fetih suresi 15. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29


سَيَقُولُ الْمُخَلَّفُونَ إِذَا انطَلَقْتُمْ إِلَى مَغَانِمَ لِتَأْخُذُوهَا ذَرُونَا نَتَّبِعْكُمْ يُرِيدُونَ أَن يُبَدِّلُوا كَلَامَ اللَّهِ قُل لَّن تَتَّبِعُونَا كَذَلِكُمْ قَالَ اللَّهُ مِن قَبْلُ فَسَيَقُولُونَ بَلْ تَحْسُدُونَنَا بَلْ كَانُوا لَا يَفْقَهُونَ إِلَّا قَلِيلًا

Se yekûlul muhallefûne izentalaktum ilâ megânime li te’huzûhâ zerûnâ nettebi’kum, yurîdûne en yubeddilû kelâmallâh(kelâmallâhi), kul len tettebiûnâ kezâlikum kâlallâhu min kabl(kablu), fe se yekûlûne bel tahsudûnenâ, bel kânû lâ yefkahûne illâ kalîlâ(kalîlen).


se-yekûlu: diyecekler
muhallefûne: arkada kalmış olanlar (savaşa katılmayanlar)
izâ: olduğu zaman
intalaktum: siz ayrıldınız, gittiniz
ilâ megânime: ganimetlere
li te'huzû-hâ: onu almak için
zerû-nâ: bizi bırakın (bize izin verin)
nettebi' kum: size tâbî olalım, arkanızdan gelelim
yurîdûne: istiyorlar
en yubeddilû: değiştirmek
kelâma allâhi: Allah'ın kelâmı
kul: de
len tettebiû-nâ: asla bize tâbî olamazsınız (bizimle gelemezsiniz)
kezâlikum: işte böyle, böyle
kâle: dedi
allâhu: Allah
min kablu: önceden, daha önce
fe: o zaman
se yekûlûne: diyecekler
bel: hayır
tahsudûne-nâ: bize haset ediyorsunuz, bizi kıskanıyorsunuz
bel: hayır
kânû: oldular, idiler, ...dir
lâ yefkahûne: fıkıh edemiyorlar, idrak edemiyorlar, anlayamıyorlar
illâ: hariç, den başka
kalîlen: az, pek az


Hasan Basri Çantay
Siz ganimetler almak için gitdiğiniz vakit o geri bırakılanlar diyecek (ler) ki: «Bırakın biz de arkanıza düşelim». Onlar (bununla) Allahın sözünü değişdirmelerini isterler. De ki: «Bizim arkamıza asla düşemezsiniz siz. Allah, daha evvel böyle buyurmuşdur». Bunun üzerine de «Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz» diyeceklerdir. Bil'akis onlar (başka değil) pek az anlar kimselerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen
O geri bırakılmış olanlar, siz ganîmetler elde etmek için sefere çıkıp gideceğiniz zaman diyeceklerdir ki: «Bizi bırakınız, arkanızdan gelelim.» Onlar Allah'ın kelâmını değiştirmek isterler. De ki: «Siz bize asla tâbi olamazsınız. İşte sizin için Allah Teâlâ önceden böyle buyurmuştur.» Buna da diyeceklerdir ki: «Hayır. Bizi kıskanıyorsunuz.» Halbuki, pek azdan başka bir şey anlayamaz olmuşlardır.

Elmalılı Hamdi Yazır
Yakında diyecek ki o geri bırakılanlar -sizler bir takım ganimetlere koştuğunuz vakıt onları almak için- «bırakın bizi arkanızdan gelelim», Allahın kelâmını tebdil etmek istiyecekler, de ki: Siz bizim arkamızdan asla gelmiyeceksiniz, hakkınızda bundan evvel Allah böyle buyurdu, ona da diyecekler ki: Hayır bizi kıskanıyorsunuz, hayır ince anlamazdırlar anlayışları az.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sizler bir takım ganimetleri almaya gittiğinizde o geri bırakılanlar yakında diyecekler: «Bırakın bizi, arkanızdan gelelim!» Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isteyecekler. De ki: «Siz asla bizim arkamızdan gelmeyeceksiniz; hakkınızda bundan önce Allah böyle buyurdu.» Ona da diyecekler ki: «Hayır, bizi kıskanıyorsunuz!» Hayır onlar, ince anlamaz, anlayışları az kimselerdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: «Bırakın biz de arkanıza düşelim.» diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: «Bizi kıskanıyorsunuz.» diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.

Diyanet İşleri (eski)
Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken: 'Bırakın, biz de sizinle gelelim' diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: 'Bize uymayacaksınız; Allah sizin için önceden böyle buyurmuştur.' Size: 'Hayır, bizi çekemiyorsunuz' diyecekler. Aksine, kendileri ancak pek az söz anlayan kimselerdir.

Diyanet İşleri
Savaştan geri bırakılanlar, siz ganimetleri almaya giderken, “Bırakın biz de sizinle gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah’ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah, önceden böyle buyurmuştur.” Onlar, “Bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Hayır, onlar pek az anlarlar.

Diyanet Vakfi
Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: «Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur.» Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilâkis onlar, pek az anlayan kimselerdir.

Celal Yıldırım
(Savaşa katılmayıp) geri kalanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz vakit, bırakın biz de peşinizden gelelim, derler; onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Peşimize takılıp gelmeyeceksiniz. Allah, sizin için daha önce böyle buyurdu. Onlar, «hayır siz bizi kıskanıyorsunuz,» diyecekler. Bilâkis, kendileri çok az anlayan kimselerdir..

Suat Yıldırım
Gazaya katılmayanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde: "İzin verin, biz de size tâbi olalım." derler. Böylece Allah’ın hükmünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz bizimle gelemezsiniz, zira Allah Teâlâ daha önce böyle buyurmuştur" Bu defa da: "Hayır!" diyecekler, "siz bizi çekemiyorsunuz" Bilakis kendileri anlayışları kıt olan, çok az anlayan kimselerdir.

Ali Fikri Yavuz
Siz (Hayber’den) ganimetler almak için gideceğiniz vakit, o (Hudeybiye seferinden) geri kalanlar şöyle diyecekler: “-Bırakın bizi, arkanızdan gelelim.” Onlar, Allah’ın (kendi aleyhlerine olan) kelâmını, (Hudeybiye seferine katılmıyan Bedevî’leri, bundan böyle başka bir sefere çıkarma, emrini) değiştirmek istiyecekler. De ki: “- Siz, bizim arkamızdan asla gelmiyeceksiniz. Allah, bundan önce hakkınızda böyle buyurdu.” Onlar buna da şöyle diyecekler: “- Hayır bizi kıskanıyorsunuz.” Doğrusu onlar, pek az anlıyan duygusuzlardır.

İbni Kesir
Siz, ganimetleri almak için gittiğinizde; geride bırakılanlar diyeceklerdir ki: Bırakın, biz de arkanıza düşelim. Onlar, Allah'ın kelamını değiştirmek isterler. De ki: Bize uymayacaksınız. Allah, daha önce böyle buyurmuştur. Size; hayır, bizi çekemiyorsunuz, diyeceklerdir. Hayır onlar, pek az anlayan kimselerdir.

Abdulbaki Gölpınarlı
Geri kalanlar, siz ganîmetleri almaya giderken bizi de bırakın da derler, biz de size uyalım; onlar, Allah sözünü değiştirmek isterler, de ki: Siz, kesin olarak bize uyamazsınız, Allah da önceden böyle dedi; onlar, diyecekler ki: Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz, bize haset ediyorsunuz; hayır, onlar, anlayışları pek az bir topluluktur.

Adem Uğur
Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur." Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilâkis onlar, pek az anlayan kimselerdir.

Ali Bulaç
(Savaştan) Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "Bizi bırakın da sizi izleyelim." Onlar, Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Allah, daha evvel böyle buyurdu." Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayan kimselerdir.

Bekir Sadak
Savastan geri kalmis olanlar, siz ganimetleri almaya giderken: «Birakin, biz de sizinle gelelim» diyeceklerdir. Onlar Allah'in sozunu degistirmek isterler. De ki: «Bize uymayacaksiniz; Allah sizin icin onceden boyle buyurmustur.» Size: «Hayir, bizi cekemiyorsunuz» diyecekler. Aksine, kendileri ancak pek az soz anlayan kimselerdir.

Fizilal-il Kuran
Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken; «Bırakın biz de sizinle gelelim» diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: «Bize uymayacaksınız; Allah sizin için önceden böyle buyurdu». Onlar size: «Hayır bizi kıskanıyorsunuz» diyecekler. Hayır aksine, kendileri ancak pek az söz anlayan kimsedirler.

Gültekin Onan
(Savaştan) Geride bırakılanlar siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "Bizi bırakın da sizi izleyelim." Onlar, Tanrı'nın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Tanrı, daha evvel böyle buyurdu." Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar pek az kavrayan (la yefkahune) kimselerdir.

Muhammed Esed
Siz (ey müminler,) ganimet vaad eden bir savaşa katılmak için yola çıktığınız zaman (daha önce) geride kalmış olanlar: "Bırakın sizinle gelelim!" diyecekler; Allah'ın Sözünü değiştirmek iste(diklerini böylece gösterecek)ler. De ki: "Bizimle hiçbir zaman gelemeyeceksiniz. Allah daha önce (ganimetleri kimin kazanacağını) bildirmiştir". Bunun üzerine onlar: "Hayır, aslında bizi(m ganimetten alacağımız payı) kıskanıyorsunuz!" diye (kendilerinden emin bir şekilde) cevap verecekler. Hayır, (tersine) onlar hakikati çok az kavrayabilirler!

Şaban Piriş
Geride kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken diyecekler ki: -Bizi bırakın da size uyalım. Allah’ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: -Asla bize uymayacaksınız. Daha önce Allah da böyle buyurmuştu. -Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz/kıskanıyorsunuz, diyecekler. Hayır, onların çok azı dışında anlayamaz oldular.

Tefhim-ul Kuran
Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: «Bizi bırakın da sizi izleyelim.» Onlar, Allah'ın kelâmını değiştirmek istiyorlar. De ki: «Siz, kesin olarak bizim izimizden gelmezsiniz. Allah, daha evvel böyle buyurdu.» Bunun üzerine: «Hayır, bizi kıskanıyorsunuz» diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayanlardır.

Ümit Şimşek
Seferden geri kalmış olanlar, siz ganimet almaya gittiğiniz zaman 'İzin verin, biz de ardınıza düşelim' diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. Sen de ki: 'Siz bizim arkamızdan gelmeyeceksiniz; çünkü daha önce Allah böyle buyurdu.' Onlar, 'Aslında siz bizi kıskanıyorsunuz' diyecekler. Gerçekte ise onların pek kıt bir anlayışları var.

Süleyman Ateş
O geri bırakılanlar, ganimetleri almak için gittiğiniz zaman: "Bizi bırakın, sizinle beraber gelelim," diyecekler. Onlar, Allâh'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, bizimle gelemezsiniz. Allâh, önceden böyle buyurdu." Onlar: "Bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar, pek az anlarlar.

Yaşar Nuri Öztürk
Geri bırakılanlar, ganimetleri almak üzere gittiğiniz zaman şöyle diyecekler: "İzin verin, biz de size uyalım!" Onlar Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Bize asla uyamazsınız! Allah önceden de böyle buyurmuştu." Bu kez şöyle diyecekler: "Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz." İşin doğrusu şu ki, onlar çok az anlıyorlar/onlar, az bir kısmı hariç, anlamıyorlar.

Edip Yüksel
Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde, 'Bırakın biz de sizinle gelelim,' diyecekler. Onlar ALLAH'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki, 'Siz bizi izlemiyeceksiniz. Bu ALLAH'ın önceden almış olduğu karardır.' Bunun üzerine onlar, 'Siz aslında bizi çekemiyorsunuz,' diyeceklerdir. Doğrusu, onlar pek az söz anlarlar.