isra suresi 96. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111


قُلْ كَفَى بِاللّهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ إِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا

Kul kefâ billâhi şehîden beynî ve beynekum, innehu kâne bi ıbâdihî habîren basîrâ(basîren).


kul: de
kefâ: yeter, kâfi oldu
bi allâhi: Allah
şehîden: şahit olarak
beynî: benim
ve beyne-kum: ve sizin aranızda
inne-hu: muhakkak o
kâne: olandır
bi ıbâdi-hi: kulları için
habîren: haberdar olan
basîren: gören


Hasan Basri Çantay
De ki: «Benimle sizin aranızda hakıykî şâhid olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının (her şeyinden) cidden haberdârdır, kemâliyle görendir».

Ömer Nasuhi Bilmen
De ki: «Allah Teâlâ benimle sizin aranızda şahit olarak kifâyet eder. Şüphe yok ki, O, kullarından haberdardır (onları bihakkın) görücü bulunmaktadır.»

Elmalılı Hamdi Yazır
De ki: Allah sizinle benim aramda şâhid yeter, her halde o, kullarına habîr basîr bulunuyor

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
De ki: «Allah, sizinle benim aramda şahit olarak yeter. Gerçekten O, kullarından haberdardır, çok iyi görendir.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
De ki: «Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının yaptığından haberdardır, yaptıklarını çok iyi görendir.»

Diyanet İşleri (eski)
De ki: 'Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Doğrusu O, kullarını görür, haberdardır.'

Diyanet İşleri
De ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir.”

Diyanet Vakfi
De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.

Celal Yıldırım
De ki: Benimle sizin aramızda şâhid olarak Allah yeter. Şüphesiz ki O, kullarından haberlidir ve (onların her hâlini) görendir.

Suat Yıldırım
De ki: "Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter! Doğrusu O kullarının bütün hallerini bilip görmektedir."

Ali Fikri Yavuz
De ki: “- Allah, sizinle benim aramda şâhid yeter. Muhakkak ki o, kullarının yaptığından haberdardır, bütün hallerini görendir.

İbni Kesir
De ki: Şahid olarak, benim ve sizin aranızda Allah yeter. Muhakkak ki O; kulları için Habir'dir, Basir'dir.

Abdulbaki Gölpınarlı
De ki: Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter; şüphe yok ki o, kullarından haberdardır, onları görür.

Adem Uğur
De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.

Ali Bulaç
De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."

Bekir Sadak
De ki: «Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter. Dogrusu O, kullarini gorur, haberdardir.»

Fizilal-il Kuran
De ki; «Benimle sizin aranızda Allah'ın şahitliği yeterlidir. O kullarının yaptıkları her işten haberdardır ve her şeyi görür.»

Gültekin Onan
De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Tanrı yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."

Muhammed Esed
De ki: "Benimle sizin aranızda Allah'tan başkası tanıklık edemez; kullarından (onların kalplerinde olanı bütün açıklığıyla) görerek haberdar olan O'dur".

Şaban Piriş
De ki: -Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O kullarından haberdardır.

Tefhim-ul Kuran
De ki: «Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir.»

Ümit Şimşek
De ki: Sizinle benim aramda şahit olarak Allah kâfidir. Çünkü O kullarından haberdardır ve onları görmektedir.

Süleyman Ateş
De ki: "Benimle sizin aranızda şâhid olarak Allâh yeter. O, kulları(nın halleri)ni haber alır, görür."

Yaşar Nuri Öztürk
De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter. O, kullarından haberdardır, onları görmektedir."

Edip Yüksel
De ki: 'Benimle sizin aranızda ALLAH tanıktır. O, kullarından haber alır, görür.'