Kurbiyyetin Mübarek Olsun
- Ayrıntılar
- Kategori: Sahrada esinti
- Gösterim: 1355
Onların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır...!.” (Hacc/37)
Allah’a verdiği ahde sadakat göstermek için binlerce kilometre uzaklardan geldi nice gönüller Þehirlerin Anası Mekke-i Mükerreme’ye …Ve o güne, o büyük güne, Rabbin’e en yakın olduğunu aynel yakin hissettiği bir mekandaydı artık..Bilmişti, anlamıştı, arefeden gelmiş, Arafat’ta kulluğun zirve noktası duaya durmuştu…
Allah katında en kıymetli zaman dilimlerinde Rabb’ine en yakın olma adına adım adım ilerlemişti…
Ellerinde iblisi taşlamak adına taşları, gönlünde her daim dua ve niyazları, binler, milyonlarla tek yürek, yek vücud ilerlemişti Mina’ya…
Mina milyonları kalbine sığdırır, kadın, erkek, yaşlı, genç, bebek…Herkes kıyamet meydanında toplanmışcasına bembeyaz…
Rabbine verdiği ahde sâdık olma adına, kurbiyetinin nişânesi adına ilerliyor bir adım daha kulluk zirvesi yolunda…
Her bir adımı dua, her bir adımı arınmışlığın tarifsiz sürûr ve sevinci ile dopdolu..Yüzlerde bayram çocuklarından alınmış bir neşve, bir mutluluk…
Bu hâli görmeli gözler..Ve bu hâli yaşamalı gönüller…(Hz.)İbrahimî sadakate, (Hz.)İsmailî teslimyet eşlik etmeli ve tek bir vücud, bir dille “Lebbeykler” dolaşmalı dillerde…
Ve ardından Kurbanla kurbiyet makamına bir adım daha…
Ve sen bu ahde vefa gösteren, Hz.İbrahim Aleyhisselam gibi sâdık, Hz.İsmail Aleyhisselam gibi teslim ve Hz.Hacer Validemiz gibi tevekkül sahibi olan..
Ahde vefa, sözünde sâdık, hükme teslim ve tevekkül sahibi kardeşim;
“Kurbiyyetin Mübarek Olsun…”
Reşhâ Sahradaesinti
08.12.2008