İnsan, Çevre ve Değişim
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 982
İnsanoğlunu var olduğu doğal yapı içinde kendinden farklı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biri de dışarıdan aldığı verileri işleyerek yeni verilere dönüştürmesi ve bu yeni verileri çevresini kendi yaşayabileceği hale getirebilmek için kullanmasıdır.
İnsanoğlunun sahip olduğu bu özellik onun yaşamda aynı ortamı paylaştığı diğer canlılardan üstün konuma geçmesine neden olmuştur.
İnsanoğlu sürekli bir gelişim içindedir. Sahip olduğu bilgiyi kullanarak bunu yeni bilgilere dönüştürmesi ve dönüştürdüğü bu yeni bilgileri de var olduğu yaşama alanları içinde uygulayabilmesi insanoğlunun sahip olduğu bir özelliktir.
Yaşamı kolaylaştıran öğelerin başında bilgi gelmektedir. Bilgi sahibi olan insanlar tarih içinde her zaman olmasa da çoğu zaman yönetimsel güçlere de sahip olmuşlardır.
Bilgi insanoğlunun her türlü arayışının sonucunda ortaya çıkmıştır. İnsanoğlunun doğasında var olan gelişme isteğinin sonucunda yoğun bir bilgi birikimi oluşmuş, oluşan bu bilgi birikimine ise önceleri sadece kütüphanelerden ulaşılabilirken günümüzde gelişen bilgi teknolojileri sayesinde bilgisayar aracılığıyla internet üzerinden ya da cep telefonlarından vb. erişilebilmektedir.
Günümüzde bilgi taşıyıcı materyallerin boyutlarında, bilgi taşıma kapasitelerinde, bilgiye erişimde sağladığı hızda sürekli değişimin olması, bilgi kullanıcılarının bilgiyi kullanma alışkanlıklarında da hızlı bir değişime yol açmıştır.
Bilgi teknolojilerindeki gelişim bilgi kullanıcılarını hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle etkilemektedir. Internet kendi içinde barındırdığı bilgiler nedeniyle ucu bucağı olmayan devasa bir kütüphaneye dönüşmüştür.
Bilgi teknolojilerindeki gelişme sonucunda elektronik(dijital) kütüphaneler oluşturulmaya başlanmıştır.Klasik kütüphanelerde aradığı bilgiye ulaşmak için okur, kütüphanede bulunan katalog kartları arasında gerekli taramayı yaparak ulaştığı sonucu danışman kütüphaneciye iletir bu şekilde gereksinim duyduğu bilgiye ulaşırdı.
Günümüzde internet kullanıcıları arama motorları sayesinde gereksinim duyduğu bilgi kaynaklarına evindeki, iş yerindeki, okulundaki bilgisayarından hatta cep telefonundan ulaşabilmektedir.
O kadar çok bilgi, o kadar büyük bir hızla üretilmekte ve yine aynı derecede büyük bir hızla insanlarla paylaşılmaktadır ki üretilen bilginin günümüzde tek bir kaynaktan takibi ve dolayısıyla kontrol altına alınması mümkün değildir. Bilginin hızlı ve yoğun bir şekilde üretilmesi, paylaşılması, üretilen ve paylaşılan bilginin aynı hızla eskimesine yol açmaktadır.
Bu durum insan yaşantısını da olumsuz yönde etkilemektedir.İnsanoğlunun eskimiş olan bilgilerinin yerine yaşamına hızla dahil olan yeni bilgileriyle birlikte yaşama karşı olan tutum ve davranışları da değişiklik göstermektedir.
Burada üzerinde durulması gereken konulardan biri de zamanın insan duyguları üzerindeki tesiridir.
Zamanın insan yaşantısı içindeki hemen hemen her şeyi eskittiği düşüncesi belki de hepimizin aşina olduğu bir konudur.
Teknolojik gelişmelerin günümüzdeki kadar hızlı olmadığı asırlarda, zamanın insan yaşamındaki eskitme görevi de şüphesiz ki daha yavaş bir şekilde gerçekleşmekteydi. Belki de o asırlarda yaşamadığımız için biraz talihsiziz.
Ve bu durumu değerlendirmek için uygun kriterlere ne kadar sahip olduğumuz da tartışmalı bir diğer konu olsa gerek.
Zamanın insan yaşantısındaki çoğu kavramı hızla eskitmesi belki anlayışla da karşılanabilir. Peki, insan duygularının hızla değişmesinin sonucu olarak insan ilişkilerinin de hızla tüketilmesi ve bu durumun insanoğlunun yaşantısında ortaya çıkardığı ya da çıkaracağı sonuçlara ne demeli?
Bayram ALACA