Bakış Açısında Çözüm Ayarı
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 2072
Neden aynı olayı birileri nimet olarak değerlendirirken diğerleri musibet nazarı ile bakar?Sadece çözüme değil ilkeye yönelik bakış açısı kazanmalıyız. Her çözüm ilkeli değildir ama ilkenin içinde çözüm de vardır.
Yaşanılan her olay kişinin gelişim sürecine katkı sağlayan, eğiten, hatasını fark etmesine, potansiyelini açığa çıkarmasına, v.b. vesile olan mesajlar taşımaktadır.
Bu mesajları farkedebilenler okuma becerilerini geliştirmeye gayret edenlerdir. Okumak sadece somut bir okuma ile sınırlı tutulursa; okuma becerisi tek taraflı ve yetersiz bırakılmış olur. Evreni, insanı, olayları okumanın etkili bir vasıtası bakış açısıdır. Kişi yaşadığı bir olayı doğru okuma gayretine girdiğinde çözüm odaklı, değilse sorun odaklı bakış açısı geliştirecektir. Olayın verdiği mesajı anlamaya çalışan kişinin bakışı ile olayı kendi çıkarına çevirme gayretinde olan kişinin bakışı çok farklıdır. Sorun olarak gözüken bir olay birinin okumasına göre kâra çevrilirken diğeri için ziyandır. Zararı kâra, olumsuzu olumluya, musibeti nimete v.b. çeviren bakış açısı yani okuma becerisidir. Bakış açısında çözüme yönelmek isteyen kişi öncelikle, okuma materyalini, okuma biçimini, okuma sürecini ve okuduğunu değerlendirme tarzını analiz etmelidir. Çözüme odaklananlar ile soruna odaklı olanlar için bu etkenler çok farklı anlamlar içermektedir. Sorun odaklı kişiler sorun yaşadıklarında soruna değil şahsa yönelirler. Bu soruna sebep bir suçlu ararlar. Suçu birine yıkmak sureti ile sorundan kendilerini kurtarıp, suçluya! yüklenmeyi tercih ederler. Yani materyali yanlış okurlar. Sorunu okumaya çalışmak yerine suçu yükledikleri şahıs veya şahıslara çevirirler nazarlarını. Nazarı mesaja bakmayanın, okuması hatalı olur. Çözüm odaklı olanlar suçlu aramak yerine sorunu tespit gayretine girerler. Problemi okumaya çalışınca, çözümü bulmak kolaylaşır. Matematik usulü; soruyu doğru okursan çözümü içinde saklıdır. Sorun odaklı kişiler meseleyi okumada aceleci davranırlar. Peşin hükümlü ve önyargılıdırlar. Daha olayın başından kendi yargılarına göre sonuç çıkaranlar, verilmek istenen mesajın muhatabı olamazlar. Sorun odaklı kişilerin okumalarını olumsuz ifadeler ve sorular oluşturur. İfadeleri genelde şikâyet içerir. Yaşanılan olumsuzluklar için serzenişte bulunurlar. Zihni şikâyet ile meşgul iken kişinin okuması yararlı olabilir mi? Þikâyet etmek, suçlamak, yargılamak, v.b. hem okuma sürecini sıkıntılı hale sokar hem de hatalı okumaya sebep olur. Bu kişilerin durumu, daha okumanın başında “ben bunu beğenmedim” deyip, okumaya devam etmeyen kişinin haline benzer ki devam etmediği için de mesajı öğrenemez. Çözüme odaklananların okuma süreci “her işte bir hayır vardır.” ilkesine dayanır. Bundan dolayı şikâyet v.s. okuma sürecinde yer almaz. Durumun kendileri için eğitici bir mesaj içerdiğini bilenler, sorunu gelişimleri için bir basamak haline çevirirler. Her sorun bir basamaktır. Okuma becerisini geliştirenler basamakları daha hızlı çıkanlardır. Okuma biçimimiz mesajı algılama biçimimizi etkiler. Hatalı okuma olumsuz algılara, doğru okuma yararlı anlamaya vesiledir. Okuma biçiminde, önemli unsurlardan birisi okurken nelere dikkat edildiğidir. Sorun odaklı kişiler olay sürecinde istemediklerine odaklanırlar. Olaydaki olumsuzluğa o kadar çok dikkatlerini çevirirler ki; o olayla verilmek istenen mesajdaki olumlu ipuçlarını kaçırırlar. İçindeki yararları görülmeyince olay, gerçekten olumsuz ve sorun oluşturan bir durum halini alır. Okuma sürecinde kişinin neye odaklandığı çok önemlidir. Çözüme odaklananlar, istediklerine odaklanırlar. Bu bakış, olumsuz olayda dahi kendi istek ve ihtiyaçlarına cevap verecek kırıntıları bulmaya, olayda gelişimlerine katkı sağlayan mesajı yakalamaya imkân sağlar. Hayatta ne istediğini bilenler istediklerine odaklanırlar, isteklerinin farkında olmayanların odağı faydasız işlere kayar. Sorun odaklı olanlar, onun bunun ne dediği, ne yaptığı ile uğraşır, diğerleri ise ne istedikleri ile. İnsanları çekiştirmek ve küçük işlerle uğraşmak yerine hedeflerle(istenilenlerle) uğraşmak arasındaki farkı odağınız belirler. Olayları okuma biçiminin farklı olması gibi değerlendirmeleri de farklıdır iki grubun. Sorun odaklılar, olumsuz olayın kendileri ile ilgili kısmını ört pas etmeye çalışırlar. Her zaman kendilerini savunmaya hazırdırlar ve mutlaka bahaneleri vardır. “Bu olay benim şu olumsuz yönümle ilgili mesaj içeriyor, bunu dikkate alayım ve bu yönümü geliştirmek için gayret göstereyim.” demezler. Bahane bulma ve savunmaya geçme sorun odaklı kişilerin özelliklerindendir. Bu şekilde kendi gelişimlerine yine kendileri engel olurlar ve kendileri yararına olacak bir mesajı görmezden gelirler. Çözüme odaklananlar, durumun kendilerini ilgilenilen kısmını sahiplenirler. Hatalarını bahanelerle ört pas etmek yerine sahiplenmeyi ve özür dilemeyi tercih ederler. Olayın kendilerine verdiği mesajı dikkate alırlar, çözüm için sorumluluk üstlenirler ve basamak çıkarlar. Okuma becerisini geliştirmek hayata, insanlara, olaylara, kendimize başka bir nazar ile bakmamızı sağlar. Okuyuşumuzu somut okumanın ötesine taşıyabildiğimiz kadar öğrenme kanallarımızı geliştirmiş ve öğrenimi hayatın her anına taşımış oluruz. Bu anlamda evren, insanlar, olaylar, v.b. her biri, kişi için bir eğitmendir. Yeterki insan öğrenmeye gönülü olsun. ~Soruna odaklananlar suçlu ararlar, çözüme yönelenler ise sorunu tespit etmeye çalışırlar. Birini suçladığınızı farkettiğinizde, odağınızı hemen değiştirip muhatabınızla beraber sorunu değerlendirmeye geçmelisiniz. ~Soruna odaklananlar bahane üretirler, çözüme yönelenler sorumluluk alırlar. Bahaneler hiçbir zaman çözüm üretmemiştir, bilakis sorun sebebidir. Mesajı okumanın önündeki en büyük engel bahanelerdir. ~Soruna odaklananlar şikâyet ederler, çözüme yönelenler süreci dikkate alırlar. Her işte bir hayır vardır ilkesini dikkate almak, nice kazançlara kapı aralamakla beraber fiziksel ve ruhsal sağlığa katkı sağlar. ~Soruna odaklananlar hatada savunmaya geçerler, çözüme yönelenler özür dilerler. İlk insan, ilk peygamber(a.s.) den öğrendiğimiz ilk derslerden biridir; özür dilemek. İnsani ve şeytani tavrın ayracıdır. Özür dilemek oluşabilecek sorunları engellemekte ve bakışı çözüme yöneltmektedir. ~Soruna odaklananlar çözümü beklerler, çözüme yönelenler çözüm üretirler. Beklemek zamanı ve ilişkiyi tüketmektir. Okuma becerisine yatırım yapanlar tüketmek için değil üretmek için, geliştirmek için uğraşırlar. ~Soruna odaklananlar istemediklerine, çözüme yönelenler istediklerine odaklanırlar. Ne istediğinizi iyi tespit edin. Yaşadıklarınız (olumsuzluklar bile) sizi isteklerinize ulaştıracak mesajlar içeriyor olabilir. Bu mesajların farkında olmak isteklerinize daha kolay ve daha hızlı ulaşmanızı sağlar. ~Soruna odaklananlar yargılarlar, çözüme yönelenler ilkeli eleştiri yaparlar. Eleştiriniz kişisel değerlerinize dayalı yargılar içeriyorsa soruna, ilkeye dayalı değerlendirme yapıyorsa çözüme hizmet ediyordur. Ayfer Toprak yetenek.com