Amel Defterim Dürülmekte
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1475
Ebu Muhammed el-Ceriri’nin şöyle dediği hikaye olunur:
“Can çekişme halinde iken Cüneydi Bağdadi’nin (ks) yanındaydım. O gün Nevruz’a rastlayan Cuma günüydü.
Ben, Allâh yolunda verebileceğim bir tek canım olduğu için ağladım
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1476
Abdullah bin Hûzafe-radıyallâhu anh-'ın eşsiz fazîletini ve îman cesâretini sergileyen nice ibretlerle dolu bir kıssası daha vardır:
Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-'ın hilâfeti döneminde Þam'ın Kayseriye taraflarında Rumlar üzerine bir İslâm ordusu gönderilmişti. Abdullâh bin Huzafe -radıyallâhu anh- da orduda bulunuyordu. Rumlar onu esir ettiler. Krallerına götürdüler ve; "Bu, Muhammed'in ashâbındandır!" dediler.
Devamını oku: Ben, Allâh yolunda verebileceğim bir tek canım olduğu için ağladım
Bir Bardak Su
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1408
Bir iftar sofrasında, Hz. Ebu Bekir’e bir bardak soğuk su ikram edilir. Suyu dudağına götürünce, hıçkırıkları, boğazında düğümlenir. Yanındakiler ne olduğunu sorarlar. Cevap verir:
Birgün Allah Rasûlü, kendisine getirilen böyle bir bardak soğuk suyu içmiş sonra da ağlamış ve:
“O gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz” âyetini okuyarak, işte bu nimetten de hesaba çekileceğiz, buyurmuştu. Bunu hatırladım ve onun için ağladım...
Bülbül İle Bağban
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1534
Bahçıvan,bir sabah bağında güzel bir gül açtığını gördü.Baktı,seyretti,hoşlandı,gönlü ısındı ve onu,sanki aşık olmuşçasına koruyordu.Gözünden kıskanıyor,esen yelden sakınıyordu.
Bir sabah ne görsün!..Bülbülün biri gülün dalına konmuş,yapraklarını bir bir koparıyor,zedeleyip yaralıyor.Önce bülbülü kovaladı.Ama gülü boynunu bükmüş,mahzunlaşmıştı.Ertesi sabah gül ile bülbül arasında aynı hadisenin yaşandığındı,gülün daha kötü hırpalandığını gördü.
Mal Sevgisi Kalbi Kaplamamalı
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1308
Büyük fıkıh (hukuk) bilgini, Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam Ebû Hanîfe'nin (VIII. yüzyıl) ilmi faaliyetleri yanında ticaretle de meşgul zengin bir zat olduğu malumdur. Bu büyük insan, gündüz öğleye kadar mescitte talebelerine ders verir, öğleden sonra da ticari işleri ile uğraşırdı. Bir gün ders verdiği sırada bir adam mescidin kapısından seslendi:
- Ya imam, gemin battı!... (İmamın ticari mal taşıyan gemileri mevcut) İmam-ı Azam bir anlık tereddütten sonra;
Ana Hakkı ve Alkama'nın Sonu
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1509
Hazreti Peygamberimiz (s.a.s.) ashabıyla oturmuş sohbet ediyordu. Bir kadın sahabe Resulullah'ın huzuruna telaşla girerek:
- Ya ResûlAllah! Þu anda kocam ölüm döşeğinde, belki biraz sonra ölmüş olacak... Yalnız yanında kelime-i şehadet getirdiğimi anladığı ve kendiside getirmeye çalıştığı halde şehadet kelimesi getiremiyor. Kocamın imansız gitmesinden korkuyorum. Bu hususta bir yardımınızı bekliyorum, dedi.
Her beladan daha büyük bela vardır
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1913
Her sıkıntıdan, her beladan daha büyük sıkıntı ve daha büyük bela vardır. Bunun için başamıza bir bela geldiğinde öncelikle daha büyüğü gelmediği için şükretmeliyiz. Çünkü “Beterin de beteri var!”
Eski zamanlarda, bir Derviş Mehmet varmış. Aylardır işsiz olan Derviş Mehmet, o akşam yine eli boş olarak evine döner. Hanımının artık sabrı taşar ve kapı dışarı eder.
Ben Böyle Namaz Kılamadım
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1633
Bir kere Hatemi Zahid Hazretleri, Âsım b. Yusuf Hazretlerinin yanına girdiğinde Âsım ona:
- Ey Hatem! Namaz kılmayı güzel becerebiliyor musun?" diye sordu. O da:
- Evet, dedi. Bunun üzerine Âsım Kuddise Sırruhu:
- Peki, nasıl kılıyorsun?" diye sorunca dedi ki:
- Namaz vakti yanaşınca abdestimi sünnet vechi üzere tazeliyorum.
İki er kişi ile bir hatun kişi
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1498
Hacı Bayram Veli, Sultan II. Murad'ın saygı duyduğu manevi önderlerdendi. Hükümdarın Hacı Bayram'a saygısı o derece büyüktü ki ona mürid olanlardan vergi almıyordu. Ama gelin görün ki bütün Ankara halkı Hacı Bayram'ın müridi olduğunu iddia ediyordu. Ankara'da kimden vergi istense "Ben Hacı Bayram'ın müridiyim" deyip işin içinden sıyrılıyordu. Bu durum hükümdara yansıtıldı. Hükümdar Hacı Bayram'a bir mektup gönderip, "Gerçek müritlerinizin sayısını bana bildiriniz, sizin bildirdiğiniz herkes vergiden mual tutulmak üzere kabulümdür"dedi.
Bu Bedeli Kullar Ödeyemez
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1295
Evliyalardan birisine bir gün, "Efendim, İhlâs hususunda en çok etkilendiğiniz bir olay yaşadınız mı?" diye sorarlar. "Evet, yaşadım" buyurur ve devam eder,“Mekke-i Mükerreme´de altın kesemi kaybetmiş, parasız kalmıştım. Basra´dan para bekliyordum ama gelmemişti. Saçım sakalım çok uzamıştı. Bir berbere girdim,
Bu borç ne zaman bitecek?
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1498
Uzun bir kış gecesi yatsı namazı kılınmış, cemaat camiden yeni dağılıyordu.
İki arkadaş yeniden görüşmenin sevinci içinde merhabalaştılar. Birbirlerine olan muhabbetleri yüzlerine yayılan gülümsemeden belli oluyordu. Kısık bir sesle konuşarak yürümeye başladılar. Biri derin bir iç geçirerek diğerine sordu:
- Bu namazlar yüzünden çok sıkıntılıyım. Bir türlü düzene giremedi. Günde kaç defa vakti geçireceğim diye ödüm kopuyor.