enfal suresi 34. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75


وَمَا لَهُمْ أَلاَّ يُعَذِّبَهُمُ اللّهُ وَهُمْ يَصُدُّونَ عَنِ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ وَمَا كَانُواْ أَوْلِيَاءهُ إِنْ أَوْلِيَآؤُهُ إِلاَّ الْمُتَّقُونَ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ

Ve mâ lehum ellâ yuazzibehumullâhu ve hum yasuddûne anil mescidil harâmi ve mâ kânû evliyâehu, in evliyâuhû illel muttekûne ve lâkinne ekserehum lâ ya'lemûn(ya'lemûne).


ve mâ lehum: ve niçin (neden), onlar
ellâ: olmasın
yuazzibe-hum allâhu: Allah onları azaplandırır
ve hum: ve onlar
yasuddûne: alıkoyarlar, men ediyorlar, engel oluyorlar
an el mescidi el harâmi: Mescid-i Haram'dan
ve: ve
mâ kânû: olmadı, değil
evliyâe-hû: onun dostları
in: ise
evliyâu-hû: onun dostları
illâ el muttekûne: ancak takva sahipleridir
ve lâkinne: ve fakat, ama, lâkin
eksere-hum: onların çoğu
lâ ya'lemûne: bilmezler


Hasan Basri Çantay
(Sen içlerinden çıkdıkdan sonra) Allah onlara ne diye azâb etmeyecek? Onlar mescid-i haramdan, kendileri ona (onun hizmetine) ehil olmadıkları halde, men'edib duranlardır. O (hizmete) takvaaye erenlerden başkaları onun ehilleri değildir. Fakat onların pek çoğu (bunu) bilmezler.

Ömer Nasuhi Bilmen
Ve neleri vardır ki, Allah Teâlâ onları muazzep kılmasın? Ve onlar Mescid-i Haram'dan men ediyorlar. Halbuki O'nun mütevellileri değildirler. Onun mütevellileri muttakîlerden başka değildir. Velâkin onların bir çokları bilmezler.

Elmalılı Hamdi Yazır
Şimdi ise Allahın kendilerini azâb etmemesi için neleri var? Mü'minleri Mescidi haramdan menediyorlar, halbuki hizmetine ehil de değiller, onun hizmetine ehl olanlar ancak müttekılerdir ve lâkin çokları bilmezler

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Şimdi ise Allah'ın kendilerine azap etmemesi için neleri var ki? Mü'minleri Mescid-i Haram'dan alıkoyuyorlar, oysa onun hizmetine ehil de değiller; onun hizmetine ehil olanlar ancak Allah'tan korkup kötülüklerden sakınanlardır, lakin çokları bilmezler!

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Şimdi ise Allah'ın kendilerine azab etmemesi için neleri var ki? Oysa Mescid- i Haram'dan menediyorlar. Üstelik onun hizmetine ehil kişiler de değiller. Çünkü onun hizmetine ehil olanlar ancak müttakilerdir. Lâkin çoğu bunu bilmezler.

Diyanet İşleri (eski)
Yoksa Mescidi Haram'a girmekten menederlerken Allah onlara niçin azab etmesin? Hem de O'nun dostu değiller; O'nun dostları ancak karşı gelmekten sakınanlardır. Fakat çoğu bunu bilmiyorlar.

Diyanet İşleri
Onlar Mescid-i Haram’dan (mü’minleri) alıkoyarken ve oranın bakımına ehil de değillerken, Allah onlara ne diye azap etmesin? Oranın bakımına ehil olanlar ancak Allah’a karşı gelmekten sakınanlardır. Fakat onların çoğu bilmez.

Diyanet Vakfi
Onlar Mescid-i Haram'ın mütevellîleri olmadıkları halde (müminleri) oradan geri çevirirlerken Allah onlara ne diye azap etmeyecek? Oranın mütevellîleri takvâ sahiplerinden başkaları değildir. Fakat onların çoğu bunu bilmez.

Celal Yıldırım
(Sen ve İstiğfar eden mü'minler aralarında bulunmayınca) Allah onlara ne diye azâb etmeyecek ? Oysa onlar (mü'minleri) Mescid-i Harâm'a (girmekten) men'ediyorlar. (Bununla beraber) onlar O Mescid'in dostları ve lâyıkları da değillerdir. Onun dostları ve lâyıkları ancak muttaki (Allah'tan saygı ile korkup fenalıklardan sakınanlardır. Ama ne var ki, onların çoğu (bu gerçeği) bilmezler.

Suat Yıldırım
Allah ne diye onları cezalandırmasın ki onlar kendileri Mescid-i Haramı yönetmeye layık olmadıkları halde, üstelik orayı ziyaret etmek isteyen müminleri de geri çeviriyorlar?Oranın hizmet ve yönetimine asıl ehil olanlar, Allah’ı sayıp O’na şerik koşmaktan sakınanlardır. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.

Ali Fikri Yavuz
Sen aralarından çıktıktan sonra, Allah’ın kendilerine azap etmemesi için ne imkânları var. Mescid-i Hârâm’ı tavâf etmekten mü’minleri menediyorlar, halbuki ona hizmet etmeye ehil de değiller; onun hizmetine ehil olanlar, ancak şirkten sakınan müminlerdir. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.

İbni Kesir
Allah onlara, niçin azab etmesin ki; onlar, kendileri ona ehil olmadıkları halde (insanları) Mescid-i Haram'dan men'edip duranlardır. Hem O'nun dostu değillerdir. O'nun dostları ancak müttakilerdir, ama onların çoğu bilmezler.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ne diye Allah onları azaplandırmasın ki onlar, hizmetine lâyık olmadıkları halde halkı Mescid-i Harâm'dan menediyorlar, onun hizmetine lâyık olanlar, ancak çekinenlerdir, fakat çoğu bilmez bunu.

Adem Uğur
Onlar Mescid-i Haram'ın mütevellîleri olmadıkları halde (müminleri) oradan geri çevirirlerken Allah onlara ne diye azap etmeyecek? Oranın mütevellîleri takvâ sahiplerinden başkaları değildir. Fakat onların çoğu bunu bilmez.

Ali Bulaç
Onlar, Mescid-i Haram'dan (insanları) alıkoyarlarken ve onun (gerçek ve layık) koruyucuları değilken Allah, ne diye onları azablandırmasın? Onun (asıl) koruyucuları yalnızca korkup sakınanlardır. Ancak onların çoğu bilmezler.

Bekir Sadak
Yoksa Mescidi Haram'a girmekten menederlerken Allah onlara nicin azap etmesin? Hem de O'nun dostu degiller; O'nun dostlari ancak karsi gelmekten sakinanlardir. Fakat cogu bunu bilmiyorlar.

Fizilal-il Kuran
Yoksa onlar insanların Mescid-i Haram'a girmelerine engel oldukları halde, Allah onları niye azaba çarptırmasın ki? Onlar oranın korucuları değildiler. Oranın korucuları ancak Allah'ın yasaklarından sakınanlardır. Fakat çokları bunu bilmezler.

Gültekin Onan
Onlar Mescid-i Haram'dan (insanları) alıkoyarlarken ve onun (gerçek ve layık) koruyucuları değilken, Tanrı ne diye onları azablandırmasın? Onun (asıl) koruyucuları yalnızca korkup sakınanlardır. Ancak onların çoğu bilmezler.

Muhammed Esed
Fakat (şimdi), kendileri oranın (gerçek) sahipleri olmadıkları halde saldırmazlık örfü altında bulunan o Mescid-i Haramdan (inananları) alıkoymaları yüzünden Allahın onları cezalandırmaması için ne gibi bir güvenceleri var ellerinde? Allaha karşı sorumluluk bilinci içinde olanlardan başkası o evin bakıcısı olamaz: ne var ki, onların çoğu bunun farkında değil;

Şaban Piriş
Onlar, Mescid-i Haram’a girmeye engel olurken, yoksa onlara Allah ne diye azap etmesin?! Üstelik onun (Mescid-i Haram’ın) sahipleri de değiller. Onun sahipleri yalnızca muttakilerdir. Fakat onların çokları bunu bilmez.

Tefhim-ul Kuran
Onlar, Mescid-i Haram'dan (insanları) alıkoyarlarken ve onun (gerçek ve layık) koruyucuları değilken Allah, ne diye onları azablandırmasın? Onun (asıl) koruyucuları yalnızca korkup sakınanlardır. Ancak onların çoğu bilmezler.

Ümit Şimşek
Yoksa, onlar insanları Mescid-i Haramdan alıkoyarlarken, Allah niçin onlara azap etmesin? Halbuki onlar Mescid-i Haramın idaresine ehil de değillerdir. Ona ehil olanlar, Allah'a şirk koşmaktan ve Ona karşı gelmekten sakınanlardır; lâkin onların çoğu bunu bilmez.

Süleyman Ateş
Onlar, (inananları) Mescid-i harâmdan geri çevirdikleri ve onun velisi, (bakıcısı, koruyucusu) olmadıkları halde neden Allâh onlara azâbetmesin? Onun velileri, (bakıcıları, koruyucuları) sadece (günâhlardan) korunanlardır. Fakat çokları bilmezler.

Yaşar Nuri Öztürk
Onlar Mescid-i Haram'dan geri çevirip dururken, Allah onlara neden azap etmeyecekmiş? Onlar onun dostları/koruyucuları da değillerdir. Onun dostları/koruyucuları takva sahiplerinden başkası değildir. Ama onların çokları bunu bilmezler.

Edip Yüksel
Başkalarını Kutsal Mescid'den menederlerken neden ALLAH'ın azabını haketmesinler? Oysa onlar onun koruyucuları değiller. Onun gerçek koruyucuları inananlardır; ancak çokları bunu bilmez.