Çikolatanın Sihirli Dünyası

12boxassortlgTadına doyum olmaz, bu nedenle de yemekten asla vazgeçmeyiz. Ama hep  bir sıkıntı duyarız: Çünkü bize "Çikolata sağlığa zararlıdır" diye  öğretmişlerdir. Oysa bilim adamlarının yaptığı son araştırmalar, tam tersi  sonuçları ortaya koyuyor.

Çikolata neredeyse her derde deva. İnanması zor  ama, dişleri de çürütmüyor, tam tersi çürümesini bile önleyebiliyor. Sorun yalnızca hangi tür çikolata yiyeceğimizi bilmiyoruz.

Beyin mutlu oluyor;
 Middlesex Üniversitesi uzmanlarından Dr. Neil Martin'in yaptığı araştırma  sonuçlarına göre, çikolatanın kokusu bile insanı baştan çıkartıyor. 


 
 Çikolata, beyni rahatlatıp gevşetiyor, mutluluk veriyor. Çikolata, beynin  "Endorfin" salgılamasına neden oluyor. Bu salgı, mutluluk duygusu duymamızı  sağlıyor.

 Fazlası uyuşturuyor;
 Eğer bir oturuşta bir kilo çikolatayı bitiririm diyenlerdenseniz,
uyuşturucu  madde almaya hazır olun. Çünkü bu miktarda çikolatanın içindeki maddeler, insanda marijuana içmiş gibi bir etki yapıyor.

 Kalsiyum ve demir;  Çikolata aynı zamanda çok besleyici. İçinde büyük oranlarda magnezyum,demir  ve kalsiyum var. Küçük bir parça çikolata, almamız gereken bu maddelerin en  az 5'te birini içeriyor.

 Antioksidan maddeler;
 Son araştırmalar, çikolatanın farklı bir özelliğini daha ortaya çıkarttı. Kaliforniya Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre 50 gramlık bir  çikolata ya da iki kaşık şekerle karıştırılmış bir bardak kakao, bir kadeh  kırmızı şarap içinde bulunan antioksidanlara eşdeğerde kimyasal madde  içeriyor. Bir başka deyişle çikolata kalp krizi ya da beyin kanamasını  önlüyor.



 Kalbe faydalı yağ; Çikolatanın içindeki yağ, üç kaynaktan geliyor. Kakao yağı, bitki yağları ve  süt içindeki yağlar. Kakaonun içindeki "stearic asit" içeren yağ bir çeşit
 doymamış yağ. Doymamış yağların da sağlığa ve özellikle kalbe zararlı olduğu  bilinir. Ancak kakao içindeki stearic asit, vücuda girince "oleic asite" dönüşüyor. Aynı zeytinyağı içindeki oleic asit gibi. Bu yağ türü de kalbe  çok faydalı.

 Migrenliler dikkat;
 Migren hastalarına çikolata pek yararlı değil. Çünkü migren hastaları  "phenolsuphotransferase" adlı bir enzim yetersizliği nedeniyle ağrılar  içinde kıvranırlar. Çikolata ise, damarları açarak bu enzimin daha çok  tüketilmesine yol açar. Çikolata normal insanlara çok yararlıdır ama  migrenliler kesinlikle uzak durmalı.

 Dişleri çürütmez;
 Çikolatanın dişleri çürüttüğü önyargısı vardır. Oysa araştırmalar tam  tersini gösteriyor. Kakao içinde bulunan bir bileşim, diş çürümesini  engelliyor. Kakao içindeki bu bileşim dişi kaplıyor ve dışarıdan gelecek  bakterileri engelliyor. ABD'li bilim adamlarının yaptığı araştırmalar  çikolatanın kalp hastalıklarına karşı koruma görevi gören maddeler  içerdiğini ortaya koydu. ABD'de bulunan California Üniversitesi doktorları  çikolatadan başka meyve ve sebzelerde de bulunan "procyanidin" maddesinin  koroner kalp rahatsızlıklarına karşı koruyucu bir görevi olduğunu belirtti.
 

Araştırma için on sağlıklı deneğe değişik zamanlarda içinde hem yüksek hem  de düşük oranda "procyanidin" bulunan birkaç türde çikolatalar yedirildi.
 Çikolotayı yedikten iki saat sonra deneklerin metabolizmaların yapılan  araştırmalar "procyanidin" maddesinin 20 kattan daha fazla olduğunu ortaya  çıkardı.
 Araştırma, çikolatayı yiyen kişilerin kanlarında serum leukotriene maddesinde ciddi bir düşük olduğunu da gösteriyor. Böylece kanda bulunan  plaketler yapışarak kan pıhtılaşmasını da önlüyor.
 Uzmanlar, kalp hastalıklarından korunmak isteyenlerin, düzenli olarak belli  bir miktarda çikolata tüketmelerini öneriyor.
 

Çikolata seyyar bir eczane gibi...
 Çikolata, insanların yerken beslenme değerini düşürmedikleri nadir gıda  maddelerinden biri. Çok basit anlamda "sevildiği" için yenen çikolata aynı  zamanda hediye özelliği de taşıyor. Yapılan birçok incelemede çikolatanın  sayısız faydalarının bulunduğunu ortaya koyuyor.
 

İnsanlar kendi sevdikleri kadar, sevdiklerine de ikram etmek isterler  çikolatayı. Dolayısıyla psikolojik özelliklerinin yanısıra tadı ve lezzeti  de çikolatayı fazlaca tüketilen bir gıda haline getiriyor. Özellikle öğünler  arasında atıştırıldığından bu durum, çikolatayla fazla kilolar arasında  doğrudan bir bağlantı olduğu kanaatini oluşturuyor. İngiliz Ulusal Gıda  Araştırmaları ve New Grubb'un 1996'da İskoçya'da yaşayan kadınların çikolata tüketim sıklıkları ve fazla kiloları gösteren BMI değerler arasındaki  ilişkiyi belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada bu iki değer arasında  belirgin bir fark olmadığı saptanıyor. Aynı araştırma 10-15 yaş arası kız ve  erkek çocuklar üzerinde de gerçekleştiriliyor ve sonucun yine aynı  doğrultuda olduğu belirleniyor.

 Hastalıklara karşı kalkan;
 Canınız durmadan çikolata yemek istiyorsa, beyniniz sizi bir konuda uyarmak  istiyor demektir. Araştırmalar, tatlı yiyeceklerin depresyonu giderici  özellikler taşıdıklarını göstermekte. İngiltere'de Middlesex  Üniversitesi'nde nöropsikolog olan Dr. Neil Martin, "Bir çikolata, seyyar  bir eczane gibidir. Adını bile bilmediğiniz bazı önemli kimyasal maddeler  içerir. Çikolatayı koklamak bile insanı rahatlatır" diyor.
 

Dr. Martin, başka yiyeceklerin kokuları üzerinde deney yaptıklarını fakat  hiçbir kokunun insanı çikolata kokusu kadar etkilemediğini de belirtiyor.
 California Üniversitesi'nde de araştırmacıların çikolata konusunda  yaptıkları araştırmalardan ilginç sonuçlar almışlar.

Bilim adamlarına göre çikolatada bulunan ve "catechin" adıyla bilinen  antioksidanlar kansere ve kalp hastalıklarına karşı korunmayı sağlıyor.
 Antioksidan maddeler aynı zamanda da çayda da bulunuyor. Dolayısıyla  sağlığımızı korumak için bol çikolatalı pastayla bir fincan çaya ihtiyacımız  olacak.
 Ulusal Halk ve Çevre Sağlığı Enstitüsü tarafından yapılan ve Avrupa Birliği  tarafından desteklenen araştırmalarda, bu maddenin çikolatada çayınkinden  dört kat daha fazla olduğu, en fazla da siyah çikolatada bulunduğu  belirtiliyor.
 

Üretimde ileri teknoloji;
 Çikolatanın gıda maddeleri içinde ve özel bir yerinin olmamasının
sebeplerinden biri, elde tutulduğunda, yani vücut sıcaklığında erimeden  dayanabilmesi ve ağıza alındığında hemen eriyerek, o sevilen ve ferahlatıcı  tadı vermesi.
 

Çikolata diş çürümelerini engelleyebilir mi?
 Japon araştırmacılar, çikolatanın diş çürümelerini engelleyebileceği ve dişte oyukların açılmasının önüne geçilebileceğini belirtti. New Scientist dergisinde yayınlanan araştırmada, çikolata karışımının ana maddesi olan  kakao tohumunun bazı kısımlarının ağızdaki bakterilerle mücadele ettiği  bildirildi. Diş plağındaki bakterilerin şekeri, diş yüzeyini eriten asitlere  dönüştürmesi, dişlerde oyukların meydana gelmesine neden oluyor.

Japonya'nın Osaka Üniversitesi'nden Takashi Ooshima ve araştırma ekibi,  (çikolata üretiminde genellikle kullanılmayan) kakao tohumu kabuğunun (CBH)  güçlü bir anti-bakteriyel kaynak olduğunu ortaya çıkardı. Ooshima, dergiye  yaptığı açıklamada, "Gargara ve diş macunlarında CBH özünü kullanmak mümkün  olabilir" dedi. Ooshima, bu tohum kabuğunun, çikolatanın dişler için faydalı  hale getirilmesine yönelik kullanılabileceğini kaydetti. Japon  araştırmacılar, sularına CBH ekleyen kobay farelerin dişlerinin daha  sağlıklı olduğunu belirterek, elde ettikleri bulguları insan dişinde denemeyi planladıklarını bildirdi. Londra'daki King's and St. Thomas Diş Enstitüsü'nden David Beighton, kakao  tohumunda bulunan aktif maddelerin diğer bazı bitkilerde de bulunduğunu kaydetti.

 Çikolata hakkında bilmediklerimiz;
* Bir dilim çikolata kalsiyum ihtiyacını karşılıyor.
* Çikolata da sigara veya alkol gibi alışkanlık yapıyor, ancak bu alışkanlığın kalori dışında bir zararı yok.
* İçinde bulunan kakao, beyinde bulunan bazı kimyasal maddeleri harekete  geçiriyor.
* Bazı çalışmalar çikolatanın, cildi güzelleştirdiğini göstermiştir.
*Çikolata, vücudun bağışıklık sistemini harekete geçirir. Vücudu sakinleştirici özelliğinden dolayı hormonların ve enzimlerin düzgün çalışması, bağışıklık sistemine de yararlı olmaktadır. İşe gitmeden önce çikolata koklayın. Bu sizi rahatlatacak miktarda mutluluk hormonu,seratonin ve noradrenalin salgılamanızı sağlayacaktır.

 Hülya Hancı
 Kaynak: Tüketici Raporu Dergisi

drtuncayfiliz.com

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.