Dünyayı Değiştirebilirsiniz

Bazen insanlar bana sorar "Neden karşımda ki kişinin yanlış bir şey yaptığını, beni üzdüğünü, beni rahatsız ettiğini söylemem gerek, bunu söylemek neyi değiştirir ki?" Bu soruda kişinin geçmiş tecrübelerine dayanan bir çıkartma vardır.

Aslında kişinin anlatmak istediği: "Sonuçta ben ne söylersem söyleyeyim hiç bir şey değişmez çünkü insanlar değişmez ve aynı davranışları yapmaya devam eder.

Halbuki ben insanları kıracak, rahatsız edecek, sinirlendirecek bir söz söylersem onlar da beni kırar ve üzer. Bu durumda boşu boşuna neden kendimi zor bir duruma sokayım?""

Bu soruyu soran kişiler genellikle aşırı kontrollü ve disiplinli ailelerden gelen kişilerdir. Büyürken hayatları üzerinde fazla kontrol sahibi olamamış, sürekli yasaklar ve cezalandırlamalar ile baskı altında tutulmuş, kendi güçlerini ve çevrelerinde ki dünyayı değiştirebilme kapasitelerini hissedememiş, yetersiz ve zayıf olduklarına inanmış ve dünyayı değiştirebileceklerine dair inançlarını yitirmiş kişilerdir.

Muhtemelen çocukken anne ve babalarının yanlış tutumları karşısında seslerini çıkarmaya çalışmış fakat şiddetli bir şekilde cezalandırılmış, her denemede başarısız olmuş ve bu denemeler sonucunda çok fazla zarar görmüş yaralı bireylerdir.

Aslında söyledikleri: "Daha fazla incinmek istemiyorum ama bana yapılan haksızlıklara karşı koyacak gücüm yok"

Eğer siz de bu insanlardan biri iseniz o zaman sorunuza şöyle cevap vermek istiyorum? Size yapılan bir yanlışı karşınızda ki insana sesli olarak, açıkça ve dürüstçe söylemelisiniz çünkü:

Artık küçük bir çocuk değilsiniz... Belki küçükken anne ve babanıza karşı güçsüzdünüz ve onların istedikleri gibi olmaya mecburdunuz, ama artık büyüksünüz ve çevrenizde ki insanların size nasıl davranıp davranmaması gerektiğine siz karar vermelisiniz. Kendi gücünüzü keşfetmeniz gerek...

İnsanlara yanlışlarını söylemelisiniz... Çoğu kez insanlar sizin ne hissettiğinizi, ne düşündüğünüzü, neye kırıldığınızı bilmeyebilir ve siz söylemedikçe yanlış yaptıklarını farketmeyebilir.

İnsanlar siz onlara dürüst olursanız onlar da size dürüst olabilirler... Siz insanlar kırılmasın diye gerçek duygularınızı içinize attığınızda aslında gerçek anlamda dürüst olmamış olursunuz.

İnsanlar sizin yaklaşımınızın, gülümsemenizin, iyi ve anlayışlı tavırlarınızın altında öfke, nefret, hüzün, mutsuzluk, küskünlük, içerleme yada burukluk olduğunu hissederler ama bunu size söyleyemezler çünkü sizin hemen aksini iddia edeceğinizi ve yalanlayacağınızı bilirler...

İşte bu yüzden insanlar da size dürüst olamaz... Oysa siz insanlara dürüst olabilirseniz, onlar da size olabilirler ve insanlar ile daha içten, daha samimi, daha dürüst ilişkiler kurmanız mümkün olabilir...

İnsanlar size güvenebileceklerini hissedebilirler... Unutmayın bir insana güvenmek dürüstlük ile başlar ve dürüst olabilmek her tür duygunun korkmadan paylaşılabilmesi ile olabilir... Siz insanlara tüm duygularınızı açmakta güvenemezseniz, onlar da size güvenemezler... Belki size açık açık söylemezler ama her tür ilişkinizde hissettirirler... Oysa siz insanlara güvenebilirseniz bu başka insanlara da size güvenebilecekleri hissini verir...

Ne kadar kötü olursa olsun insanların her tür tepkisi ile baş edebileceğinizi ve onlardan kaçmayacağınızı gösterir... Bir insana gerçek duygularınızı açık açık söyleyebilmek, o insandan ve tepkilerinden korkmadığınızı gösterir...Gerçek hislerinizi korkmadan ifade ettiğinizde belki kırıcı olabilirsiniz, insanlar size gücenebilir, direnebilir, saldırabilir ve sizi yaralamaya çalışabilir...

Ama bu yaralı bir çocuğun korku ile kendisine uzatılan yardım elinden kaçmasından yada saldırmasından başka bir anlam ifade etmez... Eğer sakince yaklaşmaya devam eder ve tüm saldırılara rağmen kişiye elinizi uzatırsanız gerçekten bir insana ulaşmış ve yardım etmiş olursunuz... Çünkü bir yarayı temizlemek bazen kişinin o an için canının yanması anlamına gelebilir...

Önemli olan bu acıya rağmen suçluluk duygusu ile yıkılmadan kişiye yardım etmeye devam etmektir... Eğer siz o insanın hatasını söylemezseniz, kişi davranışına devam edecek ve belki de daha büyük zararlar görecektir...

Kendinizi sevmeyi ve hata yapmaktan korkmamayı öğrenebilirsiniz... Hata yapmaktan korkmak sizi paralize eder, kendinizi tanımanızı ve geliştirmenizi, insanlar ile iletişim kurmanızı, tecrübeler edinmenizi ve hatalarınızdan ders almanızı engeller...

Oysa yaşamı, kendinizi, insanlar ile gerçek anlamda iletişim kurmayı, sosyal olmayı, sevgiyi, saygıyı, hayatı başka türlü öğrenmeniz mümkün değildir... Sahte bir "iyi insan" maskesi arkasına saklanmak hem sizin gelişiminizi engeller, hem de insanların sizi gerçek anlamda tanımasını... Adeta kapalı bir odada büyüyen bir çocuk gibi...

Çocuğun dışarı çıkması, oyun oynaması, denemesi, yaralanması, düşmesi, kalkması, ağlaması, hata yapması, tecrübe etmesi, hastalanıp iyileşmesi gerek yoksa asla büyüyemez ve dünyaya uzaktan bakmaya devam eder...

Ve sorunuzun cevabı: Evet yeterince sabrederseniz, kendinize inanırsanız, güçlü olursanız, inandığınızı savunursanız, bilginizi paylaşırsanız, kendinizi göstermekten çekinmezseniz, hata yaparsanız, risk alırsanız, tecrübe ederseniz, hayata dahil olursanız, sesinizi çıkarırsanız, direnirseniz ve korkmadan vazgeçmeden sonuna kadar devam ederseniz dünyayı değiştirebilirsiniz...

Çiğdem Alper, Psikoterapist

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.