Sıra Sizde

zirveAşağıda okuyacağınız metin, Çukurova Üniversitesi’nde okuyan bir öğrencinin mektubu.

Mektubu okur  İnsanı yüreklendiren bir öykü… İmkansız diye bir şeyin olmadığını, yaşamda şikayet etmenin alternatiflerini gösteriyor. Mektubun aslı dört sayfa olduğu için size kısaltarak aktarıyorum:

“Hayatım boyunca hep bir yerlere gelebilmek ve bir şeyler yapabilmek için mücadele etmek zorunda kaldım. 8 çocuğun en küçüğü olarak ailede sadece ben okuyabildim. Lise son sınıfta daha bu PC furyası çıkmadan bir karar vermiştim, para biriktirip bir PC alacaktım. Etrafımda kimse bana inanmadı; ama ben evde ve yerde bulduğum bozuk paraları bile bir kumbarada biriktirerek sonunda üç yıl önce bir PC aldım. Zaman Gazetesi’nin kampanyası sayesinde tabii.

Üniversiteyi sadece gece dörtten sonra kalkıp çalışma imkanım olduğu için o şekilde çalışarak ilk yılımda yüksek bir puanla kazandım; ama ailem dışarıya gitmeme izin vermedi, çünkü kız çocuğuymuşum! Neyse, yapmak istediklerimin sadece küçük bir kısmını burada yapmaya her engele rağmen devam ettim. Daha sonra birinci sınıfta hiçbir bilgim ve becerim olmadığı halde ‘ücretle tez yazılır’ diye okulun her yerine afiş dağıtıp, herkes nasıl yapıyorsa biz de öğreniriz mantığıyla 5 tane tez birden alıp alnımın akıyla o işi de hallettim ve her sene buna devam edip epey para biriktirdim.

Sonra o parayla bir yıl İngilizce kursuna gittim. Ayrıca güzel sanatlar fakültesi üflemeli çalgılar bölümünde 3 yıldır “ney” üflüyorum. Þiir yazıyorum, en son bir ikinciliğim var; bu mektubu yazdığımdan iki hafta sonra da 300 milyonluk bir ödüle talip olarak şiir okuma yarışmasına katılacağım. Geçen sene karateye gittim, yazın üstten ders alarak hem okulu erken bitirme imkanı buldum hem de boş vakitlerimde yaylada kuru çiçek boyayıp sevdiklerime armağan ederek kalplerini daha bir kazanmaya çalıştım.

Bunun yanında ileriye dönük kendi adıma bir sürü projem var. Kendime yetmiyormuş gibi tüm çevreme de proje üretip yardımcı olmaya çalışıyorum, onun için her derdi olan beni buluyor, okulda adım ‘anaların anası Hacer ana’ya çıkmış durumda. Dört yıldır derslerde tuttuğum notları bilgisayara kaydederek sınıftaki arkadaşların derslerini çalışmalarına yardımcı oluyorum. Ama ben ilahiyat sahasında yükselmenin yanı sıra farklı bir şekilde yaşam trendimi yükseltmek istiyorum. Bir kapı, bir kapı! Farklı bişey! Deli olacam bunu düşünmekten! Son sınıfta olmamızla ilgili bir proje üstüne çalışıyorum şimdi. Bunun yanında bir bayan olarak kendi giydiğim kazakları kendim örmeyi seviyorum, deri el sanatlarına giderek deri işlemeciliği öğrenip çanta/cüzdan vs. yaptım, samimi bir arkadaşı da tahta boyamaya gönderdim, onun vesilesiyle biraz da onu öğrendim. Hızlı okuma kursuna, diksiyon kursuna, bilgisayar kursuna gittim.

Adana’da hangi kurs varsa hepsine gittim sayılır, bazıları pek işe yaramadı; ama olsun, ben gittim ve pişman değilim. Hem yeni insanlar tanıdım hem de gitmemiş bir insandan daha az şey kalmadı yanımda. Tüm bunları, maddi olarak ailemden ancak otobüs parasına yetecek –ki çok yönlü olduğumdan pek de yettiği söylenemez– kadar bir maddiyatla karşılıyorum. Nasıl oluyor demeyin? İnsan öyle bir potansiyel varlık ki, olması için istemesi yetiyor! Bunun yanında insan ilişkilerimde gerçekten iyi olduğum söylenen, pozitif enerji yaymaya alışan, hiçbir zaman içindeki sevinci kaybetmemeye çalışan, engellendikçe daha çok azimle hayata sarılan biriyim. Evde televizyon izlemiyoruz; çünkü benim ruh dünyamı daraltıyor ve beynimin çöp kutusuna döndüğünü hissediyorum, kendi kafamla düşünemez hale geliyorum. Cep telefonu kullanmıyorum. Hem beni bağlıyor, hem finanse edecek gücüm yok hem de radyoaktif açıdan zararlı. Ailem bana acayip derecede baskı uyguluyor! İnanamazsınız. Akşam bizim evi aramak yasak, telefona çıkmak yasak. Ama ben onları idare ediyorum. Zaten idare sanatını evde öğrendim. Adana çok çorak bir memleket. Kendimi bazen kafeste bir kuş gibi hissediyorum. Ve inadına sesimin kesilmesi yerine cik cik cik ötmeye çalışıyorum. Korkuyorum. Tek korkum, içimdeki o kıpırtıyı kaybetmek. Hande Hacer.”

Melih Arat

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.