Çözüldü gökkuşağım...
- Ayrıntılar
- Kategori: Has kalem
- Gösterim: 1561
Bekledim!.. Ben büyüdükçe, özlemim küçülüp azalacak sanmıştım!
*
Büyüdüm...
Meğer büyüdükçe büyür ve azalmaz, içimde azarmış özlemin...
*
Azaldım...
Her şeyim azaldı, nem varsa tükendi, eridi, gitti ve sadece, içimdeki özlemek kaldı!
Sanki artık sadece “özlemek” biliyorum; konuşmak bilmiyorum, susmak bilmiyorum, bakmak bilmiyorum ve baksam görmüyorum zaten...
Acıkmak, susamak; uyumak, uyanmak; kelebek kovalamak bilmiyorum...
Savrulan gökkuşağımın çözülen iplerini bir araya toplamak bilmiyorum!
Sadece özlemek biliyor, özlemek içiyor, özlemek soluyorum; etim, kemiğim, saçım, kirpiğim, dudağım özlem kokuyor; ve en çok da bakışlarım...
Özlem olmak neye benziyor?
*
Ben, yok’um...
Sen bile yoksun özlemin kadar! Senden bile çok seni özlediğimi hisseder oldum...
Özlemeden sadece sen olsan, ne olur? Bi de sadece sen olsan, ne olur; sadece seni duysam ve özlemin çınlamasa kulaklarımda...
Özlemin çığlık atmasa!
*
Bi de sadece sen olsan... İçiiim ahh, böyle kurumuş olmasa özlemekten;
..ve doysam...
*
Bekledim!
Ben büyürüm de bir gün; özlemin küçülür biter, dedim...
Bitmedi!
Ve yine anladım ki; olmayışın bile var oluşunun delili!
Muammer Erkul
27 Mayıs 2010 Perşembe