enfal suresi 7. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75


وَإِذْ يَعِدُكُمُ اللّهُ إِحْدَى الطَّائِفَتِيْنِ أَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّونَ أَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ وَيُرِيدُ اللّهُ أَن يُحِقَّ الحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكَافِرِينَ

Ve iz yaıdukumullâhu ihdet tâifeteyni ennehâ lekum, ve teveddûne enne gayre zâtiş şevketi tekûnu lekum, ve yurîdullâhu en yuhıkkal hakka bi kelimâtihî ve yaktaa dâbirel kâfirîn(kâfirîne).


ve iz yaıdu-kum allâhu: ve Allah size vaadettiği zaman
ihdâ et tâifeteyni: iki taifeden biri
enne-hâ: onun olduğu, olması
lekum: sizin için
ve teveddûne: ve temenni ediyorsunuz, diliyorsunuz
enne: olduğunu, olmasını
gayre: başka, diğer
zâti eş şevketi: silâh sahibi
tekûnu: olması
lekum: sizin için
ve yurîdu allâhu: ve Allah istiyor
en yuhıkka el hakka: hakkın gerçekleşmesi
bi kelimâti-hî: onun sözleri ile
ve yaktaa: ve kesiyor
dâbire el kâfirîne: kâfirlerin arkasını


Hasan Basri Çantay
Hani Allah size iki taaifeden birinin muhakkak sizin olduğunu va'dediyordu, siz ise kuvvetli ve silâhı bulunmayanın kendinizin olmasını arzu ediyordunuz. Allah da emirleriyle hakkı açığa vurmayı, kâfirlerin arkasını kesmeyi irâde buyuruyordu.

Ömer Nasuhi Bilmen
Ve hani Allah Teâlâ size iki tâifeden birini, «Şüphesiz o sizindir!» diye vaadleşti. Siz ise arzu ediyordunuz ki, kuvvet sahibi olmayan sizin olsun. Halbuki, Allah Teâlâ emirleriyle hakkı izhar etmeyi ve kâfirlerin arkasını kesmeyi irâde buyuruyordu.

Elmalılı Hamdi Yazır
Ve o vakıt Allah, size iki taifenin birini va'dediyordu ki sizin olsun, siz, ise arzu ediyordunuz ki şekvetsiz olan sizin olsun, halbuki Allah, kelimatiyle hakkı ihkak etmek ve kâfîrlerin arkasını kesmek dileyordu

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ve o zaman Allah, size iki topluluktan birini va'd ediyordu ki, sizin olsun! Siz ise arzu ediyordunuz ki güçsüz olan sizin olsun! Oysa Allah sözleriyle gerçeği ortaya çıkarmak ve kafirlerin arkasını kesmek istiyordu.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
İşte o zaman Allah size iki taifeden (kervan veya kureyş ordusundan) birini vaad ediyordu ki, sizin olacaktı. Siz ise arzu ediyordunuz ki, şanı ve şerefi olmayan şey (kervan) sizin olsun. Halbuki Allah, âyetleriyle hakkı yerine oturtmak ve kâfirlerin arkasını kesmek istiyordu.

Diyanet İşleri (eski)
(7-8) Allah bu iki taifeden birini size vadetmişti; siz, kuvvetsiz olanın size düşmesini istiyordunuz. Oysa, suçluların hoşuna gitmese de, hakkı ortaya çıkarmak ve batılı tepelemek için, Allah sözleriyle hakkı ortaya koymak ve inkarcıların kökünü kesmek istiyordu.

Diyanet İşleri
Hani Allah size iki taifeden birini, o sizindir diye va’dediyordu. Siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı meydana çıkarmak ve kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.

Diyanet Vakfi
Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.

Celal Yıldırım
Hani Allah iki taifeden birini size va'dediyordu da siz ise güçsüz, silâhsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah da sözleriyle hakkın yerine gelmesini ve kâfirlerin kökünü kesmeyi diliyor;

Suat Yıldırım
(7-8) Allah iki topluluktan birine sizi galip kılacağını vâd ettiğinde siz silahsız olan topluluğun (kervanın) sizin olmasını arzu ediyordunuz. Halbuki Allah ise, emirleriyle hakkı üstün kılmak ve şirkin kuvvetini yok ederek kâfirlerin ardını kesmek istiyordu ki, o suçlu müşrik gürûhu hoşlanmasa da, hak olan İslâm’ı yüceltsin, batıl olan şirki de ortadan kaldırsın.

Ali Fikri Yavuz
O vakit Allah, yük kervanı ve silâhlı birlikten birini size vâd ediyordu, ki sizin olsun. Siz de, silâhı bulunmıyan kervanın size ait olmasını arzu ediyordunuz. Halbuki Allah, âyetleriyle hakkı ve İslâmı açığa vurmayı ve kâfirlerin arkasını kesmeyi diliyordu.

İbni Kesir
Hani Allah; iki taifeden birini size vaadediyordu. Siz ise, kuvvetli bulunmayanın sizin olmasını arzu ediyordunuz. Allah ta istiyordu ki; sözleriyle hakkı gerçekleştirsin ve kafirlerin kökünü kessin.

Abdulbaki Gölpınarlı
Hani Allah, o iki bölükten birinin muhakkak sizin olacağını vaad ediyordu da siz, silâhı bulunmayanların, elinize düşmesini istiyordunuz. Halbuki Allah, sözleriyle, gerçeği yerine getirmek ve kâfirlerin kökünü kesmek istiyordu.

Adem Uğur
Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.

Ali Bulaç
Hani Allah, iki topluluktan birinin muhakkak sizin olacağını size vadetmişti; siz de güçsüz olanın sizin olmasını istemekteydiniz. Oysa Allah, sözleriyle hakkın gerçekleşmesini sağlamak ve küfre sapanların arkasını kesmek (kökünü kurutmak) istiyordu.

Bekir Sadak
(7-8) Allah bu iki taifeden birini size vadetmisti; siz, kuvvetsiz olanin size dusmesini istiyordunuz. Oysa, suclularin hosuna gitmese de, hakki ortaya cikarmak ve batili tepelemek icin, Allah sozleriyle hakki ortaya koymak ve inkarcilarin kokunu kesmek istiyordu.

Fizilal-il Kuran
Allah, iki gruptan birinin hakkından geleceğinizi vadettiği zaman, siz güçsüz olan grubun size düşmesini istediniz. Oysa Allah sözleri aracılığı ile gerçeği yüceltmeyi ve kâfirlerin kökünü kazımayı, soylarını kurutmayı istiyordu.

Gültekin Onan
Hani Tanrı iki topluluktan birinin mutlaka sizin olacağını vadetmişti; siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Tanrı, sözleriyle hakkın ve kafirlerin arkasını kesmek (kökünü kurutmak) istiyordu.

Muhammed Esed
İmdi, (hatırlayın) Allah, (bu) iki (düşman) topluluğundan birinin sizin elinize düşeceği konusunda size söz vermişti; sizlerse güçsüz olanın elinize düşmesini arzu ediyordunuz; oysa Allahın muradı, sözleriyle tam bir uyum içinde, hakkın hak olduğunu göstermek ve hakkı inkar edenlerin son kalıntılarını da silip atmak yönündeydi.

Şaban Piriş
Allah, iki gruptan birinin sizin olacağını vaat etmişti. Siz güçsüz ve silahsız olanın sizin olmasını arzu ediyordunuz. Oysa Allah, emirleriyle hakkın gerçekleşmesini ve kafirlerin gücünün arkasını kesmek istiyordu.

Tefhim-ul Kuran
Hani Allah, iki topluluktan birinin muhakkak sizin olacağını size vadetmişti; siz de güçsüz olanın sizin olmasını istemekteydiniz. Oysa Allah, sözleriyle hakkın gerçekleşmesini sağlamak ve küfre sapanların arkasını kesmek (kökünü kurutmak) istiyordu.

Ümit Şimşek
Allah iki topluluktan birini size vaad ettiğinde, siz güçsüz olan topluluk elinize geçsin istiyordunuz. Allah ise buyrukları ve müjdeleriyle hakkı ortaya çıkarmayı ve kâfirlerin kökünü kesmeyi murad etmişti.

Süleyman Ateş
Allâh size, iki topluluktan birinin sizin olduğunu va'dediyordu; siz de kuvvetsiz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allâh, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (kuvvetli olan takımı yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.

Yaşar Nuri Öztürk
O sırada Allah, iki gruptan birinin kesinlikle sizin olacağını vaat ediyordu. Ve siz, güçsüz ve silahsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah ise hakkı kendi kelimeleriyle tam bir biçimde ortaya koymayı ve küfre batmışların ardını, arkasını kesmeyi istiyordu.

Edip Yüksel
ALLAH iki gruptan birisini (yenmeyi) size söz vermişti; siz ise, güçsüz olanıyla karşılaşmayı istiyordunuz. Oysa ALLAH kelimeleriyle gerçeği gerçekleştirmek ve kafirlerin ardını kesmek diliyor.