Miftahulkulub

12. KISIM




İMAN ŞAHÎDî              
İman sahibi bir kimsenin, kendi imanına bazı şeyleri şahid tutmasında fayda vardır. Kelime-i Tayyib,, kitabında şöyle yazılmıştır :
—  Zamanın birinde, bir şahıs çölde bir mescid yapmıştı. O mescidin kıble tarafına da yedi tane taş koymuştu. Her namaz kıldıktan sonra, o taşlara hitab eder, şöyle derdi:
—  Ey taşlar, sizi :
—  Allah'tan başka ilâh yoktur..
Kelime-i tevhidini okuduğuma şahit tutuyorum
Sonunda o şahıs vefat etti; vefatından sonra da, iyilerden biri onu rüyada gördü. O şahıs, bu iyi zata durumunu şöyle anlattı :
—  Benim cehenneme atılmam emri geldi. Beni, cehennem kapıların­dan birine götürdüler ki, beni oradan cehennemin içine atalar. Birden o taş­lardan biri geldi; büyüdü, cehennemin kapısını kapadı.
Bu sefer, beni cehennemin bir başka kapısına götürdüler; oraya da o taşlardan bir başkası gelip öbürü gibi cehennemin kapısını kapadı.
Böylece, cehennemin yedi kapısını da, aynı taşlar bir bir kapadılar; Allah'ın yardımı ile cehenneme girmekten kurtuldum.
Metne devam edelim :
Onu hidayetle, hak dinle elçi olarak gönderdi (erselehu bil-hüda ve din'il-hakkı).
Şerh :
Yani : Resulüllah efendimizi.. Allah ona salât ve selâm eylesin.
Üstteki mana, Tevbe suresinin 33. âyetinden alınmıştır; Beyzavî tef­sirine göre yorumu şöyledir :
—Öyle Yüce Allah ki, elçisini hidayetle Hak dinle yolladı. Ta ki, yok sayılan tüm dinlere üstün gele; isterse müşriklerin hoşuna gitmesin.»
Metne devam edelim :
Biz, bu şehadetle yaşayacağız, bu şehadetle öleceğiz, bu şehadetle dirileceğiz inşallahû teâlâ (alâ hazih'iş-şehadeti nahya ve aleyha nemutü ve aleyha neb'asü inşallahü taâlâ).
  Yarattığı şeylerin şerrinden, Allah'ın tüm kelimelerine sığınırım (euzü bikelimat'illâh'it - tafmati kiilliha min şerri mahalaka).


ALLAH'IN KELİMELERİ
Mesabih şerhinde, üstteki metnin Arapça yorumu şöyle yapılmıştır :
—  Kelimeler (kelimat). Kelimenin çoğuludur. Onun :
—  Tam..
Diye sıfatlanması ise, Yüce Allah'ın sıfatları ve kelâmı olduktan için­dir.
Onlara sığınıp aman dilemek ise, Yüce Allah'a sığınmak gibidir.
İbn-i Melik, Meşarık'ta şöyle yazdı:
—  Allah'ın kelimeleri..
Demekle, Allah'ın, peygamberlere gönderdiği kitaplar anlatılmak­tadır.
Bazılarına göre de :
— Allah'ın kelimeleri..
Cümlesinden murad, Allah'ın sıfatlarıdır. Nitekim, Resulüllah efen­dimizin bir hadis-i şerifinde, Allah'ın sıfatlarına sığınma babında işaret vardır ki, şöyledir :
—  «Yüce Allah'ın izzetine ve kudretine sığınırım.»
Müslim'in Sahih eserinde geldiğine göre, Resulüllah efendimiz şöyle buyurmuştur :
—  «Bir kimse, bir yerde konakladığı zaman:
—Yarattığı şeylerin şerrinden, Allah'ın tüm kelimelerine sığınırım.
Diye okursa., o kimse oradan göçünceye kadar kendisine bir zarar gelmez.»
Yine Müslim'in- Sahih eserinde şöyle anlatılmıştır :
—  Bir kimse, Resulüllah efendimizin huzuruna geldi ve şöyle dedi :
—  Ya Resulellah, akrep sokması dolayısı ile dün gece o kadar sı­kıntı çektim ki, anlatılması kabil değil..
    
 Bunun üzerine, Resulüllah efendimiz şöyle buyurdu :
—  «Eğer oraya konakladığın zaman, şunu okumuş olsaydın, sana akrebin bir zararı dokunmazdı:
—  Yarattığı şeylerin şerrinden, Allah'ın tüm kelimelerine sığınırım.»
Metne devam edelim :
İsimlerin hayırlısı Allah'ın adına sığınırım, yerin göğün Rabbı Allah'ın adına sığınırım. Allah'ın adına sığınırım, öyle Allah ki, Onun adı ile ol­duktan sonra, yerde gökte hiç bir şeyin zararı dokunmaz; o, tam manası ile duyan ve her şeyi, bütün inceliği ile bilendir.
(Bilmillâhi hayr'ül-esmai, bismillâhi rabb'il-arzi ve rabb'is-semai, bis-millâh'illezi lâyedurru maa'smihi şey'ün fıl-arzi ve lâ fis-semai.)
Şerh :
Sünen-i Tirmizî ve îbn-i Mace'de anlatıldığına göre, Resulüllah efen­dimiz şöyle buyurmuştur :
—  «Bir kimse, günün evvelinde ve gecenin evvelinde :
—  Allah'ın adına sığınırım, öyle Allah ki, onun adı ile olduktan son­ra, yerde, gökte hiç bir şeyin zararı dokunmaz; o, tam manası ile duyan ve her şeyi, bütün inceliği ile bilendir.»
Metne devam edelim :
Bizi, öldürdükten sonra dirilten, ruhlarımızı bize geri çeviren Allah'a hamd olsun. Dirilip dönüş ona olacaklar. (El-hamdü lillâh'illezi ahyana ba'-de ma ematena ve redde ileyna ervahena ve ileyhil - ba'sü ven - nüşur).
Şerh :
Müslim'in Sahih'inde şöyle anlatıldı:
—  Resulüllah efendimiz uykudan uyandığı zaman, şu duayı okurdu :
—  «Bizi, öldürdükten sonra dirilten, ruhlarımızı bize geri çeviren Al­lah'a hamd olsun.»
Mefatih yazarı bu hadis-i şerifi açıklarken şöyle demiştir :
—  Burada, uyku için :
—  ölüm..
Manası verilmesi, mecazî manadadır. Çünkü, uyku sırasında hayat gitmez; ama, ölüm derecesinde davranışlar durur, güç kalmaz. Buna göre ;
—  «öldürdükten sonra dirilten..» Demenin manası şudur :
—  Uyku sebebi ile bizden aldıktan sonra; kuvvet Verdi, hareket, dav­ranış verdi.
Arapça hadis-i şerif- metninde geçen :
— «Nüşür onadır..»
Cümlesinin daha açık manası ise şöyledir :
— Kıyamet günü hesap vermek, ceza veya mükâfat görmek için ona derli toplu gidilecektir.
Metne devam edelim :
Cümle mülk ve biz Allah için olarak sabahladık. Azamet, kibriya, ceberut, sultan, burhan Allah'ındır. (Asbehna ve asbah'e! - mülkü lillâhi vel - azametti vel - kibriyaü vel - ceberutü ves - sultanü vel - bürhanü lillah).
Şerh :
Bir hadis-i kudsîde şöyle gelmiştir:
—  «Kibriya ridam, azamet izarımdır.»
Hadis-i şerif şerhçileri, azametle kibriya arasını ayırd etmek için şöyle bir mana vermişlerdir :
Kibriya : Boyun eğmekten imtina etmek.. Böyle bir şey de, an­cak Yüce Allah'a hastır; başkası için olamaz.
Azamet: Bir varlığın zatında mükemmel, değerli, ihtiyaçsız ol­ması..
Metne devam edelim :
Maddî ve manevi nimetler, gece, gündüz Allah'ındır. Yerde, gökte bu­lunanlar da Vahid Kahhar Allah'ındır, (vel-âlâü ven-niamaü vel-leylü ven-neharü lillâhi ve masekene fihima lillâh'il-vahid'il-kahharü).
Şerh :
Metinde geçen, Yüce Allah'ın iki güzel isminin özet manası şudur :
Vahid: Tek ; .zatında sıfatında, işlerinde, isimlerinde ortaksız..
Kahhar : Her şeye, her İstediğini yaptıran güçlü..
Metne devam edelim :
İslâm fıtratı, ihlâs kelimesi, Allah kendisine salât ve selâm eylesin Peygamberimiz Mühammed'in dini üzerine; tertemiz Müslüman, müşrik­lerden olmayan babamız İbrahim'in milletine göre sabahladık.
(Asbehna alâ fıtrat'il-islâmi ve alâ kelimet'il-ihlâsi ve alâ dini ne­biyyina Muhammedin sallallâhü aleyhi ve selleme ve alâ milleti ebiyna İbrahime hanifen müslimen ve makâne ımin'el-müvrikin.»
Şerh :
IHLÂS Metinde geçen :
—  İhlâs kelimesi..
Şu manayadır : Kelime-i tevhid.. Müşkât'ül-Envar'da yazıldığına gö­re, Abdullah b. Ömer şöyle demiştir :
—  Allah'a hamd, şükür; ihlâs kelimesi ise :
—  Allah'tan başka ilâh yoktur (lâ ilâhe illallah). Kelime-i tevhididir.

DÎN - MÎLLET - MEZHEP
Din, millet, mezhep aynı manayadır. Ancak, bazıları şöyle bir yorum yapmışlardır :
—  Din, Allah'ın yolu; millet, peygamberin yolu; mezheb ise, müçtehi­din yoludur.
İbrahim âleyhisselâm için :
—  Babamız..
Tabirinin kullanılması, şu görüşten ötürüdür :
—  Müminler için, İbrahim aleyhisselâma saygı göstermek vaciptir.
Metne devam edelim :
Allah'ın, meleklerinin, nebilerinin, resullerinin, arşı taşıyan melek­lerin, tüm yarattıklarımn salâtlan efendimiz Muhammed'in, âlinin ve
ashabının üzerine olsun. Efendimiz Muhammed'e, âline ve ashabına selâm olsun; keza, Allah'ın rahmeti ve herekleri de..
(Salâvatüllâhi ve melâiketihi ve enbiyaihi ve rüsülihi ve hameleti ar­şihi ve cemii halkıhi alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âlini ve ashabihi aleyhi ve aleyhim'üs-selâmü ve rahmetüllâhi ve berekâtüh..)
Şerh :

SALÂT - SELÂM - RAHMET - BEREKET
Metinde geçen :
—  Salât..
Kelimesinin kısaca ifade ettiği mana şudur :
—  Allah'ın rahmeti, meleklerden günahların bağışlanma dileği, mü­min kullardan duâ..
Diğer tabirlerin kısaca manası ise şudur :
Selâm : Dünya ve âhiret kötülüklerinden emin olmak..
Rahmet: Acıma duygusu, şefkat..
Bereket : Çokça hayır, uğur..
Resulüllah efendimize salâvat okumanın çok çok fazileti vardır; özel­likle okuyan için.. Bu manada gelen hadis-i şerifleri meal olarak sunalım.
Müslim'in Sahih'inde gelen bir hadis-i şerifte, Resulüllah efendimiz şöyle buyurmuştur :
—  «Bir kimse, üzerime bir salât ve selâm okursa.. Yüce Allah, onun üzerine on kere rahmet eyler.»
Allah ona salât ve selâm eylesin.
Neseî'nin Sünen'inde ise, Resulüllah efendimizin şöyle buyurduğu anlatılmıştır.:
—  «Bir kimse, bana bir kere salâvat okursa.. Yüce Allah, ona on ke­re rahmet eyler. Bundan başka, o kimsenin on büyük günahı da dökülür. Ayrıca o kimse on derece yükselir.»
Allah, ona salât ve selâm eylesin.
   
Tirmizî'nin Sünen'inde ise, Resulüllah efendimizin şöyle buyurduğu anlatılmıştır :
— «Kıyamet günü, bana, insanların en yakını o kimsedir ki; bana en çok salâvat okur.»
Allah, ona salât ve selâm eylesin.
Ebu îshak Gülabadî, Nisab'ül-Ahbar adlı eserinde şöyle bir hadis-i şerif anlatmıştır :
—  «Bir kimse, bir günde bana yüz sala vat okursa.. Yüce Allah, o gün, onun yüz ihtiyacını giderir. Bunların yetmişi, âhiret ihtiyacıdır, otu­za da dünya ihtiyacı..»
Resulüllah efendimiz, bir başka hadis-i şerifinde ise, şöyle buyur­muştur :
—  «Bir kimse, bana salâvat okumayı unutursa, cennet yolunu yitir­miş sayılır.»
Allah, ona salât ve selâm eylesin.
Metne devam edelim :
Salât ve selâm sana, ey Allah'ın Resulü (essalâtü vesselâmü aleyke ya Resulellah).
Salât ve selâm sana, ey Allah'ın sevgilisi (essalâtü vesselâmü aleyke ya habibellah).
Salât ve selâm sana, ey Allah'ın dostu (essalâtü vesselâmü aleyke ya halilellah).
Salât ve selâm sana, ey Allah'ın Peygamberi., (essalâtü vesselâmü aleyke ya nebiyyellah).
Salât ve selâm sana, ey Allah'ın seçkin kulu (essalâtü vesselam aley­ke ya sahiyyellah).
Salât ve selâm sana, ey Allah'ın yarattıklarının hayırlısı (essalâtü vesselâmü aleyke ya hayre halkıllah).
Salât ve selâm sana ey Allah'ın tercih ettiği (essalâtü vesselâmü aley­ke ya men'ihtarehüllah).



Günün Sözü

"Günahın keffâreti, pişmanlıktır.” (Hadîs-i Şerif—Ahmed b. Hanbel)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.