-hî: rahmetinin içine, rahmetine
men: kimse
yeşâu: diledi
lev: eğer
tezeyyelû: birbirinden ayrıldılar
le: mutlaka
azzebnâ: azaplandırdık
ellezîne: o kimseler, onlar
keferû: inkâr ettiler
min-hum: onlardan
azâben: azap
elîmen: elîm, acı


Hasan Basri Çantay
Onlar, küfreden, sizi Mescid-i haramdan ve alıkonulmuş hediyyelerin mahalline ulaşmasından men' edenlerdir. Eğer (Mekkede) kendilerini henüz tanımadığınız mü'min erkeklerle mü'min kadınları bilmeyerek çiğneyib de o yüzden size bir vebal isaabet edecek olmasaydı (Allah size feth için elbette izin verirdi). (Bunu) kimi dilerse onu rahmetine kavuşdurmak için (yapdı). Eğer onlar seçilib ayrılmış olsalardı biz onlardan küfredenleri muhakkak elem verici bir azaba giriftar etmişdik bile.

Ömer Nasuhi Bilmen
Onlar, o kimselerdir ki kâfir oldular ve sizi Mescid-i Haram'dan men eylediler. Kurbanları da mahalline varmaktan mahpus bıraktılar. Eğer bilmediğiniz mü'min erkekler ile imân sahibesi kadınlar bulunmasa idi, onları bilmeksizin çiğneyip de o yüzden sizi bilmeksizin bir meşakkat, bir keder, bir teessüf (isabet etmeyecek olsa idi) elbette ellerini onlardan çektirmezdi fakat çektirdi, tâ ki, Allah dilediğini rahmeti içine girdirsin. Eğer onlar seçilmiş olsalar idi, elbette onlardan kâfir olanları elîm bir azab ile muazzeb kılardık.

Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar o küfredip de sizi Mescidi haramdan ve durdurulmakta bulunan hediyyeleri mahalline varmaktan men'eden kimselerdir, eğer kendilerini bilmediğiniz bir takım mü'min erkekler ve mü'mine kadınları bilmiyerek çiğneyip de şânınıza o yüzden şeyn gelecek olmasa idi, Allah dilediğini rahmetine koyacağı için, eğer onlar çekilebilselerdi elbette içlerinden o küfredenleri elîm bir azâba düçar ederdik

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Onlar, o küfredip de sizi Mescidi Haram'dan alıkoyanlar ve durdurulmakta olan kurbanlık hediyeleri yerine varmaktan men'eden kimselerdir. Eğer kendilerini tanımadığınız bir takım inanan erkeklerle inanan kadınları bilmeyerek çiğneyip de o yüzden şanınıza bir leke dokunması ihtimali olmasaydı (Allah size fetih için izin verirdi). Allah dilediğini rahmetine koyacağı için, eğer çekilebilselerdi elbette içlerinden o küfredenleri acı bir azaba uğratırdık.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Onlar inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Allah savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

Diyanet İşleri (eski)
Onlar inkar edenlerdir, sizi Mescidi Haram'ı ziyaretten ve bağlı kurbanları yerlerine gitmekten alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle inanmış kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı Allah savaşı önlemezdi. Allah, dilediklerine rahmet etmek için böyle yapmıştır. Eğer inananlarla inkarcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, inkar edenleri can yakıcı bir azaba uğratırdık.

Diyanet İşleri
Onlar, inkâr edenler ve sizi Mescid-i Haram’ı ziyaretten ve (ibadet amacıyla) bekletilen kurbanlıkları yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı, (Allah, Mekke’ye girmenize izin verirdi). Allah, dilediğini rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer, inananlarla inkârcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, onlardan inkâr edenleri elem dolu bir azaba uğratırdık.

Diyanet Vakfi
Onlar, inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını menedenlerdir. Eğer (Mekke'de) kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle mümin kadınları bilmeyerek çiğnemeniz sebebiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi). Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

Celal Yıldırım
İnkârda ısrar edip sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar, hediyelik kurbanlarınızı yerine ulaştırmanıza engel olanlar, onlardır. Eğer (içlerinde) sizin bilip tanıyamadığınız mü'min erkekleri ve mü'min kadınları bilmeden çiğnemeniz ve bu yüzden size vebal, üzüntü ve sıkıntı gelmesi söz konusu olmasaydı, (elbette aranızda bir savaş meydana gelirdi). (Bu da) Allah'ın dilediği kimseyi rahmetine sokması içindir. Eğer onlar (o mü'min erkek ve kadınlar) diğerlerinden seçilip ayrılsalardı, onlardan küfre sapanları elem verici bir azaba uğratırdık.

Suat Yıldırım
İnkârda ısrar edip sizi Mescid-i Haram’ı ziyaret etmekten ve bekletilmekte olan hediye kurbanlıkları yerine ulaştırmaktan geri çevirenler onlardır. Eğer orada kendilerini tanımadığınız için tepeleyeceğiniz ve bilmeyerek tepelemenizden ötürü zor durumda kalacağınız mümin erkekler ve mümin kadınlar olmasaydı, Allah ellerinizi birbirinizden çekmez, savaşmanıza engel olmazdı. Dilediği kimseleri rahmetine nail etmek için Allah böyle takdir buyurdu. Şayet onlar birbirlerinden seçilip ayrılmış olsalardı, elbette kâfirleri gayet acı bir cezaya çarptırırdık.

Ali Fikri Yavuz
Onlar (Mekke’liler), o kimselerdir ki, Peygamberi inkâr ettiler ve (Kâbe’ye hediye edilmek üzere alıkonub) bekletilmekte olan kurbanlıkları (kesim) yerine ulaşmaktan engellediler. Eğer kendilerini tanımadığınız (Mekkeli kâfirler arasındaki) bir takım mümin erkeklerle mümin kadınları bilmemezlikten çiğneyib o yüzden size bir vebal gelecek olmasaydı, (Allah, size, Mekke’nin fethi için müsaade buyururdu). Allah’ın, Mekke’deki müminleri koruması, dilediği kimseyi rahmetine koymak içindir. Eğer onlar (Mekkedeki müminler, kâfirlerden) ayrılsalardı, onlardan kâfir bulunanları acıklı bir azab ile azablandırırdık.

İbni Kesir
Onlar; küfretmiş olanlardır. Sizi Mescid-i Haram'ı ziyaretten ve bekletilmekte olan kurbanlıklarınızı da mahalline ulaşmaktan men'edenlerdir. Eğer orada henüz bilmediğiniz mü'min erkekler, mü'min kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı; Allah, savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah, böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı; o küfredenleri elim bir azabla azablandırırdık.

Abdulbaki Gölpınarlı
Onlar, kâfir olan ve sizi Mescid-i Harâm'dan meneden ve kurbanlarınızı, yerlerine ulaştırmayan kişilerdi ve Mekke'de, sizin bilmediğiniz ve bilgisizlik yüzünden çiğneyip geçeceğiniz ve bu yüzden de günaha gireceğiniz inanmış erkekler ve inanmış kadınlar olmasaydı sizi Mekke'ye sokardı, fakat Allah, dilediğini rahmetine ithâl etsin diye, onlardan ellerinizi çekti sizin; birbirlerinden seçilip ayrılmış olsalardı, onlardan kâfir olanları elbette elemli bir azapla azaplandırırdık.

Adem Uğur
Onlar, inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer (Mekke'de) kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle mümin kadınları bilmeyerek çiğnemeniz sebebiyle üzüntüye kapılmanız ihtimali olmasaydı (Allah savaşı önlemezdi). Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

Ali Bulaç
Ki onlar, inkâr ettiler, sizi Mescid-i Haram'dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları), yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer kendilerini bilmediğiniz mü'min erkekler ve mü'min kadınları, bilgisizlik dolayısıyla darmadağın edip de bu yüzden size 'dayanılmaz bir sıkıntı' dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu. Durumunun böyle olması,) Allah'ın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (karışık yaşayan mü'minler), seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerinden inkâr edenleri acı bir azab ile azablandırırdık.

Bekir Sadak
Onlar inkar edenlerdir, sizi Mescidi Haram'i ziyaretten ve bagli kurbanlari yerlerine gitmekten alikoyanlardir. Eger, oradaki henuz tanimadiginiz inanmis erkeklerle inanmis kadinlari bilmeyerek ezmek suretiyle uzuntuye kapilmaniz ihtimali olmasaydi Allah savasi onlemezdi. Allah, dilediklerine rahmet etmek icin boyle yapmistir. Eger inananlarla inkarcilar birbirinden ayrilmis olsalardi, inkar edenleri can yakici bir azaba ugratirdik.

Fizilal-il Kuran
Onlar inkar eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer Mekke'de kendilerini henüz tanımadığınız mü'min erkekler ve kadınları bilmeyerek eziyet etmenizi önlemek için, Allah savaşı önledi. Dilediklerine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılsaydı elbette onlardan inkar edenleri, elemli bir azaba çarptırırdık.

Gültekin Onan
Ki onlar, küfrettiler, sizi Mescid-i Haram'dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları) yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer kendilerini bilmediğiniz inançlı erkekleri ve inançlı kadınları, bilgisizlik dolayısıyla darmadağın edip de bu yüzden size 'dayanılmaz bir sıkıntı' dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu. Durumunun böyle olması) Tanrı'nın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (karışık yaşayan müminler) seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerinden küfredenleri acı bir azab ile azablandırırdık.

Muhammed Esed
(Düşmanlarınızı sizin elinizden almam, onların hatırı için değildir, çünkü) onlar, hakikati inkara şartlanmış olan, sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyan ve kurbanlarınızın yerine ulaşmasına engel olanlardır. İstemeden çiğneyip geçebileceğiniz ve bilmeden, kendileri yüzünden büyük bir hata işleyebileceğiniz (Mekke'deki) mümin erkekler ve kadınlar olmasaydı (evet, eğer bunlar olmasaydı şehre savaşarak girmenize izin verilirdi ama savaşmanız yasaklandı) ki Allah (zamanı geldiğinde) dilediğine rahmetini ihsan edebilsin. Eğer onlar, (Bizim rahmetimizi hak edenler ile gazabımıza uğrayanlar, sizin tarafınızdan) ayırt edilebilselerdi içlerinden hakikati inkar edenleri (sizin elinizle) acıklı bir azaba çarptırırdık.

Şaban Piriş
Küfreden/kafir olan, sizi Mescid-i Haram’dan alıkoyanlar ve kurbanlıkları tutarak yerine ulaşmasına imkan vermeyenler onlardır. Eğer bilmeden kendilerini öldüreceğiniz ve bu sebeple de bir takım güçlüklere uğrayacağınız, tanımadığınız mü’min erkekler ve mü’min kadınlar olmasaydı... (Allah savaşa engel olmazdı.) Bu, Allah dilediğini rahmetine girdirsin, diyedir. Eğer (birbirlerinden) ayrılmış olsalardı, onlardan inkarcı olanları acı bir azapla cezalandırırdık.

Tefhim-ul Kuran
Ki onlar, küfrettiler, sizi Mescid-i Haram'dan ve durdurulmakta (bekletilmekte) olan hediyeleri (kurbanları), yerlerine varmaktan alıkoydular. Eğer kendilerini bilmediğiniz mü'min erkekler ve mü'min kadınları, bilgisizlik dolayısıyla onları darmadağın edip de bu yüzden size 'dayanılmaz bir sıkıntı' dokunmayacak olsaydı (o zaman durum farklı olurdu.) (Durumun böyle olması,) Allah'ın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer (karışık yaşayan mü'minler), seçilip ayrılmış olsalardı, muhakkak içlerinden küfretmekte olanları acıklı bir azab ile azablandırırdık.

Ümit Şimşek
Onlar inkâr eden ve sizi Mescid-i Haramdan, bekletilen kurbanlıkları da yerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer orada tanımadığınız mü'min erkekler ve mü'min kadınlar bulunup da sizin bilmeden onları ezerek vicdan azabına uğrama ihtimaliniz olmasaydı, Allah savaş izni verirdi. Dilediklerini rahmetine eriştirmek için Allah sizin elinizi onlardan çektirdi. Onlar birbirinden ayırt edilseydi, kâfir olanlarını acı bir azaba uğratırdık.

Süleyman Ateş
Onlar öyle kimselerdir ki inkâr ettiler, sizin Mescid-i Harâm'ı ziyaret etmenize ve bekletilen kurbanların yerlerine varmasına engel oldular. Eğer orada, kendilerini bilmediğiniz için tepeleyeceğiniz ve bilmeyerek tepelemenizden ötürü, kınanacağınız inanmış erkekler ve inanmış kadınlar olmasaydı (Allâh sizin savaşmanıza engel olmazdı. Böyle yaptı) ki Allâh, dilediğini rahmetine soksun. Şâyet (inananlar ve inanmayanlar) birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri, acı bir azâba çarptırırdık.

Yaşar Nuri Öztürk
Onlar o kişilerdir ki, küfre sapıp sizi Mescid-i Haram'dan geri çevirdiler, bekletilen kurbanlık hediyelerin, yerlerine ulaşmasına engel oldular. Eğer kendilerini tanımadığınız için çiğneyeceğiniz ve bu bilgisizlik yüzünden üzüntü ve kınayışla karşılaşacağınız inanmış erkeklerle inanmış kadınlar olmasaydı, iş başka türlü olurdu. Böyle olması, Allah'ın, dilediğini rahmetine sokması içindir. Onlar birbirlerinden ayrılmış olsalardı, inkâra sapanları acıklı bir azapla cezalandırırdık.

Edip Yüksel
Onlar inkar edenlerdir, sizi Kutsal Mescitten ve kurbanları yerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Kendilerini tanımadığınız için inciteceğiniz inanan erkekler ve inanan kadınlar bulunmasaydı ve böylece onlardan dolayı bilmeden kendinizi üzmeniz ihtimali olmasaydı... Böylece ALLAH dileyeni rahmetine sokar. Birbirleriyle karışmış halde olmasalardı onlardan inkar edenleri acı bir azapla cezalandırırdık.