Ehl-i Sünnet'in İçini Boşaltmak

Dikkatinizi çekiyor mu, bilmiyorum; son zamanlarda bazı kişiler kendilerini veya başkalarını "Ehl-i Sünnet" olarak tavsif etmeye özel bir itina gösteriyor sanki. Elbette bir "meşruiyet sağlama" aracı olarak başvurulan bu yöntemi birkaç açıdan okumak mümkün:

1. "Ehl-i Sünnet", vasfen olmasa da ismen hala bu topraklarda temel belirleyicilerden birisidir.

2. Ehl-i Sünnet'in ne olduğu, kişinin hangi durumda Ehl-i Sünnet olarak tavsif edilebileceği ve hangi durumlarda bu sıfatla anılamayacağı konusu netliğini kaybetmektedir.

Devamını oku: Ehl-i Sünnet'in İçini Boşaltmak

Hocalar resmi geçidi...

Geçtiğimiz pazar günü, Altay Siyasi Araştırmalar Merkezi’nin organize ettiği ve Çorum Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hocalarından Profesör Salim Öğüt’ün konuştuğu, “İmam-ı Âzam Ebû Hanife’yi Anlamak” konferansındaydım. Keşke her ilâhiyât profesörü, Salim Hoca gibi ilmen dolu ve itikâden sağlam olsa.
Bunun gibi, ehl-i sünnetle ilgili toplantılar artık nâdirattan oldu. Mayıs ayının sonunda da “İmam Mâtürîdî ve Mâtürîdîlik” toplantısı vardı, o toplantıyı da alâkâ ile takip ettim. İki toplantı da bizi yakından ilgilendiriyordu. Çünkü, İmam-ı Âzam Hazretleri amelde, İmam Mâtürîdî Hazretleri de itikadda imamımız.

Ne var ki; buna benzer toplantılar olsun, bu konudaki kitaplar olsun, bazen insanı hayâl kırıklığına uğratıyor.

Devamını oku: Hocalar resmi geçidi...

Kur’ân Tercümesi Okumak (Meal Okumak)

Allah'ın kitabı ve kelâmı olan Kur'ân-ı Azimüşşan gazete, dergi, roman, hikâye kitabı gibi okunmaz. Böyle bir okuma en hafif tâbirle saygısızlık ve laubalilik olur.

Allah, Kur'ân'a temiz/tâhir olmayanların dokunamayacağını buyurmuştur.

Yan gelip yatarak gazete, dergi, roman okuyabilirsin ama Kur'ân okuyamazsın. Okursan, saygısız bir Müslüman olursun.

Devamını oku: Kur’ân Tercümesi Okumak (Meal Okumak)

Ölüm, yeni bir hayatın başlangıcıdır!

Ölüm, hayatın sonu gibi görünür. Ve insanı derinden derine düşündürür. Ancak çevremizde olup bitenlere her zamankinden biraz daha farklı bir gözle bakarsak, bu fikrimizde yanıldığımızı anlarız.

Çünkü her mevsim yaşanan hadiseler gösteriyor ki, ölüm yeni bir hayatın başlangıcıdır. Ve bu hayata uyabilmek için geçirilmesi gereken bir tasfiye hareketidir. Bir saflaşma, temizlenme ve ağırlıktan kurtulma faâliyetidir.

Devamını oku: Ölüm, yeni bir hayatın başlangıcıdır!

Ertelenen Kulluk

İnsan kulluğu sonraki bir zamana erteledikçe bulunduğu durum müzminleşir, kendisini toparlaması zorlaşır. Atalarımız “bugünün işini yarına bırakma” derken bu gerçeğe de işaret etmiş oluyorlar.

İnsan ayağına gelen fırsatı tepmek istemez. Gece geç saatte de olsa, müşteri gelmeye devam ediyorsa dükkanını kapatmak aklına gelmez. İş sırasında yemeğini bile ihmal eder. Bir araba, bir daire alacağı zaman kırk yere sorar.

Devamını oku: Ertelenen Kulluk

Kur'ân'da nasıl birleşeceğiz?

TUTTURMUŞLAR, "Bütün Müslümanlar Kur'ân'da birleşsin..." deyip duruyorlar. Peki nasıl birleşecekler, onu anlatmıyorlar.

Soruyorum:

1. İmamı Eş'arî'yi ve İmamı Mâturidî'yi itikad önderi olarak kabul eden Ehl-i Sünnet; Allah cisim değildir, zamandan mekândan, cihetten, inmekten çıkmaktan, insanlar gibi organlara sahip olmaktan münezzehtir diye inanıyorlar. Muhammed ibn Abdilvehhab'ı imam kabul edenler tersini söylüyor. Evet bu iki zümre Kur'ân'da nasıl birleşecek?

Devamını oku: Kur'ân'da nasıl birleşeceğiz?

Akıl Din Kaynağı Değildir

Akıl dinin kaynaklarından değildir, dini anlamak için alet ve vasıtadır. Aklı olmayanın dini de yoktur. Mükellef olmanın temel şartı akıl sahibi olmaktır.

Sadece akılla hiçbir din hükmü ortaya konulamaz.

Dinin temeli, ana iki kaynağı Kur'ân ve Sünnet'tir. Akıl onları anlamak, yorumlamak için vasıtadır.

Devamını oku: Akıl Din Kaynağı Değildir

Dini Kitap alırken ve okurken neye dikkat etmek lazımdır?

MÜSLÜMAN vatandaş doktor, mühendis, avukat, esnaf, sanayici olmuş... Din ilimlerini tahsil edip de hoca olmamış... Bu durumdaki kişilere ne lazımdır? İlmihalini (yeteri kadar öğrenmek ve bilmek) onlar için farzdır.
İlmihal nedir? İtikad (inanç), taharet, ibadetler, muamelât, ahlâk konusunda kendisine lazım olan bilgiler demektir.
Ehl-i Sünnet Müslümanı için yazıyorum: Hanefî fıkhına ve mezhebine bağlı ise Ömer Nasuhi Bilmen'in "Büyük İslâm İlmihali"ni başucu kitabı yapacaktır.

Devamını oku: Dini Kitap alırken ve okurken neye dikkat etmek lazımdır?

Artık Camilere Girip Gönül Rahatlığıyla Namaz Kılamayacak mıyız?

BAZI güçlü İslâmcı siyasetçilerin, İstanbul'daki eski bir medreseyi restore ettirip aykırı görüşleriyle tanınmış bir zata vereceklerini duydum.Bu haber doğru mudur, asılsız mıdır araştıramadım.Bu yüzden isim vermiyorum.

İstanbul'daki medreseler ecdadımızdan bize miras kalmıştır. Ecdadımız Ehl-i Sünnet mensubu idi ve bunları Kur'ân'a, Sünnete hizmet etmek için yapmışlardı.

Devamını oku: Artık Camilere Girip Gönül Rahatlığıyla Namaz Kılamayacak mıyız?

Alay etmenin neresi komik?

Alaycılık, insanlarla alay etmek, dünyada mevcut olan tüm sosyal sistemlerde, dinlerde, ahlak kurallarında, tavsiye edilmemiş, aksine kötü kabul edilen bir davranıştır. Alaycılık, insanlar arasında gizli bir dil gibi yayılmıştır.

Alaycılık sadece sözle değil, bakışlarla, mimiklerle, imalı gülüşlerle, dolaylı yollardan laf dokundurmalarla da yapılır. İnsanların kusurlarını ortaya koyup onları küçük düşürücü davranışlarda bulunmak, kişiyi istemediği ve kötü lakaplar takmak, en sık rastlanan alaycılık davranışıdır.

Devamını oku: Alay etmenin neresi komik?

Dua ederken...

Dua ederken, kabul olunacağına inanmak lazımdır. “Ben kötü bir kulum, şu kadar zamandır dua ediyorum da n’oldu? Bir netice alamadım” demek yanlıştır...

Dua her zaman yapılır, fakat bazı vakitlerdeki dualar daha çok kıymetlidir... Mesela; cuma gecesi, seher vaktinde, hastalık halinde, farz namazlardan sonra, kırık kalble ve seferde iken yapılan dualar makbuldür...

Devamını oku: Dua ederken...

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.