Herkese nasihat etmezlerdi

ramazan22Allah adamları, herkese nasihat etmezlerdi. Yapacakları nasihat ve tav­siyelerini ancak kabûlünü umdukları, iyi karşılanacağını zannettikleri kimselere yaparlardı. Aksi halde nasihat vermek­ten sarf-ı nazar ederler; elverişli ve uygun tarafından bir yolunu buluncaya kadar tehir ederlerdi.

Hamid el-Leffâf hazretleri buyurdu ki: “Ey kardeş, sakın kabulünü ummadığın takdirde bir kimseye nasihatta bu­lunma. Aksi halde, bu nasihatin, gücünün fevkinde sana zarar getireceğini bil.

Devamını oku: Herkese nasihat etmezlerdi

Cami âdâbı

5_20eyup_cami_iciDün camilerin müstesna bir yer olduklarından, “Cenab-ı Hakkın evi” olduklarından bahsetmiştik. Bu kadar önemli ve kudsi bir yere girilmesinin ve ibadet edilmesinin de kendine mahsus âdâbı, kuralları olması da kaçınılmazdır.

Bu adaplara saygılı, hürmetli olmak aynı zamanda mescidin sahibine hürmet manasına geleceği de pek tabiidir. Bunun için her müslümanın bunları bilmesi ve bunlara uyması şarttır.

Devamını oku: Cami âdâbı

Dünyada Sabah Ezanının İlk Okunduğu Yer

eHer sabah dünyada ilk ezanın nerede okunduğunu, ilk kameti kimin getirdiğini ve ilk namazı kimlerin kıldığını biliyor musunuz? İşte cevabı...

Milyonlarca yıldır güneş ilk defa oraya doğuyor her sabah. Japonya'nın doğusuna, Rusya'dan okyanusa bir çengel gibi sarkan Kamçatka'ya... Dünyada güneşi ilk görenler Kamçatkalılar.

Devamını oku: Dünyada Sabah Ezanının İlk Okunduğu Yer

Hayat "Oku"yanlarındır

ikraHayat, gözün gördüğünden ibâret midir acaba?" dediler birgün. Görmek ve seyretmek. Kalıp kalıp oyuncakların dizildiği bu şehâdet âleminde, acaba neyi ifade eder sûreti izlemek? Sorular sorulunca ilmek ilmek olur derinleşen hisler ve kapanır gözler. Ruhumuz hızını alamaz fersah fersah ötelere kayar gider. Durur ve Hızır'ın koluna girer. Hızır çırpınan gözlere şöyle bir bakar derin derin ve tebessüm eder. Þöyle der:

Devamını oku: Hayat "Oku"yanlarındır

Câmi ve cemaatin önemi

cami_cemaatHer sene, Ekim ayının ilk haftası “Camiler Haftası” olarak anılmaktadır. Bu vesile ile, camilerin ve cemaatin önemi çeşitli platformlarda dile getirilmektedir. Biz de yazımızı buna ayırdık.

Caminin diğer bir ismi de Mesciddir. Mescidlerin en kıymetlisi, Mekke’deki “Mescid-i Harâm”dır. Sonra, Medîne'deki “Mescid-i Nebi”, sonra Kudüs'teki “Mescid-i Aksâ”, sonra “Kuba Mescidi” dir.

Devamını oku: Câmi ve cemaatin önemi

Cenab-ı Hakktan hakkıyla haya ediniz

allahlafzResûlullah efendimiz (s.a.v.)buyurdu ki: “Allahü teâlâdan hakkıyla haya ediniz.” “Bu nasıl olur Yâ ResûlAllah?” dedikleri zaman; “Kim kafasını ve kafasında bulunanları, karnını ve karnında bulunanları korur, dünyâ hayâtının süsünü terkederse, ölümü ve ölümden sonra cesedinin çürüyeceğini çok hatırlarsa, Allahü teâlâdan hakkıyla haya etmiş olur.” buyurdu.Haya, yanî kötü iş yapınca utanmak üç kısımdır. Birincisi; haya mertebelerinin en yükseğidir ki, takvâ sahiplerinin ve Allahü teâlânın velî kullarının hayâsıdır.

Devamını oku: Cenab-ı Hakktan hakkıyla haya ediniz

Kalbimiz Kiminle Beraber

allahYalnızlık Allah'a mahsustur. O'ndan gayrı herkes birbirine muhtaçtır. Çağımız insanının bir afeti de yalnızlaşmasıdır. Daha da beteri Rabbine yabancılaşmasıdır. O'nunla barışık olmayan insan, isyan ve nisyan yolcusudur. İnsanın Allah ile yakınlaşması ve yabancılaşması kalp üzerinden gerçekleşir. Çünkü kalp nazargah-ı ilahidir. İlahi tecelliler orada yankı bulur. Görüyoruz ki; Allah, insan ilişkilerinde merkez kalbdir.

Devamını oku: Kalbimiz Kiminle Beraber

Gıda gibi olan insan

22an6oe5İnsanlara nasihat edecek, emri marufta bulunanacak kimsenin insanları iyi tanıması lazımdır. İnsanları tanımayan, onların hallerine göre davranmayan sıkıntıya düşer, fayda yerine zarar meydana gelir.

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: “İnsanlar üç kısımdır: Birinci kısmı gıda gibidir. Herkese, her zaman gerekir. İkincisi ilaç gibidir. İhtiyaç zamanında gerekir. Üçüncüsü, hastalık gibidir. Bunlara ihtiyaç olmaz. Fakat, kendileri bulaşırlar. Bunlardan kurtulmak için, dinimizin emrettiği şekilde müdara etmek gerekir.”

Devamını oku: Gıda gibi olan insan

Kötülüğe mânî olmanın şartları

sss2İyiliği emredip kötülüğe mânî olmak kolay değil. Bunu yapmak isteyen kimsenin beş şeye dikkat etmesi lazımdır.

Bunlardan birincisi ilimdir. Çünkü ilmi olmayan yanî câhil kişi, iyiliği emredip kötülüğe mânî olma işini iyi yapamaz. Faydalı olmak isterken, zararlı olur. Kaş yapayım derken göz çıkarır.

Devamını oku: Kötülüğe mânî olmanın şartları

Öldükten Sonraki Sesler

mezar-taslari_1lmBir haberde şöyle anlatıldı:
—  Ruh, bedenden ayrıldıktan sonra, ona gökten üç ses gelir; onlar sırası ile şöyledir :
—  Ey insanoğlu,
a) Dünya mı seni bıraktı, sen mi dünyayı bıraktın?.
b) Dünya mı seni topladı, sen mi dünyayı toplaçtın?.
c) Dünya mı seni öldürdü, sen mi dünyayı öldürdün?.

Ölen kimse, yıkanacağı yere konduğu zaman da, gökten üç ses, gelir ki; onlar da sırası ile şöyledir :

Devamını oku: Öldükten Sonraki Sesler

Ölmeden Evvel Gerçek Dostu Bulmak..

i_h_uzunGaflet terzisi, ömrün kıymetli kumaşını aralıksız bir sûrette ayların makası ile parça parça kesip bitirirken; insana gereken, ihsan edilmiş olan sayılı nefeslerini tüketmeden evvel kendisine «sâdık bir dost» bulabilmesidir. Belki de bu dostu bulabilmek umuduyla insan, küçük yaştan itibaren hep kendine bir dost edinme arayışı içinde olmuştur. Bu sebeple yaşı ve aklı kemale erme yolunda ilerledikçe, dost defterine daima yeni birisini kaydeder.

Devamını oku: Ölmeden Evvel Gerçek Dostu Bulmak..

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.