Ramazan-ı Şerif

“Ramazan”  isminin lugat manasında; temizlik, yakmak ve  keskinlik manaları mevcuttur.
“Ramazan”; yaz sonunda yağıp, yer yüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelir. Bu yağmur yeryüzünu temizlediği gibi, Şehr-i Ramazan da, ehli imanı günahlardan yıkayıp, kalplerini temizler.

Yine; kızgın yerde, yalın ayak yürümek sebebiyle, yanmak manasına gelir. Bu ayda çekilen açlık, susuzluk ve ızdırap sebebiyle Cenab-ı Hak, kulunun günahlarını yakar.

Devamını oku: Ramazan-ı Şerif

Peygamberimizi Ve İslam Büyüklerini Ziyaret ve Onlarla Tevessül

Her sözüne itimad edilecek, kendisine salât ü selam getirilecek ve kendisiyle tevessül edilecek ilk kişi şüphesiz ki Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’dir. Allah indindeki derecesi de bütün yaratılanların derecesinin üstündedir. Onun için hem sevgili Peygamberimiz’le hem O’na tâbî olduğu için yüksek derecelere eren mübârek zâtlarla kıyamete kadar tevessül edilebilir.

Devamını oku: Peygamberimizi Ve İslam Büyüklerini Ziyaret ve Onlarla Tevessül

Beni Bekliyor...

Kendi üzerinde dönen değirmen taşları misali dönüyorum odalarda;
Seccadeler nerde?.. Kıble hangi yöne doğruydu bu evde?..
Başıma koymak için takke, çekmek için tesbih var mı?..
*
Bugün bitti. Gece de gidiyor... Bir günüm daha bitti; ben nereye gidiyorum?..

 

Devamını oku: Beni Bekliyor...

Sahabeyi kötülemenin zararları

Ashâb-ı Kiram arasında çıkan bir takım ihtilaflardan dolayı Hâricîler, bazı Mu’tezile imamları ve Şiîler, sahâbenin ileri gelenlerine veya bir kısmına dil uzatmışlar, ve onlara fâsıklık veya bir takım kötü sıfatlar isnâd etmişlerdir.

Târihteki sapık fırkaların görüşlerini, günümüzde o fırkalara mensup olduklarını açıkça söylemeseler de, Ehl-i Sünnet itikâdını kökünden sarsan sözleri duyulmakta ve görülmektedir. Halbûki Ashâb-ı Kirâm’a olan îtimâdı sarsmak, İslâmî esasları tehlikeye düşürebilir.

Devamını oku: Sahabeyi kötülemenin zararları

Müslümanlar internet ortamında nasıl tartışmalı?

Yazılı medyanın önüne geçen internette yoğun ve genel bir kirlenme görülüyor. Büyük sayıda vatandaş, e-maillerle düşüncelerini ve görüşlerini açıklıyor, tenkit ediyor, muhalefet yapıyor, destekliyor veya çatıyor. Kirlenme en fazla bu sahadadır.

Gazetelerde, dergilerde yazanların yüzde 99'u ismini soyadını veriyor, imzasıyla kalem oynatıyor. Çok az sayıda takma isimle yazan var, onlar da biliniyor.

Devamını oku: Müslümanlar internet ortamında nasıl tartışmalı?

Dünyayı sahibine bırak!..

Geçen hafta bir okurumdan şöyle bir mektup aldım: "Ben 26 yaşında bekâr bir gencim. Yaşadığım çevrede çok mutsuzum. Çünkü etrafımda, 'Müslüman'ım' diye geçinen toplum çok bozuk. Güya namaz kılıyorlar ama kadın erkek karma düğün yapıyorlar.

Başları kapalı hanımlar, makyajla, pantolonla dışarıda geziyorlar. Asimile olmaya doğru gidiliyor. Benden sonraki nesiller ne hale gelir, diye düşünüyorum. Akşamları ibadetle meşgul oluyorum, dinî kitaplar okuyorum fakat sosyal hayata katıldığım zaman, gayri İslamî tavırlar takındığım oluyor.

Devamını oku: Dünyayı sahibine bırak!..

Müslüman Gençlere Örnek Gösterilen Bir Zındık...

Ali Şeriatî’nin bir de Hac isimli kitabı var. Diyor ki: “Ve yine biz, aynı yöntemle, İslâm mezhepleri arasında bir mukayese yapsak, İslâm dâhilinde bulunan Şia’yı, dinler arasında İslâm’ı nasıl görüyorsak öyle görürüz.” (s: 8) Değerli okuyucular, dinler arasında İslâm’ı tek hak din olarak görmüyor muyuz? Şîayı da öyle görecek olursak, o takdirde diğer dinlerin geçersiz olduğu gibi diğer mezheplerin de geçersiz olduğunu söylememiz gerekecek.

Devamını oku: Müslüman Gençlere Örnek Gösterilen Bir Zındık...

Mealler ve Gerçekler

Rıhle'nin 4. sayısında  bir miktar üzerinde durmuştuk. Dr. Serdar Demirel kardeşim de son derece isabetli tesbitler eşliğinde Vakit'teki köşesinde değinmiş son yazısında.[1] Ülkemizde meal meselesi –hayli bolartılmış da olsa– bir "imkân" olarak görülme sınırını çoktan aşmış, ciddi bir "tehlike" oluşturmaya başlamıştır.
Meal yazarlarının gerekçelerine bakın:
Diğerlerinin meallerinin şu veya bu noktalarda eksiklik/yetersizlik/arıza ile malul olduğu hemen hepsinin ortak tesbiti.

Devamını oku: Mealler ve Gerçekler

Nedir Bu Meal Enflasyonu?

Türkçemize kazandırılmış kaç Kur'an-ı Kerim meali var, biliyor musunuz? Ya da bir tahminde bulunsanız desem...
Kendimden başlayayım önce. Kısa süre öncesine kadar meal sayısının 30 civarında olduğunu sanıyordum. Ama itiraf edeyim, kötü yanılmışım! Geçen haftalarda görüştüğüm bazı yayınevleri, fakiri acı gerçeğe uyandırdı. Piyasada 200 civarında Kur'an mealinin olduğunu öğrendim onlardan. 30-40 meali bile çok gören bendeniz, verilen rakam karşısında şok olmuştum… Bir metni orjinal dilinden başka bir dile aktarmanın zorluğunu bilirim çünkü. Hele bu metin, Allah'ın gönderdiği bütün vahiylerin konsantre hâli Kur'an-ı Kerim ise...

Devamını oku: Nedir Bu Meal Enflasyonu?

Eşsiz İki Hazinenin İkincisi: Medine

Küçüklüğümüzden beri kulaklarımızdadır:

Mekke ile Medine, eşsiz iki hazine…

Dünyada en faziletli şehir, Kâbe’nin bulunduğu ve Ümmü’l-kurâ/köy ve şehirlerin anası /merkezi olan Mekkedir. Mekân olarak en değerli, en faziletli yer ise, Hücre-i Saâdet yani Peygamberimiz’in mübârek kabirlerinin bulunduğu mekândır.

Devamını oku: Eşsiz İki Hazinenin İkincisi: Medine

Kâinatın Efendisi’ne "HAZRET" demeyenler...

İslamoğlu hakkında benim de söyleyeceklerim var. Hatta vereceğim bilgiler içinde birisi var ki, orijinali sadece bende var, Türkiye’de benden başka da kimsede yok…

Bu bilginin ne olduğunu merak edeceğinizi biliyorum. Ama zaten belgesiyle göreceğinize ve nasıl olsa eninde-sonunda öğreneceğinize göre aceleye lüzum yok. Zaten o kadar da mühim bir şey değil.
Bunun ne olduğunu İslamoğlu’nun yakın çevresinin merak edeceğini de biliyorum.

Devamını oku: Kâinatın Efendisi’ne "HAZRET" demeyenler...

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.