ankebut suresi 49. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69


بَلْ هُوَ آيَاتٌ بَيِّنَاتٌ فِي صُدُورِ الَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ وَمَا يَجْحَدُ بِآيَاتِنَا إِلَّا الظَّالِمُونَ

Bel huve âyâtun beyyinâtun fî sudûrillezîne ûtûl ilm(ilme), ve mâ yechadu bi âyâtinâ illez zâlimûn(zâlimûne).


bel: hayır
huve: o
âyâtun: âyetler
beyyinâtun: beyan olunan
: içinde
sudûri: göğüsler, sîneler
ellezîne: o kimseler
ûtû: verilenler
el ilme: ilim
ve: ve
mâ yechadu: bile bile inkâr etmez
bi âyâtinâ: âyetlerimizi
illâ: hariç, den başka
ez zâlimûne: zalimler, zulmedenler


Hasan Basri Çantay
Hayır, o (Kur'an) kendilerine ilim verilmiş insanların sinelerinde (parıldayan) apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi zaalim olanlardan başkası bilerek inkâr etmez.

Ömer Nasuhi Bilmen
Hayır. O kendilerine ilim verilmiş kimselerin sinelerinde pek zahir olan âyetlerdir ve Bizim âyetlerimizi zalimlerden başkası inkar etmez.

Elmalılı Hamdi Yazır
Fakat o (Kur'an) kendilerine ılim verilmiş kimselerin sînelerinde parıldayan parlak âyetlerdir ve bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Fakat o (Kur'an) kendilerine ilim verilmiş kimselerin sinelerinde parıldayan parlak ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi ancak zalimler inkar eder.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Hayır, o (Kur'ân), kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde (yer eden) apaçık âyetlerdir. Ayetlerimizi ancak ve ancak zalimler bile bile inkâr eder.

Diyanet İşleri (eski)
Hayır; Kuran, kendilerine ilim verilenlerin gönüllerinde yerleşen apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi, zalimlerden başka kimse, bile bile inkar etmez.

Diyanet İşleri
Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin kalplerindeki apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder.

Diyanet Vakfi
Hayır, o (Kur'an), kendilerine ilim verilenlerin sînelerinde (yer eden) apaçık âyetlerdir. Âyetlerimizi, ancak zalimler bile bile inkâr eder.

Celal Yıldırım
Bilâkis Kur'ân, kendilerine ilim verilenlerin gönüllerinde ışıl ışıl ışıldayan açık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi ancak inâdçı zâlimler İnkâr eder.

Suat Yıldırım
(Şüpheye en ufak yer yok) O, kendilerine ilim nasib edilenlerin kalplerini aydınlatan parlak âyetlerdir. Evet, Bizim âyetlerimizi zalimlerden başkası inkâr etmez.

Ali Fikri Yavuz
Fakat o Kur’an kendilerine ilim verilmiş kimselerin (alimlerin, hafızların) kalblerinde ışıldayan apaçık ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi ancak zalimler inkâr eder.

İbni Kesir
Bilakis o, kendilerine ilim verilenlerin gönüllerinde apaçık olan ayetlerdir. Zalimlerden başkası ayetlerimizi inkar etmez.

Abdulbaki Gölpınarlı
Hayır, o, kendilerine bilgi verilenlerin gönüllerinde kökleşip yerleşmiş olan apaçık delillerdir ve delillerimizi, zâlimlerden başkası da bilerek inkâr etmez.

Adem Uğur
Hayır, o (Kur'an), kendilerine ilim verilenlerin sînelerinde (yer eden) apaçık âyetlerdir. Âyetlerimizi, ancak zalimler bile bile inkâr eder.

Ali Bulaç
Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde apaçık olan ayetlerdir. Zulmedenlerden başkası, bizim ayetlerimizi inkar etmez.

Bekir Sadak
Hayir; Kuran, kendilerine ilim verilenlerin gonullerinde yerlesen apacik ayetlerdir. Ayetlerimizi, zalimlerden baska kimse, bile bile inkar etmez.

Fizilal-il Kuran
Aslında Kur'an, kendilerine bilgi verilenlerin içlerine sinen açık ayetlerden, inandırıcı kanıtlardan oluşmuştur. Bizim ayetlerimizi inkâr edenler, sadece inatçı zalimlerdir.

Gültekin Onan
Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde apaçık olan ayetlerdir. Zulmedenlerden başkası bizim ayetlerimizi inkar etmez.

Muhammed Esed
Hayır, ama bu (ilahi kelam), doğru bilgi ile (anlayıp kavrama yeteneği ile) donatılmış insanların kalplerine kolayca nüfuz eden mesajlardan oluşur; (kendilerine) zulmedenler dışında hiç kimse mesajlarımızı bile bile reddetmez.

Şaban Piriş
Hayır, O, bilgi verilen kimselerin gönüllerinde olan apaçık belgelerdir. Belgelerimizi zalimlerden başkası bile bile inkar etmezler.

Tefhim-ul Kuran
Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde apaçık olan ayetlerdir. Zulmetmekte olanlardan başkası, bizim ayetlerimizi inkâr etmez.

Ümit Şimşek
Doğrusu bu Kur'ân, kendilerine ilim verilmiş kimselerin gönüllerinde yer eden apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi zalimlerden başkası inkâr etmez.

Süleyman Ateş
Hayır, o (sana vahyedilenler) kendilerine bilgi verilmiş olanların göğüslerinde bulunan açık açık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi, zâlimlerden başkası inkâr etmez.

Yaşar Nuri Öztürk
Hayır, o, kendilerine ilim verilenlerin göğüsleri içinde ayan beyan ayetlerdir. Bizim ayetlerimizi, zalimlerden başka kimse inkâr etmez.

Edip Yüksel
Gerçekte o, kendilerine bilgi verilmiş olanların göğsünde apaçık ayetlerdir. Zalimlerden başkası ayetlerimizi reddetmez.